Bağdaş Kurarak Yemenin Yasaklığı
Ebu Muaz Seyfullah
Erdoğmuş
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in Yemekte Oturuş Şekli
Abdullah b. Busr radıyallahu anh’den:
أَهْدَيْتُ لِلنَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ شَاةً، فَجَثَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى رُكْبَتَيْهِ،
يَأْكُلُ، فَقَالَ أَعْرَابِيٌّ: مَا هَذِهِ الْجِلْسَةُ؟ فَقَالَ: «إِنَّ اللَّهَ
جَعَلَنِي عَبْدًا كَرِيمًا، وَلَمْ يَجْعَلْنِي جَبَّارًا عَنِيدًا»
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e koyun eti hediye ettim. Dizleri
üzerine oturup yedi. Bir bedevi: “Bu oturuş da nedir?” dedi. Buyurdu ki: “Şüphesiz
Allah beni kerim bir kul kıldı. Zorba ve inatçı kılmadı.” İbn Mace (3263)
el-Elbani sahih dedi.
Ubey b. Kab radıyallahu anh’den:
أَنَّ النَّبِيَّ
صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يجثو على رُكْبَتَيْهِ وَكَانَ لَا يتكىء
“Nebî sallallahu aleyhi ve sellem iki dizi üzerine oturur, bağdaş
kurmazdı.” İbn Hibban (12/487) Ziyau’l-Makdisi el-Muhtare (4/40, 43) Ebu’ş-Şeyh,
Ahlaku’n-Nebi (588) Mehamili, Emali (454) hasendir.
Ebu Cuhayfe radıyallahu anh’den “Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
لاَ آكُلُ مُتَّكِئًا
“Ben dayanarak/bağdaş kurarak yemem.” Buhari (5398)
Abdullah b. Amr radıyallahu anhuma’dan:
مَا رُئِيَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَأْكُلُ مُتَّكِئًا قَطُّ
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in
dayanarak/bağdaş kurarak yediği hiç görülmemiştir…” İbn Mace (244) el-Elbani
sahih dedi.
Enes radıyallahu anh’den;
لَمْ
يَأْكُلِ النَّبِيُّ - صلى الله عليه وسلم - عَلَى خِوَانٍ حَتَّى مَاتَ وفي روايةٍ: مَا
أعلمه أَكَلَ عَلَى سُكْرُجَةٍ قَطُّ، قِيلَ لِقَتَادَةَ: فَعَلامَ كَانُوا
يَأْكُلُونَ. قَالَ: عَلَى (الشقر)
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem, ölünceye kadar hıvan (masa) üzerinde yemedi.” Diğer rivayette: “Sükürrüce
(nihale ve tahta sofra) üzerinde yediğini hiç bilmem”. Katade’ye: “Ne üzerinde
yerlerdi?” diye sorulunca: “Deriden yer sofrası üzerinde yerdi” dedi.” Buhari (5386, 6450)
İbni Abbas radıyallahu anhuma’dan;
كَانَ رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَجْلِسُ عَلَى الْأَرْضِ، وَيَأْكُلُ
عَلَى الْأَرْضِ
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem, yere, toprağın üzerine oturur ve yerde yemek yerdi.” Begavi Şerhu’s-Sunne (1/277) İbn Ebi’d-Dunya Tevazu (111) Ebu’ş-Şeyh Ahlaku’n-Nebi (128, 615) Taberani
(12/67) Elbani Sahihu’l-Cami (4915)
Bağdaş Kurarak Yemekten Yasaklanması
Ebud Derda radıyallahu anh’den: Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem:
لا تأكل متكئا ولا
على غربال
“Dayanarak/bağdaş kurarak ve kalbur
(sofra altlığı) üzerinde yemek yeme” buyurdu. Hasendir. Taberani Evsat (1/14) İbn Asakir Tarih
(45/408) İbni Şahin en-Nasih ve’l-Mensuh
(s.475 no:634) Taberani Musnedu’ş-Şamiyyin (1/405)
Heysemi: “Ravileri güvenilirdir” dedi. Mecmau’z-Zevaid (5/24) Bkz:
el-Elbani es-Sahiha (3122)
Hadis Şârihleri ve Lügat Âlimlerinin
Açıklamaları
Mustafa el-Buga Buhari ta’likinde şu notu düştü: “Muttekien: ayaklar üzerine oturarak doğrulmak
ve yerleşmektir. Bir yanına ve ayaklara meyletmektir de denildi.”
Muhammed Fuad Abdulbaki İbn Mace ta’likinde şöyle dedi: “Mutteki: bağdaş kurarak, yerleşerek
oturmaktır. Yahut ayaklar üzerine dayanıp
doğrularak oturmaktır. Ya da sırtını bir şeye dayamak veya ellerinden birini
yere dayamaktır. Bütün bunlar yemede talep edilen edebe aykırıdır. Bazısı kibirlilerin
fiilidir. Bazısı çok yiyenlerin fiilidir.”
