الاختيار في بيع العقار
El-İhtiyar Fi Bey’il-Akar
GAYRİMENKUL
SATMAK KONUSUNDA TERCİH EDİLEN GÖRÜŞ
İmam Allame Cemaluddin Ebu’l-Mehasin Yusuf b.
Hasen b. Ahmed b. Abdilhadi el-Umeri el-Makdisi ed-Dimeşki el-Hanbeli Rahimehullah
(v. 909)
Tercüme ve Tahriç: Ebu Muaz Seyfullah el-Çubukabadî
Tercümeye esas alınan baskı: Dr. Abdurrauf b. Muhammed b. Ahmed el-Kemali tahkikiyle 1428 (2007) yılında Daru’l-Beşairi’l-İslamiyye baskısı
Müellifin Takdimi
بسم الله الرحمن الرحيم
وهو
حسبي الحمد لله رب العالمين
وصلى الله على سيدنا محمد وآله وصحبه وسلم
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla. O bana yeter! Hamd âlemlerin rabbi Allah’adır. Allah’ın salat ve selamı efendimiz Muhammed’e, âline ve ashabının üzerine olsun.
Huzeyfe
Radıyallahu anh Hadisi
أَخْبَرَنَا جماعة من شيوخنا أَخْبَرَنَا
ابن
المحب أَخْبَرَنَا المزي أَخْبَرَنَا
ابن
الدرجي أَخْبَرَنَا أَبُو المجد الثقفي أَخْبَرَنَا
أَبُو عبد
الله الجلال أَخْبَرَنَا أَبُو الفضل
الرازي أَخْبَرَنَا أَبُو القاسم الرازي أَخْبَرَنَا
أَبُو بكر
الروياني حَدَّثَنَا محمد بن بشار حَدَّثَنَا
سلم بن قُتَيْبَة حَدَّثَنَا شُعْبَةُ
عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي خَالِدٍ عَنْ أَبِي عُبَيْدَةَ بن حُذَيْفَة
عَنْ حُذَيْفَةَ أَنَّ النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم قال مَنْ بَاعَ دَارًا لَمْ يَشْتَرِ مكانها دَارًا لَمْ يُبَارَكْ لَهُ
1- Huzeyfe radıyallahu
anh’den; Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim bir ev satar da onun yerine başka bir ev satın almazsa ona bereketli olmaz.”[1]
İmran b.
Husayn Radıyallahu anhuma Hadisi
وبه إلى الروياني حَدَّثَنَا
بِشْرُ
بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ أَيُّوبَ بْنِ عِيَاضٍ اللَّيْثِيُّ
حَدَّثَنَا أَبِي عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ يَعْلَى
قَاضِي الْبَصْرَةِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ حَدَّثَنِي أَبِي
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مَنْ
بَاعَ عُقْدَةً مِنْ غَيْرِ حَاجَةٍ صَبَّ اللَّهُ عَلَى ذَلِكَ الْمَالِ
تَلَفًا
2- İmran b. Husayn
radıyallahu anhuma’dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“Kim ihtiyaç
olmaksızın gayrimenkulünü satarsa Allah o mala telef verir.”[2]
وبه إلى الروياني حَدَّثَنَا
خَازِمُ بْنُ يَحْيَى الْحُلْوَانِيُّ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْحَسَنِ حدثنا بَشِيرُ
بْنُ سُرَيْجٍ الْبَزَّازُ حَدَّثَنِي قَبِيصَةُ بْنُ الْجَعْدِ السُّلَمِيُّ عَنْ
أَبِي الْمَلِيحِ الْهُذَلِيِّ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ يَعْلَى عَنْ عِمْرَانَ
بْنِ حُصَيْنٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَا مِنْ
عَبْدٍ يَبِيعُ تَالِدًا إِلَّا سَلَّطَ اللَّهُ عَلَيْهِ تَالِفًا قَالَ أَبُو الْحَسَنِ
خَازِمُ بْنُ يَحْيَى الْحُلْوَانِيُّ التَّالدُ أَنْ يَبِيعَ دَارَهُ وَعَقَارَهُ
3- İmran b. Husayn
radıyallahu anhuma’dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“Evini satan hiçbir
kul yoktur ki Allah ona telef musallat etmesin.”[3]
Ravi Ebu’l-Hasen Hazim b.
