Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

7 Mart 2025 Cuma

Mushafa Abdestsiz Dokunmanın Hükmü Hakkında İcma İddiasının Butlânı -2 -

 

Bu Konudaki İcmâ İddiası

İbn Kudame abdesti olmayan kimsenin mushafa dokunmasının caiz olmadığı görüşünün İbn Ömer, el-Hasen el-Basri, Atâ, Tavus, Şa’bî ve el-Kasım b. Muhammed’den rivâyet edildiğini, bunun aynı zamanda Malik, Şafii ve re’y ashabının görüşü olduğunu zikretmiştir. Sonra: “Buna Davud (b. Ali ez-Zahiri) dışında kimsenin muhalefet ettiğini bilmiyoruz” demiştir.[1]

Ebu Nasr es-Siczi şöyle demiştir: “Fakihler abdesti olmayan kimsenin Kur’ân’a dokunmasının caiz olmadığı hususunda söz birliği etmişlerdir.”[2]

El-Vezir b. Hubeyre[3] ve başkaları[4] hadesu’l-ekber veya hadesu’l-asgar sahibi (abdestsiz, cünüp, hayızlı veya kâfir olan kimsenin) mushafa dokunmasının caiz olmadığı konusunda icma bulunduğunu iddia etmişlerdir. Ancak bu icma iddiası sahih değildir.

Bu İddianın Asılsız Oluşunun Delilleri

Ebu Ubeyd el-Kasım b. Sellam’ın Sözleri

Nitekim Ebu Ubeyd el-Kasım b. Sellam rahimehullah şöyle demiştir:

“Müşriğin veya tahir olmayan müslümanın mushafa dokunması babı:

Yezid - Muhammed b. İshak – Abdullah b. Ebi Bekr isnadıyla:

كَتَبَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِجَدِّي أَنْ لَا يَمَسَّ الْقُرْآنَ إِلَّا طَاهِرٌ

“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem dedeme şöyle yazdı:

Kur’ân’a tahir olandan başkası dokunmasın.”[5]

Ebu Muaviye – Abdullah b. Ömer – Nafi – İbn Ömer radıyallahu anhuma isnadıyla:

أَنَّهُ كَانَ لَا يَأْخُذُ الْمُصْحَفَ إِلَّا وَهُوَ طَاهِرٌ

“İbn Ömer radıyallahu anhuma tahir olmadıkça mushafı tutmazdı.”[6]

İbn Bukeyr, Malik’ten şöyle dediğini rivayet etti:

لَا يَحْمِلُ الْمُصْحَفَ أَحَدٌ بِعِلَاقَتِهِ وَلَا عَلَى وِسَادَةٍ إِلَّا وَهُوَ طَاهِرٌ إِكْرَامًا لِلْقُرْآنِ

“Kişi tahir olmadıkça mushafı kılfıyla tutarak veya minder üzerinde taşımaz. Bu Kur’ân’a saygı içindir.”[7]

Ebu Ubeyd rahimehullah dedi ki: “Bize göre uygulama bu şekildedir. Nitekim âlimlerden bazı insanlar bu konuda ruhsat vermiştir:

Yezid – Hişam – el-Hasen (el-Basri) isnadıyla:

أَنَّهُ كَانَ لَا يَرَى بَأْسًا أَنْ يُمَسَّ الْمُصْحَفُ عَلَى غَيْرِ وُضُوءٍ وَيَحْمِلُهُ إِنْ شَاءَ

“Hasen el-Basri rahimehullah mushafa abdestsiz olarak dokunmakta ve dilerse onu taşımasında bir sakınca görmezdi.”[8]

Hişam – Mutarrif – eş-Şa’bî isnadıyla:

أَنَّهُ كَانَ لَا يَرَى بَأْسًا أَنْ يَأْخُذَ الْمُصْحَفُ بِعِلَاقَتِهِ وَهُوَ عَلَى غَيْرِ وُضُوءٍ

“eş-Şa’bî rahimehullah abdestsiz iken mushafı kılıfıyla tutmakta sakınca görmezdi.”[9]

Yahya b. Said – İbn Cureyc – Atâ isnadıyla:

جَاءَ رَجُلٌ إِلَى ابْنِ عَبَّاسٍ فَقَالَ أَضَعُ الْمُصْحَفَ عَلَى الثَّوْبِ الَّذِي أُجَامِعُ عَلَيْهِ؟ قَالَ نَعَمْ

