Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

5 Temmuz 2025 Cumartesi

Dünyada Sakala ve İslam Şiarlarına Karşı Yapılan Savaş – 2 -

 Batılı Oryantalistler ve Akademisyen Araştırmacıların Sakala Karşı Harbi

Bu tarz kimselerin sakala karşı harpleri devletlerin harplerinden daha tehlikelidir. Çünkü devletlerinin İslam ve müslümanlar aleyhindeki proglamlarını bu kimseler şekillendirmekte, sakallılar hakkında çirkin tanıtıcı lakaplar kullanmakta, onları terörle vb. nitelemektedirler.

Bu kimseler savaşlarını açıktan değil, gizlice ve hileli yollarla sürdürürler. Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur:

Onlar düzen kurarlardı ama Allah da düzen kuruyordu. Şüphesiz Allah düzen kuranların en hayırlısıdır.” (Enfal 30)

Hristiyan Kuruluşların Sakala ve Sakallılara Karşı Harbi

Batılı devletlerin müslümanların ükeklerinde çalışan kuruluşları aslında devletlerinin elçileridir. Devletlerinin maslahatları için çalışırlar ve müslümanlara karşı harb ederler. Dinlerinin birçok âdetlerini yayarlar, müslümanların arasında çirkinlikleri ortaya koyarlar ve müslümanların çocuklarını sakaldan ve sakallılardan hileli yollarla nefret ettirirler. Kendileriyle çalışacak kimselere erkekse sakalı traş etmesini, kadınsa tesettürü terk etmesini şart koşarlar. Kadının sosyal hayata katılması bahanesiyle kadın-erkek karışık ortamlarda bulunmasını şart koşarlar. Bunun gibi bozguncu vesilelerle kadının evden çıkmasını teşvik ederler.

   Batılı Devletlerin Haber Ajanslarının Sakala Karşı Harb Etmeleri

Bu devletlerin haber ajansları müslümanların ülkelerinde kaosu yaymakta, halkı ayırıp bölmekte, çekişmelerin fitilini ateşlemektedir. Bu haber ajansları sakal, tesettür gibi İslam şiarlarına karşı çeşitli hileli yollarla harp etmektedirler.

Sahih İslam’ı ve mensuplarını çirkin göstermek için sakallı ve dindar müslümanları, suçsuz kimseleri öldüren terör örgütlertinin mensupları gibi kanse ederler, insanları dinden ve dindarlardan uzaklaştırmak için İslamın giyimdeki şiarlarına tutunan kimseleri İşidci vb. terör isimleriyle bağdaştırmaya çalışırlar.

Durum öyle bir hale ulaşmıştır ki bazı kâfir devletler bizzat kendileri sakallı elemanlar yetiştirip kaos çıkarmakta, terör yapmakta ve bunları sakallı dindar müslümanların yaptığı şeklinde lanse etmektedirler.

Laiklerin Sakala ve Sakallılara Karşı Harpleri

Laiklerin sakala, tesettüre, İslam şiarlarına ve dindarlara karşı duydukları kin hiçbir akıl sahibine gizli değildir. Bu kimseler basın yayın organlarında söz sahibi olmuşlardır ve bu düşmanlıklarını her fırsatta dile getirmektedirler. Bunlar kendilerine bugün laik ve liberal denilen münafıklardır.

Onların kalplerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır.” (Bakara 10)

Sakala Karşı Yürütülen Harbin Şekillerinden Bazıları

* Dizilerde ve filimlerde bazı sahabeleri sakalsız veya sakalı kısaltılmış şekilde göstermeleri. Bu durum dinî ve tarihi bu dizileri izleyen halkın zihnine, sakalı serbest bırakmanın İslam’ın zorunluluklarından değil de, isteğe bağlı birşeymiş gibi algılanmasına sebep olmaktadır.

* Karikatürlerde sakallıları alay edilen ve aşağılanan şekillerde çizmeleri

* Dizi ve filimlerde sakallı ve dindar kimseleri kötü karakter sahibi kimseler olarak göstermeleri

* Sakal ve sakallılar aleyhinde uydurma ve bâtıl hikâyeler, düzmece kıssalar yayınlamaları

* Sakallı kimseleri insanların önünde sert yapılı, şiddet yanlısı kimseler olarak göstermeleri

Şüphe yok ki o suçlular, iman edenlere gülerlerdi.” (Mutaffifin 29)

Dünya hayatını ahirete tercih edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve onun eğriliğini isteyenler var ya, işte onlar uzak bir sapıklık içindedirler.” (İbrahim 3)

Batılıların İstediği İslam

Eski CIA Direktörü James Woolsey 2006'da şöyle demişti: “Bize uygun bir İslam yaratacağız, sonra onları ayaklandıracağız, sonra onları fanatik sloganlara böleceğiz ve sonra yürüyerek gelip galip geleceğiz!”

Bu pislik böyle demişti! Onların İslamî kılık kıyafetle harpleri de onların “Bize uygun bir İslam” sözlerine dâhildir. Suriye'de el-Culani'yi lider yaptıklarında onun sakalını kısaltmasını da şart koşmalarından bunu anlayabilirsiniz!

İslam ümmeti arasında şehvetleri ve şüpheleri yaymışlardır. Zındık ve münafık partileri, grupları desteklemişler, iktidar sahibi olmalarını sağlamışlar, iktidarların demokratik oylama yoluyla seçildiğini zanneden bazı ahmaklar oy kullanmaya cevaz vermiş, dinlerinde sebat eden müslümanlar ise buna karşı çıkmışlar, bu durum da müslümanlar arasında başka bir kaos ve ayrılığa sebep olmuştur.

