Allah’tan Başkası Adına Kasıtsız Yeminin Hükmü/İbn
Kuteybe
Tercüme: Ebû Muâz el-Çubukâbâdî
Soru: Hadiste şöyle buyrulmuştur:
من حلف بغير الله أشرك
“Kim Allah’tan başkası adına yemin ederse şirk koşmuştur[1]”
buyruluyor. Sen de bazı insanların bunu: “Allah’tan başka bir rab adına yemin
ederse kişi müşrik olur” diye yorumladıklarını söyledin. Peki: “Senin hakkın
için şöyle yapmayacağım” veya “Senin hakkın için şöyle yapacağım” demek de buna
dahil midir?”
İbn Kuteybe rahimehullah’ın el-Mesail ve’l-Ecvibe (s.322
no:128) cevabı: “Bana göre “şirk koşmuştur” sözü ile kâfir olması ve İslam’dan
çıkması kastedilmemiştir. Ancak Allah adına yemin eder gibi başka şey adına da
yemin edildiği için taksimde Allah ile o şey arasında ortak koşulmuştur. Bunun
benzeri:
قليل الرياء شرك
“Riyanın azı da şirktir”[2]
hadisidir. Burada kişinin ameliyle insanlara, onlar tarafından övülmek için
gösteriş yapması kastedilmiştir. Görmez misin, bunu yaptığı zaman, Allah için
yaptığı amelinin bir kısmını insanlar için yapmış olur. Allah Azze ve Celle
şöyle buyurmuştur:
فَمَنْ كَانَ يَرْجُو لِقَاءَ
رَبِّهِ فَلْيَعْمَلْ عَمَلًا صَالِحًا وَلَا يُشْرِكْ بِعِبَادَةِ رَبِّهِ أَحَدًا
“Kim rabbi ile karşılaşmayı umuyorsa salih amel işlesin
ve ibadetinde rabbine kimseyi ortak koşmasın.” (Kehf 110) Allah’a
ibadetinde bir kısmını Allah için, bir kısmını başka bir rab için yapmış olur.
Adem ve Havva aleyhime's-selâm kıssasında şöyle buyrulur:
فَلَمَّا آتَاهُمَا صَالِحًا
جَعَلَا لَهُ شُرَكَاءَ فِيمَا آتَاهُمَا
“Ne var ki Allah onlara sâlih bir evlâd verince, Allah'ın
kendilerine verdiği şeyde O'na ortaklar kılmaya başlamışlardır” (A’raf 190)
O ikisi çocuğu “Abdulhâris” diye isimlendirince, niyet ve akidede değil, ancak
isim vermede ortak kıldılar. Ama “Senin hakkın için, ömrün için, ömrün için,
şerefin için” vb. diyen kimseye gelince, bu böyle değildir. Çünkü bu insanların
kasıtlı olarak söyledikleri değil, konuşmalarında geçen boş sözlerdir. Bununla
iyiliği niyet etmezler. Yeminde şirk ancak bir şeyin kendisini kastederek
yapılan, Allah’a yeminde olduğu gibi, bununla iyilik ve vefa göstermeye niyet
edilen yeminlerdir. Allah adına yeminde lagiv (kasıtsız yemin) ile kişi sorumlu
olmadığı gibi, başkası adına kasıt ve niyet olmaksızın yemin de sorumluluk
getirmez.
Nitekim bir hadiste el-Hucenna’ (veya Fucey’a el-Âmirî) rahimehullah,
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e şöyle demiştir:
وأبيكَ إنَّ هذا هو الجُوع
“Baban için söylüyorum ki muhakkak bu açlıktır”[3]
sözü gelmiştir. Bu insanların kasıtsız olarak söyledikleri bir kasemdir.
Nitekim “babam için, annem için…” derler ve bununla “Babam, annem sana feda
olsun” demeyi kastederler. Bunu söyleyen kişi böyle bir şey olmayacağını
bildiği gibi, onu işiten kişi de aslında böyle bir şey olmayacağını
bilmektedir.
[1]
Tirmizî (1535) Ahmed (1/47, 2/34, 67, 87) Hâkim (1/18, 52)
[2]
Ahmed (5/428, 429) Bkz: Mecmau’z-Zevaid (1/102, 10/222-224)
[3]
Ebû Dâvûd (3817) Begavi Şerhu’s-Sunne (3006) İbn Sa’d Tabakat (6/46) İbn Ebi
Hayseme Tarih (2066) Ebu Nuaym el-İsbehani; Tesmiye Ma Rava Ani’l-Fadl b.
Dukeyn (35) Bu kaynaklarda: “Babama yemin olsun bunu (ölmüş hayvan etinden
yemeyi) açlık sebebiyle yaptım” şeklinde geçer. Kıssa için bkz.: İbn Kani Mu’cem
(3/197)