Yahya el-Hulvani dedi ki: “Hadiste geçen “tâlid” kelimesi evini ve arsasını
satan kimse demektir.”
وبه إلى الروياني حَدَّثَنَا
ابْنُ
إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا خَلَفٌ حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الصَّمَدِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِي الْمَلِيحِ الْهُذَلِيُّ حَدَّثَنِي
رَجُلٌ مِنَ الْحَيِّ أَنَّ يَعْلَى بْنَ سُهَيْلٍ مَرَّ بِعِمْرَانَ بْنِ
حُصَيْنٍ فَقَالَ لَهُ يَا يَعْلَى أَلَمْ أُنَبَّأْ أَنَّكَ بِعْتَ دَارَكَ
بِمِائَةِ أَلْفٍ؟ قَالَ بَلَى قَدْ بِعْتُهَا بِمِائَةِ أَلْفٍ قَالَ فَإِنِّي
سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ مَنْ
بَاعَ عُقْدَةَ مَالٍ سَلَّطَ اللَّهُ عَلَيْهَا تَالِفًا يُتْلِفُهَا
4- Ebu’l-Melih el-Huzeli, kabilesinden birinden
rivayet ediyor: “Ya’la b. Suheyl, İmran b. Husayn radıyallahu
anhuma’ya uğradı, İmran dedi ki:
“Ey Ya’la! Bana
senin evini yüz bine sattığın haber verilmedi mi?” O da: “Evet” dedi. İmran
radıyallahu anh dedi ki: “Ben Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle
buyurduğunu işittim:
“Kim gayrimenkulünü
satarsa Allah onu telef edecek bir telef edici musallat eder.”[4]
أَخْبَرَنَا جماعة من
شيوخنا أَخْبَرَنَا ابن المحب أَخْبَرَنَا
القاضي
سليمان أَخْبَرَنَا الحافظ ضياء الدين أَخْبَرَنَا
أبو
المظفر السمعاني أَخْبَرَنَا أبو القاسم وأبو عبد
الرحمن أبناء الحسن الكاتب قالا أَخْبَرَنَا أبو بكر الشيرازي أَخْبَرَنَا
السيد
أبو منصور أَخْبَرَنَا أبو بكر بن أبي دارم حَدَّثَنَا
إبراهيم
بن أحمد المروزي حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ أَيُّوبَ حَدَّثَنَا أَبِي عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ يَعْلَى قَاضِي
الْبَصْرَةِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عِمْرَانَ
بْنِ حُصَيْنٍ حَدَّثَنِي أَبِي أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ بَاعَ عقاره
مِنْ غَيْرِ حَاجَةٍ صَبَّ اللَّهُ عَلَى ذَلِكَ الْمَالِ تَلَفًا
5- İmran b. Husayn radıyallahu anhuma’dan:
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“Kim ihtiyaç olmadığı halde gayrimenkulünü satarsa Allah o mala telef verir.”[5]
Amr b. Hureys Radıyallahu anh Hadisi
أَخْبَرَنَا جماعة من
شيوخنا أَخْبَرَنَا ابن المحب أَخْبَرَنَا
المزي
أَخْبَرَنَا أبو العز الشيباني أَخْبَرَنَا
سليمان
بن محمد أَخْبَرَنَا أبو القاسم بن
السمرقندي أَخْبَرَنَا أبو القاسم بن الجلال أَخْبَرَنَا
أبو
القاسم الصيدلاني أَخْبَرَنَا أبو محمد الكاتب أَخْبَرَنَا
أبو
سعيد الأشج حَدَّثَنَا عُقبَة بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا الصَّبَّاح حدثني خَالِد
بْنِ أَبِي أُميَّة عن أبي عبيدة بن حذيفة عن أبيه عَنْ عَمْرِو
بْنِ حُرَيث
قال قال رسول الله صلى الله
عليه وسلم مَنْ بَاعَ دَارًا ثُمَّ لَمْ يَجْعَلْ ثَمَنَهَا فِي
مِثْلِهَا لَمْ يُبَارَكْ لَهُ فيها
6- Amr b. Hureys
radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim bir ev satar da bedelini bunun misline yatırmazsa o kimse, aldığı bedelde bereket bulamaz.”[6]
Said b. Zeyd Radıyallahu anh
Hadisi
أَخْبَرَنَا جدي أَخْبَرَنَا
الصلاح
بن أبي عمر أَخْبَرَنَا الفخر ابن البخاري أَخْبَرَنَا
حنبل
أَخْبَرَنَا ابن الحصين أَخْبَرَنَا
ابن
المذهب أَخْبَرَنَا أبو بكر القطيعي أَخْبَرَنَا
عبد
الله ابن الإمام أحمد حدثني أبي حَدَّثَنَا
أَبُو سَعِيدٍ حَدَّثَنَا قَيْسُ بْنُ الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ
عُمَيْرٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ حُرَيْثٍ قَالَ قَدِمْتُ الْمَدِينَةَ فَقَاسَمْتُ أَخِي
فَقَالَ سَعِيدُ بْنُ زَيْدٍ إِنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
قَالَ
لَا يُبَارَكُ
فِي ثَمَنِ أَرْضٍ وَلا دَارٍ لَا يُجْعَلُ فِي ثمن أَرْضٍ وَلا دَارٍ
7- Amr b. Hureys
radıyallahu anh dedi ki: “Medine’ye geldim ve kardeşime malımı paylaştırdım.
Said b. Zeyd radıyallahu anh dedi ki:
“Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir arazi veya bir evin bedelini yine bir araziye veya eve koymayan bereket bulamaz.”[7]
Fasıl
وهذا الأمر مستقرٌ عند الناس مشاهدٌ لهم بالعقل
تنطق به ألسنتهم من يعرف الحديث ومن لم يعرفه مجربٌ عندهم وقد جربته أنا أيضاً
ورأيت صحته فينبغي
للعاقل أن يحرص جهده في ترك بيع العقار ما دام مستغنياً عن ثمنه
Bu mesele insanlar
arasında karar bulmuş, akıl ile şahit olunan bir konudur. Hadisi bilen ya da
bilmeyen insanlar tecrübeleri sebebiyle bunu dillendirirler.
Ben de bunu tecrübe ettim ve doğruluğunu gördüm. Akıl sahibinin ücretine ihtiyacı olmadığı sürece akarını (gayrimenkulünü) satmayı terk etme konusunda hırs göstermesi gerekir.
Fasıl
وينبغي له إذا باع عقاراً وليس ثم ضرورةٌ داعية
إلى ثمنه إما لرداءته وإما لحصول ضرر منه وإما لتعطيل نفعه أن يبادر بثمنه ويشتري
به غيره من العقار ما يعود منه النفع ولو كان أقل من ذلك كما ورد الحديث بذلك
Yine kötü niyetinden dolayı, bir zarardan dolayı ya da ondan faydalanaması sebebiyle, zaruri bir ihtiyacı olmadığı halde gayrimenkulünü satarsa hemen, değeri daha düşük olsa dahi, hadiste geçtiği gibi faydalanabileceği başka bir gayrimenkul satın alması gerekir.
Gayrimenkulü Satmanın Meşru
Olduğu Konular
وإذا دعت ضرورةٌ إلى بيع العقار نظر في المصلحة
في ذلك فإنه يباع لأمور متعددة وليس هو من الأمور المكروهة
Gayrimenkulünü satmaya
bir zaruret ortaya çıkarsa bundaki maslahata bakar. Zira sayılacak olan şu
konularda gayri menkülünü satması çirkin değildir:
من ذلك لقضاء الدين فإن بيعه في قضاء الدين لا
بأس به
1- Borç ödemek için gayrimenkulü satmak böyledir. Zira borç
ödemek için gayrimenkulü satmakta sakınca yoktur.
ومن ذلك للحج الواجب فإنه لا بأس به ومن فضل
الله يخلف له ما هو خير منه
2- Farz olan haccı eda
etmek için gayrimenkulü satmakta da bir sakınca yoktur. Allah lütfuyla ona
bundan daha hayırlısını bahşedecektir.
