Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

2 Kasım 2024 Cumartesi

Zayıf Hadisle Amel İle Zayıf Hadisi Rivayeti Birbirine Karıştıranlar!

 Bu meselede şu ayrıntıların bilinmesi gerekir:

1- Akide konusunda zayıf hadisle amel etmenin caiz olmadığında icma edilmiştir.

2- İlim ehlinin çoğunluğu ahkâm konusunda zayıf hadisle ameli caiz görmezler.

3- Faziletler, tefsir, megazi ve siyer konusunda zayıf hadisle amel ve hüccet getirme, ilim ehlinin cumhuruna göre zayıflığın şiddetli olmaması, zayıf hadisin genel bir esasın kapsamında olması, onunla amel edildiğinde onun sabit olduğuna itikad edilmemesi şartlarıyla cevaz verilmiştir.

Nevevî ve Molla Aliyu’l-Kârî amellerin faziletleri konusunda zayıf hadisle amel edilebileceğine dair icma nakletmişlerdir. Lakin Ebu Hatim, Ebu Zur’a, İbnu’l-Arabî, eş-Şevkânî, el-Elbani gibi ilim ehlinden bir topluluk bunun aksini söylemişlerdir. Şeyhulislam İbn Teymiyye ve İbn Kayyım rahimehumallah’ın sözleri ile Buhârî ve Muslim’in uygulamaları da buna delalet etmektedir.

Buna göre dinin hiçbir bâbında mutlak olarak zayıf hadisle amel edilemez, ancak isti’nâs olarak yani aslı sahih naslarla sabit olmuş bir meselede zayıf hadis zikredilebilir. İbnu’l-Kayyım rahimehullah zikredilen iki görüşün arasını bu şekilde bulmuştur.

Doğrusu şudur: Hakkında galip zan oluşup da hasen ligayrihi derecesine çıkmadığı sürece zayıf hadisle hiçbir konuda amel edilemez.

Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi isteyen Şeyh Abdulkerim el-Hudayr’ın el-Hadisu’d-Daif ve Hukmu’l-İhticâc Bihi adlı risalesine bakabilir.

İmam Buhârî ve Zayıf Hadisle Amel Hakkında Ortaya Atılan Bir Şüpheye Cevap:

İmam Buhârî rahimehullah’ın faziletler konusunda zayıf hadisle ameli caiz gördüğü, el-Edebu’l-Mufred kitabında zikrettiği hadislerin buna delalet ettiği şeklinde bir şüphe dile getirilmektedir.  

Et-Tehânevî ve İbn Muflih’in el-Adabu’ş-Şer’iyye kitabının muhakkiki, Buhârî’nin amellerin faziletleri konusunda zayıf hadisle amele cevaz verdiğini iddia etmişlerdir. Bu iddiaya ayrıntılı reddiye veren çalışmalar yapılmış ve yayınlanmıştır.

Burada Buhârî’nin Sahih’inde amellerin faziletleri konusunda zayıf hadis rivayet ettiği ve bunun Buhârî’nin bu konuda zayıf hadisle amele cevaz verdiğini gösterdiği iddiasına cevap verilecektir.

Hafız İbn Hacer, “Dünyada bir garip gibi veya geçip giden bir yolcu gibi ol[1] hadisi hakkında dedi ki: “Bunu rivayette et-Tafavî tek kalmıştır. Bu, Sahih’in gariblerindendir. Sanki Buhârî tergib ve terhib hadislerinden olduğu için bu konuda şiddet göstermemiş gibidir. Allah en iyi bilendir. Sonra Nevadiru’l-Usul kitabında Malik b. Suayr – el-A’meş tarikiyle bir mutabî’ini buldum.[2] Allah en iyi bilendir.”[3]

Et-Tehânevî, bu sözleri Buhârî’nin tergib hadisleri konusunda gevşek davrandığına delil getiriyor![4]

Halbuki onun bu iddiasına burada bir delil yoktur. Çünkü İbn Hacer’in kendisi de Malik b. Suayr’ın mutabaatından dolayı bu sözünden dönmüştür!

Hem sonra et-Tafavî yani Muhammed b. Abdirrahman adlı ravi de zayıf değildir. O ancak hasenu’l-hadistir.

İbnu’l-Medinî onun sika olduğunu söylemiştir.[5]

İbn Main onun hakkında: “Sâlih” demiştir.[6]

Diğer rivayette İbn Main: “Onda bir sakınca yoktur” demiştir.[7]

Ebû Dâvûd: “Onda bir sakınca yoktur” demiştir.[8]

Ebu Hatim müteşeddidlerden olmasına rağmen: “Onda bir sakınca yoktur, saduktur, ancak bazen yanılır” demiştir.[9]

Ancak Ebu Zur’a’nın: “Munkeru’l-Hadis”[10] sözüne tutunanlar onu zayıf görmüştür. Yine Ebu Zur’a: “Saduktur, ancak bazen yanılır” demiştir.[11]

Üstelik Muhammed b. Abdirrahman et-Tafavî tek kalmamış, az önce geçtiği gibi Malik b. Suayr da ona mutabaat etmiştir.

