Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

28 Ekim 2015 Çarşamba

Demokratik Sistemde Oy Vermeye Çağıranlar İslam Davetine En Büyük Hıyaneti Yapanlardır


Tevhid ehli Müslüman bir kimsenin, bâtıl bir din ve sapıklıktan ibaret olan Demokrasi’ye sıcak bakarak kendini zillete düşürmesi asla yakışmaz. Allah Teâlâ: “Hakkın dışında sapıklıktan başka ne vardır?” (Yunus 32) buyurmaktadır. Hak ise Allah Teâlâ’nın indirdiğidir. Allah Teâlâ’nın indirdiğinde ise ne demokrasi pisliğini ne de bâtıl ideolojiler için oy kullanmayı buluruz.
Dinini dünya karşılığında satan bazı bel’âmlar “iki zarardan hafif olanı tercih” yahut “din düşmanına karşı, dine düşman olmayanı desteklemek” gibi ahmakça yorumlarla, demokrasilerde oy kullanmayı “dinî bir vazife” hatta “dinî bir vacip” olarak takdim etmeye başlamışlardır. Her müslüman bilir ki oy kullanmak İslam dininin değil, demokrasi dininin vacibidir! “Oy kullanmayanın imanından şüphe ederim” diyen tagut davetçiler, bizim “demokrasiye imanımızdan şüphe ettiklerini” ifade ediyor olsalar gerek. Hiç şüphe etmesinler, biz demokrasiyi tamamen inkâr ediyoruz.
Oy kullanma neticesinde “müslümanların maslahatına en yakın olanı” desteklediklerini zannedenler ancak Demokrasi dininin kuvvetlenmesine destek olurlar. Demokrasilerde maslahat ve güzellik olduğu gibi habis bir inanca hizmet etmiş olurlar. Uydurma bir din icat ederek hem kendilerini hem de kendilerine tabi olanları Allah’ın indirdiği hak’tan saptırmış olurlar. İslam’ın dışında da maslahat ve güzellik olabileceği inancına insanları saptırmış olurlar. İnsanların indinde bâtıl dinlerin zafer kazanmasına destek vermiş olurlar.
Hayalî teorilerle müslümanların yalnızca “İki zarardan birine muhatap oldukları” düşüncesine sürüklemeye çalışan deccaller, yalan söylemekte, hakkı batıl ile karıştırmaktadırlar. Oy kullanmamak gibi bir seçenek olduğu sürece “sadece iki zarardan birine muhatap olmak” söz konusu değildir. Ancak birisi kafanıza silah dayayıp “ille de oy kullanacaksın” denilirse iki zarardan hafif olanını tercih söz konusu olur. Fakat burada iki zarara karşı üçüncü bir seçenek vardır ki hayır ve faydadan ibarettir. Bu da oy kullanmayıp, zalim yöneticilere sabretmektir. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem mütevatir olarak gelen hadislerle zalim yöneticilere sabretmeyi emretmiştir.  Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hadisine uyarak zalim yöneticilere sabretmek, oy kullanmak veya diğer günahlara bulaşmamak hayrın ve faydanın ta kendisidir. Dinin emirlerinden veya yasaklarından herhangi birine sabretmek zarar olarak nitelenirse, “iki zarardan hafif olanı tercih” kaidesini savsaklayanlar bu dine her türlü tahrifin kapısını açarlar.
Ey müslümanlar! Allah’ın dininin en yüce olması için Allah’ın emirlerinde ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetinde sabredin. Allah’ın dininden ve hükmünden başkasına, cahiliye hükmüne razı olmayın. Bütün bâtıl ideoloji ve dinleri ayaklar altına alın ki Allah sizi yüceltsin. Oy vermek, bâtıla taviz vermektir. Dinini satan ve Allah’ın dinini ucuz yorumlarla tahrif etmeye kalkan hainlerden teberrî edin. Taklide karşı çıktıklarını söyledikleri halde sizi İbn Useymin, deccal Abdurrahman Abdulhalık ve Sapık Mustafa Adevî gibilerin fetvalarını din edinmeye çağıranların gerçek yüzlerini görmezlikten gelmeyin.
“Bunlar olmasaydı dine davet edemezdik” bahanesine sarılan cahiller zaten keşke hiç davete kalkışmasalar da insanların akidelerini bozmasalardı.
Oy kullanma eylemi modern bir haricilik olmasına rağmen, oy kullanmaya karşı çıkmayı da haricilik olarak lanse edenlere de yazıklar olsun! Alemlerin rabbinin huzurunda hesap verecekleri günden sakınsınlar.

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)