Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

30 Mart 2025 Pazar

Yanıldığı veya Yalan Söylediği Anlaşılan Kimsenin Şahitliğinin Hükmü

 Her sene dinini oyuncak edinmiş olan sözde müslümanlar, hoca, şeyh, âlim, davetçi görünümlü şeytanlar, mu’tezile sapığı Hizbu’t-Tahrirciler, demokrat kafirlerin oyuncağı olmuş, zaman zaman sapkın Suudi Arabistan kadılarının ağzına bakan sözde dinî dernekler, şirki tevhid, tevhidi de şirk gibi göstermeye çalışan mürted Ebu Hanzalacılar, gazeteci araştırmacı geçinen ve uyanış iddia eden şarlatanlar ve benzerleri, önemli dinî şiarlar olan ibadetlerin icra edildiği Ramazan, Şevval ve Zulhicce aylarının tespiti konusunda sorumsuzca hareket etmekte, bu konunun fıkhını, siyasî iç yüzünü bilmedikleri halde ahkam kesmekte, müslümanların şuurlarını ve ibadetlerini ifsat etme konusunda çanak tutmaktadırlar.

Söz konusu mübarek aylarda sağdan soldan, internetten vs. gelişi güzel hilal haberi araştıran, kendisi hilali gördü diye insanlara Ramazan veya bayram ilan eden birçok serserî davranışlarla karşılaşıyoruz. Bu konularda hilalin görünmesinin sübutuna, şahitlerin şehadetinin kabul veya reddine İslam kadısı ve onların konumunda olan âlimler hükmeder. Fertler kendi başlarına yalan yanlış söylentilere dayanarak Ramazan veya Bayram ilan etmeye kalkışıyor ve ilmî terör meydana geliyor!

Her sene bu şarlatan davetçi ve hoca taslaklarının yalanlarını ispat ediyorum, ama yine de yalanları ispat edilmiş bu deccallerden din öğrenmeye, sohbetlerini dinlemeye, küfür, fücur ve bid’at dolu videolarını izlemeye devam eden asalaklar çoğunlukta!

Ey bahsettiğim asalaklar! Yalancılara kulak verdiğiniz için, hiç önemsemediğiniz dininizdeki bu büyük musibete mustehaksınız! Beter olun!

Bu konuda uyarıları her sene yapmama rağmen, “Sen yine de hatırlat” ayetine imtisalen bu konunun önemini İbn Ebi Zeyd el-Kayravanî rahimehullah’ın en-Nevadir ve’z-Ziyadât adlı eserinden (2/8 vd.) tercüme ederek naklediyorum;:

Hilale şahitlik:

قال مالك، في غير كتاب: لا يُصام أو يُفطرُ في رمضان إلا بشاهدين عدلين. وكذلك في إقامة الحج وغيره.

İmam Malik kitap dışında şöyle demiştir: “İki âdil kimsenin şahitliği bulunmadıkça oruca başlanmaz veya ramazanda bayram yapılmaz. Haccı yerine getirme ve diğer konular da böyledir.”

El-Mecmua’dan; İbnu’l-Kasım, İmam Malikten şöyle dediğini nakletti:

إنْ شَهِدَ شهود ليسوا بالرضا في العدالة، ولا يُعْرَفُونَ بسفه. قال: لا يُصام بهؤلاء ولا يفطر

“Eğer adaleti (dindarlığı) konusunda razı olunmayan ve sefihliği bilinmeyen şahitler şahitlik ederlerse bunların sözüyle oruca da bayrama da başlanmaz!”

Eşheb rahimehullah dedi ki:

وكذلك إن كانا شاهِدَيْن، أحدهما عدلٌ، ولا بشهادة صالحي الأرقاء، ولا مَن فيه عَلَقَةُ رِقٍّ، ولا النسوان والصبيان.

“Aynı şekilde iki şahid olsa, bunlardan biri adalet sahibi ise (diğeri adil değilse) yine böyledir. Kölelikten kurtulma anlaşması yapmış olan, köle olan, kadın ve çocukların şahitlikleriyle de hareket edilmez.”