El-Hâzimî şöyle demiştir: “Buhârî’nin zayıflık türlerinden bir türe nispet edilen kimselerin hadisini tahriç ettiğini asla onaylamıyoruz. Şayet bu ravilerde zayıflık olsa da Buhârî’nin katında bu kimselerin hadisi sabit olduğu için tahriç etmiştir.”[12]

Faziletler konusunda gevşek davranma metodu bu gibi örneklerle asla İmam Buhârî’ye nispet edilemez. Aksini iddia edenin açık bir delil getirmesi gerekir. Nitekim el-Kâsımî şöyle demiştir:

“Buhârî’nin mezhebinin zahiri faziletler konusunda zayıf rivayete cevaz vermemiş olmasıdır. Sahih’inde koştuğu şart bunu göstermektedir.”[13]

Evet, Buhârî’nin Sahih’inde gözettiği şartlar zikredilen iddianın aksine delalet etmektedir. İmam Buhârî rahimehullah şöyle demiştir:

“el-Cami kitabıma ancak sahih olanları aldım. Kitabın uzamaması için birçok sahihleri de almadım.”[14]

Lakin Buhârî’nin el-Edebu’l-Mufred kitabında zayıf hadisler tahriç etmiş olmasının, faziletler gibi konularda zayıf hadislerin rivayetinde müsamaha gösterdiğine delalet ettiği söylenebilir. Allah en iyi bilendir.

Zayıf hadisle amel başka bir şey, zayıf hadisin rivayetine cevaz vermek başka bir şeydir!

Adabu’ş-Şer’iyye Muhakkiki şöyle demiştir: “Buhârî Edebu’l-Mufred kitabında zikrettiği her hadisin sahih olması şartını gözetmemiştir. Bu şartı ancak Sahih’inde gözetmiştir. Burada tahric ettiği hadislerin bazılarını Muslim Sahih’inde tahric etmiştir. Diğerlerinin genelini Sünen ve Musned sahipleri de tahriç etmişlerdir. Bunlar arasında sahih, hasen ve zayıflığı hafif olan zayıf hadisler vardır. Bu da Buhârî’nin amellerin faziletleri, incelikler ve menkıbeler konusunda zayıf hadisle ameli caiz gördüğünü göstermektedir.”[15]

Bu açıklamasıyla bu muhakkik de Nevevî’nin düştüğü hataya düşmüş, “zayıf hadisle amel” ile “zayıf hadisi rivayet” konularını birbirine karıştırmıştır! Nitekim günümüzde de birçok kimse bu önemli ayrıntıya dikkat etmediğinden bu ikisini birbirine çokça karıştırıyorlar!



[1] Sahih. Buhârî (Fethu’l-Bari 11/237) İbn Ebi Asım ez-Zuhd (185) Ebû Nuaym Hilyetu'l-Evliyâ (3/301) İbn Hibban (2/471) Beyhakî (3/369) Beyhakî Şuab (7/261) el-A’meş – Mucahid – İbn Ömer radıyallahu anhuma tarikiyle merfuan rivayet ettiler. Bu rivayette el-A’meş’e mutabaat da sabit olmuştur.

[2] Aynı şekilde Malik b. Suayr tarikiyle; Hattabi el-Uzlet’te (s.44) ve Kudai Musnedu’ş-Şihab’da (1/644 no:373) rivayet etmişlerdir.

[3] İbn Hacer Hedyu’s-Sari (s.463)

[4] Kavaid Fi Ulumi’l-Hadis (s.426)

[5] Buhârî Sunenu’l-Kubra (3/369) Şuabu’l-İman (7/262) isnadı sahihtir.

[6] İbn Ebî Hâtim el-Cerh ve’t-Ta’dil (7/324) isnadı sahihtir.

[7] Abbas ed-Devrî Tarihu İbn Main (4/124)

[8] Mizzi Tehzibu’l-Kemal (25/654)

[9] El-Cerh ve’t-Ta’dil (7/324)

[10] El-Cerh ve’t-Ta’dil (7/324)

[11] İbn Ebî Hâtim İlelu’l-Hadis (1/127)

[12] Şurutu’l-Eimmeti’l-Hamse (s.70)

[13] Kavaidu’t-Tahdis (s.113)

[14] El-Halilî el-İrşad (s.380) Mizzi Tehzibu’l-Kemal (24/442) Zehebi Siyeru A’lami’n-Nubela (12/402) İsnadı hasendir.

[15] Et-Ta’lik Ala Adabu’ş-Şer’iyye Liibni Muflih (1/8)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)