Şia’nın Şeyh Saduk diye meşhur Rafızî imamlarından Ebu Cafer
Muhammed b. Ali b. el-Huseyn İbn Babuye el-Kummî, el-Hisal adlı kitabında (s.93
hadis no:30) “Üç Kişiden Kalem Kaldırılmıştır” başlığı altında şu hadisi
zikrediyor:
حدثنا
الحسن بن محمد السكوني قال: حدثنا الحضرمي قال: حدثنا إبراهيم بن أبي معاوية قال:
حدثنا أبي، عن الاعمش، عن أبي ظبيان قال: اتي عمر بامرأة مجنونة قد فجرت فأمر برجمها
فمروا بها على علي بن أبي طالب عليه السلام فقال: ما هذه؟ قالوا: مجنونة فجرت، فأمر
بها عمر أن ترجم، فقال: لا تعجلوا فأتى عمر فقال له: أما علمت أن القلم رفع عن ثلاثة:
عن الصبي حتى يحتلم، وعن المجنون حتى يفيق، وعن النائم حتى يستيقظ.
“Bize el-Hasen b. Muhammed
es-Sukunî tahdis etti, dedi ki: bize el-Hadramî (Muhammed b. Abdillah) tahdis
etti, dedi ki: bize İbrahim b. Ebi Muaviye tahdis etti, dedi ki: bize babam
el-A’meş’ten, o Ebu Zabyan’dan şöyle dediğini tahdis etti: “Ömer radiyallahu
anh’e zina etmiş olan mecnune bir kadın getirildi. Onun recmedilmesini emretti.
Bu kadın Ali b. Ebi Talib radiyallahu anh’ın yanından geçirilirken Ali radiyallahu
anh: “Buna ne olmuş?” dedi. Dediler ki: “O bir mecnunedir. Zina etmiş. Ömer radiyallahu
anh de onun recmedilmesini emretti.” Ali radiyallahu anh dedi ki: “Acele
etmeyin.” Ömer radiyallahu anh’e gitti ve dedi ki: “Bilmiyor musun ki kalem üç
kişiden kaldırılmıştır: ihtilam oluncaya kadar çocuktan, kendine gelinceye
kadar mecnundan ve uyanıncaya kadar uyuyandan.”
Bu hadise açıklama olarak Şeyh Saduk İbn Babuye şöyle demiştir:
جاء هذا
الحديث هكذا والاصل في هذا قول أهل البيت عليهم السلام المجنون إذا زنى حد، والمجنونة
إذا زنت لا تحد لان المجنون يأتي والمجنونة تؤتى
“Hadis bu şekilde gelmiştir. Bu görüşte asıl olan Ehli beytin
görüşü; mecnun (deli erkek) zina ettiği zaman ona had uygulanır. Mecnune (deli
kadın) zina ettiği zaman ise ona had uygulanmaz. Çünkü mecnun fiili işleyendir,
mecnune ise fiil kendisine karşı işlenendir.”
Şeyh Saduk’un zikrettiği bu hadis ve kıssanın isnadındaki bütün
raviler, Darekutni’nin zayıf olduğunu belirttiği; el-Hasen b. Muhammed
es-Sukuni dışında, ehl-i sünnet indinde de makbul, sika ve saduk ravilerdir. Bu
kıssa ve hadis Ehl-i Sünnet hadis kaynaklarında bu tarikle ve daha başka sahih yollarla
gelmiştir. Ebu Zabyan – Ali radiyallahu anh yoluyla Ahmed (1/155, 158) Tayalisi
(90) Nesâî Sunenu'l-Kubrâ (7344-45) Ebû Ya'lâ (587) ve Ebu Zabyan – İbn Abbas radiyallahu
anhuma – Ali radiyallahu anh yoluyla, Ebû Dâvûd (4399-4402), İbn Huzeyme (1003,
3048) Hakim (1/389, 2/68, 4/430) Nesâî Sunenu'l-Kubrâ (7343) İbn Hibbân (143) Beyhakî
(4/269, 8/265) ve başkaları tarafından sahih isnadla rivayet edilmiştir.
Şialar
nezdinde de sahih kabul edilen ve üstelik bizzat Ali radiyallahu anh’den
rivayet edilen bu hadisin lafzında görüldüğü gibi “Mecnun” kimseden kalem
kaldırıldığı, yani onda had cezası ehliyeti bulunmadığı ifade edilmiştir.
Şiiler (Caferîyye/İmamîyye) ise bütün diğer mezhep mutaassıbı (Hanefi, Şafii, Hanbeli, Maliki,
Zahiri, Zeydî, Hâdevî vb.) sapıkların ve mutezilî münafıkların yaptıkları gibi,
çirkef görüşlerini, habis yorumlarını ve rezil kelamlarını Allah ve rasulünün
önüne geçirerek nasıl şenî bir terbiyesizlikte bulunduklarını bu kadar net bir
şekilde itiraf etmektedirler!