Münafık Kadınların Örtünme (!) Şekli ve Akibeti
Ebu Muâz el-Çubukâbâdî
Zikredeceğim hadislerde tesettürü terk eden kafire
kadınlardan değil, kendilerini İslâm’a nispet ettikleri halde Allah’ın
emrettiği şekilde örtünmeyen kadınlardan bahsedilmektedir. Onlar tesettürün Kitap
ve sünnette gelen şartlarına riayet etmeyen kadınlardır:
1- Yüzlerini ve ellerini örtmezler.
2- Ev içindeki kıyafetleriyle dışarı çıkarlar. Yahut
dış kıyafet edinseler de cilbab olarak kitap ve sünnette nitelenenden başka
çeşit, T.C. kurucusu tagutun avrupadan yamadığı pardesü gibi kifayetsiz dış
elbiseler edinirler.
3- Siyahtan başka renkte dış örtü edinirler.
4- Koku sürünerek çıkarlar ki hadiste böyle kadınlara “zâniye”
yani “fahişe” tabir edilmiştir.
5- Vücut hatlarını belirten ince veya dar elbise
giyinirler.
6- Bakışlarını sakınmazlar.
7- Kıyafetlerinde kâfirlere veya erkeklere benzer,
pantolon vb. kıyafetler giyerler.
* Şüphesiz kıyafetler konusundaki benzeşme kalplerde
ve tavırlarda benzeşmeyi getirmektedir. Böylece fıtratlar bozulmakta, cinsel
sapıklıklar ve eşcinsellik gibi şuzuz yaygınlaşmaktadır.
8- Şöhret ve böbürlenmeye sebep olan kıyafetler
giyerler.
9- Mecbur kalmadıkları halde dışarı çıkar, kırıtarak
gezerler.
10- Başlarını kabartarak dikkat çeker veya başörtüsünü
dolarken erkeklerin sarıklarına benzetir gibi bağlamak. Deve hörgücü gibi
yapmak böyledir.
Bu sayılanlar, örtündüklerini iddia veya zannettikleri
halde kitap ve sünnetteki tesettür emrine muhalefet eden, haklarında Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem tarafından lanet varid olan kadınların
yanlışlarıdır. Bilmek gerekir ki, bugün tesettür adına işlenen cinayetler, Cahiliyye kadınlarının örtünme şekliydi. Müfessirler, cahiliyede kadınların başlarına bir örtü koyarak yüzlerini ve boyunlarını açıkta bıraktıklarını zikrederler. Kur'an buna teberrüc yani açılıp saçılma tabirini kullanarak yasaklamış, hicab emrini getirmiştir. Tesettür konusunda ayrıntılı bilgi için; Tesettürde Ölçüler, Peçe Farzdır ve Zehirli Ok adlı risalelerime bakınız.
Rivayetler:
Ebu Uzeynetus Sadefi ve Süleyman b. Yesar’dan;
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
وَشَرُّ نِسَائِكُمُ الْمُتَبَرِّجَاتُ الْمُتَخَيِّلاَتُ
وَهُنَّ الْمُنَافِقَاتُ لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مِنْهُنَّ إِلاَّ مِثْلُ الْغُرَابِ
الأَعْصَمِ
"Kadınların şerlisi kendini beğenip kibirlenen
ve (açılıp saçılarak) teberrüc yapanlardır. Onlar münafıktırlar. Bu yüzden
kadınlardan cennete girecek olanlar ayağı sekili karga gibi azdır."[1]
İbnu’s-Seken, Ebu Uzeyne’nin sahabe olduğunu
söylemiştir.[2]
İbn Mes’ûd radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
المختلعات والمتبرجات هن المنافقات
“(Sebepsiz olarak) Boşanmak isteyen kadınlar ve
açılıp saçılan kadınlar münafıklardır.”[3]
İbni Abbas radıyallahu anhuma şöyle rivayet etmiştir;
أن رسوالله صلى الله عليه وسلم لعن المتبرجات
من النساء
