Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

5 Haziran 2014 Perşembe

İkindi Namazından Sonra İki Rekat Namaz Kılmanın Hükmü


İkindi Namazından Sonra İki Rekat Namaz Kılmanın Hükmü
Ebu Muaz el-Çubukâbâdî

1- Bundan Mutlak Olarak Yasakladığı Anlaşılan Rivayetler
Ebu Sa’îd t anlatıyor: “Rasûlüllâh r buyurdu ki: ‘Sabah namazını kıldıktan sonra güneş yükselinceye kadar artık namaz yoktur. İkindiyi kıldıktan sonra da güneş batıncaya kadar namaz yoktur.’”[1]
Ömer radıyallahu anh’den:
أن النبي صلى الله عليه وسلم نهى عن الصلاة بعد العصر وبعد الصبح
“Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem ikindiden sonra ve sabahtan sonra (nafile) namaz kılmayı yasakladı.”[2]
Ebu Hureyre radıyallahu anh’den:
أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَهَى عَنِ الصَّلَاةِ بَعْدَ الْعَصْرِ حَتَّى تَغْرُبَ الشَّمْسُ، وَعَنِ الصَّلَاةِ بَعْدَ الصُّبْحِ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ
“Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem ikindiden sonra güneş batıncaya kadar ve sabahtan sonra güneş doğuncaya kadar namazı yasakladı.”[3]
Sa’d radıyallahu anh, İbn Abbas radıyallahu anhuma[4], Enes b. Malik radıyallahu anh, İbn Mesud radıyallahu anh, Semura radıyallahu anh ve Muaz b. Afra radıyallahu anh’den de aynısı rivayet edilmiştir. (Bkz.: Esram, Nasihu'l-Hadis)
2- Buna Mutlak Olarak Cevaz Verdiği Anlaşılan Rivayetler
 ‘Â’işe z’dan: ‘Nebî r ikindi namazından sonra iki secdeyi benim yanımda hiç terk etmedi.’[5]
Ebu Seleme b. Abdirrahman dedi ki: “Aişe radıyallahu anha’ya, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ikindinin farzından sonra kıldığı iki rekati sordum. Şöyle dedi: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bunu ikindiden önce kılardı. Sonra meşguliyeti oldu veya unuttu. Böylece farzından sonra kılmaya başladı ve öylece kaldı. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir namaz kıldığı zaman ona devam ederdi.”[6]
Bu hadis, ikindiden önceki nafileyi, ikindinin farzından sonra kaza etmenin meşru olduğunu göstermektedir. Bu kaza, ikindiden sonra namaz kılmayı yasaklayan hadisi tahsis etmiştir.[7]
3- Buna Şartlı Olarak Cevaz Verilmesi Hakkındaki Orta Yol:
Ali radıyallahu anh’den: Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
لَا تُصَلُّوا بَعْدَ الْعَصْرِ إِلَّا أَنْ تُصَلُّوا وَالشَّمْسُ مُرْتَفِعَةٌ
İkindi namazından sonra namaz kılmayın. Ancak güneş yüksekte iken kılmanız bundan hariçtir.”[8] El-Elbani, Şuayb el-Arnaut ve el-A’zamî de bu hadisin sahih olduğunu belirtmişlerdir.
İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
إِذَا طَلَعَ حَاجِبُ الشَّمْسِ فَأَخِّرُوا الصَّلَاةَ حَتَّى تُشْرِقَ، وَإِذَا غَابَ حَاجِبُ الشَّمْسِ فَأَخِّرُوا الصَّلَاةَ حَتَّى تَغْرُبَ
Güneşin kaşı doğduğu zaman işrak vaktine (bir mızrak boyu yükselene) kadar namazı erteleyin. Güneşin kaşı kaybolduğu zaman iyice batana kadar namazı erteleyin.”[9]
Aişe radıyallahu anha’dan:
: أَوْهَمَ عُمَرُ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ، إِنَّمَا نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «لَا تَتَحَرَّوْا بِصَلَاتِكُمْ طُلُوعَ الشَّمْسِ وَلَا غُرُوبَهَا؛ فَإِنَّهَا تَطْلُعُ بَيْنَ قَرْنَيْ شَيْطَانٍ»
“Ömer radıyallahu anh yanılmıştır. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem ancak: “namazınız için güneşin doğuşunu ve batışını beklemeyin. Zira güneş şeytanın iki boynuzu arasında doğar” buyurarak yasaklamıştır.”[10]
Ömer Radıyallahu anh’ın İkindiden Sonra Nafile Kılmaktan Yasaklama Sebebi:
Zeyd b. Hâlid el-Cuhenî radıyallahu anh’den: “Ömer radıyallahu anh ikindinin farzından sonra Zeyd b. Halid radıyallahu anhın iki rek'at kıldığını gördü ve namazda iken onu değnekle dövdü. Namazı bitirince Zeyd radıyallahu anh dedi ki: “Ey mü'minlerin emiri! Bunu Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in kıldığını gördükten sonra vallahi bırakmam!” Bunun üzerine Ömer radıyallahu anh yanına oturup (gönlünü alarak) şöyle dedi: “Ey Zeyd! İnsanların bunu âdet edinip de geceye kadar namaz kılmalarından korkmasaydım, sana vurmazdım.”[11]
Abdullah b. Rebâh'dan, o da sahabeden bir adamdan: “Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ikindiyi kıldırdı. Bir adam da kalkıp namaz kılmaya başladı. Derken Ömer radıyallahu anh onu gördü ve şöyle dedi: “Otur! Kitab ehli namazlara ara vermedikleri için helak olmuştur.” Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Hattâb'ın oğlu iyi yaptı!”[12]
Sonuç:
Bu meselede gelen rivayetlerden anlaşılan şudur: İkindi namazından sonra nafile kılmaktan yasaklayan rivayetler bir illete mebnidir. Bu illet; ikindi namazından sonra güneşin sararmasıyla başlayan kerahat vaktidir. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in ikindi namazının farzından sonra iki rekat namaz kıldığı sabit olmuştur. Bu rivayet, güneşin sararmasından önce kılmış olmasına hamledilir. Nitekim Ali radıyallahu anh’ın rivayetinde illet açıkça ifade edilmiştir. İbn Huzeyme’nin sahih isnad ile rivayet lafızlarından birinde: Ancak güneş yüksekte ve beyaz iken kılmanız hariç” şeklindedir.[13]
Bu meselede İbn Abbas radıyallahu anhuma, Ümm Seleme’nin rivayetine ve Ömer radıyallahu anh’ın yasaklayan rivayetine dayanarak ikindiden sonra nafile namazın mutlak yasak olduğu görüşünü savunurken, İbnu’z-Zubeyr radıyallahu anhuma da Aişe radıyallahu anha’nın rivayetine dayanarak güneş batarken namaz kılmaya devam etmiştir.
