Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

7 Mart 2025 Cuma

Mushafa Abdestsiz Dokunmanın Hükmü Hakkında İcma İddiasının Butlânı -1-

 

Cünüp veya hayız olan kimselerin Kur’an okumaları ve mushafa dokunmalarını men eden bir delil bulunmamaktadır. Ancak bu konuda eskiden beri ilim ehlinin ihtilafı vardır.

Abdestsiz Kimsenin Kur’ân Okuması

İmam Buhârî ve başkalarının Â’işe radiyallahu anha’dan rivayetine göre şöyle demiştir:

وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَذْكُرُ اللَّهَ عَلَى كُلِّ أَحْيَانِهِ

“Rasûlüllâh sallallahu aleyhi ve sellem her durumda Allah’ı zikrederdi”[1]

Ku’rân okumak, Allah’ı zikretmenin en kâmil şekillerindendir. Bu hadiste: “Her durumda zikrederdi” ifadesi genel olup bunu tahsis eden bir ibare gelmemiştir.

İbn Sirin rahimehullah’tan: (O, Ebu Meryem el-Hanefi’den);

أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قَرَأَ مِنَ الْقُرْآنِ بَعْدَمَا خَرَجَ مِنَ الْغَائِطِ فَقَالَ لَهُ أَبُو مَرْيَمَ الْحَنَفِيُّ أَتَقْرَأُ وَقَدْ أَحْدَثْتَ؟ فَقَالَ أَمُسَيْلَمَةُ أَفْتَاكَ بِهَذَا؟

“Ömer b. el-Hattab radıyallahu anh ihtiyaç giderdikten sonra Kur’ân okudu. Bunun üzerine Ebu Meryem el-Hanefi ona: “Abdestsiz olduğun halde mi okuyorsun?” dedi. Ömer radıyallahu anh dedi ki:

“Sana bu fetvayi Museyleme(tu’l-Kezzab) mı verdi?!”[2]

İkrime rahimehullah’tan:

عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رضي الله عنهما أَنَّهُ كَانَ يَقْرَأُ الْقُرْآنَ وَهُوَ غَيْرُ طَاهِرٍ

“İbn Abbas radiyallahu anhuma temiz değilken Kur’ân okurdu.”[3]

Said b. Cubeyr rahimehullah’tan:

كَانَ ابْنُ عُمَرَ وَابْنُ عَبَّاسٍ يَقْرَآنِ وَهُمَا عَلَى غَيْرِ وُضُوءٍ

“İbn Abbas ve İbn Ömer radiyallahu anhum abdestsiz olarak Kur’ân okuyorlardı.”[4]

Ebu Sâsân Husayn b. el-Munzir rahimehullah dedi ki: “Muhacir b. Kunfuz radiyallahu anh Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e bevl ettiği sırada geldi ve selam verdi. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem abdest alıncaya kadar selamını almadı ve sonra mazeret belirterek şöyle buyurdu:

إِنِّي كَرِهْتُ أَنْ أَذْكُرَ اللَّهَ إِلا عَلَى طُهْرٍ أَوْ قَالَ عَلَى طَهَارَةٍ

Ben Allah’ı abdestsiz olarak zikretmeyi kerih gördüm.”[5]

El-Elbânî rahimehullah şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in:

Ben Allah Azze ve Celle’yi taharet hali üzere olmak haricinde zikretmekten hoşlanmadım” hadisi, cünübün Kur’an okumasındaki kerahet hususunda açıktır.

Çünkü hadis, Ebû Dâvûd ve başkalarının sahih isnadla rivayet ettiklerine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e selam veren kimseye, selamını almak üzere varid olmuştur. Kur’an’ın selam’dan daha öncelikli olduğu ortadadır. Bilindiği gibi, bunun kerih olması, caiz olmasına mani değildir. Bu sahih hadis hakkında bunu söylemek gerekir. Bu, görüşlerin en adilidir inşaallahu Teâlâ.”

