Hristiyanlığı Pavlus’un tahrif ettiğini duymuşsunuzdur. Aşağıda bu tahrifin nasıl başladığına dair kıssayı nakledeceğim ki Türkiye Cumhuriyeti’nin müslüman bir ülke olduğunu zanneden, yahut Kızıl Kemalistlerin gavur olduklarını kabul ettikleri halde, aslında muasır Pavluslar olan Yeşil Kemalistlerin müslüman olduklarını (yahut kara partililerin gavur, beyaz partililerin müslüman olduğunu) zanneden safdillerin nasıl bir yanılgı içinde oldukları daha iyi anlaşılsın:
Abdulcebbar el-Hemedanî, Tesbitu Delailu’n-Nubuvve kitabında
şöyle diyor:
“Kadınlarını erkeklerden gizlememeleri Rum’ların âdetindendir.
Kralın karısı yüzü açık bir şekilde kralın bineğine biner, kral insanlara bu
şekilde hitap eder, emir ve yasaklarda bulunurdu. Pavlus, kralın karısına yaklaşıp onunla Yahudilerin durumu hakkında konuşmuştur. Yine şu da Rumlar’ın âdetinden
idi; Bir erkeğin birden fazla kadınla evlenmesini helal görmezler, Evlendiği
kadınla ölünceye kadar, yaşlılık, ayıplardan bir ayıp veya herhangi bir sebeple
boşanarak ayrılmalarını da helal görmezler.
Rum kadınları İsrailoğullarından olan nebilerin dinlerine
buğzederlerdi. Çünkü bu dinlerde boşanmak mubah olduğu gibi, erkeğin güç yetirebildiği
kadar kadınla evlenmesi de mubah kılınıyor idi.
Saul’e (Yahudi Pavlus’a) denildi ki: “Sen şunun (İsa aleyhi's-selâm’ın)
ümmetinden ve onun yolundan değil misin?” O da: “Hayır” dedi ve erkeğin birden
fazla kadınla evlenmesini helal görmeyerek Rum’ların hükümlerine tabi oldu. Böylece
kadınları hoşnut etmek için münafıklık yaptı. Kralın karısına yaltaklık etti.
Kral da İsrailoğulları ile arasındaki savaşta hitap ederek Saul’un (Pavlus’un)
söylediği şeyleri anlattı. Saul onlara yakınlaşmak için Rum ismi olan Pavlus
ismini aldı. Rumlar erkeklerin ve kadınların sünnet edilmelerinden şiddetle
nefret ederlerdi. Bunu uygulayan ümmetlere buğzediyorlardı. Pavlus’a bu konuyu
da sordular. O da: “Evet, durum sizin dediğiniz gibidir. Size sünnet olmak
vacip kılınmış değildir. Bu sadece İsrailoğullarına vacip kılınmıştır. Çünkü
onlar kalplerinde kılıf bulunan bir ümmettir” dedi.
Rumlar domuz eti yerlerdi. Pavlus dedi ki: “O haram
değildir. İnsanın yiyerek karnına giren bir şey haram kılınmadı. Ancak ondan
çıkan yalan haram kılındı.”
İsrailoğulları putlara kurban edilen hayvanlardan ve kitap
ehlinden başkasının kestiklerinden yemezlerdi. Rumlar ise böyle değildi. Pavlus
Rumlar’ın bu konuda tutumlarını da doğru gördü. Rumlar’ın İsrailoğullarına
muhalif oldukları herşey hakkında münafıklık ederek onlara yanaştı.”
Abdulcebbar
el-Hemedani’nin Pavlus’un Rumlar’a münafıklık etmek için yaptıklarına dair zikrettiği
bu meseleler, Rumların kadınlarının nebilerin dinlerine buğzetmelerine sebep
olan şeylerdi. Erkeğin birden fazla evlenmesi ve boşanma hükümleri de bunlardan
idi. Pavlus onlara yaltaklık ve münafıklık ederek erkeğin birden fazla kadınla
evlenmesini yasakladı ve talakı iptal etti.
Bu kıssa hakkında şüphe eden edebilir, ancak Pavlus’un tarihteki
gidişatı bu kıssanın gerçek bir kıssa olduğunu düşündürmektedir. Nitekim Pavlus’un
Korintos’lulara mektubunda (Kitabu’l-Mukaddes 9/20-21, Roma 3/7) bunu doğrulayan
ibareler vardır.
Yine Nebî sallallahu
aleyhi ve sellem’in: “Elbette sizden öncekilerin adetlerini takip
edeceksiniz” hadisi de bunu desteklemektedir.
Sosyal medya üzerinden aydınlanma çağrısı yaptıklarını iddia
eden pekçok zındıklar da kadınların çoğunu memnun etmek amacıyla Pavlus’un
yalktaklığının benzerini yapıyorlar, bazen sahih delillere aykırı olan bazı şaz
veya zayıf sözleri yayıyorlar, konuyla ilgili sabit delillerden sapıyorlar,
eğer çoğunluk sağlarlarsa muhaliflerine hakaretler ediyorlar.
Bazısı İslam’ı sevdirmek iddiasıyla İslam’ın bu türden ahkâmını
cahilce cıvıtıyor, duygusal yaklaşımları şer’î bir fetvâymış gibi takdim etmeye
çalışıyor!
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in bayram namazı hutbesinde
kadınlara şu hitabını düşünün!: “Sizlerin Cehennem halkının çoğunluğunu
teşkil ettiğinizi görüyorum!”
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in kadınlara bu hitabında
sakındırma ve onlara merhamet sözkonusudur. İşiten kadınlara sözü ağır gelse
de, onları cehenneme girmelerine sebep olacak şeylerden sakındırmış ve
kendilerini kurtaracak şeylere irşad etmiştir.
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in bu net yolu ile
Hristiyanlığı tahrif eden Pavlus’un kadınların hevâlarına yaltaklık üzere
kurulu olan metodu arasındaki fark işte böyle apaçıktır!
Bugün Rumların kadınlarının bozguncu tavırları ve kocalarının
kıskanç olmamaları, pekçoklarının akıllarında medeniyet ve doğallık olarak
görülür olmuş ve onları taklit eden şahsiyetsiz ve karaktersiz halk arasında belâ
yaygınlaşmıştır. Allah yardımcımız olsun.