Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

3 Kasım 2013 Pazar

Hükümet din düşmanlığını terk etmelidir!

Vatandaşlara karşı "başörtüsüne serbestlik getirdik", "inanç değerlerine özgürlük getirdik" aldatmacalarıyla göz boyayan din düşmanı olmayan (!) hükümet, İslam dini dışındaki bütün batıl inançlara özgürlük getirmiştir, doğrudur. 
Nitekim R.T.E.'a; "Peki ya çarşaf giymeye kalkarlarsa ne olacak?" diye sorulduğunda: "Biz aşırılıklara karşıyız" demiştir.
Dinini ve vakıâyı iyi bilmeyen basiretsiz birilerinin "Bunlar en azından din düşmanı değil" diyerek Chp zihniyetine yeğlediği, fakat aslında din düşmanlığının daniskasını yapan bu hükümetin getirdiği ve "başörtüsüne özgürlük" olduğu iddia edilen yeni tasarı, Allah'ın emrettiği tesettüre değil, şeytanın insanları yoldan saptırmak için icat ettiği ve Kur'ân'da "teberrüc: açılıp saçılma" olarak, hadislerde "giyinmiş çıplaklık" olarak nitelenen bir giyinme şekline özgürlük getirmektedir. Dolayısıyla bu tasarı, tesettüre özgürlük getirmiyor, bilakis tesettürlü insanları içi boşaltılmış bir tesettür tanımı altında açılıp saçılmaya teşvik ediyor. Dinde cariyelerin dahi giyinmelerine musaade edilmeyecek bir giyim tarzını tesettür kabul eden hükümet, batıl nizamların köleleştirmeye çalıştırdığı insanların cariyeler kadar örtünmesine dahi izin vermiyor! Ey din düşmanı olmayan(!) hükümet! 
İlk ve orta okullarda başörtüsü hâlâ yasak ve okul bahçeleriyle sınıfları putlarla dolu, çocukların okullara gönderilmesi de zorunlu! Kürt vatandaşları ilgilendirmeseydi ant törenlerinin de kalkacağı yoktu. Zira bunlar, and törenine şirk olduğu için karşı çıkıyor olsaydılar, istiklal marşında saygı duruşu gibi diğer şirkî eylemlere de karşı çıkmaları gerekirdi. Lakin bunu dile getirdiğinizde bile başta bu hükümet mensupları size karşı çıkarlar. 
Nitekim ilkokullarda tesettürün serbestliğinin talep edilmesi üzerine zirvedeki kadın ile kocası "Buna biz de karşıyız" diyerek feveran etmişlerdi. "Din düşmanı olmadığı" savunulan hükümetin patronları işte bunlar!
Şimdi vatandaşın halini düşünün; Bir bayan, Allah'ın emrettiği şekilde örtünmek istiyor. Allah'ın kitabına ve Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetine baktığında  siyah bir örtü ile tüm bedenini örtmekten başka bir seçeneği yoktur. Allah'ın dini böyle emrediyor. Fakat şeytanın borazanı olan cahiliye cahillerinin saptırmalarına uyup da, başka alternatiflere yönelmezse  okula gidemeyecektir. Hoş, gidip de ne yapacak, ayrı mesele. Dolayısıyla bu tasarı, başörtüsüne özgürlük değil, bâtıl din ve ideolojilere mecbur kılma ve hapsetme yasasıdır!
Son tasarının uygulamaya konulmasından sonra, okul sınavlarına dışarıdan girmek isteyip de, inançlarının gereği olarak kadın-erkek ihtilatının olduğu sınıflarda sınava girmek istemeyen müslümanlar da sınavlara alınmadılar. Gerçi bu ihtilatta hiçbir sakınca görmeyen münafıklar da aramızda yok değil. Lakin inandığı değerlere göre yaşamak isteyenin bu en doğal hakkını devlet sağlamak zorundadır ve ilahiyatçı sapıkları insanlara musallat ederek din ve vicdan değerlerine baskı kurmak bu hükümetin din düşmanlığının göstergesidir. Yanlış anlaşılmasın, hükümet bâtıl olan hiçbir dine düşman değil! Onun düşmanlığı hak dine karşı!

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)