Abdullah b. Haris radıyallahu anh şöyle demiştir:
دَخَلْتُ مَعَ ابْنِ عَبَّاسٍ عَلَى مُعَاوِيَةَ , فَأَجْلَسَ ابْنَ عَبَّاسٍ مَعَهُ , ثُمَّ قَالَ: يَا ابْنَ عَبَّاسٍ، أَرَأَيْتَ رَكْعَتَيْنِ يُصَلِّيهِمَا النَّاسُ بَعْدَ الْعَصْرِ، أَتَرَى رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ صَلاهُمَا؟ قَالَ: ذَلِكَ مَا يُفْتِي النَّاسَ ابْنُ الزُّبَيْرِ , فَقَالَ: مَا لَكَ يَا ابْنَ الزُّبَيْرِ تُفْتِي النَّاسَ بِرَكْعَتَيْنِ بَعْدَ الْعَصْرِ؟ قَالَ: إِنَّ عَائِشَةَ , قَالَتْ: «إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ صَلاهُمَا»
“İbn Abbas ile beraber Muaviye’nin yanına girdik. İbn Abbas radıyallahu anhuma onunla beraber oturdu. Sonra Muaviye dedi ki: “Ey İbn Abbas! İnsanların ikindiden sonra iki rekat kılmalarına ne dersin? Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bu iki rekati kılar mıydı?” İbn Abbas radıyallahu anhuma dedi ki: “İbnu’z-Zubeyr insanalra böyle fetva veriyor.” Muaviye dedi ki: “Sana ne oluyor da insanlara ikindiden sonra iki rekat kılmalarına fetva veriyorsun ey İbne’z-Zubeyr?” İbnu’z-Zubeyr radıyallahu anhuma: “Aişe radıyallahu anha dedi ki: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bu iki rekat namazı kılardı.”[14]
Ancak Ali radıyallahu anh, Aişe radıyallahu anha ve İbn Ömer radıyallahu anhuma rivayeti ile Ömer b. El-Hattab radıyallahu anh’ın yasaklama gerekçesi ortaya çıktığına göre her iki sahabe de kendilerine ulaşmayan delil sebebiyle hata etmişlerdir. Umm Seleme radıyallahu anha’ya bu meseleyi sordukları zaman, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’i bu namazı kılarken bir defa gördüğünü söylemiş, bunun sebebinin de öğle namazının sünnetinden bir kavmin meşgul etmesinden dolayı Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in bunu kaza ettiğine yorumlamıştır. Aişe radıyallahu anha da aynı şeyi ifade etmiş ve: “Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bir amel yaptığında ona devam ederdi” diyerek, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in ikindiden sonra iki rekat kılmaya devam ettiğini belirtmiştir. Gören, görmeyene, ispat eden, nefyedene karşı hüccettir.
Geriye tek bir sakınca kalmaktadır; o da kerahat vaktinde namaz kılınmasıdır. Güneş batışa geçtiğinde nafile namaz yasaktır. Bu konudaki yasak açıktır. Lakin Ali radıyallahu anh’ın rivayetinden de anlaşıldığı gibi; güneş yüksekte ve beyaz iken nafile namaz kılmakta sakınca yoktur.
İbn Abbas radıyallahu anhuma ve onun görüşünde olanlar; bu namazı mutlak olarak yasaklamakla isabet etmemişlerdir.
İbnu’z-Zubeyr radıyallahu anhuma ve onun görüşünde olanlar; ikindiden sonra iki rekate mutlak olarak ruhsat vermekle isabet etmemişlerdir.
Bu namazın Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e has olduğunu, kavlî hadisin fiilî hadisin önüne geçirilmesinin gerektiğini söyleyen yahut birinin mahfuz, diğerinin şaz olduğunu söyleyen muteahhirin de yanılmıştır. Zira birincisi; bunun Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e has olduğu şeklinde bir anlayışın delili yoktur ve sahabe de bunu böyle anlamamış, bu fiil ile insanlara fetva vermişlerdir. İkincisi; bu görüş (kavli hadisi fiili hadisin önüne geçirme veya şaz ile mahfuz ayrımı) birbirine aykırı görünen rivayetlerde tercihe gitmektir. Tercih ise nasların bir kısmını alıp, bir kısmını işlevsiz bırakmak olduğundan en son başvurulacak yöntemdir. Cem (rivayetlerini aralarını bulma) imkanı olduğu sürece tercihe gitmek meşru değildir.
Bu meselede raşid halife Ömer b. El-Hattab radıyallahu anh nassa isabet etmiş görünmektedir. Nitekim o, Zeyd b. Halid radıyallahu anh’ı ikindiden sonra namaz kılarken görünce yasaklamıştır. Zira Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in bu konuda yasağını işitmiştir. Hatta Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem hayatta iken de bundan yasaklamada bulunmuş, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem onu isabet etmekle övmüştür. (Şuna dikkat etmeli: Bu yasak ara vermeden bir namazı diğer namaza bağlama yasağıdır. Rasulullah'ın "isabet ettin" demesi, bunun içindir.) 
Zeyd radıyallahu anh ise bu namazı Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’den gördüğünü söyleyince Ömer radıyallahu anh karşı çıkış gerekçesini söylemiş, bunun insanların geceye kadar namaz kılmalarına kapı açmasından endişe ettiğini belirtmiştir. Nitekim Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in yasağı da; güneş yüksekte ve beyaz iken namaz kılma halini istisna etmektedir.
Ömer radıyallahu anh’ın bu sözü ayrıca; “nafile namazlar mutlaktır, buna sınırlama konamaz” iddiasıyla teravih namazını yirmi veya daha fazla rekat kılmaya, kuşluk namazını sekiz rekatten fazla kılmaya vb. nafilelerde sabit olmayan artırmalara gitmeye cevaz verenlere bir reddiyedir.
Uyarı: Buradaki hata ifadesi bize nispetledir. Yoksa o iki sahabeden her biri, kendilerine ulaşan bir delile göre amel ettiklerinden Allah katında hata ettiklerinden bahsedemeyiz. Lakin bu delillerin ulaşmasından sonra kim İbn Abbas radıyallahu anhuma’yı veya İbnu’z-Zubeyr radıyallahu anhuma’yı taklid ederse, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in açık sözüne karşı, bu sahabelerin sözünü/fiilini öne aldığı için onun açık bir hata yaptığını, sünnete muhalefet ettiğini söyleriz.
Allah en iyi bilendir.




