Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

12 Temmuz 2011 Salı

Rükuya Yetişen Rekate Yetişmiş Olur mu?

Bismillah

Bugünlerde imama rükuda yetişen kimsenin rekate yetişmiş olacağı görüşü gündeme getirilirken Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in "Rükuya yetişen rekate yetişmiş olur" buyurduğunu, hatta bazılarının bu konuda icma olduğunu zikrettiklerini duydum. Bu iddiaların ikisi de yanlıştır. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'den sadece "Rükuya yetişen cemaatle namaza yetişmiş olur" hadisi sabit olmuştur. "Rükuya yetişen rekate yetişmiştir" sözü ise Zeyd b. Sabit, İbn Ömer, İbn Mesud radıyallahu anhum gibi bazı sahabelerin görüşüdür. Sahabe asrından beri bu konuda bilinen bir ihtilaf vardır. İcma iddiası ise asılsızdır.

İmam Buhari el-Kıraatu Halfe’l-İmam adlı cüzünde (s.20) şöyle demiştir: “şayet şöyle hüccet getirilirse Rükuya yetişilirse tıpkı rekate yetişilmiş gibi yeterlidir. Aynı şekilde diğer rekatler için de yeterlidir.” Ona denilir ki: “Bunu ancak Zeyd b. Sabit ve İbn Ömer radıyallahu anhuma ile imamın arkasında fatiha okunmayacağı görüşünde olanlar yeterli görmüştür. İmamın arkasında fatiha okunması gerektiği görüşünde olanlar ise bunu yeterli görmez. Nitekim Ebu Hureyre radıyallahu anh şöyle demiştir: “İmama kıyam halinde yetişmedikçe (rekate) yeterli gelmez.” Ebu Said ve Aişe radıyallahu anhuma da şöyle demişlerdir: “Biriniz ummu’l-Kur’an’ı (Fatihayı) okumadan rüku etmesin” Eğer bu konuda icma olsaydı rükuya yetişen bundan istisna edilirdi. Ancak bu konuda icma yoktur.”
Şayet şöyle denilirse: “Buhari’nin Sahih’indeki rivayete göre Ebu Bekra radıyallahu anhın Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’i rükuda görüp safa girmeden rükuya eğildi ve bunu Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e anlattığında “Allah hırsını artırsın bunu bir daha yapma” buyurmuştur.
*”Bunu bir daha yapma” diye tercüme edilen kısmın harekelenmesi bütün rivayetlerde “lâ teud” şeklinde tespit edilmiştir. Genelde ilim ehli bunu dönmek, tekrar etmek anlamında olan “avd” kelimesinin olumsuz emri olarak açıklamışlardır. Benim görüşüme göre ise saymak anlamına gelen “adde” fiilinin olumsuz emridir. Buna göre anlamı “bu rekati sayma” demek olur.
Cevap: Bu hadisle imamın arkasında fatiha okumanın farz olmadığına delil getirmek doğru olmaz. Evet, şayet Ebu Bekra radıyallahu anh hadisinde onun cemaate fatiha okumaksızın dahil olduğu veya o rekati iade etmediği geçseydi bununla delil getirilebilirdi. Lakin hadiste bu iki durum zikredilmediği gibi herhangi birşekilde böyle bir istinbat da mümkün değildir.
Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in Ebu Bekre’ye o rekati iade etmesini emretmediğini kabul edemeyiz. Zira Taberani’nin rivayetinde hadisin sonunda şu ifade gelmiştir: “Allah hırsını artırsın. Bunu bir daha yapma. Yetiştiğini kıl, kaçırdığın (rekati) kaza et”  Bkz.: Fethu’l-Bari (2/268)
* Buna göre “Bunu bir daha yapma” ifadesi, namaza koşarak gelmemesi hakkında bir yasaktır. Şeyh Ebu Said Yarbuzi hafazahullah’ın tercihine göre safa girmeden önce rükuya eğilmemesi hakkında bir yasaktır. Yahut benim tercihime göre tercümesi: “Bunu (yetişemediğin) rekati sayma, yetiştiğini kıl, kaçırdığını kaza et”  şeklinde olur.
El-Hidaye sahibi Merginani, İmamın arkasında fatiha okunmayacağı hakkında icma olduğunu iddia etmiştir. Şayet bu konuda sahabeler icma etseydiler İmam Şafii rahimehullah bu icmayı el-Hidaye sahibinden daha iyi bilir ve imamın arkasında fatiha okumanın farz olduğunu söylemezdi.
Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)