Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

8 Eylül 2022 Perşembe

"Allah'ın Vechi" İbaresinin "Allah'ın Rızası" Şeklinde Tercümesi Hakkında

 

Bazı nasların tercümesinde “Allah’ın vechini istemek” kavli “Allah’ın rızasını istemek” şeklinde ifade edilmektedir. Bunun bâtıl bir te’vil olabileceği şeklinde bir şüpheye meydan vermemek için şu hususların açıklanması gerekir:

1- Allah Azze ve Celle’nin isim ve sıfatları hakkındaki te’vilin batıl sayılması, söz konusu isim veya sıfatın lafzının yahut manasının tahrifi durumunda ortaya çıkar. Buradaki “vech” (yüz) kelimesine mana verirken Allah Azze ve Celle’nin yüz sıfatı iptal ve inkar edilerek bu kelimenin yerine başka bir lafız ikame edilirse veya kelimenin manası selef tarafından bilinmeyen bir anlamda açıklanırsa bu bâtıl bir te’vil olur. Çünkü bu, aslında te’vil görünümüne sokulmuş bir tahriftir. Lakin Allah’ın vech/yüz sıfatını ispat eden seleften bazı imamların, “Nereye yönelirseniz Allah’ın vechi oradadır” (Bakara 115) ayetindeki vechi; kıble diye açıklamaları,  İmam Buhârî’nin “Allah’ın vechi dışında herşey helak olacaktır” (Kasas 88) ayetindeki vechi mülk olarak açıklaması, veya diğer bazı alimlerin "Allah'ın zâtı" olarak açıklamaları, Allah Azze ve Celle’nin yüz sıfatını iptal eden bir te’vil değildir. Bilakis bu, Kur’an’ın Kur’an ile tefsiri kabilindendir. Nitekim bu imamlar bu ayetlere söz konusu manaları verirken diğer bazı ayetlerde kullanılan manaları delil getirmişlerdir.

2- “Kim Allah’ın vechini isteyerek la ilahe illallah derse…” şeklindeki hadis ve benzerlerindeki “Allahın vechi” ifadesinin “Allah’ın rızası” diye açıklanması da bâtıl bir te’vil değildir. Zira bu ayetin diğer bir ayetteki manayla açıklanması ve hadisin diğer bir hadisteki manayla açıklanması kabilinden olup, Allah Azze ve Celle’nin vech/yüz sıfatını da inkar söz konusu değildir. Şüphesiz bu naslarda vech kelimesinin geçmesi, Allah Azze ve Celle’nin mahlûkuna benzemeyen, şanına yakışır şekilde yüzünün olduğunu ispat eder. Lakin vech kelimesinin yüz sıfatı manası dışında Allah’ın rıza sıfatına da delalet ettiği başka naslardan da anlaşılmaktadır. Vechullah’ın Allah’ın rızası manasında geçtiği hadislerden birisi şu şekildedir:

İbn Mes’ud radıyallahu anh’den: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

إِنَّ الْمَرْأَةَ عَوْرَةٌ، فَإِذَا خَرَجَتِ ‌اسْتَشْرَفَهَا ‌الشَّيْطَانُ، وَأَقْرَبُ مَا تَكُونُ مِنْ وَجْهِ رَبِّهَا وَهِيَ فِي قَعْرِ بَيْتِهَا

Muhakkak ki kadın bir avrettir. Dışarı çıktığı zaman şeytan bakışları ona çevirtir. Kadının Rabbinin vechine en yakın olduğu yer evinin ortasıdır.” Bu lafızla Bezzar (5/427) İbn Huzeyme (1685-86) İbn Huzeyme et-Tevhid (1/40) İbn Hibban (5/416) hadis sahihtir.

Bu hadiste "kadının rabbinin vechine en yakın olduğu yer" ifadesinin "Rabbinin rızasına en yakın olduğu yer" diye açıklanmasında sakınca yoktur. Zira Allah'ın vechine ancak O'nun razı olduğu kimseler bakabileceklerdir.

3-  Allah’ın vechini aramak” kavlini içeren ayetler Kur’an’da “Allah’ın rızasını aramak” şeklinde de ifade edilmiştir. Şu ayetlerde olduğu gibi:

 إِلَّا ابْتِغَاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَى * وَلَسَوْفَ يَرْضَى

Ancak yüce rabbinin vechini aramak için. Yakında elbette razı olacaktır.” (el-Leyl 20-21)

وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْرِي نَفْسَهُ ابْتِغَاءَ مَرْضَاتِ اللَّهِ وَاللَّهُ رَءُوفٌ بِالْعِبَادِ

İnsanlardan öylesi de vardır ki nefsini Allah’ın rızasını aramak için satar. Allah da kullarına karşı Rauf’tur.” (Bakara 207)