Hattabi Mealimu’s-Sunen’de (4/242) şöyle diyor: “Ben dayanarak
yemem” hadisindeki “muttekien:dayanma” kelimesini avamın çoğunluğu, bir tarafa
meyledip yaslanmak zannediyorlar. Halbuki hadisin anlamı böyle değildir. Buradaki “mutteki” kelimesi ancak altındaki
ayaklarına dayanmaktır. Ayaklarına dayanarak oturup doğrulana mutteki denir…
Anlamı şudur: yemek yediğim zaman çok ve çeşitli yemek isteyenler gibi ayaklara
ve yastığa dayanarak oturmam. Lakin hafif otururum ve az yerim. Böylece oturuşum
tedirgin şekildedir.”
Firuzabadi Kamusu’l-Muhit’te (s.71) şöyle der: “İttika: dayanarak
oturmak. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Ben dayanarak yemem”
buyurmuştur. Yani: yerleşmiş halde, bağdaş kurarak ve benzerleri gibi çok yemeye
sebep olan oturuş şekilleridir. Bilakis bağdaş kurmadan ve yerleşmeden,
tedirgin oturmak gerekir. Avam ve ilim
talebelerinin zannettikleri gibi dayanmak ile kastedilen; bir tarafa yaslanmak
değildir."
Aliyyu’l-Kari, Mirkatu’l-Mefatih’te (2/30) şöyle der: “el-Ebheri
dedi ki: Mutteki; ayaklar üzerine dayanıp yerleşerek oturandır. Avam mutteki
kelimesini ancak bir tarafına yaslanan şeklinde bilir. Şüphe yok ki ittika
lügatte âm ve hâs olan sözleri kapsar. Bu yüzden el-Kamus sahibi Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem’in: “Ben dayanarak yemem” hadisini: yerleşerek
oturmak, bağdaş kurmak ve benzerleri gibi çok yemeye sebep olan oturuş
şekilleridir diye açıklamıştır. Bilakis bağdaş kurmadan ve yerleşmeden,
tedirgin oturmak gerekir. Avam ve ilim
talebelerinin zannettikleri gibi dayanmak ile kastedilen; bir tarafa yaslanmak
değildir. Bilinmektedir ki, bir tarafa meylederek oturmak kibirden kaynaklanır
ve burada kişinin kendisini tutmaya güç yetiremeyeceği çok yemeye işaret
vardır.”
Tacu’l-Arus’ta (s.260) şöyle denir: “İttika: dayanarak oturmaktır. Ancak
yemek yerken dayanmak hakkında söylenir. Zira kavim, yemeğe dayanarak
oturuyordu. Ümmet bundan yasaklanmıştır.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Ben kul gibi yerim”
buyurmuştur. Diğer hadiste: “Dayanarak yemem” buyurdu. Yani yerleşmek ve bağdaş kurmak gibi çok
yemeye sebep olan şekillerde oturarak yemem demektir. Arapçada mutteki: ayaklarına dayanarak doğrulup oturan herkes
hakkında kullanılır. Hatta hadisin anlamı, İbnu’l-Esir’in dediği gibi: “Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem’in oturuşu kalkmak üzereymiş gibi tedirgin idi. çok
yemek isteyenler gibi bağdaş kurmaz ve yerleşmezdi. Hadiste kastedilen, avam ve talebelerin
zannettikleri gibi, bir tarafa dayanarak
yemek değildir. İttika kelimesini bir tarafa meyletmek şeklinde açıklayan
kimse, tıbba göre yorumlamaktadır. Zira böyle oturuş yemeğin kolay geçişini engeller
ve bazen eziyet verir.”
Şeyh Abdulmuhsin el-Abbad’ın Ebu Davud Şerhinde Bu Konuyla İlgili
Fetvaları:
İçerken Dayanmanın hükmü
Soru: Dayanarak yeme hakkındaki yasak, içmeyi de kapsar mı?
Cevap: Görünen o ki, kapsar. Kişi, yanına yaslanarak veya bağdaş
kurarak içemez. Zira ikisinin hükmü birdir. Bağdaş kurarak yemek çok yemeye ve
içmeye sebep olur ki, bu büyüklenen kibirlilerin oturuşudur.
Dayanarak yemem hadisinin şerhi
İttika: kişinin bir tarafına dayanmasıdır. Ebu Bekre radıyallahu
anh’in yalan şahitlik hakkındaki kıssasında “Dayanıyordu, sonra oturdu”
şeklinde geçer. Yani otururken dayanıyordu, halini değiştirdi demektir. İttika
bir şeye dayanarak olur. Dediler ki: ittika sadece yeme esnasında bir tarafa
meyletmek değildir. Bağdaş kurarak oturmak da böyledir. Bu da ittika/dayanmadır.
Zira mide böyle bir durumda daha fazla yemeye sebep olur. Kişi ancak tedirgin şekilde
veya sol ayağı üzerine, sağ ayağını dikerek oturur ki, dayanarak ve bağdaş
kurarak oturmasın.
Yeme Esnasında Yasaklanan Bağdaş Kurma Şekli
Soru: Bağdaş kurmada yumuşak mindere dayanılması şart mıdır? Yeryüzüne
dayanılarak oturulduğunda bağdaş kurma olmaz mı?
Cevap: Bağdaş kurma, çok yemek isteyenlerin oturuşudur. Yumuşak mindere
bağdaş kurulduğu zaman yerleşmiş olur ve hareket etmeye ihtiyaç kalmaz. Lakin yumuşak
minder üzerine olmasa dahi bağdaş kurmak yeme hacmini artırır. Bu şekil, çok
yemeye sebep olur.