Huzeyfe b. el-Yemân radıyallahu
anh’den: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “İslam, tıpkı
elbisenin eskimesi gibi eskir. Hatta orucun, namazın, nüsüklerin (Hac
ibadetlerinin) ve zekatın ne olduğu bilinmez hale gelir. Allah Azze ve Celle’nin
kitabı bir gecede kaldırılır. Yeryüzünde ondan bir ayet kalmaz. Geride kalan
insan gruplarından ihtiyar bir adam ile acuze bir kadın şöyle derler:
“Babalarımızın şu “la ilahe illallah” sözünü söylediklerine yetiştik, biz de
onu söyleriz.” Sıla (b. Zufer) dedi ki: “Namazın, orucun, haccın ve zekatın
ne olduğunu bilmedikleri halde bu “la ilahe illallah” sözü onlara ne fayda
verecek ki?” Huzeyfe radıyallahu anh üç defa sorulan bu sorudan yüz çevirdi.
Sonra üçüncüsünde ona dönerek şöyle dedi: “Ey Sıla! Bu söz onları cehennemden
kurtaracak!” bunu üç defa tekrarladı.” (Sahih. İbn Mace (4049) Hakim
(4/520) Mukbil b. Hadi, Camiu’s-Sahih (909)
Abdullah b. Amr radıyallahu anhuma’dan: Nebî sallallahu aleyhi ve
sellem ağrıdan dolayı başı sargılı bir halde çıktı geldi. Minbere çıkarak Allah’a
hamdu sena etti. Sonra şöyle buyurdu: “Ey insanlar! Yazdığınız bu kitaplar
nedir? Allah’ın kitabı dışında kitaplar mı? Yakında Allah, kitabı için
gazaplanacak ve ne bir sayfada ne de bir kalpte ondan bir şey bırakmadan alacaktır.”
Dediler ki: “Ey Allah’ın rasulü! Mümin erkek ve kadınlar o gün nasıl olacaklar?”
Şöyle buyurdu: “Allah kimin hayrını dilerse onun kalbinde la ilahe illallah’ı
bırakacaktır.” (Hasen ligayrihi. Taberani
Evsat (7/287) Taberani Dua (1/437) Taberani Tefsir (4/311) İbn Asakir (62/44) Sa’lebî (1/1370) Kurtubî Tefsir (10/326)
isnadında İsa b. Meymun el-Vasiti zayıftır.)
İbn Mes’ud radıyallahu anh’den: “Dininizden ilk kaybedeceğiniz şey
emanettir. Dininizden son kaybedeceğiniz şey ise namazdır. Dinleri olmayan bir
topluluk namaz kılacaktır. Muhakkak ki şu Kur’ân’dan sizde bir şey
kalmayacaktır.” Bir adam dedi ki: “Ey Ebu Abdirrahman! Bu nasıl olur? Onu
kalplerimiz bellemiştir, mushaflarımızda yazdık, kıyamet gününe kadar babalarımızdan
öğrenip çocuklarımıza öğretiriz.” Dedi ki: “O bir gecede mushaflardan ve
kalplerden yürütülür.” Sonra İbn Mes’ud şu ayeti okudu: “Eğer dileseydik,
sana vahyettiklerimizi siler götürürdük de, sonra sen, kendin için bize karşı,
hiçbir vekîl bulamazdın.” (İsra 86) (sahih mevkuf. Said b. Mansur Tefsir (97) Hakim (4/549) Abdurrazzak
(3/362) İbn Eb Şeybe (7/256) Taberani (9/141, 311, 353) Salebi Tefsir (1/1370)
Yine İbn Mes’ud şöyle demiştir: “Kâbe kaldırılıp insanlar yerine
başka bir şey bina etmeden önce onu çokça tavaf edin ve kaldırılmazdan önce Kur’ân’ı
çokça okuyun.” Denildi ki: “Bu mushaflar nasıl kaldırılır? İnsanların
göğüslerindekiler (ezberindekiler) ne olacak?” İbn Mes’ud şöyle dedi: “Kur’an
bir gece yürütülür ve insanlar fakirler haline gelirler. La ilahe illallah
sözünü unuturlar da cahiliyye sözlerine ve şiirlerine düşerler.” (Sahih mevkuf. Mustagfiri, Fadailu’l-Kur’ân
(287) Buhari Tarih (8/107) Darimi (3384) Beyhaki Şuab (2/355)Fakihi Ahbaru
Mekke (306) İbnu’l-Mubarek Zühd (803) Salebi Tefsir (1/1370)