ومن ذلك في التزويج فإنه لا بأس به في ذلك
لتزويج النفس والأولاد
3- Evlilik için
gayrimenkulü satmakta sakınca yoktur. Kişi, kendisi ve çocuklarının evliliği
için gayrimenkulünü satabilir.
ومن ذلك النفقة على النفس والعيال إذا لم يجد
غيره
4- Kişi kendisinin ve
ailesinin nafakasını karşılayacak başka bir yol bulamazsa gayrimenkulünü
satabilir.
وكثير من الجهال يبيع العقار ليتجر بثمنه!! وقد رأيت ذلك من أسرعه ذهاباً وانمحاقاً
ولا يقيم في أيديهم غالباً بل ينبغي
للإنسان أن يتخذ العقار وما تحصل منه من ريعه جعله في عقار آخر فإن ذلك يكثره
وينميه ويزيد في الرزق والخير الدنيوي والحديث يدل عليه وقد شاهدنا ذلك فقد كان
عبد الهادي الأرموي يفعل ذلك فصار له به دنيا متسعة
Cahillerden birçok kimse parasıyla
ticaret yapmak için gayrimenkulünü satıyor! Nitekim böyle yapanların derhal
zarara uğradıklarını, mallarının yok olduğunu, genelde ellerinde bir şey
kalmadığını gördüm.
Hatta insanın gayrimenkul
edinip, onun getirdiği gelirle başka bir gayrimenkul daha alması gerekir. Zira
bu, onun bereketini çoğaltır, rızkı ve dünyevi hayrı artırır. Hadis de buna
delalet etmektedir. Nitekim biz buna şahit olduk. Abdulhadi el-Urmevî böyle
yapardı ve bu sayede dünyevî bolluğa kavuşmuştur.
ومن أحسن ما يحكى في هذا الباب أن ست الشام التي بنت الشامية حين أرادت
بناءها اشترت العقار أولاً الذي
أرادت وقفه عليها وجعلت تبني من ريعه المتحصل منه المدرسة وأما الست خاتون التي
بنت الصاحبة وضعت يدها أولاً في بناء المدرسة قبل
شراء الوقف فما فضل معها من المال لشراء الوقف غير القليل فلهذا صار وقف الشامية
أكثر وأغزر وأتم من وقف الصاحبة بحسن النظر والتدبير
Bu konuda anlatılan en
güzel kıssalardan biri şudur: Şamiyye vakfını bina eden Sittu’ş-Şam[8] onu bina
etmek istediği zaman önce vakfetmek istediği arsasını satın aldı, onun
gelirinden elde ettiği kazançla da medreseyi yaptırdı. Es-Sahibe vakfını bina
eden Sittu Hatun[9]
ise vakfedeceği yeri satın almadan önce medrese binasına katkıda bulundu.
Malından artanıyla da vakıf arazisini hiç de ucuz olmayacak fiyata satın aldı.
Böylece Şamiyye vakfı, dikkatli düşünce ve tedbir sebebiyle Sahibe vakfından
daha kazançlı ve bereketli oldu.
والله الموفق وعليه التكلان وهو حسبنا ونعم
الوكيل والحمد لله
وحده وصلى الله على سيدنا محمد وعلى آله وصحبه وسلم
وفرغ
منه واضعه يوسف بن حسن بن عبد الهادي يوم الخميس رابع عشر شهر ربيعٍ الآخر سنة تسع
وثمانين وثمان مئة والحمد لله
وحده وصلى الله على سيدنا
محمد وآله وصحبه وسلم
Başarılı kılacak olan
Allah’tır. O’na tevekkül edilir. O bize yeter ve O ne güzel vekildir. Hamd
yalnız Allah’adır. Allah’ın salat ve selamı efendimiz Muhammed’e, âline ve
ashabının üzerine olsun.
Yusuf b. Hasen b. Abdilhadi’nin yazdığı bu risale 14 Rebiu’l-âhir 889 Perşembe günü bitmiştir. Hamd yalnız Allah’adır. Allah’ın salat ve selamı efendimiz Muhammed’e, âlinin ve ashabının üzerine olsun.
