Soru: “Kızlarının İslamî olmayan giyimini serbet bırakan
kimseye Deyyus ismi verilebilir mi? Kardeşlerimizden birinden şöyle işittik: “Deyyus;
sadece hanımını, kızkardeşini zina ederken gören kimse değildir.” Bu kardeş Rasûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem’in münker iş hakkında; “Ailesinde çirkin iş görüp
de buna sükût eden deyyustur” hadisini, kadının güzelliklerini ortaya koymasına
sükut etmesiyle açıklıyor. Ailesinin zina ettiğini gören kimse hakkında değil
diyor. Deyyus kimdir? Ailesinin zina ettiğini gören midir? Nebevî hadiste
zikredilen münker nedir?”
Cevap: Ahmed (2/69, 128), İbn Ömer radiyallahu anhuma’dan
rivayet ediyor: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
ثلاثة قد حرم الله- تبارك وتعالى- عليهم الجنة: مدمن الخمر،
والعاق، والديوث الذي يقر في أهله الخبث
“Allah Tebarek ve Teâlâ cenneti üç kişiye haram
kılmıştır: Sarhoş edici içkiye devam eden, ana babasına isyan eden ve
ailesindeki kötülüğü kabullenen deyyus.” Heysemi, Mecmau’z-Zevaid’de dedi
ki: “İsnadında ismi verilmeyen bir ravi vardır. Diğer ravileri güvenilirdir.”
Taberânî (Mecmau’z-Zevaid 4/327), Ammar b. Yasir radiyallahu
anhuma’dan rivayet ediyor: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
ثلاثة لا يدخلون الجنة أبدا: الديوث،
والرجلة من النساء، والمدمن الخمر، قالوا: يا رسول الله: أما المدمن الخمر فقد
عرفناه، فما الديوث؟ قال: الذي لا يبالي من دخل على أهله قلنا: فما
الرجلة؟ قال: التي تتشبه بالرجال
“Üç kişi cennete asla giremez: Deyyus, erkekleşen kadın
ve sarhoş edici içkiye devam eden kimse.” Dediler ki:
“Ey Allah’ın rasulü! Sarhoş edici içkiye devam edeni bildik
de, deyyus nedir?” Buyurdu ki:
“Ailesinin yanına girenlere aldırmayan kimsedir.”
Biz:
“Erkekleşen kadın nedir?” dedik. Buyurdu ki:
“Kendisini erkeklere benzeten kadındır.” Heysemi
Mecmau’z-Zevaid’de dedi ki: “İsnadında mestur raviler vardır. Aralarında zayıf
olduğu söylenen kimse yoktur.”
Bezzar ve Taberânî, Malik b. Uhaymir radiyallahu anh’den
rivayet ediyorlar: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu
işittim:
لا يقبل الله من الصقور يوم القيامة صرفا ولا عدلا، قلنا: يا
رسول الله: وما الصقور؟ قال: الذي يدخل على أهله الرجال
“Allah kıyamet gününde sukur’un ne farzını ne de nafilesini
kabul eder!” Dedik ki:
“Ey Allah’ın rasulü! Sukûr nedir?” Buyurdu ki:
“Ailesinin yanına erkekleri sokan kimsedir.” Bunu Buhârî
Tarihu’l-Kebir’de (7/304 no:1292) Taberânî (19/294 no:654) Bezzar (Keşfu’l-Estar
(2/187 no:1489) rivayet etmişlerdir. Heysemi dedi ki: “İsnadında Ebu Rezin
el-Bahilî’yi tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir.”
