Abdulmelik b. Habib es-Sulemi, Eşratu’s-Saa’da (no 7) dedi ki: Bana Esed b. Musa tahdis etti, o Ali b. el-Fudayl’dan, o el-A’meş’ten, o Hayseme b. Abdirrahman’dan, o da Abdullah b. Amr b. el-As radiyallahu anhuma’dan rivayet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
لا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يَبْعَثَ اللَّهُ رِيحًا حَمْرَاءَ فَتَقْبِضَ رُوحَ كُلِّ مُؤْمِنٍ حَتَّى يُقَالَ مَاتَ فُلانٌ فِي بَيْتِهِ مَاتَ فُلانٌ فِي سُوقِهِ مَاتَ فُلانٌ فِي مَسْجِدِهِ وَلَيَأْتِيَنَّ عَلَى النَّاسِ زَمَانٌ يَصُومُونَ شَهْرَ رَمَضَانَ وَلَيْسَ فِيهِمْ مُؤْمِنٌ
Allah kızıl bir rüzgar gönderip de her mü’minin ruhunu almadıkça kıyamet kopmaz. Hatta denilir ki: “Falan evinde, filan çarşısında, filan da mescidinde öldü." Muhakkak ki insanlar üzerine bir zaman gelir, Ramazan ayı orucunu tutarlar, aralarında bir mü’min bulunmaz.”
İsnadı sahihtir.