Mütercimin İlavesi: Konuyla İlgili Diğer Rivayetler
Ebu
Zerr Radıyallahu anh Hadisi
8- Taberânî
Mu'cemu'l-Evsat’da dedi ki:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ بْنُ نُوحِ بْنِ حَرْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ
الْقُدُّوسِ بْنُ مُحَمَّدٍ الْعَطَّارُ حَدَّثَنَا يَزِيدُ
بْنُ تَمِيمِ بْنِ زَيْدٍ حَدَّثَنِي أَبِي تَمِيمُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنِي أَبُو مَرْحُومٍ
السَّعْدِيُّ حَدَّثَنِي الْمُنْتَصِرُ بْنُ عُمَارَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِي
ذَرٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَنْ بَاعَ دَارًا لَمْ يَسْتَخْلِفْ لَمْ يُبَارَكْ لَهُ فِي
ثَمَنِهَا
Ebu Zerr radıyallahu
anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim bir ev satar da
onun yerine (başka bir ev) almazsa ücretinde bereket göremez.”[10]
Ma’kil
b. Yesar Radıyallahu anh Hadisi
9- El-Elbani şöyle dedi: Taberânî
Mu'cemu'l-Evsat’ta (1/143) dedi ki:
عن
علي بن عثمان اللاحقي حَدَّثَنَا حفص بن أبي
حرب بن أبي الأسود الديلي حَدَّثَنَا محمد بن أبي
المليح الهذلي عن عبد الله بن يعلى الليثي قاضي البصرة
أَنَّ مَعْقِلَ بْنَ يَسَارٍ بَاعَ دَارًا
بِمِائَةِ أَلْفٍ فَقَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ أَيُّمَا رَجُلٍ بَاعَ عُقْرَةً مِنْ غَيْرِ حَاجَةٍ بَعَثَ
اللَّهُ تَالِفًا يُتْلِفُهَا
Muhammed b. Ebi’l-Melih el-Huzeli rahimehullah’tan: “Basra kadısı Abdullah b. Ya’la el-Leysî dedi ki:
“Ma’kıl b. Yesar
radıyallahu anh yüz bine bir ev sattı ve dedi ki: “Rasulullah sallallahu aleyhi
ve sellem’i şöyle buyururken işittim:
“Kim ihtiyacı olmadığı
halde gayrimenkul satarsa Allah onu telef edecek bir telef edici gönderir.”[11]
Doğrusu bu rivayette hata
vardır. Bu hadisin aslı şöyledir:
10- Ya’kub b. Sufyan
el-Fesevi dedi ki:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللهِ قَالَ حَدَّثَنَا يَعْقُوبٌ
قَالَ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ أَيُّوبَ أَبُو سَلَمَةَ اللَّيْثِيُّ قَالَ
حَدَّثَنِي أبِي أَيُّوبُ بْنُ عِيَاضٍ أن مُحَمَّدَ بْنَ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ
الْخُزَاعِيُّ مر على عبد الملك بن يعلى الليثي وهو قاضي البصرة يومئذ وقد باع
دارًا له فَقَالَ ما هذه الجماعة التي أرى؟ قَالَوا القاضي باع داره فنوزل عن
دابته ثم نزل فقَالَ أصلحك الله فَقَالَ بعت دارك قَالَ نعم قَالَ من حاجة؟ قَالَ
لا ولكن أعطيت بها ثمنها فبعتها قَالَ وما بلغك هذا الحديث عن رَسُول الله صلى
الله عليه وسلم؟ قَالَ رَسُول الله صلى الله عليه وسلم مَنْ بَاعَ عُقْدَةً مِنْ غَيْرِ حَاجَةٍ صَبَّ اللَّهُ عَلَى ذَلِكَ
الْمَالِ تالفًا أو قَالَ تَلَفًا فقام إلى أصحابه فاستقالهم فأقالوه
Eyyub b. Iyad el-Leysi
rahimehullah’tan: “Muhammed b. İmran b. Husayn el-Huzai, o günlerde Basra
kadısı olan Abdulmelik b. Ya’la el-Leysi’ye uğradı. Kadı evini satıyordu. Dedi
ki:
“Bu gördüğüm cemaat
nedir?” Dediler ki: “Kadı evini satıyor.” Bunun üzerine bineğinden indi ve dedi
ki:
“Allah seni ıslah etsin!