Buna göre, ilk rivayeti düşünen kimse, deyyus kelimesinin,
velayetini üstlendiği; eşi, kızı, kızkardeşi ve benzeri kimselerin işlediği
kötülüklere göz yuman herkes hakkında kullanıldığını görür. Bu kötülüğün zina
veya yabancı erkeklerin önünde avreti açmak, yabancı erkeklerle yalnız kalmak,
dışarı çıkarken koku sürünmek ve benzerleri gibi fitneye sürükleyen zina
vesileleri hakkında olması fark etmez. Görülüyor ki, bu konuda gelen hadislerin
genel kapsamına bunlar öncelikli olarak dâhil olmaktadır. Lakin bu hadislerde
açıklaması geçen eleştiriler vardır. Bununla beraber ister ailesinde olsun,
ister başkalarında olsun, kişinin bir kötülüğe sükût etmesinin haram olduğu
malumdur. Şayet velayetini üstlendiği kimseler hakkında sükût ediyorsa bunun
kötülüğü daha şiddetli ve günahı daha büyüktür. Zira özel olarak onların
velisidir. Bu sükûtun deyyusluk olarak isimlendirilmesi veya isimlendirilmemesi
fark etmez, her halukarda bir münkerdir. Çünkü buna delalet eden âyet ve
hadislerin genel ifadeleri vardır. Başarı Allah’tandır. Allah’ın salât ve
selamı nebimiz Muhammed’e, âline ve ashabı üzerine olsun.”
El-Lecnetu’d-Daime Li’l-Buhusi’l-İlmiyye ve’l-İftâ Fetva No:
3246
Başkan: Abdulaziz b. Abdillah b. Baz, Başkan vekili:
Abdurrazzak Afifî, Üye: Abdullah b. Kuud
Ebu Muaz’ın notu: Lecnetu’d-Daime üyeleri hadis
ilmini iyi bilmedikleri için deyyus hakkındaki hadisin tariklerinin
eleştirilere uğramış olduğuna vurgu yaparak, Heysemi’nin değerlendirmeleri
sebebiyle, hadisin sıhhati hakkında bir şüphe intibaı vermişlerdir. Bu fetva
kurulunun üyeleri hadisin tariklerine de hâkim değillerdir. Bu sebeple bu
konudaki hadisleri ve isnad değerlendirmelerini aktarıyorum:
Ömer radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu
ki:
ثَلاثَةٌ لَا يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ الْعَاقُّ
بِوَالِدَيْهِ وَالدَّيُّوثُ وَرَجْلَةُ النِّسَاءِ
“Şu üçü cennete giremez: ana babasına
isyan eden, deyyus ve erkeklere benzeyen kadın.” Bunu Ziyau’l-Makdisi el-Muhtare’de
(1/308) Hakim (1/144) İbn Huzeyme et-Tevhid (761) Taberi Tehzibu’l-Asar’da
(1554) Haraiti Mesaviu’l-Ahlak (411) ve Deylemi (2506) hasen bir isnadla
rivayet etmişlerdir.
Aynısını İbn Abbas
radiyallahu anhuma’dan:
Deylemî (7621) isnad zinciri olmaksızın zikretmiştir.
İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu:
ثَلَاثَةٌ لَا يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ،
وَلَا يَنْظُرُ اللَّهُ إِلَيْهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ: الْعَاقُّ لِوَالِدَيْهِ،
وَالْمَرْأَةُ الْمُتَرَجِّلَةُ -الْمُتَشَبِّهَةُ بِالرِّجَالِ -وَالدَّيُّوثُ. وَثَلَاثَةٌ
لَا يَنْظُرُ اللَّهُ إِلَيْهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ: الْعَاقُّ لِوَالِدَيْهِ، ومُدْمِن
الْخَمْرَ، والمنَّان بِمَا أَعْطَى
“Şu üçü cennete giremez ve kıyamet gününde Allah onlara bakmaz: ana
babasına isyan eden, erkeklere benzeyen kadın ve deyyus. Şu üçüne de Allah
kıyamet gününde bakmaz: ana babasına isyan eden, içkiye devam eden ve verdiğini
başa kakan.” Bunu Ahmed
(2/134) Nesai (2562) Ebu Ya’la (9/408) Bezzar (12/269, 270) İbn Huzeyme et-Tevhid
(764-65) Taberani (12/302) Taberânî Evsat (3/51) Ru'yani (1400)Beyhaki (10/226) Beyhaki Şuab
(7/412) sahih isnadla rivayet etmişlerdir. Bkz.: Elbani Sahihu’t-Tergib (2366)
es-Sahiha (674, 1397, 3099)
İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu:
ثَلَاثَةٌ حَرَّمَ اللَّهُ عَلَيْهِمُ
الْجَنَّةَ: مُدْمِنُ الْخَمْرِ، وَالْعَاقُّ، والدَّيُّوث الَّذِي يُقِرُّ فِي أَهْلِهِ
الْخَبَثَ
“Allah şu üçüne cenneti haram kıldı: içkiye devam eden, ana babasına
isyan eden ve ailesinin işlediği kötülükleri kabullenen deyyus. Bunu Ahmed
(2/69, 128) rivayet etmiştir. Yukarıdaki fetvada zikredilen rivayet budur.
