Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

6 Kasım 2025 Perşembe

Kadınların Cenaze Namazına Gitmelerinin Hükmü

 Son zamanlarda cenaze namazı için kadınların mescidlere gitmeleri yaygınlaşmıştır. Bu yazı, bu konunun hükmünü özet bir şekilde açıklamak için yazılmıştır.

Bunun hükmü şu şekildedir:

1- Kadın namaz için mescide gitmiş olsa ve cenazeye tesadüf etmiş olsa onun bu cenaze namazına katılmasının meşru oluşunda bir sorun yoktur.

2- Kadın mescide cenaze namazı için giderse bu meşru değildir. Sünnetin zahirine ve sahabenin uygulamasına aykırıdır.

Bunun sebepleri şu şekildedir:

1- Bildiğimiz kadarıyla sahabe hanımları Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in asrında da, raşid halifeler zamanında da cenaze namazı için mescidlere gitmemişlerdir.

Bu hususa Abdullah b. ez-Zubeyr radıyallahu anhuma’nın Aişe radıyallahu anha’dan rivayeti delalet etmektedir. Sa’d b. Ebi Vakkas radıyallahu anh vefat ettiği zaman Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in hanımları onun cenazesinin mescide getirilip namazının kılmak istediler. Onlar da cenazeyi getirdiler, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in hanımlarının odalarının önünde durdurdular, onlar da cenaze namazını kıldılar. Sonra cenazeler kapısından çıkardılar. İnsanların bunu duyunca ayıpladılar ve dediler ki:

“Cenazeler mescide sokulmazdı.” Bu sözler Aişe radıyallahu anha’ya ulaşınca şöyle dedi:

“İnsanlar bilmedikleri konuyu ayıplamada ne kadar aceleciler! Cenazeyi mescide getirttiğimiz için bizi ayıplıyorlar! Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Suheyl b. Beyda’nın cenaze namazını ancak mescidin ortasında kıldırmıştır!”

Bunu Muslim rivayet etmiştir. Delil olma yönü şudur: Şayet sahabe hanımlar cenaze namazı için gitmiş olsalardı Aişe radıyallahu anha’dan böyle bir talepte bulunmazlardı. Bu rivayet, kadınların sahabe asrında cenaze namazı için gitmediklerine delil olmaktadır.

2- Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in asrında cenaze namazları genellikle mescidde değil, cenaze musallâsında kılınırdı. Bu yüzden geçen hadiste sahabe: “Cenaze mescide sokulmazdı” demişlerdir.

Bu musallada yalnızca erkekler cenaze namazı kılarlar, kadınlar cenaze namazı kılmazlardı. Bu yüzden Aişe radıyallahu anha geçen rivayetteki talepte bulunmuştur.

3- Sünnet, kadının farz namazları evinde kılmasının daha faziletli olduğuna delalet etmektedir. Farz namazlarda durum böyle olduğuna göre cenaze namazında durum öncelikle böyledir.

İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

Kadınlarınızı mescidlerden engellemeyin. Evleri ise onlar için daha hayırlıdır.” Ebû Dâvûd (567) Ahmed ve başkaları sahih isnadla rivayet etmişlerdir.

Umm Seleme radıyallahu anha’dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Kadınların en hayırlı mescidleri evlerinin ortasıdır.” Ahmed (6/297) ve İbn Huzeyme sahihleyerek rivayet etmiştir.

Aişe radıyallahu anha dedi ki: “Şayet Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem kadınların sonradan çıkardıkları şeylere yetişseydi elbette İsrailoğullarının kadınlarının engellendiği gibi onları (mescidlerden) engellerdi.” Buhârî ve Muslim rivayet etmişlerdir.

İbnu’l-Munzir el-Evsat’ta (5/388-389) dedi ki: “Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in bir kadına şöyle buyurduğu bize rivayet edilmiştir: “Odandaki namazın salonundaki namazından hayırlıdır. Salonundaki namazın avlundaki namazından hayırlıdır. Avlundaki namazın da kavminin mescidindeki namazından hayırlıdır.” Kadının namaz konusunda durumu böyle olduğuna ve tesettürle emrolunmuş olduğuna göre, cenaze namazına katılmaması onlara daya öncelikli ve tesettüre daha uygundur. Allah en iyi bilendir.”

4- pekçok nasların delalet ettiği dinî kaideler, cenazelerle ilgili meselelerin genelini erkeklere tahsis etmektedir. Bu yüzden din sahibi, kadınları cenazeleri takip etmekten ve kabirleri ziyaret etmekten yasaklamıştır. Kadınların cenaze namazlarına gitmeleri bu genel dinî maksatlara aykırıdır.

Bu yüzden İbn Teymiyye (Mecmuu’l-Fetava 24/345) şöyle demiştir: “Cenaze namazı, kabir ziyaretinden daha fazla pekiştirilmiştir. Bununla beraber Sahih’te Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in kadınları cenazeleri takip etmekten yasakladığı gelmiştir. Kadınların ölü için cenaze namazına katılmamaları da böyledir. Kadınların cenaze namazını da içeren; cenazeyi takip etmeleri müstehap kılınmadığına göre peki ya kabir ziyaret etmeleri nasıl olur?”

Böylece İbn Teymiyye cenaze takip etmekten kadınların yasaklanmalarını, kadınların cenaze namazına katılmalarının meşru olmadığına delil getirmiştir. Bu açıktır.

Son olarak:

Cenaze namazına başka bir manzara da eklenmektedir. Mesela kadınlar taziye için mescidde oturuyorlar! Muhakkak ki bu haramdır! Çünkü kadınların durumlarından bilindiği üzere, âdeten bu işte ağlama da bulunur. Kadınların taziye için mescidlerde oturmalarının dinde bir dayanağı yoktur!

Taziye için mescidde oturmak erkekler için dahi çirkin iken kadınlar için nasıl olur?!

İmam Ebû Dâvûd’un rivayetine göre İmam Ahmed b. Hanbel rahimehullah şöyle demiştir: “Cenaze sahiplerinin taziye için mescidde oturmaları hoşuma gitmez. Bunun ölüm veya ölü için bir ta’zime dönüşmesinden korkarım.”

Yazan: Dr. Ahmed b. Muhammed el-Halil 17/12/1428 hicri

Tercüme: Ebu Muaz

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)