Evini mi satıyorsun?” O da: “Evet” dedi. “Bir ihtiyaçtan dolayı mı?” dedi.
Kadı: “Hayır, lakin ücreti verildi ve ben de satıyorum.” Muhammed b. İmran dedi
ki:
“Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem’in şu hadisi sana ulaşmadı mı? Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurmuştur:
“Kim gayrimenkulünü
bir ihtiyaç olmaksızın satarsa Allah o mala telef edici gönderir.” Bunun
üzerine kadı kalktı, arkadaşlarından bu alışverişi iptal etmelerini istedi,
onlar da iptal ettiler.”[12]
11- Muhammed b. Halef
Veki, Ahbaru Kudat’ta dedi ki:
حَدَّثَنَاه أَحْمَد بْن منصور الرمادي قال
حَدَّثَنَا يونس بْن مُحَمَّد قال حَدَّثَنَا جعفر بْن أبي حرب الديلي قال
حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن أبي المليح عَنْ عَبْدِ الملك بْن يعلى الليثي قاضي
البصرة قال جاء رجل من آل معقل بْن يسار فاستفتاني في بيع دار باعها بمائة ألف
فَقَالَ لَهُ عَبْد الملك ابن يعلى بلغني عَن نبي الله صلى الله عليه قال أيما إنسان باع عقدة من غير حاجة بعث الله عليه تالفاً يتلفها
فرد المال وارتد الدار
“Basra kadısı Abdulmelik
b. Ya’la el-Leysî dedi ki: “Ma’kil b. Yesar radıyallahu anh’ın ailesinden bir
adam geldi ve bana evini yüz bine satmak konusunda fetva sordu.” Abdulmelik b.
Ya’la dedi ki: “Bana Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu
ulaştı:
“Herhangi bir kimse
ihtiyacı olmadığı halde gayrimenkulünü satarsa Allah onu telef edecek bir telef
edici gönderir.” Bunun üzerine adam malı iade edip evi geri aldı.”[13]
Görüldüğü üzere bu
hadisin Ma’kil b. Yesar radıyallahu anh’e dayandırılması bir hatadır.
Said
b. Hureys Radıyallahu anh Hadisi
Müellif İbn Abdilhadi’nin Said b. Zeyd radıyallahu
anh’den zikrettiği hadis aslında, Amr b. Hureys radıyallahu anh’ın, kardeşi
Said b. Hureys radıyallahu anh’den rivayeti olarak gelmiştir. Nitekim dipnotta
bu hatanın Kays b. er-Rebi’den kaynaklandığına işaret edilmişti.
12- İbn Ebî Şeybe
Musned’de şöyle demiştir:
قَالَ وَكِيعٌ حَدَّثَنَا
إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ مُهَاجِرٍ
عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ حُرَيْثٍ قَالَ سَمِعْتُ
رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ مَنْ
بَاعَ دَارًا أَوْ عَقَارًا فَلَمْ يَجْعَلْهُ فِي مِثْلِهِ كَانَ قَمِنٌ أَلَا
يُبَارَكَ لَهُ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ
بْنُ دُكَيْنٍ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ
عَمِيرَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ حُرَيْثٍ عَنْ أَخِيهِ سَعِيدِ بْنِ حُرَيْثٍ عَنِ
النَّبِيِّ عليه السلام بِنَحْوِهِ
Said b. Hureys
radıyallahu anh’den: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim bir ev veya
gayrimenkul satar da parasını aynısına yatırmazsa bereket göremez.”[14]
13- Ebu Ya’la şöyle
demiştir:
حَدَّثَنَا
عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ مَيْسَرَةَ الْجُشَمِيُّ حَدَّثَنَا عَفِيفُ بْنُ
سَالِمٍ الْمَوْصِلِيُّ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ الْمُهَاجِرِ
عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ حُرَيْثٍ قَالَ بِعْتُ دَارًا
لِي وَأَرْضًا بِالْمَدِينَةِ فَقَالَ لِي أَخِي سَعِيدُ بْنُ حُرَيْثٍ اسْتَعِفَّ
عَنْهَا مَا اسْتَطَعْتَ وَلَا تُنْفِقَنَّ مِنْهَا شَيْئًا فَإِنِّي سَمِعْتُ رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ مَنْ
بَاعَ دَارًا أَوْ عَقَارًا فَإِنَّهُ قَمِنٌ أَنْ لَا يُبَارَكَ لَهُ فِيهِ إِلَّا
أَنْ يَجْعَلَهُ فِي مِثْلِهِ قَالَ عَمْرٌو فَاشْتَرَيْتُ بِبَعْضِ ثَمَنِهَا
دَارِي هَذِهِ يعَنْي دَارَ عَمْرِو بْنِ حُرَيْثٍ
Amr b. Hureys radıyallahu
anh dedi ki: “Medine’de bir evimi veya arazimi satmıştım. Kardeşim Said b.
