Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

26 Kasım 2024 Salı

Bu Gece Dünkü Geceye Ne Kadar da Benziyor!

 Hristiyanlığı Pavlus’un tahrif ettiğini duymuşsunuzdur. Aşağıda bu tahrifin nasıl başladığına dair kıssayı nakledeceğim ki Türkiye Cumhuriyeti’nin müslüman bir ülke olduğunu zanneden, yahut Kızıl Kemalistlerin gavur olduklarını kabul ettikleri halde, aslında muasır Pavluslar olan Yeşil Kemalistlerin  müslüman olduklarını (yahut kara partililerin gavur, beyaz partililerin müslüman olduğunu) zanneden safdillerin nasıl bir yanılgı içinde oldukları daha iyi anlaşılsın:

Abdulcebbar el-Hemedanî, Tesbitu Delailu’n-Nubuvve kitabında şöyle diyor:

“Kadınlarını erkeklerden gizlememeleri Rum’ların âdetindendir. Kralın karısı yüzü açık bir şekilde kralın bineğine biner, kral insanlara bu şekilde hitap eder, emir ve yasaklarda bulunurdu. Pavlus, kralın karısına yaklaşıp onunla Yahudilerin durumu hakkında konuşmuştur. Yine şu da Rumlar’ın âdetinden idi; Bir erkeğin birden fazla kadınla evlenmesini helal görmezler, Evlendiği kadınla ölünceye kadar, yaşlılık, ayıplardan bir ayıp veya herhangi bir sebeple boşanarak ayrılmalarını da helal görmezler.

Rum kadınları İsrailoğullarından olan nebilerin dinlerine buğzederlerdi. Çünkü bu dinlerde boşanmak mubah olduğu gibi, erkeğin güç yetirebildiği kadar kadınla evlenmesi de mubah kılınıyor idi.

Saul’e (Yahudi Pavlus’a) denildi ki: “Sen şunun (İsa aleyhi's-selâm’ın) ümmetinden ve onun yolundan değil misin?” O da: “Hayır” dedi ve erkeğin birden fazla kadınla evlenmesini helal görmeyerek Rum’ların hükümlerine tabi oldu. Böylece kadınları hoşnut etmek için münafıklık yaptı. Kralın karısına yaltaklık etti. Kral da İsrailoğulları ile arasındaki savaşta hitap ederek Saul’un (Pavlus’un) söylediği şeyleri anlattı. Saul onlara yakınlaşmak için Rum ismi olan Pavlus ismini aldı. Rumlar erkeklerin ve kadınların sünnet edilmelerinden şiddetle nefret ederlerdi. Bunu uygulayan ümmetlere buğzediyorlardı. Pavlus’a bu konuyu da sordular. O da: “Evet, durum sizin dediğiniz gibidir. Size sünnet olmak vacip kılınmış değildir. Bu sadece İsrailoğullarına vacip kılınmıştır. Çünkü onlar kalplerinde kılıf bulunan bir ümmettir” dedi.

Rumlar domuz eti yerlerdi. Pavlus dedi ki: “O haram değildir. İnsanın yiyerek karnına giren bir şey haram kılınmadı. Ancak ondan çıkan yalan haram kılındı.”

İsrailoğulları putlara kurban edilen hayvanlardan ve kitap ehlinden başkasının kestiklerinden yemezlerdi. Rumlar ise böyle değildi. Pavlus Rumlar’ın bu konuda tutumlarını da doğru gördü. Rumlar’ın İsrailoğullarına muhalif oldukları herşey hakkında münafıklık ederek onlara yanaştı.”

 Abdulcebbar el-Hemedani’nin Pavlus’un Rumlar’a münafıklık etmek için yaptıklarına dair zikrettiği bu meseleler, Rumların kadınlarının nebilerin dinlerine buğzetmelerine sebep olan şeylerdi. Erkeğin birden fazla evlenmesi ve boşanma hükümleri de bunlardan idi. Pavlus onlara yaltaklık ve münafıklık ederek erkeğin birden fazla kadınla evlenmesini yasakladı ve talakı iptal etti.

Bu kıssa hakkında şüphe eden edebilir, ancak Pavlus’un tarihteki gidişatı bu kıssanın gerçek bir kıssa olduğunu düşündürmektedir. Nitekim Pavlus’un Korintos’lulara mektubunda (Kitabu’l-Mukaddes 9/20-21, Roma 3/7) bunu doğrulayan ibareler vardır.

 Yine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in: “Elbette sizden öncekilerin adetlerini takip edeceksiniz” hadisi de bunu desteklemektedir.

Sosyal medya üzerinden aydınlanma çağrısı yaptıklarını iddia eden pekçok zındıklar da kadınların çoğunu memnun etmek amacıyla Pavlus’un yalktaklığının benzerini yapıyorlar, bazen sahih delillere aykırı olan bazı şaz veya zayıf sözleri yayıyorlar, konuyla ilgili sabit delillerden sapıyorlar, eğer çoğunluk sağlarlarsa muhaliflerine hakaretler ediyorlar.

Bazısı İslam’ı sevdirmek iddiasıyla İslam’ın bu türden ahkâmını cahilce cıvıtıyor, duygusal yaklaşımları şer’î bir fetvâymış gibi takdim etmeye çalışıyor!

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in bayram namazı hutbesinde kadınlara şu hitabını düşünün!: “Sizlerin Cehennem halkının çoğunluğunu teşkil ettiğinizi görüyorum!”

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in kadınlara bu hitabında sakındırma ve onlara merhamet sözkonusudur. İşiten kadınlara sözü ağır gelse de, onları cehenneme girmelerine sebep olacak şeylerden sakındırmış ve kendilerini kurtaracak şeylere irşad etmiştir.

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in bu net yolu ile Hristiyanlığı tahrif eden Pavlus’un kadınların hevâlarına yaltaklık üzere kurulu olan metodu arasındaki fark işte böyle apaçıktır!

Bugün Rumların kadınlarının bozguncu tavırları ve kocalarının kıskanç olmamaları, pekçoklarının akıllarında medeniyet ve doğallık olarak görülür olmuş ve onları taklit eden şahsiyetsiz ve karaktersiz halk arasında belâ yaygınlaşmıştır. Allah yardımcımız olsun.

 

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)