Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

4 Aralık 2016 Pazar

Kadına Dokunmanın Abdesti Bozmaması Hakkında Aişe radıyallahu anha Hadisinin Tahkiki


Bezzar, Musned’inde; İsmail b. Yakub b. Subayh – Muhammed b. Musa b. A’yun – babası (Musa b. A’yun) – Abdulkerim el-Cezeri – Atâ – Aişe radiyallahu anha isnadıyla rivayet ediyor:
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يُقَبِّلُ بَعْضَ نسائه ثم يَتَوَضَّأُ
 “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hanımlarından birini öper, abdest almazdı.”[1]
Bu hadis Buhârî’nin şartına göredir.
* Abdulkerim el-Cezeri’den Malik Muvatta’da rivayette bulunmuş, Buhârî ve Muslim ile başkaları ondan rivayet etmişlerdir. İbn Main, Ebu Hâtim, Ebu Zur’a ve başkaları onun sika olduğunu belirtmişlerdir.
* Musa b. A’yun meşhurdur. Ebu Zur’a ve Ebu Hatim onun sika olduğunu söylemişler, Buhârî ve Nesâî ondan rivayette bulunmuşlardır.
* Oğlu Muhammed b. Musa b. A’yun de meşhurdur. Buhârî ve Nesâî ondan rivayette bulunmuşlardır.
* İsmail b. Yakub’dan Nesâî rivayette bulunmuş, o ve Ebu Avane sika olduğunu söylemişlerdir. İbn Huzeyme Sahih’inde onunla hüccet getirmiştir. İbn Hibban da es-Sikat’ta zikretmiştir.
Abdulhak el-İşbilî el-Ahkamu’l-Vusta’da (1/142) hadisi Bezzar’ın tarikiyle zikrettikten sonra: “Bu hadisin terk edilmesini gerektiren bir illetini bilmiyorum” demiştir. Hafız İbn Hacer ed-Diraye’de (1/45) Bezzar’ın bu rivayetini zikrettikten sonra: “Ravileri güvenilirdir” demiştir.
Ahmed b. Hanbel; Veki – el-A’meş – Habib b. Ebi Sabit – Urve b. ez-Zubeyr – Aişe radiyallahu anha isnadıyla rivayet ediyor:
أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: " قَبَّلَ بَعْضَ نِسَائِهِ، ثُمَّ خَرَجَ إِلَى الصَّلَاةِ، وَلَمْ يَتَوَضَّأْ " قَالَ عُرْوَةُ: قُلْتُ لَهَا: مَنْ هِيَ إِلَّا أَنْتِ؟ قَالَ: فَضَحِكَتْ
Urve b. ez-Zubeyr rahimehullah’tan: “Aişe radiyallahu anha dedi ki:
“Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hanımlarından birini öper, sonra abdest almadan namaza çıkardı.” Urve ona:
“O hanımı senden başkası değildir” dedi. Aişe radiyallahu anha bunun üzerine güldü.”[2]
Bu hadis Buhârî ve Muslim’in şartlarına göredir.
Bu rivayette görüldüğü gibi, Habib b. Ebi Sabit, rivayet ettiği kişinin Urve b. ez-Zubeyr olduğunu tasrih etmiştir. İbn Mace’nin rivayetinde de bu tasrih mevcuttur. Ebû Dâvûd’un (180) rivayetinde “Urve el-Muzenî” şeklinde geçmesi bir şey ifade etmez. Zira o tarikte el-A’meş’ten rivayet eden Abdurrahman b. Megra zayıftır. Nitekim onun el-A’meş’ten rivayetlerine karşı çıkılmış, sikalardan hiçkimse ona tabi olmamıştır.
Habib b. Ebi Sabit’in Urve b. ez-Zubeyr’den işitmediği iddiası da batıldır. İmamlardan birçok kimse bu iddiayı reddetmişlerdir.
Ebu Ömer b. Abdilberr, el-İstizkar’da (3/52), ondan naklen İbn Seyyidi’n-Nas Şerhu’t-Tirmizî’de (1/199) derler ki: "Bu hadisi Kufe’liler sahih görmüşlerdir. Sika olan hadis imamları Habib’in Urve’den işittiğini ispat etmişlerdir. Habib b. Ebi Sabit’in, Urve ile karşılaşmış olması inkâr edilemez. Çünkü Urve’den yaşça daha büyük ve Urve’den daha önce vefat etmiş olan ravilerden de rivayet etmiştir. Kendisi sika bir imamdır."
İbn Seyyidi’n-Nas dedi ki: “Ebu Ömer (İbn Abdiberr)’in bu sözü lika (karşılaşma) imkânını ispat etmektedir. Bu imkân, çoğunluk katında inkita şüphesini giderir mahiyettedir. Yine, Ebu Davud’un (no:180) isnadında geçen sözü de ortadan kaldırmaktadır. Ebu Davud dedi ki: "Nitekim Hamze ez-Zeyyat Habib’den, o Urve b. ez-Zubeyr’den, o da Aişe radiyallahu anha’dan sahih bir hadis rivayet etmiştir." (Ebû Dâvûd bu hadisi sahih kabul etmiştir) Bu hadis likayı (karşılaşmış olmalarını) ispat etmektedir. Bu durum inkıta şüphesini gidericidir.