İsnadında ismi belirtilmeyen ravi olsa da, bir önceki rivayetin
isnadlarından, burada ismi belirtilmeyen ravinin; İbn Ömer radiyallahu anhuma’nın
azatlısı Abdullah b. Yesar el-A’rac olduğu ortaya çıkmıştır. Böylece hadisin
isnadı hasendir.
Ammar b. Yasir radıyallahu anhuma’dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ الدَّيُّوثُ وَالرَّجُلَةُ مِنَ النِّسَاءِ وَالْمُدْمِنُ
الْخَمْرَ قيل يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا الدَّيُّوثُ؟ قَالَ الَّذِي لَا يُبَالِي
مَنْ دَخَلَ عَلَى أَهْلِهِ
“Deyyus, erkeklere benzeyen kadın ve içki bağımlısı cennete giremez.”
Denildi ki:
“Ey Allah’ın rasulü! Deyyus nedir?” Şöyle buyurdu:
“Ailesinin yanına girene aldırmayan kimsedir.” Bunu Tayalisi (642) Beyhaki Şuab (7/412) İbn
Huzeyme et-Tevhid (770) İbrahim el-Harbi Garibu’l-Hadis (3/1087) Ebu Nuaym
Marife (5219) rivayet etmişlerdir. Sehavî el-Ecvibetu’l-Mardiyye’de (111)
zikretmiştir. Hadis sahih ligayrihidir. Bkz.: Elbani Sahihu’l-Cami (3062)
Sahihu’t-Tergib (2071, 2367) el-Elbani Cilbabu’l-Mer’e’de (s.146) Ebu Amr b.
Muhenned’in el-Muntehab’ından (2/268) nakletmiştir.
El-Lecne’nin fetvasında bu hadis zikredilmiş ve Heysemi’nin: “İsnadında
mestur raviler vardır. Aralarında zayıf olduğu söylenen kimse yoktur” sözü
geçmiştir. Bahsettiği mestur raviler: Urve b. Muhammed b. Ammar b. Yasir ile
babası Muhammed b. Ammar’dır. Tayalisi, İbn Huzeyme, İbrahim el-Harbi ve Ebu
Nuaym’ın rivayetlerinde Sehl b. Huneyf’in ailesinden biri – Ebu Ubeyde b.
Muhammed b. Ammar – Ammar b. Yasir isnadıyla mutabaat gelmiştir. Ma’mer b. Raşid,
Cami’de (1051) Kureyş’ten bir adam yoluyla rivayet etmiştir. Diğer rivayetlerle
birlikte hadis sahih mertebesine çıkmaktadır.
Malik b. Uhamir radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem buyurdu ki:
لَا يَقْبَلُ اللَّهُ مِنَ الصُّقُورِ
يَوْمَ الْقِيَامَةِ صَرْفًا، وَلَا عَدْلًا قُلْنَا: يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَا الصُّقُورُ؟
قَالَ: الَّذِي يُدْخِلُ عَلَى أَهْلِهِ الرِّجَالَ
“Allah kıyamet günü “sukûr”un iyiliğini kabul etmez.” Dedik ki:
“Ey Allah’ın rasulü! Sukûr nedir?” buyurdu ki:
“Hanımının yanına erkekleri sokan kimsedir.” Bunu Buhari Tarih (7/304) Haraiti
Mesaviu’l-Ahlak (408) Taberani (19/294) Bezzar Keşfu’l-Estar (1489) İbn Ebi
Asım, el-Ahad ve’l-Mesani (2639) Ebu Nuaym Marife (6016) Beyhaki Şuab (7/412)
İbn Asakir (56/519) rivayet etmişlerdir. Sehavî el-Ecvibetu’l-Mardiyye’de (111)
zikretmiştir.
Yukarıdaki fetvada bu hadis de zikredilmiş ve Heysemi’nin: “İsnadında
Ebu Rezin el-Bahilî’yi tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir” dediği
nakledilmiştir. Ebu Rezin el-Bahilî hakkında cerh ve ta’dile dair bilgi
zikredilmemiştir. Hadis, diğer rivayetlerle birlikte hasen derecesine
çıkmaktadır.