Hayızlı Kadının Kur’ân Okuması

İbrahim en-Neha’î rahimehullah şöyle demiştir:

لاَ بَأْسَ أَنْ تَقْرَأَ الآيَةَ

“Hayızlı kadının ayet okumasında sakınca yoktur”[6]

İbn Hacer’in Fethu’l-Bârî’de belirttiğine göre bunun benzeri İmam Mâlik’ten de rivayet edilmiştir.

Buhârî’nin İlgili Babda Diğer Nakilleri

Sahihu’l-Buhari Hayz Kitabı 7. Bâb: Hayızlı Kadın Beyti Tavaf Etmek Müstesna, Bütün Hacc Fiillerini Yerine Getirir

Ümm Atıyye radıyallahu anha dedi ki:

كُنَّا نُؤْمَرُ أَنْ يَخْرُجَ الحُيَّضُ فَيُكَبِّرْنَ بِتَكْبِيرِهِمْ وَيَدْعُونَ

“Biz, hayızlı kadınların (namazgâha) çıkmaları, mü'minlerin tekbîrleriyle tekbîr etmeleri ve duâ etmeleri ile emrolunur idik.”

Atâ b. Ebî Rabâh, Câbir radıyallahu anh'den rivayet ediyor:

حَاضَتْ عَائِشَةُ فَنَسَكَتْ المَنَاسِكَ غَيْرَ الطَّوَافِ بِالْبَيْتِ وَلاَ تُصَلِّي

“Âişe radıyallahu anha hayz oldu da Beyt'i tavaf hâriç, bütün hacc fiillerini yaptı ve namaz kılmıyordu.”

Âişe radıyallahu anha şöyle demiştir:

خَرَجْنَا مَعَ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لاَ نَذْكُرُ إِلَّا الحَجَّ فَلَمَّا جِئْنَا سَرِفَ طَمِثْتُ فَدَخَلَ عَلَيَّ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَأَنَا أَبْكِي فَقَالَ مَا يُبْكِيكِ؟ قُلْتُ لَوَدِدْتُ وَاللَّهِ أَنِّي لَمْ أَحُجَّ العَامَ قَالَ لَعَلَّكِ نُفِسْتِ؟ قُلْتُ نَعَمْ قَالَ فَإِنَّ ذَلِكِ شَيْءٌ كَتَبَهُ اللَّهُ عَلَى بَنَاتِ آدَمَ فَافْعَلِي مَا يَفْعَلُ الحَاجُّ غَيْرَ أَنْ لاَ تَطُوفِي بِالْبَيْتِ حَتَّى تَطْهُرِي

“Bizler Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in maiyyetinde, haccdan başka bir şeyi düşünmeyerek yola çıktık. Serîf mevkîine geldiğimiz zaman ben hayız oldum. Ben ağlar hâldeyken Nebî sallallahu aleyhi ve sellem yanıma girdi ve:

"Seni ağlatan nedir?" dedi. Ben: “Vallâhî çok arzu etmiştim; Allah'a yemîn ediyorum ki, ben bu yıl hacc etmedim, dedim. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:

"Muhtemel ki sen hayz oldun" dedi. Ben: “Evet” dedim. Şöyle buyurdu:

Şüphe yok, sendeki bu hâl, Allah'ın Âdem kızları üze­rine yazdığı bir şeydir. Binâenaleyh hacıların yapacakları fiilleri sen de yap, şu kadar ki, temizleninceye kadar Beyt'i tavaf etme.”[7]

Buhari’nin Sahih’inde yer alan bu bölüm görüldüğü gibi abdestsiz kimsenin Kur’ân okuyabileceğini göstermektedir.

Cünübün Kur’ân Okuması

Sa’îd b. Cubeyr , İkrime, Sa’îd b. el-Museyyeb, Dâvud ez-Zahirî, İbn Hazm, Buhârî, Taberî, İbnu’l-Munzîr ve başka âlimler cünübün Kur’ân okumasında sakınca görmemişlerdir.[8]

İbn Abbâs radiyallahu anhuma dedi ki:

لَا بَأْس أَن يقْرَأ الْجنب الْآيَة وَنَحْوهَا

“Cünübün bir ayet veya bunun gibisini okumasında sakınca yoktur.”[9]

Ubeyd b. Ubeyde rahimehullah dedi ki:

