Bu meselede şu ayrıntıların bilinmesi gerekir:
1- Akide konusunda zayıf hadisle amel etmenin caiz
olmadığında icma edilmiştir.
2- İlim ehlinin çoğunluğu ahkâm konusunda zayıf hadisle
ameli caiz görmezler.
3- Faziletler, tefsir, megazi ve siyer konusunda zayıf
hadisle amel ve hüccet getirme, ilim ehlinin cumhuruna göre zayıflığın şiddetli
olmaması, zayıf hadisin genel bir esasın kapsamında olması, onunla amel
edildiğinde onun sabit olduğuna itikad edilmemesi şartlarıyla cevaz
verilmiştir.
Nevevî ve Molla Aliyu’l-Kârî amellerin faziletleri konusunda
zayıf hadisle amel edilebileceğine dair icma nakletmişlerdir. Lakin Ebu Hatim,
Ebu Zur’a, İbnu’l-Arabî, eş-Şevkânî, el-Elbani gibi ilim ehlinden bir topluluk
bunun aksini söylemişlerdir. Şeyhulislam İbn Teymiyye ve İbn Kayyım rahimehumallah’ın
sözleri ile Buhârî ve Muslim’in uygulamaları da buna delalet etmektedir.
Buna göre dinin hiçbir bâbında mutlak olarak zayıf hadisle
amel edilemez, ancak isti’nâs olarak yani aslı sahih naslarla sabit olmuş bir
meselede zayıf hadis zikredilebilir. İbnu’l-Kayyım rahimehullah zikredilen iki
görüşün arasını bu şekilde bulmuştur.
Doğrusu şudur: Hakkında galip zan oluşup da hasen ligayrihi
derecesine çıkmadığı sürece zayıf hadisle hiçbir konuda amel edilemez.
Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi isteyen Şeyh Abdulkerim el-Hudayr’ın
el-Hadisu’d-Daif ve Hukmu’l-İhticâc Bihi adlı risalesine bakabilir.
İmam Buhârî ve Zayıf Hadisle Amel Hakkında Ortaya Atılan Bir Şüpheye Cevap:
İmam Buhârî rahimehullah’ın faziletler konusunda zayıf
hadisle ameli caiz gördüğü, el-Edebu’l-Mufred kitabında zikrettiği hadislerin
buna delalet ettiği şeklinde bir şüphe dile getirilmektedir.
Et-Tehânevî ve İbn Muflih’in el-Adabu’ş-Şer’iyye kitabının
muhakkiki, Buhârî’nin amellerin faziletleri konusunda zayıf hadisle amele cevaz
verdiğini iddia etmişlerdir. Bu iddiaya ayrıntılı reddiye veren çalışmalar
yapılmış ve yayınlanmıştır.
Burada Buhârî’nin Sahih’inde amellerin faziletleri konusunda
zayıf hadis rivayet ettiği ve bunun Buhârî’nin bu konuda zayıf hadisle amele
cevaz verdiğini gösterdiği iddiasına cevap verilecektir.
Hafız İbn Hacer, “Dünyada bir garip gibi veya geçip giden
bir yolcu gibi ol”[1]
hadisi hakkında dedi ki: “Bunu rivayette et-Tafavî tek kalmıştır. Bu, Sahih’in
gariblerindendir. Sanki Buhârî tergib ve terhib hadislerinden olduğu için bu
konuda şiddet göstermemiş gibidir. Allah en iyi bilendir. Sonra Nevadiru’l-Usul
kitabında Malik b. Suayr – el-A’meş tarikiyle bir mutabî’ini buldum.[2]
Allah en iyi bilendir.”[3]
Et-Tehânevî, bu sözleri Buhârî’nin tergib hadisleri
konusunda gevşek davrandığına delil getiriyor![4]
Halbuki onun bu iddiasına burada bir delil yoktur. Çünkü İbn
Hacer’in kendisi de Malik b. Suayr’ın mutabaatından dolayı bu sözünden
dönmüştür!
Hem sonra et-Tafavî yani Muhammed b. Abdirrahman adlı ravi
de zayıf değildir. O ancak hasenu’l-hadistir.
İbnu’l-Medinî onun sika olduğunu söylemiştir.[5]
İbn Main onun hakkında: “Sâlih” demiştir.[6]
Diğer rivayette İbn Main: “Onda bir sakınca yoktur”
demiştir.[7]
Ebû Dâvûd: “Onda bir sakınca yoktur” demiştir.[8]
Ebu Hatim müteşeddidlerden olmasına rağmen: “Onda bir
sakınca yoktur, saduktur, ancak bazen yanılır” demiştir.[9]
Ancak Ebu Zur’a’nın: “Munkeru’l-Hadis”[10]
sözüne tutunanlar onu zayıf görmüştür. Yine Ebu Zur’a: “Saduktur, ancak bazen
yanılır” demiştir.[11]
Üstelik Muhammed b. Abdirrahman et-Tafavî tek kalmamış, az
önce geçtiği gibi Malik b. Suayr da ona mutabaat etmiştir.