Hureys bana dedi ki:
“Gücün yettiği sürece
bunu yapma, onun parasından bir şey harcama. Zira ben Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim:
“Kim bir ev veya
gayrimenkul satar da parasını aynı şekilde (ev veya gayrimenkul satın almak)
için yatırmazsa bereket göremez.” Amr b. Hureys radıyallahu anh dedi ki:
“Bunun üzerine aldığım
ücretin bir kısmıyla şu evimi satın aldım.”[15]
Ebu Umame Radıyallahu
anh Hadisi
14- İbn Adiy el-Kamil Fi’d-Duafa’da şöyle rivayet etmiştir:
حَدَّثَنَا صَالِحُ بْنُ أَبِي الْحَسَنِ
الْمَنْبَجِيُّ حَدَّثَنا يَحْيى بْنُ مُحَمد بْنِ حُرَيْشٍ الْعَسْكَرِيُّ
حَدَّثَنا إِبْرَاهِيمُ بن حيان بن حكيم بن علقمة بن سعد بن معاذ عَنْ حَمَّادِ
بْنِ سَلَمَةَ عَنْ بُرْدِ بْنِ سَنَانٍ عَنْ مَكْحُولٍ عَن أَبِي أُمَامَةَ قَال
قَال رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ بَاعَ
عُقْدَةً مِنْ حَلالٍ ثُمَّ لَمْ يَضَعْ ثَمَنَهَا فِي مِثْلِهَا لَمْ يُبارك
لَهُ فِيهَا
Ebu Umame radıyallahu anh’den; Nebî sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
“Kim helalden olan
gayrimenkulünü satar da ücretini onun misline yatırmazsa bereket göremez.”[16]
Hadisin Huzeyfe, Amr b. Hureys, Said b. Hureys ve İmran b.
Husayn radıyallahu anhum’den gelen tarikleri sabit olmuştur. Diğer sahabilerden
gelen rivayetler ise zayıf isnadlarla gelmiş olup, metni sabit olmuştur.
15- Sufyan İbn Uyeyne rahimehullah bu hadisi şöyle açıklamıştır:
إِنَّ
اللهَ يَقُولُ {وَبَارَكَ فِيهَا وَقَدَّرَ فِيهَا أَقْوَاتَهَا} يَقُولُ فَلَمَّا
خَرَجَ مِنَ الْبَرَكَةِ ثُمَّ لَمْ يُعِدْهَا فِي مِثْلِهَا لَمْ يُبَارَكْ لَهُ
“Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Orada bereketler yarattı ve gıdalar takdir
etti…” (Fussilet 10) Bu bereket yerinden çıkarılır da aynı şekilde
yerine konulmazsa ondan bereket görülmez.”[17]
[1]
Hasen. Buhârî Tarih (8/327) İbn Mace
(2491) Tahavi Şerhu Muşkili’l-Asar (3948) Tayalisi (423) Bezzar (7/368) Beyhakî
(6/33, 34) İbn Mace ve Tayalisi’nin isnadlarında Yusuf b. Meymun zayıftır.