[1] Sahih. Buhârî, (586); Muslim, (827) Nesâ‘î, (1/277-278).
[2] Sahih. Ebu Avane (1/316) Ebû Dâvûd (1276) Tirmizi (183)
[3] Sahih. Muslim (825)
[4] Sahih. Nesâî (569)
[5] Sahih. Buhârî (591).
[6] Sahih. Muslim (538) Nesai (578)
[7] Bkz.: İbnu’l-Cevzi, Ahbaru Ehli’r-Rusuh (s.55-57)
[8] Sahih. İbn Huzeyme (1285) Ebû Dâvûd (1274) İbn Hibban (4/414) Ziyau’l-Makdisi (2/382) Ahmed (1/129, 130, 141) Nesai (573) Tayalisi (110) Ebu Yala (1/329)
[9] Sahih. Nesâî (571)
[10] Sahih. Nesâî (570)
[11] Hasen. Ahmed (4/115) Abdurrazzak (2/431) Taberani (5/228) Temim ed-Dari radıyallahu anh’den şahidi: Ahmed (4/101) Taberani (2/59) Taberani Evsat (8/296) bkz.: el-Elbani es-Sahiha (3488)
[12] Sahih. Ahmed (5/368) Ebu Davud (1007) Ebu Ya’la (13/107) es-Sahiha (2549)
[13] Sahih. İbn Huzeyme (1284)
[14] Hasen. Ebu Bekr en-Nasibî, Fevaid (11) Benzerini Nesâî (582) sahih isnadla, daha kısa olarak rivayet etmiştir.

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)