وَمَثَلُ الَّذِينَ يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمُ ابْتِغَاءَ مَرْضَاتِ اللَّهِ وَتَثْبِيتًا مِنْ أَنْفُسِهِمْ كَمَثَلِ جَنَّةٍ بِرَبْوَةٍ أَصَابَهَا وَابِلٌ فَآتَتْ أُكُلَهَا ضِعْفَيْنِ

Mallarını, Allah’ın rızasını kazanmak ve gönüllerinden tesbit ile infak edenlerin durumu, yüksek bir yerde bulunan ve bol yağmur düşünce meyvelerini iki kat veren bir bahçenin durumu gibidir…” (Bakara 265)

وَمَا تُنْفِقُونَ إِلَّا ابْتِغَاءَ وَجْهِ اللَّهِ

Ayrıca siz ancak Allah'ın vechini istediğiniz için infak edersiniz...” (Bakara 272)

وَمَنْ يَفْعَلْ ذَلِكَ ابْتِغَاءَ مَرْضَاتِ اللَّهِ فَسَوْفَ نُؤْتِيهِ أَجْرًا عَظِيمًا

Her kim bunu Allah’ın rızasını gözeterek yaparsa biz yakında ona çok büyük bir ecir vereceğiz.” (Nisa 114)

وَالَّذِينَ صَبَرُوا ابْتِغَاءَ وَجْهِ رَبِّهِمْ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَأَنْفَقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً وَيَدْرَءُونَ بِالْحَسَنَةِ السَّيِّئَةَ

Yine onlar, rablerinin vechini isteyerek sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık olarak harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir...” (Ra’d 22)

وَرَهْبَانِيَّةً ابْتَدَعُوهَا مَا كَتَبْنَاهَا عَلَيْهِمْ إِلَّا ابْتِغَاءَ رِضْوَانِ اللَّهِ فَمَا رَعَوْهَا حَقَّ رِعَايَتِهَا

Allah’ın rızasını kazanmak için uydurdukları fakat gereği gibi uymadıkları ruhbanlığı onlara yazmadık...” (Hadid 27)

وَلَا تَطْرُدِ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بِالْغَدَاةِ وَالْعَشِيِّ يُرِيدُونَ وَجْهَهُ

O’nun vechini/yüzünü isteyerek sabah akşam Rablerine dua edenleri kovma!.” (En’âm 52)

وَاصْبِرْ نَفْسَكَ مَعَ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بِالْغَدَاةِ وَالْعَشِيِّ يُرِيدُونَ وَجْهَهُ

Sabah akşam rablerine, O'nun vechini dileyerek dua edenlerle birlikte gönülden sebat et…” (Kehf 28)

ذَلِكَ خَيْرٌ لِلَّذِينَ يُرِيدُونَ وَجْهَ اللَّهِ

Allah'ın vechini isteyenler için bu, en iyisidir…” (Rum 38)

إِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللَّهِ

Biz size, ancak Allah’ın vechi için yediriyoruz…” (İnsan 9)

Bütün bu ayetlerde "Allah'ın vechi" ve "Allah'ın rızası" tabirleri birbirinin manasında geçmiştir.

4- Allah’ın vechi tabiri ile Allah’ın mahlûka benzemeyen yüzünün kastedildiğini gösteren naslar sabittir. Bunlardan birisi şudur:

عَنْ حُذَيْفَةَ، أَنَّهُ رَأَى شَبَثَ بْنَ رِبْعِيٍّ بَزَقَ بَيْنَ يَدَيْهِ، فَقَالَ: يَا شَبَثُ لَا تَبْزُقْ بَيْنَ يَدَيْكَ، فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَنْهَى عَنْ ذَلِكَ، وَقَالَ: «إِنَّ الرَّجُلَ إِذَا قَامَ يُصَلِّي أَقْبَلَ ‌اللَّهُ ‌عَلَيْهِ ‌بِوَجْهِهِ، حَتَّى يَنْقَلِبَ أَوْ يُحْدِثَ حَدَثَ سُوءٍ»

“Huzeyfe radıyallahu anh Şebes b. Rib’i’nin önüne tükürdüğünü görünce dedi ki: “Ey Şebes! Önüne tükürme! Zira Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bundan yasaklar ve şöyle buyururdu:

Muhakkak ki kişi namaza durduğunda başka yere dönmediği veya kötü bir şey yapmadığı sürece Allah ona yüzüyle yönelir.” Bunu İbn Mace (1023) ve başkaları rivayet etmişlerdir. Hadis sahihtir.

Yine ahirette Allah’ın vechine bakmak hakkındaki hadisler mütevatir ve burada zikredemeyeceğimiz kadar çoktur.

Allah en iyi bilendir.

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)