قرأ ابن عباس شيئا من القرآن وهو جنب فقيل له في ذلك فقال ما في جوفي أكثر من ذلك

“İbn Abbâs radiyallahu anhuma cünüp iken Kur’ân’dan bir şey okudu. Ona bu konuda sorulunca şöyle dedi: “Benim ezberimde bundan fazlası vardır.’”[10]

İkrime rahimehullah’tan:

عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّهُ كَانَ يَقْرَأُ وِرْدَهُ وَهُوَ جُنُبٌ

“İbn Abbâs radiyallahu anhuma cünüp olduğu halde virdlerini (hergün okumayı adet edindiği ayetleri ve zikirleri) okurdu.”[11]

Ebû Miclez Lahik b. Humeyd rahimehullah’tan:

دَخَلْتُ عَلَى ابْنِ عَبَّاسٍ فَقُلْتُ لَهُ أَيَقْرَأُ الْجُنُبُ الْقُرْآنَ؟ قَالَ دَخَلْتَ عَلَيَّ وَقَدْ قَرَأْتُ سُبُعَ الْقُرْآنِ وَأَنَا جُنُبٌ

“İbn Abbâs radiyallahu anhuma‘nın yanına girdim ve ona: “Cünüp Kur’ân okuyabilir mi?” diye sordum. Dedi ki: “Sen girdiğinde ben cünüp olduğum halde Kur’ân’ın yedide birini okumuştum.”[12]

Hammad b. Ebi Suleyman rahimehullah dedi ki:

سَأَلْتُ سَعِيدَ بْنَ ‌الْمُسَيِّبِ ‌أَيَقْرَأُ ‌الْجُنُبُ ‌الْقُرْآنَ؟ فَقَالَ أَوَلَيْسَ الْقُرْآنُ فِي جَوْفِهِ؟

“Said b. el-Museyyeb rahimehullah’a: “Cünüp Kur’ân okuyabilir mi?” diye sordum. Dedi ki:

“Zaten ezberinde bulunmuyor mu?”[13]

وَكَانَ عِكْرِمَةُ لَا يَرَى بَأْسًا لِلْجُنُبِ أَنْ يَقْرَأَ الْقُرْآنَ

“İkrime rahimehullah da cünübün Kur’ân okumasında sakınca görmezdi.”[14]

Hakem b. Uteybe rahimehullah şöyle dedi:

إِنِّي لَأَذْبَحُ وَأَنَا جُنُبٌ

“Ben cünüb iken hayvan keserim.”[15] Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur:

وَلاَ تَأْكُلُوا مِمَّا لَمْ يُذْكَرِ اسْمُ اللَّهِ عَلَيْهِ

"Üzerlerine Allah'ın ismi anılmayanlardan yemeyin; çünkü bu muhakkak bir fısktır... " (el-En'âm 121)

Temiz Olmayan Müslümanın Mushafa Dokunması

İbn Abbâs radiyallahu anhuma dedi ki: “Bana Ebu Sufyân şöyle haber verdi:

أَنَّ هِرَقْلَ دَعَا بِكِتَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - فَقَرَأَ فَإِذَا فِيهِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ وَ (يَا أَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْا إِلَى كَلِمَةٍ) الآيَةَ

Hirakl, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in mektubunu getirtti ve okuduğunda şunların yazılı olduğunu gördü: “Bismi’llahi’r-rahmani’r-rahim. Ey ehl-i kitab! Ortak kelimeye gelin…” (Al-i İmran 64) ayetin tamamını okudu.”[16]

İbn Hazm, bunu isnadıyla İbn Abbâs radiyallahu anhuma‘dan rivayet etmiş ve arkasından şöyle demiştir: “İşte Rasûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem, içinde bu ayetin yazılı olduğu mektubu Hıristiyan birine göndermiştir.”[17]

Abdurrazzak, Musannef’inde Mekke’li bir şeyhten şöyle dediğini rivayet etti: “Sufyan el-Usfuri’yi şöyle derken işittim:

رَأَيْتُ سَعِيدَ بْنَ جُبَيْرٍ بَالَ ثُمَّ غَسَلَ وَجْهَهُ ثُمَّ أَخَذَ الْمُصْحَفَ فَقَرَأَ فِيهِ

“Said b. Cubeyr rahimehullah’ın bevlettiğini, sonra yüzünü yıkayıp mushafı aldığını ve ondan okuduğunu gördüm. Ebu Bekr dedi ki: “Bunu Mervan b. Muaviye el-Fezari’den işittim.”[18]

Abdurrazzak’ın Mervan b. Muaviye el-Fezari – Sufyan el-Usfuri – Said b. Cubeyr şeklindeki ikinci isnadı muttasıl ve sahihtir. Ravileri güvenilirdir. Zira Abdurrazzak sika bir imamdır. O, sika olan Mervan b. Muaviye’den işitmiştir. O da sika olan Sufyan el-Usfuri’den işitmiştir. Sufyan da Said b. Cubeyr’den rivayet etmektedir.

İbn Ebî Şeybe; Muhammed b. Ebi Adiy – Eş’as – el-Hasen (el-Basri) rahimehullah isnadıyla rivayet ediyor:

أَنَّهُ كَانَ لَا يَرَى بِهِ بَأْسًا

“Hasen el-Basri rahimehullah mushafa dokunmakta sakınca görmezdi.”[19]

İbn Ebî Şeybe; Ebu Usame – Hişam – Muhammed b. Sirin rahimehullah isnadıyla rivayet ediyor:

أَنَّهُ لَمْ يَكُنْ يَرَى بَأْسًا أَنْ يَحْمِلَ الرَّجُلُ الْمُصْحَفَ وَهُوَ غَيْرُ طَاهِرٍ

“İbn Sirin rahimehullah kişinin tahir değilken mushafı taşımasında sakınca görmezdi.”[20]

Vakıa Suresindeki Ayet Hakkında

Abdestsiz kimsenin Kur’ân’a dokunmasını yasaklayan bir nas sabit olmamıştır. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

إِنَّهُ لَقُرْآنٌ كَرِيمٌ * فِي كِتَابٍ مَكْنُونٍ * لَا يَمَسُّهُ إِلَّا الْمُطَهَّرُونَ * تَنْزِيلٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Doğrusu bu Kitâb, sadece temiz kılınanların dokunabileceği, saklı bir Kitâb’da (Levhi Mahfuz’da) mevcutken âlemlerin rabbi tarafından indirilmiş olan Kur’ân’ı Kerîm’dir” (Vakî’a, 77-80)

Ayet hüküm değil, haber bildirmektedir. Ayetteki zamir, ayetlerin siyakından da anlaşılacağı üzere Levh-i Mahfuz’a aittir ve temiz olanlar ile kastedilen de meleklerdir.

Sahabeden İbn Abbâs ve Enes radiyallahu anhum, tabiinden Mucâhid, İkrime, Sa’îd b. Cubeyr, Dahhâk, Câbir b. Zeyd, Ebû Nehîk, es-Suddî, Abdurrahmân b. Zeyd b. Eslem rahimehumullah ve başkaları da böyle demişlerdir.[21]

Asım el-Ahvel rahimehullah’tan: “Enes b. Malik radiyallahu anh, “Ona temiz kılınanlardan başkası dokunamaz” (Vakıa 79) ayeti hakkında dedi ki:

الْمُطَهَّرُونَ الْمَلَائِكَةُ

“Temiz kılınanlarla kastedilen meleklerdir.”[22]

Mucahid b. Cebr rahimehullah dedi ki: “Burada kastedilen meleklerdir.”[23]

Said b. Cubeyr rahimehullah dedi ki: “Burada semadaki melekler kastedilmektedir.”[24]

Ebu’l-Aliye dedi ki: “Burada kastedilen sizler değilsiniz. Sizler günah işleyen kimselersiniz.”[25]

Katade dedi ki: “Burada kastedilen âlemlerin rabbinin katında olandır. Sizin katınızda olan Kur’ân’a ise necis müşrik ve pis münafık dokunmaktadır.”[26]



[1] Sahih. Buhârî (1/78).