Kâfir istihbaratçılar, Kur’ân ve sünnet ilimlerinin öğrenilmesine karşı harp etmişler, bu şerefli ilimlerden uzaklaştırmışlar, ümmet arasında “Siz müçtehit misiniz de hadis kitapları okuyorsunuz?” diyerek mezheplere uymaya, hatta kıyas ve re’y gibi bâtıl metotlara çağıran davetçiler yaygınlaşmış, Kur’ân ve sünnetten ibaret vahye uymaya çalışanlar çirkin gösterilmiştir.

İslam’ı çirkin göstermek için Işid meselesini çıkarmışlar, satılmış hocaları uydu kanalları ve yayın araçlarında konuşturarak batılıların arzuladığı “sözde İslam” düşüncesini yaymayı amaçlamışlar, Kur’ân ve sünnete sarılmanın Işid gibi terörist ve sapkın yapılaşmalara sebep olacağı fikrini aşılamışlardır. Halbuki Işid, el-Kaide gibi terörist yapılar içerisinde Kur’ân ve sünnet ile amel eden tek bir kimse bile bulunmamıştır! Bu örgütlerin mensupları da batılıların arzuladığı İslam olan mezhepçilik, kıyas ve re’y esasları üzerinde hareket etmektedirler!

Batılıların arzuladığı İslam’da vela ve bera da yoktur! Sapıklıklara karşı çıkmak, bid’atlere reddiye vermek, bid’atçilerden uzaklaşmak yoktur!  Bu yüzden “Vasat İslam” diye bir tabir çıkarmışlardır ve bu sapıklığın da davetçileri hala davetlerine devam etmektedirler!

Sahih İslam’a sarılan Selefileri ayrılık ve ihtilaflara düşürmek için son zamanlarda selefî olduğu zannedilen bazı davetçileri ortaya çıkarmışlardır. Bunlardan bazıları Arap dünyasında Muhammed Şemşeddin, Adil Alu Hamdan gibi Haddadilerdir. Bu kimselerin saptırmalarını içeren kitaplar Türkçeye de tercüme edilmiştir. Kitap ve sünnetten hiçbir delili olmayan; Allah’ın arşa oturduğu, ayak ayak üstüne attığı gibi sözlerle selefilerin akidelerini bulandırmakta, bu şekilde inanmayanların Cehmî olduğu şeklinde asılsız ithamlarla fitneye sebebiyet vermektedirler.

Yine iplerini ellerinde tuttukları diğer kuklalar olan ilahiyatçılar vasıtasıyla da bid’at ehlini reddeden hadislerin sıhhati hakkında şüpheler atmakta, sapıklıkların reddedilmesini iptal ettirmeye çalışmakta, bid’at ve sapıklıklara reddiye verenleri ise aşırılık ve sertlikle nitelemeye yol vermektedirler.

Bütün Müslümanlara Nasihat

Allah’tan sakının ve O’nun dinini sahih temelleri olan kitap, sünnet ve sahabe ile tabiinden olan selefin anlayışına döndürün! Şu kâfirler ile onların kuyrukları olan münafık ve zındıkların anlayışlarına değil!

Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur:

Rabbinizden size indirilene uyun. O’ndan başka velilere uymayın! Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.” (A’raf 3)

O halde aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet. Sana gelen haktan onların hevâlarına uyma! Sizden her biri için bir şeriat ve apaçık bir yol tayin ettik. Allah dileseydi elbette sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat size verdiği ile sizi imtihan etmek istedi. O halde hayırlarda yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. Artık ihtilaf ettiğiniz şeyleri size haber verecektir.” (Maide 48)

Onların aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet de onların arzularına uyma. Ayrıca Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından seni fitneye düşürmelerinden sakın. Yüz çevirirlerse artık bil ki Allah onlara bir takım günahları sebebiyle musibet vermek istiyor. Muhakkak ki insanların pek çoğu fasıktırlar.” (Maide 49)

Şu halde, sen bundan dolayı davet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların arzularına uyma ve de ki: “Allah’ın indirdiği her kitaba iman ettim. Aranızda adaletli davranmakla emrolundum. Allah, bizim de rabbimiz, sizin de rabbinizdir. Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz sizindir. Bizimle sizin aranızda artık bir delile gerek yoktur. Allah hepimizi bir arada toplayacaktır ve dönüş yalnız O’nadır.” (Şura 15)

Bir de zulmedenlere meyletmeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka velileriniz yoktur, sonra yardım göremezsiniz.” (Hud 113)

Eğer bilmiyorsanız, zikr (kitap ve sünnet) ehline sorun.” (Nahl 43)

Muhammed b. Sirin rahimehullah şöyle demiştir: “Muhakkak ki bu ilim dindir. O halde dininizi kimden aldığınıza dikkat edin!” (Muslim 1/11, Dârimî 438)

İblisin insanları saptırma ve tahrif edilmiş algılarla yönetme şebekeleri olan medyadan ve sosyal medyalardan uzak durun! Davet amacıyla dahi olsa bu şebekelere üye olarak İblis’in askerlerinden biri haline gelmeyin! Şunu iyi bilin ki bu sosyal medyalar aracılığıyla daveti kabul edenler de ancak İslam’a zarar verir. Şu an bunu anlamayan çok ama bunu idrak ettiğinizde iş işten geçmiş olacak!

Sahih İslam’ın batıl vesilelere ihtiyacı yoktur, şimdilik bunu anlayın yeter:

Allah, emrinde galip olandır, ancak insanların çoğu bilmezler.” (Yusuf 21)

Bilakis biz, hakkı bâtılın tepesine bindiririz de o, bâtılın işini bitirir. Bir de bakarsınız ki, bâtıl yok olup gitmiştir.” (Enbiya 18)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)