Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

19 Haziran 2020 Cuma

Maske, Muska, Nazarlık Vb. Takmak Şirktir!



İblisin hizmetkarları olan tagutlar, hiçbir gerçekliği olmayan vehmî korona virüsü salgını gerekçesiyle maske takılmasını zorunlu kılmaya uğraşıyorlar! Bilimle uğraşan (ve paganist dünya liderlerinin resmi kurumlarına satılmış olmayan) uzmanlar ise maskelerin (sözde) virüslere karşı hiçbir koruyuculuğunun olmadığını, hatta yüksek filtreli N95 maskelerinin dahi hiçbir işe yaramayacağını söylüyorlar. Ortada korona virüsü diye bir şey olmamasına rağmen milyonları kandırmayı başaran iblis uşakları, bütün saçmalığına rağmen (hakikatte virüs diye bir şey olsaydı bile hiçbir işe yaramayacak olan) maskeleri zorunlu tutmaktadır. Bundaki amaçları insanları iblise itaat ve kulluğa zorlamak, ileride yaygınlaştırmayı düşündükleri aşılama ve çip takarak insanları köleleştirme işlemlerine insanların itaat potansiyelini test etmektir.
Dînen ve ilmen hiçbir meşru vesile olma özelliği bulunmayan şeyleri, maskeleri, muskaları, nazarlıkları vb. asmak, takmak ve bunlardan fayda ummak, İslam'da şiddetle yasaklanmış olan temime kapsamındadır ve ŞİRKtir!   
Temîme; kişinin nazarı veya benzer korktuğu şeyleri def etmek için üzerine taktığı; boncuk, kemik ve bunun gibi şeylerdir. Buna hırz/kalkan veya hicâb/perde de derler.

Kim etki edeceği veya kendisine fayda vereceğine inanarak temîme (maske, muska veya nazarlık) takarsa Allah’tan başkasının zarar veya fayda vereceğine inandığı için büyük şirkle şirk koşmuş olur. Eğer bunun sadece bir sebep/vesile olduğuna inanırsa, meşru olmayan bir vesileyi vesile edindiği için bu da küçük şirktir.

Kim böyle bir şey takarsa veya kalbini taktığı bu şeye bağlarsa, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem onun hayrı talep veya zararı uzaklaştırma isteğinin yerine gelmemesi için dua etmiştir. Bunu asmanın da şirk olduğunu açıklamıştır:

Ukbe b. Âmir radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

مَنْ تَعَلَّقَ تَمِيمَةً فَلَا أَتَمَّ اللهُ لَهُ وَمَنْ تَعَلَّقَ وَدَعَةً فَلَا وَدَعَ اللهُ لَهُ

Kim temîme takarsa Allah onu tamama erdirmesin. Kim boncuk gibi şeyler takarsa Allah onu korktuklarından emin kılmasın.[1] Diğer bir rivayette şu şekildedir:

مَنْ تَعَلَّقَ تَمِيمَةً فَقَدْ أَشْرَكَ

Kim temîme takarsa şirk koşmuştur.”[2]

Abdullah b. Ukeym radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

مَنْ تَعَلَّقَ شَيْئًا وُكِلَ إِلَيْهِ

Kim bir şey takarsa (taktığı o şeye) bırakılır.”[3]

Abdullah b. Mes’ûd radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim:

إِنَّ الرُّقَى وَالتَّمَائِمَ وَالتِّوَلَةَ شِرْكٌ

Muhakkak ki rukyeler (Kur’ân ve sünnet kaynaklı olmayan okumalar), temîmeler (muska, maske, nazarlık gibi takılan şeyler) ve tivele (sevgi muskası) şirktir.”[4]

Ali radıyallahu anh şöyle demiştir:

تَعْلِيقُ التَّمَائِمِ شُعْبَةٌ مِنْ شُعَبِ الْجَاهِلِيَّةِ

“Temime (muska, maske, nazar boncuğu vs.) asmak Cahiliye şubelerinden bir şubedir.”[5]

İblis Maskelileri Kendisine Nasıl İbadet Ettiriyor?

Günümüzde iblisin kulu olmuş müşrikler camilerde, Allah’a ibadet ettiklerini iddia ettikleri namazlarında dahi maske takmakta, böylece şirkleriyle aslında iblise kulluk etmektedirler! Üstelik saflar arasına mesafe de koyarak, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in saflarda boşluk bırakma yasağını ihlal etmektedirler.

