Allame Şeyh Mukbil b. Hadi rahimehullah'ın Fetvası'ndan tercüme eden: Ebu Muaz el-Çubukâbâdî
Soru: Hayızlı kadının
mushafa dokunması, cünübün Kur’ân okuması caiz midir? Hayızlı kadın mescidde
durabilir mi?
Cevap: Buna bir mani
bilmiyorum. “Kur’an’a ancak temiz dokunabilir” hadisi Muhammed b. Amr b. Hazm’’ın
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’den mürsel bir rivayetidir. İnsanlar mürsel
olarak rivayet ettiler. Hakim, - zekatla da ilgili bir rivayet olduğu için - Zekat
kitabında bunu muttasıl olarak zikretmiştir. Buna karşı çıkarak dediler ki “Hadis
Suleyman b. Erkam yoluyla gelmiştir ve O zayıftır. Nitekim ravilerden biri
yanılmıştır. Bazıları: “Hasen b. Musa el-Kantari yanıldı” derken, bazısı
başkası yanıldı demişlerdir. Bu yanılgı aradaki ravinin “Suleyman b. Davud
el-Havlani” olduğunun söylenmesidir. Suleyman b. Davud el-Havlani ise Suleyman
b. Erkam’dan daha iyi durumdadır. Doğrusu bu hadis zayıftır. Taberani’nin
Mucemu’s-Sagir’inde de yine bundan başka, huccet derecesine ulaştırmayan bir
yoldan gelmiştir.
Ben burada bir mani
bilmiyorum. Hayızlı ve cünübün mushafa dokunması caizdir. Nebî sallallahu
aleyhi ve sellem (hayız olan) Aişe radıyallahu anha’ya: “Beyti tavaf etmek
dışında hacının yaptığı her şeyi yap” demiştir. Hacı ise mushafa dokunur ve Kur’ân
okur.
Soru: “Cünüp halde
iken Kur’ân okur mu? Hayızlı mescidde durabilir mi?
Cevap: Cünüp iken Kur’ân
okuma hakkında Ali b. Ebi Talib’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in
cünüp olmadıkça Kur’ân okuduğu rivayeti vardır. Lakin bu Abdullah b. Selemetu’l-Muradî
yoluyla gelmiştir. Onun hakkında öğrencisi Amr b. Murre şöyle demiştir: “Biz
onun bazı rivayetini kabul bazısını reddederdik.” Ebu’l-Garib ona mutabaat
etmiştir. Ebu’l-Garib meçhuldür veya meçhule benzemektedir. Sonra Ebu’l-Garib’in
rivayetinde de ihtilaf vardır. Birinde merfu, diğerinde mevkuf olarak rivayet
etmiştir. Tirmizi: “Hasen, sahih” demiş olsa da bu hadis hüccet derecesine
ulaşmamıştır. Bilindiği gibi bu rivayet zayıf bir ravi olan Abdullah b. Seleme
el-Muradî yoluyla gelmiştir. Kaldı ki Sahihu’l-Buhari’de İbn Abbas radıyallahu
anhuma’nın hayızlının ve cünübün Kur’an okumasında sakınca görmediği rivayet
edilmiştir. Yine burada hayızlı ve cünübün Kur’an okumasını yasaklayan bir
delile ihtiyaç vardır.
Mushafa dokunmak
hakkında şunu söylemeyi unuttum: Allah Teâlâ:
لا يَمَسُّهُ إِلا الْمُطَهَّرُونَ
“Ona temiz kılınmış olanlardan
başkası dokunamaz” buyurmuştur. Bazıları bu ayeti mushafa; cünüplükten temiz ve
abdestli olan kimseden başkasının dokunamayacağına delil getirmişlerdir.
Halbuki burada İmam Malik’in Muvatta’ında söylediği gibi melekler
kastedilmiştir. O şöyle demiştir: “Ona temiz kılınmışlardan başkası dokunamaz”
ayetini Abese suresindeki şu ayetler tefsir eder:
كَلَّا
إِنَّهَا تَذْكِرَةٌ (11) فَمَنْ شَاءَ ذَكَرَهُ (12) فِي صُحُفٍ مُكَرَّمَةٍ (13)
مَرْفُوعَةٍ مُطَهَّرَةٍ (14) بِأَيْدِي سَفَرَةٍ (15) كِرَامٍ بَرَرَةٍ (16)
“Bir daha
bundan sakın; zira Kur'an bir öğüttür. Dileyen o öğüdü alır. Bu öğüt,
şerefli ve tertemiz elçiler eliyle yazılmış, şerefi büyük, yüce ve temiz
sahifelerdedir” (Abese 11-16) Bunlar ise meleklerdir.”
Durum İmam Malik rahimehullah’ın dediği gibidir. Nitekim
şuara suresinde şöyle buyrulur:
“Kur'ân'ı şeytanlar indirmemiştir. (Onu indirmek)
onlara düşmez; zaten buna güçleri de yetmez. Onlar, (vahiy sırasında
Kur'ân'ı) dinlemekten menolunmuşlardır.” (Şuara 210-212)
Hayızlı kadının mescidde durmasında da bir sakınca
bilmiyorum. Nitekim Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in mescidinde çadırı
olan bir kadın vardı. O kadın da hayız olan kadınlardan idi. buna bir mani
bilmiyorum. “Hayızlı ve cünübe mescidi helal kılmıyorum” hadisi ise zayıftır.