Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

19 Ocak 2025 Pazar

Tarık Suresi 7. Ayetinin Meali Hakkında

 

Soru: “Selamünaleyküm Ben Selim mealinizi takip ediyorum. Ama Tarık 7  ayetine göğüs ve bel demişsiniz. Örneğin tevhid meali bel ve omurga kemiği diyor. Neredeyse sizden başka göğüs diyen görmedim. Bir de İbni Abbas görüş diyor. Allah ne diyorsa biz ona iman ediyoruz hani sizin tevil yapacağınızı da  düşünmüyorum ama anlayamadım. Ayeti meali neden daha farklı ? Doğrusu sizin mealiniz neden doğru?

Cevap: Aleykum selam. Sahih Meal’i hazırlarken takip ettiğim metod, aslen Sahih Tefsir adlı çalışma ile ortaya çıkan sonuçlara göre kelimelerin manasını tayin etmektir.

Sahih Tefsir’de yalnızca Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in merfu hadisleri, sahabe, tabiin ve tebâu’t-tabiin’den gelen sahih rivayetleri esas almayı amaçladım. Çünkü bu konuda ciddi bir eksiklik vardı.

Rivayet tefsirlerinde hadislerin veya seleften gelen eserlerin sıhhatleri dikkate alınmadan nakiller yapılmış ve bu sebeple ya zayıf rivayetlere dayalı anlamlandırmalar sözkonusu olabilmiş, yahut Mu’tezile’nin metoduna benzer şekilde ayetlere anlam verirken, o konuda rivayet bulunmasına rağmen dil uzmanlarının görüşü tercih edilmiştir.

Dirayet tefsirleri ise malum olduğu üzere birçok felaketlerle dolu, çoğu yakılması gereken kitaplardır.

Meal çalışması yapanlar da genelde yukarıda zikrettiğim ayrıma dikkat etmeden, hak ile batılın karıştığı geleneksel tefsir kitaplarından istifade ederek yapıyorlar. Tevhid Meali dediğiniz kitap da akide olarak Salih Selef’in menhecinden fersah fersah uzak muasır bir gencin kendince – belki samimi bir niyetle – ortaya koymak istediği fakat daha çok Mu’tezile ve Eşarî’lerin bâtıl yorumlarının etkisinden kurtulamadığı, oldukça başarısız bir çalışmadır.

Tarık suresi 7. Ayetine gelince, et-Teraib kelimesine İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan sahih isnad ile bir açıklama gelmiş bulunduğu için bu konuda başka söz söyleyenlerin hiçbirine itibar etmedim. Çünkü bir konuda Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den, sahabeden, tabiin ve teba’ut-tabiinden rivayet varsa lügatçilerin açıklamalarının hiçbir kıymeti harbiyesi olmaz.

Bid’atçiler ise selefin sözü ile dilcilerin sözlerini sanki eşit kefedeymiş gibi davranarak tercihte bulunmaktadırlar!

Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

فَلْيَنْظُرِ الْإِنْسَانُ مِمَّ خُلِقَ خُلِقَ مِنْ مَاءٍ دَافِقٍ يَخْرُجُ مِنْ بَيْنِ الصُّلْبِ وَالتَّرَائِبِ

O halde insan neden yaratıldığına bir baksın?! * Fışkırıp atılan bir sudan yaratıldı. *  Bel ile göğüs arasından çıkar.” (Tarık 5-7)

Taberî Tefsir’inde (24/293) Teraib kelimesini: “Kadının göğsünden gerdanlık takılan yerdir” diyenler dedikten sonra, Avfi yoluyla İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan bu manayı rivayet etmiştir. Ancak bu tarik zayıftır. Ardından şu tarikle rivayet etti:

 Ali – Ebu Salih – Muaviye – Ali (b. Ebi Talha) – İbn Abbas radıyallahu anhuma isnadıyla rivayet ediyor: İbn Abbas radıyallahu anhuma et-Teraib kelimesi hakkında şöyle dedi:

مِنْ بَيْنِ ثَدْيَيِ الْمَرْأَةِ

“Kadının iki göğsü arasından” demektir.”

Bu isnad hasendir. Sonra Taberî aynı anlamda açıklamayı İkrime, Mucahid, Said b. Cubeyr ve Sufyan es-Sevrî rahimehumullah’tan da rivayet etmiştir.

İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan bu mana daha sahih yoldan da sabit olmuştur:

Ziyau’l-Makdisi el-Muhtare’de (12/110 no:134) Ebu Asım (ed-Dahhak b. Mahled)’e ulaşan isnadıyla; Şebib (b. Bişr) – İkrime – İbn Abbas radıyallahu anhuma yoluyla rivayet ediyor: İbn Abbas radıyallahu anhuma dedi ki:

التَّرَائِبُ؛ مَوْضِعُ الْقِلادَةِ

“et-Teraib: gerdanlığın (göğüsteki) yeridir.”

Bu isnad da hasendir. Şebib b. Bişr saduk olup, hakkında zararsız eleştiri vardır. Önceki tariklerle beraber rivayet sahih derecesine çıkmaktadır. Ayrıca İkrime, Mucahid, Said b. Cubeyr rahimehumullah gibi İbn Abbas radıyallahu anhuma’nın öğrencilerinden de sahih yollarla bu açıklama sabit olmuştur.

Sahih Meal dışında başka mealin böyle anlam vermediği sözüne gelince, bu eksik bir araştırmadan kaynaklıdır. Diyanet vakfı meali, Ali Fikri Yavuz, Elmalılı Hamdi Yazır, Ömer Nasuhi Bilmen, Suat Yıldırım meallerinde “Bel ile göğüs arası” şeklinde meal verilmiştir. Edip Yüksel, Ali Bulaç, M. İzlamoğlu, Muhammed Esed, S. Ateş, Yaşar Nuri, Diyanet İşleri başkanlığı meali gibi Mu’tezile meşreplilerin meallerinde ise “Kaburga kemiği” denilmiştir! Ümmetin selefinden böyle bir tefsir yapan kimse bilmiyorum. Sadece dilcilerden Zeccac Meani'l-Kur'an'da (5/213) bazılarının böyle bir mana verdiğine işaret etmiş, ancak lügat ehlinin "Göğüste gerdanlık takılan yer" anlamında ittifak ettiklerini zikretmiştir.

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)