Ebu Said el-Hudrî radiyallahu anh’den: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
الْغَيْرَةُ مِنَ الْإِيمَانِ وَالْمِذَاءُ مِنَ النِّفَاقِ قَالَ: قُلْتُ: مَا الْمِذَاءُ؟ قَالَ: الَّذِي لَا يَغَارُ
“Kıskançlık imandan, mizâ ise nifaktandır.” Ben:
“Mizâ nedir?” dedim. Buyurdu ki:
“Kıskanmayandır.”
Diğer rivayette: “Mezâ; deyyustur” şeklindedir. Bunu Bezzar
(Keşfu’l-Estar 1490) Abdulhak el-İşbilî Ahkamu’s-Sugra (2/635) İbn Batta
el-İbane (925) Deylemi (4326) Kudâi (154) Mervezî Tazimu Kadri’s-Salat
(490-492) Ebu Nuaym Sifatu’n-Nifak (180) rivayet etmişlerdir. İsnadındaki Ebu
Merhum hakkında ihtilaf vardır. Zeyd b. Eslem’den mursel olarak
şahidini: Ma’mer b. Raşid el-Cami (111) Beyhaki (10/225) Beyhaki Şuab (10797)
rivayet etmişlerdir. Ravileri güvenilirdir.
El-Haris b. Nevfel radiyallahu anh’den: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
إِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى خَلَقَ ثَلَاثَةَ
أَشْيَاءَ بِيَدِهِ: خَلَقَ آدَمَ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِيَدِهِ،
وَكَتَبَ التَّوْرَاةَ بِيَدِهِ، وَغَرَسَ الْفِرْدَوْسَ بِيَدِهِ، وَقَالَ:
وَعِزَّتِي، لَا يَسْكُنُهَا مُدْمِنُ خَمْرٍ، وَلَا دَيُّوثٌ. قَالُوا: يَا
رَسُولَ اللَّهِ، قَدْ عَرَفْنَا مُدْمِنَ الْخَمْرِ، فَمَا الدَّيُّوثُ؟ قَالَ: مَنْ
يُقِرُّ السُّوءَ لِأَهْلِهِ
“Muhakkak ki Allah Tebârek ve Teâlâ üç şeyi eliyle yaratmıştır: Âdem
aleyhi's-selâm’ı eliyle yaratmış, Tevrat’ı eliyle yazmış, Firdevsi eliyle
dikmiş ve şöyle buyurmuştur:
“İzzetime yemin olsun ki bunda içkiye devam edeni ve deyyûsu
yerleştirmem.” Dediler ki:
“Ey Allah’ın rasulü! Deyyûs nedir?” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
“Ailesinin işlediği kötülükleri onaylayan
kişidir.” Bunu İbn Ebi’d-Dunya Sıfatu’l-Cenne (39) Ziyau’l-Makdisi,
Sıfatu’l-Cenne (33) Haraiti Mesaviu’l-Ahlak (410) Beyhaki el-Esma ve’s-Sifat
(692) rivayet etmişlerdir. Ali radıyallahu anh’den zayıf isnadla
şahidini: Deylemi (675) İbn Hacer, Garaibu’l-Multekita (el yazma no: 717)
rivayet etmiştir. Ebu Said el-Hudrî radiyallahu anh’den zayıf isnadla
şahidini: Darekutni el-Mu’telef ve’l-Muhtelef (2/30) Hatib Muvazzahu Evham
(1/539) rivayet etmişlerdir. Bu isnadda Cisr b. Ferkad çok zayıftır.
Netice olarak: Ömer ve İbn Ömer radiyallahu anhuma’dan gelen
rivayetler sahih yollarla gelmiştir. Ammar b. Yasir, Malik b. Uhamir, Ebu Said
el-Hudrî ve el-Haris b. Nevfel radiyallahu anhum’den gelen rivayetlerin
isnadlarında şiddetli olmayan eleştiriler bulunsa da, sahih yolla gelen
tarikler sebebiyle sahih ligayrihi mertebesine çıkmaktadır. Allah en iyi
bilendir.