Ancak o bu hadisin rivayetinde tek kalmamıştır. Mutabaat sabit olmuştur. Bkz.:
El-Elbani es-Sahiha (5/427 vd. no:2327)
[2]
Hasen ligayrihi. Ru’yani Musned (128)
İsnadında Muhammed b. İmran b. Husayn meçhuldür. Lakin o tek kalmamıştır.
[3]
Hasen ligayrihi. Ru’yan, Musned (129)
Tahavi Şerhu Muşkili’l-Asar (3946) Taberânî Mu'cemu'l-Kebîr (18/222) Deylemi
(6042) isnadında Bişr b. Şureyh (veya Sureyc) meçhuldür. Lakin diğer tariklerde
görüldüğü üzere o tek kalmamıştır.
[4]
Hasen ligayrihi. Ahmed (4/445) Dulabi
el-Kuna (1523) Ru’yani Musned (144) isnadında ismi belirtilmeyen ravi, diğer
rivayetlerden anlaşıldığı üzere; Abdulmelik b. Ya’la el-Leysi’dir ve o sikadır,
[5]
Hasen ligayrihi. Muhammed b. Halef
Veki Ahbaru Kudat (2/16) Ziyau'l-Makdisi el-Munteka Min Mesmuati Merv (901)
Dimyati Tavdihu’l-Muştebeh (2/502)
[6]
Hasen ligayrihi. Ebu Said el-Eşec Cüz
(30) İsnadında es-Sabbah b. Yahya çok zayıftır. Ancak hadis Amr b. Hureys
radıyallahu anh’den birçok tarikten gelmiştir: İbn Mace (2490) Darimi 2667) İbn Ebî Âsım
el-Âhâd ve'l-Mesânî (709) Ahmed (3/467, 4/307) Beyhakî (6/34) Mecmau’z-Zevaid (4/111)
[7]
Hasen ligayrihi. Ahmed (1/190) isnadında Kays b. er-Rebi saduk
olup yaşlanınca hafızası bozulmuştur. El-Elbani rahimehullah dedi ki; “Gördüğün
üzere Kays b. er-Rebi, Said b. Hureys radıyallahu anh’ın hadisini Said b.
Zeyd’in rivayeti haline getirmiştir. Belki de Kays’ın hafızasının kötülüğü
sebebiyle bu zayıflık meydana gelmiştir.” Silsiletu’s-Sahiha (5/429)
[8]
Sittu’ş-Şam: el-Hatun bt. Necmiddin Eyyub b. Şadi, Salahuddin Eyyubi’nin
kızkardeşidir.
[9]
Sittu Hatun: Rebia bt. Eyyub’dur. Salahuddin Eyyubi’nin diğer kızkardeşidir.
[10]
Zayıf. Taberânî Mu'cemu'l-Evsat (7108) isnadında meçhul raviler vardır. Bkz.;
es-Sahiha (5/430)
[11]
Münker. El-Elbani ed-Daife (4577)
Heysemi Mecmau’z-Zevaid (6543) ravileri meçhul kimselerdir.
[12]
Hasen ligayrihi. Yakub b. Sufyan
el-Fesevi Meşiha (63) Muhammed b. Halef Veki Ahbaru Kudat (2/16)
[13]
Hasen ligayrihi. Muhammed b. Halef
Veki Ahbaru Kudat (2/17)
[14]
Hasen ligayrihi. İbn Ebî Şeybe Musned
(666, 667) Ahmed (18739) İbn Ebî Âsım el-Âhâd ve'l-Mesânî (709, 710) İsnadında
ismail b. İbrahim b. Muhacir zayıftır.
[15]
Hasen ligayrihi. Ebu Ya’la (2/605) Taberânî
Mu'cemu'l-Kebîr (6/65) İbn Hibban el-Mecruhin (1/122) İsnadında ismail b.
İbrahim b. Muhacir zayıftır.
[16]
Hasen ligayrihi. İbn Adiy el-Kamil
(1/410) İbn Makula el-İkmal (2/313) İsnadında İbrahim b. Hayyan b. Hakim zayıftır.
Bkz.: es-Sahiha (5/430)
[17]
Beyhakî (6/34)