Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

28 Kasım 2019 Perşembe

Devlet Kadrolarına Çöreklenmiş Bir ATÖ Terör Örgütü mü Faaliyette!

Uzun yıllardır, FETÖ'den de önce devlet kadrolarına yerleşmiş olan bir ATÖ (Atatürkçü Terör Örgütü) var sanki ve şimdilerde faaliyetlerine hız vermiş gibi!
Devletin hemen hemen her kadrosuna sızmış olan din düşmanı Atatürkçüler, İnandıkları dinin gereklerine göre yaşamaya çalışan vatandaşlara, sahip oldukları yetki makamlarını sui isti'mal ederek baskı kurmaya çalışmaktadırlar. 
Memleketin huzur ve emniyetini sağlamakla görevli olan emniyet kadrolarındaki Atatürkçüler, yetkilerini huzur ve emniyeti sağlamak yerine, dindar Müslümanlara baskı ve sindirme politikası uygulamak için alet etmektedirler!
Okullarda eğitim kadrolarına yerleşmiş olan Atatürkçü dinsiz öğretmen ve okul idarecileri, Müslümanların çocuklarını M. Kamal'ın putlarına putperest olmaya zorlamaktadırlar! 
Adalet saraylarına sızmış olan Atatürkçüler her türlü zulmü, yalanı, dalavereleri adalet mahkemeleri çatısı altında icra etmektedirler!
Valilikler, kaymakamlıklar, ordu, bakanlıklar... devletin her kadrosunda senelerdir Müslümanlara soğuk bir harp içinde olan Atatürkçüler, bizleri acaba devletin içine sızmış olan FETÖ benzeri bir ATÖ terör örgütü mü var diye düşündürüyor.
Peki mevcut hükümet Fetö karşısında gösterdiği kararlı duruşu, ondan daha tehlikeli ve fiilen aktif olan bu terörist zihniyete karşı da ortaya koyabilecek midir? 
Yoksa devlet daireleri ve okullarda mevcut olan "Müslümanları dinlerinin gereklerinden sıyırma" kıyımına rağmen, çocukların okullara gönderilmesi hususundaki zorlamalarına, memurlara uygulanan dinlerine aykırı yaptırımlara vs. vs. devam mı edecektir? tıpkı kendisinden önceki hükümetler gibi... Biz bugüne kadar daha önceki hükümetlerden farklı bir hükümet göremedik. 
Hatta açık söylemek gerekirse, hükümetin mücadele ettiği FETÖ zihniyetinden ne gibi bir farkları var onu da göremedik.
Mali ve iktisadi konular bizim umurumuzda değil. Bu ikinci plandadır. Müslümanlar olarak bizim daima öncelediğimiz şey Allah'ı birleyerek ve rasulüne itaat ederek icra edeceğimiz kulluk vazifemizi yerine getirmek hususunda hükümet bize güvence sağlıyor mu, sağlamıyor mu, buna bakarız. Çoğunluğu Müslüman sayılan bu ülkede Müslümanlara; diğer din mensuplarına sağladığınız güvencenin sağlandığını göremiyoruz! 
Hükümete yalakalık yapanlar; sarığı sakalı, çarşafı tesettürü terk edip kendini gavurlara benzetmiş olduklarından, dindar insanlara devlet tarafından yaşatılan zulümleri hiç hissetmemiş olan çakma Müslümanlardır. 
Dinlerinin gereğini yaşamaya çalışan Müslümanlar olarak eziyet görüyoruz! Adalet sarayları zulüm sarayına dönmüş, okullar temiz fıtratları ifsat yuvalarına, ordu deccal ocağına dönmüş durumda! Memurlar tıpkı önceki hükümetler zamanında olduğu gibi gavura benzemeye mecbur edilmekte! Bunları bu hükümet yapmadı belki, lakin  Atatürkçü terörün yoğun baskısı mevcut hükümet eliyle de devam ettirilmektedir! 
Ne farkınız var diye sormak hakkımız olsa gerek...

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)