Ebu Hureyre radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
صِنْفَانِ
مِنْ أَهْلِ النَّارِ لَمْ أَرَهُمَا، قَوْمٌ مَعَهُمْ سِيَاطٌ كَأَذْنَابِ
الْبَقَرِ يَضْرِبُونَ بِهَا النَّاسَ، وَنِسَاءٌ كَاسِيَاتٌ عَارِيَاتٌ
مُمِيلَاتٌ مَائِلَاتٌ، رُءُوسُهُنَّ كَأَسْنِمَةِ الْبُخْتِ الْمَائِلَةِ، لَا
يَدْخُلْنَ الْجَنَّةَ، وَلَا يَجِدْنَ رِيحَهَا، وَإِنَّ رِيحَهَا لَيُوجَدُ مِنْ
مَسِيرَةِ كَذَا وَكَذَا
"İki sınıf insan vardır ki, onlar cehennem
ehlidirler; Bunlardan biri ellerinde sığırkuyruğu gibi kamçılar olup insanları
dövecekler. Diğeri; vücutlarını belli edecek elbise giyen, bu elbiselerle
erkekleri meylettirmek için kırıtarak yürüyen, saçlarını deve hörgücü gibi
başlarında toplayan kadınlardır ki; bunlar cennete giremeyecek ve çok uzak
mesafelerden bile hissedilen cennetin kokusunu dahi duyamayacaklardır."[5]
Abdullah b. Amr radıyallahu anhuma’dan gelen hadiste
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:
سيكون
في آخر أمتي رجال يركبون على السروج كأشباه الرجال ينزلون على أبواب المسجد نساؤهم
كاسيات عاريات على رؤوسهم كأسنمة البخت العجاف العنوهن فإنهن ملعونات لو كانت
ورائكم أمة من الأمم لخدمن نساؤكم نساءهم كما يخدمنكم نساء الأمم قبلكم
“Ahir zamanda ümmetimden, deve semerine benzer
bineklere binen adamlar olacak, mescit kapılarında inecekler. Onların kadınları
örtülü çıplaktırlar. Saçları deve hörgücü gibi kabarıktır. Onlara lânet edin,
çünkü onlar lanetlidir. Eğer sizden sonra başka ümmetler gelmiş olsaydı sizin
kadınlarınız onların kadınlarına hizmetçi olurdu, aynı sizden önceki ümmetlerin
kadınlarının size hizmet ettiği gibi.”[6]
Bu hadisin isnadında Abdullah b. Ayyaş b. Abbas saduk
bir ravi olup, Ebu Davud ve Nesai onu zayıflıkla nitelemişlerdir. Hadiste “Onlara
lanet edin” kısmı münkerdir. Kalan lafzı, Muslim’in rivayetine uygundur.
Hakim’deki rivayette ise şöyledir: “Bu ümmetin sonunda
lüks döşeklere binen adamlar olurda mescitlerinin kapılarında inerler. Onların
kadınları örtülü çıplaktırlar.”
Hasen el-Basri rahmetullahi aleyh’den; Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki;
ألا ومن لم رأى اهل النار فلينظر الى نساء كاسيات عاريات
مائلات من غير ميل رؤوسهن كأسنمة البخت العجاف يذاب بالنار يوم القيامة
“Dikkat edin! Kim cehennemlikleri görmediyse, giyindikleri
halde çıplak olan, meylettiren kadınlara baksın. Başlarını sıska develerin hörgücü
gibi yapan kadınlar Kıyamet gününde ateş ile eritileceklerdir.”[7]
Abdullah b. Amr radıyallahu anhuma şöyle demiştir:
إنا
لنجد في كتاب الله المنزل صنفين في النار قوم يكونون في آخر الزمان معهم سياط
كأنها أذناب البقر يضربون بها الناس على غير جرم لا يدخلون بطونهم إلا خبيثا ونساء
كاسيات عاريات مائلات مميلات لا يدخلن الجنة ولا يجدن ريحها
“Muhakkak ki Allah’ın indirdiği kitapta iki sınıfın
ateşte olduğunu buluruz: Bunlardan birisi: Ahir zamanda, yanlarında bulunan
sığırkuyrukları gibi kamçılarla insanları suçsuz yere döven, karınlarına ancak
pis (haram kazanç) sokan bir topluluktur. Diğeri ise; Giyinmiş fakat çıplak