“Muhammed b. Abdilhakem, el-İhkâm adlı kitabında şöyle demiştir:

ولو شَهِدَ شاهدان في الهلال فاحتاج القاضي إلى أَنْ يكشفَ عنهما، وذلك يتأخَّرُ، فليس على الناس صيام ذلك اليوم، وإن زكُّوا بعد ذلك أمرَ الناس بالقضاء، وإنْ كان في الفطر فلا شيء عليهم فيما ضامُوا

“Şayet iki şahit hilale şahitlik etseler kadı onların durumunun (şahitlerin dürüstlüğünün) ortaya çıkmasına kadar bekler, bu sebeple insanların oruca başlamaları gerekmez. Eğer şahitleri tezkiye ederlerse o zaman insanlara o günü kaza etmelerini emreder. Eğer bu bayram hakkında şahitlik ise onlara bir şey gerekmez.”

Yine Muhammed b. Abdilhakem dedi ki:

ومَن رأى هلال رمضان وحده فصام لذلك ثلاثين يومًا، ثم لم يرَ الناس الهلال والسماء صاحية. قال: ‌هذا ‌مُحَالٌ. ‌ويدل ‌ذلك ‌أنَّه ‌غلط، أو شُبِّهَ عليه

“Ramazan hilalini tek başına gören ve bundan dolayı otuz gün oruç tutan, hava açık olduğu halde diğer insanların hilali görmemeleri durumu, imkânsızdır. Bu durum bu kişinin yanlış yaptığını veya karıştırdığını gösterir.”

El-Mecmua’da şöyle geçer; İbn Nafi İmam Malik’ten rivayet etti ki bu, Eşheb’in de sema’ındandır:

في شاهدين شهدا على هلال شعبان فَيُعَدُّ لذلك ثلاثون يوماً ثم لم يرَ الناس الهلال ليلة أحدَ وثلاثين يوماً، والسماء صاحيةٌ ولا يُرَى. قال: هذان شهيدا سَوْءٍ

“İki şahit Şa’ban hilaline şahitlik eder de otuz gün sayılıp, otuzuncu günün gecesinde insanlar hava açık olduğu halde hilali göremezlerse o iki şahidin kötü kimseler olduğu anlaşılır.”

Bize Ebu Bekr haber verdi, dedi ki: İbn Vaddah, Sahnun’dan şöyle rivayet etti:

في عدلين شَهِدَا في الهلال، والسماء صاحية، ولا يَشهدُ غيرهما فقال: وأيُّ رِيبةٍ أكبر من هذا؟

“Hava açık olduğu halde iki adil kimse hilale şahitlik edip bu ikisinden başkası hilale şahitlik etmezlerse dedi ki: “Hangi şüphe bundan daha büyüktür?”

Ebu Bekr dedi ki: “Bize Yahya b. Ömer şöyle dedi:

ويجوز عندي شهادة رجلين في الصَّحْوِ، في الصوم والفطر. قال غيرُه من أصحابنا: ومعنى قول سحنون هذا، في المصر الكبير  العظيم. والصَّحْوُ: البَيِّنُ. أنَّه يَبْعُدُ أنْ (يتفرَّدَ هذان) برؤيته، ويُقْدَحُ بذلك ريبة في شهادتهما

“Bana göre açık havada iki adamın şahitliğiyle oruca ve bayrama başlamak caizdir.” Ashabımızdan onun dışındakiler ise şöyle dedi: “Sahnun’un yukarıdaki sözü büyük şehirler hakkındadır. “es-Sahv” havanın apaçık olması demektir. Böyle bir durumda hilali sadece iki kişinin görmesi uzak ihtimaldir ve bu iki kişinin şahitliğinde şüphe meydana gelir.”

Yahya b. Ömer dedi ki:

ولو شَهِدَ شاهد على هلال رمضان، وآخر على هلال شوال، لم يقطعوا  بشهادتهما. وقيل لسحنون: أرأيت إن أخبرك الرجل الفاضل (أنَّه رآه؟) قال: ولو كان مثل عمر بن عبد العزيز ما (صُمتُ بشهادته) ، ولا أفطرت، ولا يجب ذلك إلا بشاهدين.

“Şayet bir kişi Ramazan hilaline şahitlik etse, diğer bir kimse de şevval hilaline şahitlik etse, bu ikisinin şahitliğiyle kesin hüküm verilmez.” Sahnun’a denildi ki: “Eğer fazilet sahibi bir adam sana hilali gördüğünü haber verirse ne dersin?” Dedi ki: “Eğer Ömer b. Abdilaziz rahimehullah gibi biri dahi olsa onun şahitliğiyle ne oruca başlarım ne de bayram ederim Bu konuda ancak iki şahit gereklidir.”

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)