Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

22 Ekim 2012 Pazartesi

Devletin Aşılar Hakkında Çağdışı Dayatmacı Uygulamasına İtiraz Örneği

Bismillah.
Sitemizden de daha önce defalarca uyardığımız üzere devletin zorunlu tutarak uyguladığı aşılar haram maddeler içermekte ve çocukların sağlığına ciddi, genetik zararlar vermektedir. Son günlerde birçok kardeşimiz aleyhinde çocuklarına aşı yaptırmadıkları için yerel asliye mahkemelerinden gıyaben sağlık tedbiri kararları çıkartılmaktadır. Bu hukuksuz uygulamanın temyiz mahkemelerine arzı için verilecek dilekçe  örneğini sunuyorum. Bu dilekçeye eklenecek ek dosyalar, forum sayfamızda ve internette araştırma yapılarak kolayca bulunabilmektedir. Haklarında dava açılmış olan kardeşlerimizden, temyiz mahkemesi masrafı olarak yaklaşık 175 tl. talep edilmektedir.
Dilekçe yazacak olanlar, kendilerine bildirilen mahkeme kararındaki esas ve sayı bilgilerini üst kısmına yazdıktan sonra temyiz nedenlerini aşağıdaki gibi doldurabilirler. Yine bu dilekçeyi yazarken avukatlara danışmakta fayda vardır.

Temyiz Nedenleri

……………………………Doğum tarihli oğlumuz/kızımız …………………… ‘a rızamız ve onayımız dışında aşı yapılmasına karşı çıkmamız nedeniyle hakkımızda dava açılmış ve çocuğumuz hakkında sağlık tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir. Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen yerel mahkeme kararı kanun ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki;
1- Gıyabımızda verilen mahkeme kararı yerinde değildir. Mahkeme, eksik tahkikat neticesi karar vermiştir. Dava konusu aşıların yapılmasına neden karşı çıktığımız araştırılmamış ve bize sorulmamıştır. Mahkeme öncelikle bizi duruşmaya çağırarak, aşı yapılmasına itirazımızı ve gerekçelerini dinlemeli ve itirazlarımız doğrultusunda araştırma yapmalıydı.
2- Davaya konu olan aşıları yaptırmak istemememizin birinci nedeni tıbbîdir. Davacının ve Sağlık ve Bakanlığının yeni doğmuş çocuğumuza yapmak istediği aşıların yan etkileri konusunda kesin bir olumlu rapor bulunmamaktadır. Bu aşıların yapılması halinde çocuğumuzda kalıcı genetik rahatsızlıkların oluşacağı ve vurulan aşıların içeriğinin sağlıklı olduğuna dair kesin tıbbî sonuçların bulunmaması nedeniyle haklı olarak itirazda bulunduk.
Dilekçemizde ekli ABD Tabipler Birliği ve Batılı devletlerin aşılar konusunda yapmış olduğu araştırmalar neticesinde bu devletler “zorunlu aşı uygulamasını” terk etmiş ve bu aşıların kalıcı genetik rahatsızlıklara yol açtığına dair raporlar yayınlamışlardır. (EK 1)
Yapılan istatistik çalışmalar göstermiştir ki bu aşıların yan etkileri ölümcül sonuçlar doğurmakta ve kalıtsal hastalıklara yol açmaktadır. Çocuğumuza uygulanmaya çalışılan aşıların tıbben zararlı olduğuna dair inancımız nedeniyle aşı yaptırmak istemedik. Biz çocuğumuzu sağlık çalışanlarından daha fazla sevmekte ve onun fiziksel ve ruhsal gelişimine önem vermekteyiz. Biz anne ve babası olarak çocuğumuza sonuçları belli olmayan ve kalıcı hastalık oluşturma riski bulunan bu aşıları yaptırmak istemiyoruz.
3- Çocuğumuza aşı yaptırmak istemememizin ikinci nedeni ise dinîdir. Küçük bebeğimize yapılması istenen aşıların içeriğinde dinen caiz olmayan, haram olan maddelerin kullanılmış olması ve içeriğinin tam olarak bilinmemesi nedeniyle bu aşıları yaptırmak istemiyoruz.
4- Küçük çocuğumuza yapılmak istenen bu aşılara karşı çıkmamız YASALDIR. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 17. Maddesine göre “Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tabi tutulamaz.”
Hasta hakları yönetmeliğinin 24. Maddesi: “Tıbbî müdahalelerde hastanın rızası gerekir”
1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatların Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 70. Maddesi “Tabipler, diş tabipleri ve dişçiler yapacakları her nevi ameliye için hastanın, hasta küçük veya tahtı hacirde ise VELİ veya vasisinin evvelemirde MUVAFAKATİNİ alırlar.”
Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, kişinin kendi hayatı üzerindeki tasarruf yetkisi, ne olursa olsun sınırsızdır. Bu, tedaviyi red hakkını da kapsar.
Lizbon Bildirgesinin 3. Maddesi uyarınca hastanın yeterli ölçüde bilgilendirildikten sonra önerilen tedaviyi kabul ya da red hakkının olduğu belirtilmiştir.
Kamu sağlığının korunmasına ilişkin hükümler ve ceza hukukunca öngörülmüş düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla hekim, hastaya – rıza göstermediği sürece – müdahale edemez.
Türk Medeni Kanunu’nun 24. Maddesine göre “Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kurumsal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır”
Çocuğumuzun herhangi bir sağlık sorunu bulunmamaktadır. Tedaviye veya önleyici aşı uygulanmasına ihtiyacı bulunmamaktadır. Yukarıda belirtilen nedenlerle aşı uygulanmasına itirazımız, çocuğumuzu meydana gelecek olan kalıcı rahatsızlıklardan koruma amaçlıdır. Çocuğumuz hakkında verilen sağlık tedbirinin kaldırılmasını talep ediyoruz.

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)