“Bir adam İbn Abbas radıyallahu anhuma’ya geldi ve dedi ki: “Mushafı üzerinde cima ettiğim bir örtünün üzerine koyabilir miyim?” İbn Abbas radıyallahu anhuma: “Evet” dedi.[10]

Haccac – Şu’be – Mansur – İbrahim – Alkame isnadıyla:

أَنَّهُ أَرَادَ أَنْ يَتَّخِذَ مُصْحَفًا فَأَعْطَاهُ نَصْرَانِيًّا فَكَتَبَهُ لَهُ

“Alkame rahimehullah mushaf edinmek istediği zaman bir hristiyana verir ve ona yazdırırdı.”[11]

İsmail b. İbrahim – Şu’be – İsmail’in ismini belirtmediği bir adam isnadıyla:

أَنَّهُ كَانَ مَعَهُ غُلَامٌ مَجُوسِيُّ يَخْدُمُهُ فَكَانَ يَأْتِيَهُ بِالْمُصْحَفِ فِي غِلَافِهِ أَوْ قَالَ فِي عِلَاقَةٍ

“Said b. Cubeyr rahimehullah’ın yanında kendisine hizmet eden bir mecusi köle vardı. Bu köle ona mushafı kılıfıyla getirirdi.”[12]

Vasıt halkından olan Hafs en-Neccar – Şu’be – el-Kasım el-A’rac – Said b. Cubeyr rahimehullah isnadıyla aynısı.[13]

İbnu’l-Munzir’in Sözleri

İbnu’l-Munzir şöyle demiştir: “Cünüp ve hayızlı kimselerin mushafa, dinarlara ve dirhemlere dokunması babı.

İlim ehli hayızlı ve cünüp olan kimsenin mushafa dokunması konusunda ihtilaf ettiler. Onlardan çoğu bunu kerih gördü. Aralarında İbn Ömer radıyallahu anhuma da vardır. – sonra bu konudaki rivayetleri zikreder ve şöyle der -: “İlim ehlinin çoğunluğu ilk görüştedir.”[14]

Yine İbnu’l-Munzir şöyle demiştir: “Asrımızda bazıları cünüp ve hayıızlı kimsenin mushafa dokunmasına, ta’viz giymesine, üzerinde Allah’ın zikri bulunan dinar ve dirhemlere temiz olmadan dokunmaya ruhsat verdiler.”[15]

Nevevi’nin Sözleri

En-Nevevi şöyle demiştir: “el-Hakem (b. Uteybe), Hammad ve Davud (ez-Zahirî)’den; (cünüp ve hayızlı kimselerin) mushafa dokunması caizdir dedikleri nakledildi. El-Hakem ve Hammad’dan rivayet edildiğine göre elin içiyle değil de, dışıyla mushafa dokunmasını caiz gördüler.”[16]

Begavi’nin Sözleri

El-Begavi dedi ki: “İlim ehlinin çoğu katında uygulama bu şekildedir; abdesti olmayan veya cünüp olan kimsenin mushafı taşıması ve dokunması caiz değildir… el-Hakem (b. Uteybe), Hammad (b. Ebi Suleyman) ve Ebu Hanife; taşıması ve dokunması caizdir dediler. Ebu Hanife dedi ki: “Yazılı olan kısımlara dokunmaz.”[17]

Beyhakî’nin Sözleri

El-Beyhakî dedi ki: “Abdestsiz kimse mushafa dokunamaz. Iraklılar ise dokunabilir dediler.”[18]

İbn Kudame’nin Sözleri

İbn Kudame dedi ki: “el-Hakem ve Hammad, elin dış tarafıyla dokunmasını mubah gördüler. Zira dokunma aleti elin iç tarafıdır. Elin dışıyla dokunursa yasak kapsamına girmez.”[19]

İbn Teymiyye’nin Sözleri

İbn Teymiyye dedi ki: “Âlimlerin çoğunluğuna göre mushafa dokunmak için büyük taharet (kafir, cünüp veya hayızlı olmamak) ve küçük taharet (abdestli olmak) şart koşulur.”[20]

İbn Receb’in Sözleri

İbn Receb dedi ki: “Bu meselenin aslı şudur: İster küçük hades, ister büyük hades olsun, muhdis kimse mushafa dokunmaktan engellenir. Bu, kendisine gusul vacip olan büyük hades veya kendisine abdest gereken küçük hades hakkındadır. Âlimlerin cumhurunun görüşü budur. El-Hakem ve Hammad ise elin içiyle değil de, dış tarafıyla dokunmasını caiz gördüler.