[2] Sahih. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’ân (s.193) İbn Sa’d (7/91) Abdurrazzak (1/339) İbn Ebî Şeybe (1/98) Buhârî Tarih (1/437) Herevi Zemmu’l-Kelam (445) Dulabi el-Kuna (1752) Mustagfiri Fadailu’l-Kur’an (148)

[3] Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahih. Mustagfiri Fadailu’l-Kur’ân (226)

[4] Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahih. Ebu Nuaym Fadl b. Dukeyn Fadlu’s-Salat (168) Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kurân (s.186) İbn Ebî Şeybe (1/98) Mustagfiri Fadailu’l-Kur’ân (144, 523)

[5] Muslim'in şartına göre sahih. İbn Huzeyme (206) İbn Hibbân (3/82, 86) Hâkim (1/272, 3/545) Ahmed (4/345) Ebû Dâvûd (17) İbn Mâce (350) Dârimî (2641) Begavi Şerhu’s-Sunne (312) Taberânî (20/329) İbn Kani Mu’cem (3/59) Ebu’ş-Şeyh Ahlaku’n-Nebi (161) Ebu Nuaym Marife (6213) İbn Ebi Asım el-Ahad ve’l-Mesani (673) Tahavi Şerhu Meani’l-Asar (1/27, 85) Beyhakî (1/90) Dimyati Mu’cemu Şuyuh (9) el-Elbani es-Sahiha (834)  Mukbil b. Hadi Sahihu’l-Musned (1145)

[6] Sahih. Buhârî (1/78).

[7] Sahih. Buhârî (305)

[8] Bkz.: İbn Ebî Şeybe (1/126) Abdurrazzâk (1/261) İbn Hazm, el-Muhallâ (1/82) Buhârî (1/78) İbn Munzîr, el-Evsat (1/313) Begavî, Şerhu’s-Sunne (2/43) Elbânî, Temâmu’l-Minne (s.118) İrvâ’u’l-Galîl (2/245); Fetavâ’l-Ezher (8/88, 419).

[9] Sahih. Buhârî (1/78)  İbn Munzîr el-Evsat (602) İbn Hacer Taglîku’t-Ta‘lik (2/171)

[10] Sahih. İbnu’l-Munzir, el-Evsat (601)

[11] Sahih mevkuf. İbn Munzîr, el-Evsat (624) İbn Hacer Tagliku’t-Ta’lik (2/172)

[12] Hasen mevkuf. İbn Munzîr, el-Evsat (625)

[13] Sahih. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’an (s.195) İbn Munzîr, el-Evsat (625)

[14] İbnu’l-Munzir el-Evsat (625)

[15] Buhârî (Hayız 7)

[16] Sahih. Buhârî, (1/78, 6/128, 8/186) Halku Ef‘ali’l-İbad (496-500); İbn Hazm, el-Muhallâ (1/82).

[17] el-Muhallâ’ (1/82)

[18] Sahih maktu. Abdurrazzak (1/345 no:1346)

[19] Hasen maktu. İbn Ebî Şeybe (2/140 no: 7429) diğer bir isnadla: Abdurrazzak (1/342 no:1330) İbn Ebi Davud el-Mesahif (s.420)

[20] Sahih maktu. İbn Ebî Şeybe (2/140 no: 7426)

[21] Bkz.: İbn Kesîr, Tefsîru Kur’âni’l-‘Azîm, el-Begavî, Şerhu’s-Sunne (2/43) el-Elbânî, Temâmu’l-Minne (s.118) İrvâ’u’l-Galîl (2/245) Fetavâ’l-Ezher (8/88, 419).

[22] Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahih. Harb b. İsmail el-Kirmani Mesail (2/952) Tahavi Ahkamu’l-Kur’ân (140) Beyhakî Marife (772)

[23] Sahih. Taberî (22/365) Beyhaki Ma’rife (1/187)

[24] Sahih. Taberî (22/364) İbn Ebi Davud Mesahif (s.187)

[25] Sahih. Taberî (22/365) İbn Ebî Şeybe (13/548)

[26] Hasen. Taberî (22/366)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)