olan, meyleden ve meylettiren kadınlardır. Bunlar cennete giremeyecekleri gibi,
kokusunu dahi alamayacaklar.”[8]
Ka’b el-Ahbar rahimehullah şöyle demiştir:
يأتي
على الناس زمان فيه نساء كاسيات عاريات حاليات عطرات تفلات ، لهن عقص مثل أسنمة
البخت ، مائلات مقتبات هاربات إلى النار
“İnsanlar üzerine bir zaman gelecek, kadınların
bazıları giyinik olmalarına rağmen çıplaktırlar. Süslenip kokular sürünmelerine
rağmen kokuları olmayacaktır. Deve hörgücü gibi topuzları vardır. Deve yükü
gibi salınacaklar. Cehenneme doğru koşacaklar.”[9]
Yine şöyle demiştir:
مالي
أرى في التوراة صفة قوم لم أرهم بعد ؟ ، فحشة متفحشين ، في أيديهم سياط مثل أذناب
البقر ، من أهل النار ، مالي أرى في التوراة صفة نساء لم أرهن بعد ؟ ناعمات كاسيات
عاريات ، من أهل النار
“Bana ne oluyor ki, Tevratta henüz görmediğim bir
topluluğun vasfını görüyorum? Onlar çirkinlik yapan ve yaptıranlardır. Ellerinde
sığırkuyrukları gibi kamçılar vardır. Cehennem ehlidirler. Bana ne oluyor ki
Tevratta henüz görmediğim kadınların vasfını görüyorum? Onlar refah içinde,
giyinmiş çıplak kadınlardır ve cehhennem ehlidirler.”[10]
Ebu Şakra radıyallahu anh'den; Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
إذا رأيتم اللاتي ألقين على رؤوسهن مثل أسنمة البقر، فأعلموهن أنهن
لا تقبل لهن صلاة
"Başlarını
deve (bir rivayette sığır) hörgücü gibi yapan kadınları gördüğünüzde onlara
hiçbir namazlarının kabul olmayacağını bildiriniz."[11]
[1] Sahih. Beyhaki (7/82)
İsmail el-İsbehani (Kıvamu’s-Sunne), Tergib ve Terhib (1527)
Taberi Tarih (11/590) İbni Hacer el-İsabe (7/9) Camiüs Sağir (4092, 9180) Elbani Sahihul
Cami (3330) Feyzul Kadir (3/493) Muhlis El-Aşir (214/2) Dürrü Mensur (8/156) İbnu Katan
Kitabun Nazar (s.177) Ebu Ubeyd Garibu’l-Hadis (3/101) Elbani Sahiha (1849)
[2] İbn Hacer, El-İsabe (7/7)
[3] Hasen. Ebu Nuaym (8/375-6) Hatib Tarih
(3/358) Tuhfetul Ahvezi (4/307) Mirkatu’l-Mefatih (10/234) Sahiha
(2/131, no 632)
[4] Hasen. Nesai Sünenül Kübra (5/396) İbni Adiy el-Kamil (2/408)
[5] Sahih. Malik (Libas,7) Müslim (2128) Ahmed
(2/355, 440) Deylemi (3783) Beyhaki (2/234) Şuabu’l-İman (7801)
İbn Hibban (16/500) Taberani Evsat (2/224) Darimi (isti'zan,15) İbn Teymiye
Mecmu (4/402) İbnu Katan Kitabu’n-Nazar (s177) İbn Habib El-Gaye ve’n-Nihaye (s.213)
[6] Sahih li gayrihi. Ahmed Müsned (2/223 Hadis no: 7083) İbn Hibban (13/64)
Hakim (4/483) Taberani (13/63)
[7] Mürsel. Abdulmelik b. Habib, el-Gaye ve’n-Nihaye (218)
[8] Sahih mevkuf. İbn Ebi Şeybe (7/530)
[9] Maktu. Haraitî, İ’tilâlu’l-Kulûb (206)
[10] Maktu. Hadisu İsmail b. Ca’fer (409)
[11] Zayıf. Ebu Nuaym Marife
(6860) Taberani (22/370) Bezzar, Keşfu’l-Estar
(3015) İbni Hacer el-İsabe (7/206) Camiu’s-Sagir (644)
Mecmau’z-Zevaid (5/137) Hadimi, Berika (5/346) Dumeyri Hayatu’l-Hayevan (s.133)
İsnadında bulunan Mahled b. Ukbe hakkında bkz: Buhari Tarih (7/437) Ebu Hatim Cerh
ve Ta'dil (8/348) İbn Hibban es-Sikat (9/185) İbn Hacer Lisan (6/9)