El-Hasen (el-Basrî) rahimehullah’tan: “Abdesti olmayan kimsenin mushafa dokunmasında, bir yerden alıp bir yere koymasında sakınca yoktur.”[21]

Said b. Cubeyr rahimehullah bevletmiş, sonra yüzünü ve ellerini yıkayıp mushafı alarak okumuştur.[22] Bu iki rivayeti Abdurrazzak tahric etmiştir.

Eş-Şa’bi’den: “Cünüp olmadığın sürece mushafa dokunabilirsin. Bunu Veki zikretmiştir.[23]

Huseyn el-Magribi’nin Sözleri

(Zeydî’lerden) Huseyn el-Magribî şöyle demiştir: “Eğer hades küçükse imam Yahya ve bazı fakihler dışında el-İtre’nin (Ehl-i Beyt’in) mezhebi, bunun caiz olduğu şeklindedir. İmam Yahya ve fakihlerin çoğu ise bunun caiz olmadığını söylediler.”[24]

Şevkani’nin Sözleri

Eş-Şevkanî şöyle demiştir: “Küçük hadesle muhdis olan kimseye gelince, İbn Abbas, eş-Şa’bi, ed-Dahhak, Zeyd b. Ali, el-Mueyyed Billah, Hâdeviyye, Kadıyu’l-Kudat ve Davud, (abdestsiz kimsenin) mushafa dokunmasının caiz olduğunu söylediler. El-Kasım, fakihlerin çoğu ve İmam Yahya “Caiz değildir” dediler.”[25]

Bütün bu aktarılanlar konuyla ilgili olarak ilim ehlinin ihtilafı bulunduğunu ve icmanın bulunmadığını göstermektedir.



[1] Bkz.: el-Mugni (1/147)

[2] Es-Siczi Risale İla Ehli Zebid/Kelamcılara Reddiye (benim tercümem s.149)

[3] İbn Hubeyre İcmau’l-Eimmeti’l-Ebea (1/83)

[4] bkz.: İbn Abdilber el-İstizkar (2/472)

[5] Zayıf. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’ân (s.400)

[6] Zayıf. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’ân (s.400) İbn Ebî Şeybe (2/140 no: 7428) İbnu’l-Munzir el-Evsat (629) İsnadında Abdullah b. Ömer el-Umeri zayıftır.

[7] Sahih. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’an (s.400) Malik Muvatta (2/287)

[8] Sahih. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’ân (s.401) İbn Ebî Şeybe (2/140 no: 7423) Abdurrazzak (1/342 no: 1330) İbn Ebi Davud el-Mesahif (s.420)

[9] Sahih. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’an (s.401) Ebu’l-Kasım el-Begavi Hadisu Ali b. el-Ca’d (2505)

* eş-Şa’binin abdestsiz olarak mushafa dokunmayı kerih gördüğünü Abdurrazzak (1/343 no:1334) rivayet etmiştir.

[10] Sahih. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’an (s.401) Abdurrazzak (1/342 no:1331) İbn Ebi Davud el-Mesahif (s.446) İbnu’l-Munzir el-Evsat (749)

[11] Sahih. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’an (s.199, 401) İbn Hazm el-Muhalla (1/99)

[12] Sahih ligayrihi. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’ân (s.199, 401) İbn Ebi Davud el-Mesahif (s.419)

[13] Sahih. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’an (s.199, 401)

[14] İbnu’l-Munzir el-İşraf Ala Mezahibi’l-Ulema (1/298)

[15] İbnu’l-Munzir el-Evsat (2/226)

[16] Nevevi el-Mecmu (2/72)

[17] Begavi Şerhu’s-Sunne (2/48) Bkz.; Kasani Bedaiu’s-Sanai (8/358)

[18] Beyhakî el-Hilafiyyat (1/497)

[19] El-Mugni (1/202)

[20] Mecmuu’l-fetava (26/200)

[21] Abdurrazzak (1/342 no 1330) İbn Ebi Davud el-Mesahif (s.420)

[22] Abdurrazzak (1/345 no:1346)

[23] İbn Receb Fethu’l-Bari (1/404-405)

[24] El-Bedru’t-Temam (2/50)

[25] Neylu’l-Evtar (1/261)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)