Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

9 Eylül 2023 Cumartesi

İmam Buhari'nin Lafziyye'den Berî Oluşu

 

İmam Buhârî’nin karşıtları Buhârî’nin Cehmilerin söylediği gibi: “Kur’ân’ı telaffuzum mahlûktur” dediği iddiasını yayıyorlar, Buhârî’nin asrındaki âlimlerin onu Cehmî’likle itham edip tekfir ettiklerin iddia ediyorlar.

Hakikatte Buhârî rahimehullah bu görüşten berîdir. Nitekim kendisi bu görüşten teberrî ettiği gibi, ilim ehli de O’nu bu bozuk görüşten teberri etmişlerdir.

“Kur’ân’ı telaffuzum” sözünün iki manası vardır: Birincisi “söylediğim kelimeler” demektir. İkincisi “Telaffuz ettiğim esnadaki fiilim” demektir. Ehl-i Sünnet, Kur’ân’ın mahlûk olduğunu söyleyen Cehmiyye’yi tekfir ettiğinde Cehmîler görüşlerini bu defa “Kur’ân’ı telaffuzum mahlûktur” sözü maskesi altında dile getirmeye başladılar. Bu yüzden Ehl-i Sünnet bu sözü söyleyenleri de tekfir ettiler.

İmam Buhârî rahimehullah Nisabur’a gittiği zaman ahmaklardan birisi ona telaffuz meselesini sordu. Buhârî de dedi ki: “Kur’ân Allah’ın kelâmıdır. Mahlûk değildir. Kulların fiilleri ise mahlûktur. Bu konuda imtihan bid’attir.” (Siyeru A’lami’n-Nubela 12/454)

İmam ez-Zuhlî rahimehullah’a, bu konuşma Buhârî’nin: “Kur’an’ı telaffuzum mahlûktur” dediği şeklinde nakledildi. Bu yüzden ez-Zuhlî Buhârî’den sakındırdı, Razî’lere ondan rivayeti terk etmeleri için mektup yazdı.

 Buhârî rahimehullah şöyle demiştir: “Kim benim: “Kur’ân’ı telaffuzum mahlûktur” dediğimi iddia ederse o bir yalancıdır! Zira ben bunu söylemedim!” (el-Lalekai Şerhu Usuli İtikadi Ehli’s-Sunne 2/396)

Ez-Zehebî şöyle demiştir: “Buhârî’ye gelince, seçkin imamların büyüklerindendir. Şöyle demiştir: “Kur’ân’ı telaffuzumuzun mahlûk olduğunu söylemedim. Ancak kulların hareketlerinin, seslerinin, fiilleri mahlûktur. İşitilen ve tilavet olunan, mushaflarda yazılı bulunan lafızlar Allah’ın kelamıdır, mahlûk değildir.” (Siyeru A’lam 11/510)

Yine ez-Zehebi dedi ki: “Guncar Tarih’inde şöyle nakletti: bize Halef b. Muhammed b. İsmail tahdis etti, dedi ki: Ebu Amr Ahmed b. Nasr en-Nisaburi el-Haffaf’tan Buhâra’da işittim, diyordu ki: “Biz bir gün Ebu İshak el-Kaysî’nin yanında idik. Yanımızda Muhammed b. Nasr el-Mervezi de vardı. Muhammed b. İsmail el-Buhârî’den bahsedildi. Muhammed b. Nasr dedi ki: “Ben onu şöyle derken işittim: “Kim benim “Kur’an’ı telaffuzum mahlûktur” dediğimi iddia ederse o bir yalancıdır! Ben bunu söylemedim!” (Siyeru A’lam 12/457)

Bunu es-Subkî de Tabakatu’ş-Şafiiyye’de (2/230) zikretmiş ve şöyle aktarmıştır:

“Ebu Amr el-Haffaf, İmam Buhârî’ye: “İnsanlar senin “Kur’ân’ı telaffuzum mahlûktur” dediğine dair konuşmalara dalıyorlar” deyince Buhârî dedi ki:

“Ey Ebu Amr! Sana söyleyeceklerimi iyi ezberle! Nisabur, Kumis, Rey, Hemedan, Bağdat, Kufe, Basra, Mekke, Medine halklarından her kim benim: “Kur’ân’ı telaffuzum mahluktur” dediğimi iddia ederse o bir yalancıdır! Ben bunu söylemedim. Ben ancak kulların fiillerinin mahluk olduğunu söyledim.”

Hafız İbn Hacer de bu kıssayı Guncar’ın Tarihu Buhara kitabında sahih isnadla rivayet ettiğini zikretmiştir. (Fethu’l-Bari 13/535)

Bunu teyit eden hususlardan biri şudur: “Bekr b. Muneyyir dedi ki: “Buhârî: “Kulların fiilleri mahlûktur” diyordu. Ona dedim ki: “Sen Kur’ân’ı telaffuzum mahlûktur” demedin mi?” Dedi ki: “Ben bunu söylemedim! Ben ancak kulların fiillerinin mahlûk olduğunu söyledim.” (İbnu’l-Cevzi el-Muntazam 12/119)

İbn Ebi Ya’la, İmam Buhârî’nin şöyle dediğini nakletmiştir: “Kur’ân başından sonuna kadar Allah’ın kelamıdır. Onda mahlûk olan bir şey yoktur. Kim onun mahlûk olduğunu veya ondan bir şeyin mahlûk olduğunu iddia ederse o bir kâfirdir. Kim Kur’ân’ı telaffuzunun mahlûk olduğunu söylerse o Cehmî bir kâfirdir.” (Tabakatu’l-Hanabile 1/279)

Bu hadiseyi tahkik edip Buhârî’nin söz konusu iddadan berî olduğunu doğrulayan diğer âlimler:

İbn Teymiyye (Mecmuu’l-Fetava 12/364, 572, 16/392)

el-Kastalanî (İrşadu’s-Sari 10/458)

Nasiruddin İbn Muneyyir (El-Mutevari Ala Ebvabi’l-Buhârî s.46)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)