Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

22 Ekim 2020 Perşembe

Hakkını Korumak İçin Savaşan Kimse

 

قَالَ الطبراني حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ خَالِدٍ الْحَرَّانِيُّ ثنا أَبِي ثنا عُبَيْدُ اللهِ بْنُ عَمْرٍو عَنْ زَيْدِ بْنِ أَبِي أُنَيْسَةَ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ عَوْفٍ عَنْ عَلِيِّ بْنِ حُسَيْنٍ قَالَ حَدَّثَتْنَا أُمُّ سَلَمَةَ أَنَّ نَبِيَّ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَيْنَا هُوَ يَوْمًا قَائِلٌ فِي بَيْتِهَا وَعِنْدَهُ رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِهِ يَتَحَدَّثُونَ إِذْ جَاءَ رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللهِ كَمْ صَدَقَةُ كَذَا وَكَذَا مِنَ التَّمْرِ؟ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَذَا وَكَذَا قَالَ الرَّجُلُ فَإِنَّ فُلَانًا تَعَدَّى عَلَيَّ فَأَخَذَ مِنِّي كَذَا وَكَذَا مِنَ التَّمْرِ فَازْدَادَ صَاعًا فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَكَيْفَ إِذَا سَعَى عَلَيْكُمْ مَنْ يَتَعَدَّى عَلَيْكُمْ أَشَدَّ مِنْ هَذَا التَّعَدِّي؟ فَخَاضَ الْقَوْمُ وَبَهَرَهُمُ الْحَدِيثُ حَتَّى قَالَ رَجُلٌ مِنْهُمْ كَيْفَ يَا رَسُولَ اللهِ إِذَا كَانَ رَجُلٌ غَائِبٌ عَنْكَ فِي إِبِلِهِ وَمَاشِيَتِهِ وَزَرْعِهِ فَأَدَّى زَكَاةَ مَالِهِ فَتَعَدَّى عَلَيْهِ الْحَقُّ فَكَيْفَ يَصْنَعُ وَهُوَ غَائِبٌ عَنْكَ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَنْ أَدَّى زَكَاةَ مَالِهِ طَيِّبَ النَّفْسِ بِهَا يُرِيدُ بِهَا وَجْهَ اللهِ وَالدَّارَ الْآخِرَةِ فَلَمْ يُغِيبْ شَيْئًا مِنْ مَالِهِ وَأَقَامَ الصَّلَاةَ ثُمَّ أَدَّى الزَّكَاةَ فَتَعَدَّى عَلَيْهِ فِي الْحَقِّ فَأَخَذَ سِلَاحًا فَقَاتَلَ فَقُتِلَ فَهُوَ شَهِيدٌ

Umm Seleme radiyallahu anha’dan: “Bir gün Nebî sallallahu aleyhi ve sellem benim evimdeyken yanında ashabından biriyle konuşuyordu. Birisi geldi ve:

“Ey Allah’ın rasulü! Şu kadar hurmanın zekâtı ne kadar?” diye sordu. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

Şöyle ve şöyledir” dedi. Adam dedi ki:

“Fulan kimse bana haksızlık yaptı. Şu kadar hurmadan şöyle ve şöyle aldı ve bir ölçek fazla aldı.” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ona buyurdu ki:

Peki ya size karşı bundan daha şiddetli haksızlık yapanlar olduğunda nasıl davranırsınız?” İnsanlar hararetli bir konuşmaya girince içlerinden biri dedi ki:

“Ey Allah’ın rasulü! Peki ya senden uzakta, senin olmadığın bir ortamda olup, develeri, sürüleri, ekinleri olup da zekâtını veren, ancak bu konuda haksızlığa uğrayan kimse ne yapacak?” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

Malının zekâtını gönül hoşluğuyla edâ eden, bununla Allah’ın vechini ve ahiret yurdunu dileyen, malından bir şey gizlemeyen, namazını kılan, sonra zekâtını veren kimse, kendisine haksızlık yapıldığı için silahını alsa ve savaşıp öldürülürse o şehiddir.”[1]

Ravileri sahihin ricalidir.

[1] Sahih. Taberânî Mu'cemu'l-Kebîr (23/287) İbn Huzeyme (2336) İbn Hibbân (7/465) Hâkim (1/562) Ahmed (6/301) Beyhakî (4/137) el-Elbani es-Sahiha (2655)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)