Habib b. Ebi Sabit, bu hadisin rivayetinde de tek kalmış değildir. Nitekim bu rivayette ona Hişam b. Urve mutabaat etmiştir.
Bunu Darekutni; Ebu Bekr en-Nisaburi haddesena Hacib b. Suleyman haddesena Veki an Hişam b. Urve an babası an Aişe radiyallahu anha isnadıyla rivayet etmiştir. Aişe radiyallahu anha dedi ki:
قَبَّلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَعْضَ نِسَائِهِ ثُمَّ صَلَّى وَلَمْ يَتَوَضَّأْ ثُمَّ ضَحِكَتْ
“Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hanımlarından birini öptü, sonra abdest almadan namaz kıldı.” Sonra Aişe radiyallahu anha güldü.”[3]
Bu isnad kuvvetlidir. Ebu Bekr en-Nisaburî; Abdullah b. Muhammed b. Ziyad’dır. Kendisi sağlam bir hafızdır, rivayetinde sikadır.  Şeyhi Hacib b. Suleyman el-Menbecî hakkında Nesai; sika demiştir. Diğer rivayette: “Onda bir sakınca yok” demiştir. İbn Hibban onu es-Sikat’ta zikretmiştir. Diğer raviler Buhârî ve Muslim’in ricalinden olan sika ravilerdir.
Hişam b. Urve’nin babasından olan rivayetine Ebu Uveys ve Veki mutabaat etmişlerdir:
Darekutni; el-Huseyn b. İsmail an Ali b. Abdilaziz el-Verrak haddesena Asım b. Ali haddesena Ebu Uveys haddeseni Hişam b. Urve an babası an Aişe radiyallahu anha isnadıyla rivayet ediyor:
أَنَّهَا بَلَغَهَا قَوْلُ ابْنِ عُمَرَ: فِي الْقُبْلَةِ الْوُضُوءُ , فَقَالَتْ: كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ  «يُقَبِّلُ وَهُوَ صَائِمٌ ثُمَّ لَا يَتَوَضَّأُ»
“Aişe radiyallahu anha’ya İbn Ömer radiyallahu anhuma’nın öpmekten dolayı abdestin bozulduğu sözü ulaştı. Aişe radiyallahu anha dedi ki: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem oruçlu iken öper ve abdest almazdı”[4]
Bu isnad hasendir. Ebu Uveys Muslim ricalindendir. Asım b. Ali Buhârî ricalindendir. Ali b. Abdilaziz hakkında Darekutni; sika demiştir. El-Huseyn b. İsmail el-Mehamilî saduk bir imamdır. Diğer raviler Buhârî ve Muslim ricalinden olup sika ravilerdir.
Bu da gösteriyor ki, Habib b. Ebi Sabit'in kendisinden rivayet ettiği Urve; el-Muzenî değil, İbnu'z-Zubeyr'dir.
Darekutni; Muaviye b. Hişam – Sufyan es-Sevri – Ebu Ravk el-Hemedani – İbrahim et-Teymi – babası (Yezid b. Şureyk) – Aişe radiyallahu anha isnadıyla rivayet ediyor: Aişe radiyallahu anha dedi ki:
أَنَّ النَّبِيّ صَلَّى الله عَلَيه وسَلم كان يُقَبِّلُ ويُصَلِّي ولا يَتَوَضَّأُ
“Nebî sallallahu aleyhi ve sellem öper, abdest almadan namaz kılardı.”[5]
Bunun isnadı hasendir.
Sahih ve hasen derecesindeki hadisler bunlardır. Bu hadisin sahih ve sabit olduğunda hiçbir şüphe kalmamıştır.
Bu babda hadisin pek çok şahitleri ve mutabileri daha vardır. Ancak bu tariklerin her birinde zayıflık söz konusudur. Bunlardan bazısı bu babda zikrettiğim sahih hadislerle kuvvet kazanacak nitelikte, bazısı da şahit ve mutabaata elverişli olmayacak derecede şiddetli zayıf rivayetlerdir.
Allah en iyi bilendir.
Ebu Muaz el-Çubukâbâdî

[1] Bezzar’dan naklen; Abdulhak el-İşbili el-Ahkamu’l-Vusta (1/142) Ahkamu’l-Kubra (1/430) İbn Dakik el-Îd el-İmam (2/254) İbn Hacer ed-Diraye (1/45) Zeylai Nasbu’r-Raye (1/74) İbnu’t-Turkmani Cevheru’n-Naki (1/125) Darekutni (1/137) Beyhaki el-Hilafiyyat (488-490)
[2] Ahmed (6/210) Taberî Tefsir (7/73) İbn Ebî Şeybe (1/44) İshak b. Rahuye (566) Ebû Dâvûd (178, 179, 180) Tirmizî (86) İbn Mâce (502) Begavi Şerhu’s-Sunne (168) İbnu’l-Munzir el-Evsat (15) Ebû Ya'lâ (7/374, 8/243) Darekutni (1/137-138) Beyhaki (1/125) Beyhaki el-Hilafiyyat (435)
[3] Darekutni (1/136) Beyhaki Hilafiyyat (458)
[4] Darekutni (1/136) Beyhaki el-Hilafiyyat (473)
[5] Darekutni el-İlel (15/146)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)