Mecusiler ateşe ibadet ederlerken ağızlarını örterler. Ebu Hureyre radıyallahu anh rivayet ediyor:

أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَهَى عَنِ السَّدْلِ فِي الصَّلَاةِ وَأَنْ يُغَطِّيَ الرَّجُلُ فَاهُ

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem namazda elbiseyi sarkıtmayı ve kişinin ağzını örtmesini yasakladı.”[6]

El-Aynî şöyle demiştir: “Namazda ağzı örtmenin yasaklanmasının hikmeti; Mecusilerin ateşe ibadetleri esnasında yaptıklarına benzemesidir. Nitekim el-Muhit sahibi de böyle demiştir.”[7]

Saflar arasına mesafe koymaya gelince, bu işi yapanlara Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem beddua etmiştir:

Abdullah b. Ömer radıyallahu anhuma şöyle dedi: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

أَقِيمُوا الصُّفُوفَ وَحَاذُوا بَيْنَ الْمَنَاكِبِ وَسُدُّوا الْخَلَلَ وَلِينُوا بِأَيْدِي إِخْوَانِكُمْ - لَمْ يَقُلْ عِيسَى بِأَيْدِي إِخْوَانِكُمْ - وَلَا تَذَرُوا فُرُجَاتٍ لِلشَّيْطَانِ وَمَنْ وَصَلَ صَفًّا وَصَلَهُ اللَّهُ وَمَنْ قَطَعَ صَفًّا قَطَعَهُ اللَّهُ

Saflarınızı ikame edin. Omuzlarınızı hizalayın. Aralıkları kapatın. Safa girmek isteyen kardeşlerinize yumuşak olun. Şeytanın girmesi için aralıklar bırakmayın. Ve kim safları bitiştirirse Allah ona rahmet etsin. Ve kim de bitiştirmez ise Allah da ondan rahmetini kessin!”[8]



[1] Hasen. Ahmed (4/154) İbn Hibbân (13/452) Hâkim (4/240, 463) Ebu Ya’la (3/295) Taberânî (17/297) Taberânî Musnedu’ş-Şamiyyin (234) Tahavî Şerhu Meâni'l-Âsâr (4/325) Beyhakî (9/350) İbn Abdilhakem Futuhu Mısr (s.316)
[2] Sahih. Ahmed (4/156) Hâkim (4/244) Haris b. Ebi Usame Musned (563) İbn Kutlubuğa Musnedu Ukbe b. Amir (40) Kadıyu’l-Maristan Meşyeha (521) El-Elbânî es-Sahîha (492) Mukbil b. Hadi Camiu’s-Sahih (4468)
[3] Hasen. Tirmizi (2072) Hâkim (4/241) Ahmed (4/310) İbn Kani Mu’cem (2/117) Ebu Nuaym Marife (4419) İbn Ebi Asım el-Ahad ve’l-Mesani (2576)
* Hasen el-Basrî rahimehullah’tan mürsel olarak: İbn Vehb Cami (674) İbnu’s-Semmak Emali (44) Beyhakî (9/351)
* İbn Mes’ud radiyallahu anh’den mevkuf olarak: İbn Ebî Şeybe (5/429) Beyhakî (9/351)
[4] Muslim'in şartına göre sahih. Ebu Davud (3883) İbni Mace (3530) Ahmed (1/381) İbn Hibbân (13/456) Hâkim (4/241, 463) Ebû Ya'lâ (9/133) Taberânî (9/174, 10/213) İbn Batta el-İbane (2/744) Hallal es-Sunne (1485, 1494) Abdullah b. Ahmed es-Sunne (790, 792) Beyhakî (9/350)
[5] Hasen mevkuf. İbn Vehb el-Cami (667)
[6] Hasen. İbn Huzeyme (772, 918) İbn Hibban (6/117) Hâkim (1/384) Ebu Davud (643) İbn Mace (966)
[7] El-Aynî, Şerhu Suneni Ebi Davud (3/181).
[8] Sahih. Ebû Dâvud (666) Nesâî (819) Ahmed (2/97) İbn Huzeyme, (1549) Hâkim (1/333) Taberânî (13/319) Taberânî Musnedu’ş-Şamiyyin (1958) Ebu Tahir el-Muhallis el-Muhallisiyyat (2630) Beyhakî (3/101) el-Elbani es-Sahiha (6/76)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)