Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

31 Aralık 2010 Cuma

Miladi Takvim Kullanmak

Miladi takvimi kullanmak, kâfirlere dostluk beslemek sayılır mı?

Hamd, yalnızca Allah'adır.
Hayır. Miladi takvimi kullanmak, kâfirlere dostluk beslemek sayılmaz, fakat onlara benzemeye çalışmak sayılır.
Sahâbe -Allah onlardan râzı olsun-, kendi dönemlerinde miladi takvim olmasına rağmen onu kullanmamışlar, aksine miladi takvimi kullanmayı bırakıp hicri takvime yönelmişlerdir. Bu ise müslümanların, kâfirlerin âdetlerinden, gelenek ve göreneklerinden olan şeylerden tamamen ayrı olmaları gerektiğine ve miladi takvimin onların dînlerinin bir sembolü olduğuna bir delildir. Çünkü miladi takvim, Mesih'in (İsa -aleyhisselâm-'ın) doğumunu yüceltmeyi ve bu doğum yıldönümünü yılbaşında kutlamayı sembolize eder. Bu ise, bir bid'attır ve bu bid'atı çıkaranlar da hıristiyanlardır.
Bu sebeple biz, onların bu gelenek ve göreneklerine katılamayız, onları bu gibi şeylere teşvik de edemeyiz.
Eğer biz onların tarihini kullanırsak, bunun anlamı; onlara benzemeye çalışıyoruz demektir.
Allah'a hamd olsun, muhâcir ve ensârın hazır bulunduğu bir zamanda mü'minlerin emiri, râşid halife Ömer b. Hattab'ın -Allah ondan râzı olsun- bizim için koyduğu hicri takvim vardır. Bu takvim bizim için yeterlidir.
Değerli âlim Salih el-Fevzân; "el-Muntekâ", c: 1, s: 257.

Demokrasi Partilerinin Mensupları Ehli Sünnetten Olamazlar

إدخال الحزبيين وأصحاب الديمقراطية في أهل السنة(1)


السؤال: هل الحزبيون وأصحاب الديمقراطية داخلون في أهل السنة؟

الإجابة:

من كان منهم على ذلك عن عقيدة ليس من أهل السنة؛ لأن هذه الأفكار تتعارض مع أهل السنة ومع منهجهم المأخوذ من كتاب الله وسنة رسوله صلى الله عليه وآله وسلم على طريقة السلف الصالح رضوان الله عليهم، والله عز وجل يقول: ﴿فَمَاذَا بَعْدَ الْحَقِّ إِلَّا الضَّلالُ﴾; [يونس:32].


(1) المدارس الثلاث-3، دماج - دار الحديث، ولم يذكر تاريخ الفتوى في الشريط.

Şeyh Yahya el-Hacuri Hafazahullah'a soruldu:
Particiler ve Demokrasi görüşünün sahipleri ehl-i sünnet'ten midirler?
Cevap:  Onlardan olanlar akidede Ehl-i Sünnet'ten değildirler. zira bu fikirler Ehli Sünnet ile çelişir. Ehl-i sünnetin menheci Allah'ın Kitabından, Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetinden ve salih selefin (Allah hepsinden razı olsun) yolundan alınmıştır. Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur: "Haktan sonra sapıklıktan başka ne var ki?" (Yunus 34) 
http://www.sh-yahia.net/show_books_40.html

21 Aralık 2010 Salı

Yemeğe Başlarken Nasıl Besmele Çekmeliyiz?

Semura b. Cundub radıyallahu anh’den: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Size bir hadis söylediğim zaman ona ekleme yapmayın! Sözlerin en güzeli şu dört sözdür ki, bunlar Kur’an’dandır. Hangisiyle başlasan fark etmez: “Subhanallah, elhamdülillah, la ilahe illallah ve Allahu ekber..”


Sahihtir. Bkz.: es-Sahiha (346)

Şeyh Elbani Rahimehullah şöyle demiştir:
Hadiste açık edepler ve derin faydalar vardır. Bunların en önemlisi Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hadisine ekleme yapmaktan yasaklanmasıdır. Hadisin anlamına uygun da olsa rivayet ve naklinde ekleme yapmak yasaklanmıştır. Şüphesiz bu, ecri artırmak amacıyla ibadet içeren bir ekleme yapılması halinde yasaklığın daha öncelikli olduğuna delalet eder. Bu eklemelerin en açığı Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den sabit olan zikirlere yapılan eklemelerdir. Mesela yemeğe başlarken besmeleye: “er-Rahmani’r-rahim” ziyadesini eklemeleri buna örnektir. Müslümanın bunu yapması caiz değildir. Zira Nebi sallallahu aleyhi ve sellem: “Bismillah de” buyurmuştur. (es-Sahiha 344) buna ekleme yaparak yemeğe başlarken “Bismillahirrahmanirrahim” demek caiz değildir. Çünkü bu nassa fiil eklemek olur. Bunun yasaklanması daha önceliklidir. Çünkü Nebi sallallahu aleyhi ve sellem fiili öğretirken: “Bismillah de” buyurmuştur. Fiilin vesilesi olan bu öğretimde ekleme yapmak caiz olmadığına göre, asıl amaç olan fiilde ekleme yapmanın yasak olması daha önceliklidir. Görmüyor musun İbn Ömer radıyallahu anhuma, hapşırdıktan sonra Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e salat okumayı ekleyen adama, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in öğrettiği fiile aykırı olması gerekçesiyle karşı çıkmış ve şöyle demiştir: “Ben de Allah’a hamd olsun, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e selam olsun diyorum, lakin Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bize böyle öğretmedi. Bizden biri hapşırdığı zaman: “Her durumda Allah’a hamd olsun” dememizi öğretti.” Demiştir. Bunu Hakim (4/265-266) rivayet etmiş ve “İsnadı sahihtir” demiştir. Zehebi de onu onaylar. Dedikleri gibi sahih veya sahihe yakındır. Bkz.: el-Mişkat (4744), el-İrva (3/345)

Geçen açıklamaları iyi anladıysan, bu hadis din ve ibadete ekleme yapmayı reddeden birçok delillerden biridir. Bunu düşün ve aklında tut. Zira – inşallah - muhalifleri ikna etme konusunda Allah seni bununla faydalandıracaktır. Allah bizi de sizi de dosdoğru yoluna hidayet etsin.

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)