El-Hâzimî şöyle demiştir: “Buhârî’nin zayıflık türlerinden
bir türe nispet edilen kimselerin hadisini tahriç ettiğini asla onaylamıyoruz.
Şayet bu ravilerde zayıflık olsa da Buhârî’nin katında bu kimselerin hadisi
sabit olduğu için tahriç etmiştir.”[12]
Faziletler konusunda gevşek davranma metodu bu gibi
örneklerle asla İmam Buhârî’ye nispet edilemez. Aksini iddia edenin açık bir
delil getirmesi gerekir. Nitekim el-Kâsımî şöyle demiştir:
“Buhârî’nin mezhebinin zahiri faziletler konusunda zayıf
rivayete cevaz vermemiş olmasıdır. Sahih’inde koştuğu şart bunu göstermektedir.”[13]
Evet, Buhârî’nin Sahih’inde gözettiği şartlar zikredilen
iddianın aksine delalet etmektedir. İmam Buhârî rahimehullah şöyle demiştir:
“el-Cami kitabıma ancak sahih olanları aldım. Kitabın
uzamaması için birçok sahihleri de almadım.”[14]
Lakin Buhârî’nin el-Edebu’l-Mufred kitabında zayıf hadisler
tahriç etmiş olmasının, faziletler gibi konularda zayıf hadislerin rivayetinde
müsamaha gösterdiğine delalet ettiği söylenebilir. Allah en iyi bilendir.
Zayıf hadisle amel başka bir şey, zayıf hadisin rivayetine
cevaz vermek başka bir şeydir!
Adabu’ş-Şer’iyye Muhakkiki şöyle demiştir: “Buhârî Edebu’l-Mufred
kitabında zikrettiği her hadisin sahih olması şartını gözetmemiştir. Bu şartı
ancak Sahih’inde gözetmiştir. Burada tahric ettiği hadislerin bazılarını Muslim
Sahih’inde tahric etmiştir. Diğerlerinin genelini Sünen ve Musned sahipleri de
tahriç etmişlerdir. Bunlar arasında sahih, hasen ve zayıflığı hafif olan zayıf
hadisler vardır. Bu da Buhârî’nin amellerin faziletleri, incelikler ve
menkıbeler konusunda zayıf hadisle ameli caiz gördüğünü göstermektedir.”[15]
Bu açıklamasıyla bu muhakkik de Nevevî’nin düştüğü hataya
düşmüş, “zayıf hadisle amel” ile “zayıf hadisi rivayet” konularını birbirine
karıştırmıştır! Nitekim günümüzde de birçok kimse bu önemli ayrıntıya dikkat
etmediğinden bu ikisini birbirine çokça karıştırıyorlar!
[1]
Sahih. Buhârî (Fethu’l-Bari 11/237)
İbn Ebi Asım ez-Zuhd (185) Ebû Nuaym Hilyetu'l-Evliyâ (3/301) İbn Hibban
(2/471) Beyhakî (3/369) Beyhakî Şuab (7/261) el-A’meş – Mucahid – İbn Ömer radıyallahu
anhuma tarikiyle merfuan rivayet ettiler. Bu rivayette el-A’meş’e mutabaat da
sabit olmuştur.
[2]
Aynı şekilde Malik b. Suayr tarikiyle; Hattabi el-Uzlet’te (s.44) ve Kudai
Musnedu’ş-Şihab’da (1/644 no:373) rivayet etmişlerdir.
[3]
İbn Hacer Hedyu’s-Sari (s.463)
[4]
Kavaid Fi Ulumi’l-Hadis (s.426)
[5]
Buhârî Sunenu’l-Kubra (3/369) Şuabu’l-İman (7/262) isnadı sahihtir.
[6]
İbn Ebî Hâtim el-Cerh ve’t-Ta’dil (7/324) isnadı sahihtir.
[7]
Abbas ed-Devrî Tarihu İbn Main (4/124)
[8]
Mizzi Tehzibu’l-Kemal (25/654)
[9]
El-Cerh ve’t-Ta’dil (7/324)
[10]
El-Cerh ve’t-Ta’dil (7/324)
[11]
İbn Ebî Hâtim İlelu’l-Hadis (1/127)
[12]
Şurutu’l-Eimmeti’l-Hamse (s.70)
[13]
Kavaidu’t-Tahdis (s.113)
[14]
El-Halilî el-İrşad (s.380) Mizzi Tehzibu’l-Kemal (24/442) Zehebi Siyeru A’lami’n-Nubela
(12/402) İsnadı hasendir.
[15]
Et-Ta’lik Ala Adabu’ş-Şer’iyye Liibni Muflih (1/8)