Bu Konudaki İcmâ İddiası
İbn Kudame abdesti olmayan kimsenin mushafa dokunmasının
caiz olmadığı görüşünün İbn Ömer, el-Hasen el-Basri, Atâ, Tavus, Şa’bî ve
el-Kasım b. Muhammed’den rivâyet edildiğini, bunun aynı zamanda Malik, Şafii ve
re’y ashabının görüşü olduğunu zikretmiştir. Sonra: “Buna Davud (b. Ali
ez-Zahiri) dışında kimsenin muhalefet ettiğini bilmiyoruz” demiştir.[1]
Ebu Nasr es-Siczi şöyle demiştir: “Fakihler abdesti olmayan
kimsenin Kur’ân’a dokunmasının caiz olmadığı hususunda söz birliği etmişlerdir.”[2]
El-Vezir b. Hubeyre[3]
ve başkaları[4]
hadesu’l-ekber veya hadesu’l-asgar sahibi (abdestsiz, cünüp, hayızlı veya kâfir
olan kimsenin) mushafa dokunmasının caiz olmadığı konusunda icma bulunduğunu
iddia etmişlerdir. Ancak bu icma iddiası sahih değildir.
Bu İddianın Asılsız Oluşunun Delilleri
Ebu Ubeyd el-Kasım b. Sellam’ın Sözleri
Nitekim Ebu Ubeyd el-Kasım b. Sellam rahimehullah şöyle
demiştir:
“Müşriğin veya tahir olmayan müslümanın mushafa dokunması
babı:
Yezid - Muhammed b. İshak – Abdullah b. Ebi Bekr isnadıyla:
كَتَبَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ لِجَدِّي أَنْ لَا يَمَسَّ الْقُرْآنَ إِلَّا طَاهِرٌ
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem dedeme şöyle yazdı:
“Kur’ân’a tahir olandan başkası dokunmasın.”[5]
Ebu Muaviye – Abdullah b. Ömer – Nafi – İbn Ömer radıyallahu
anhuma isnadıyla:
أَنَّهُ
كَانَ لَا يَأْخُذُ الْمُصْحَفَ إِلَّا وَهُوَ طَاهِرٌ
“İbn Ömer radıyallahu anhuma tahir olmadıkça mushafı
tutmazdı.”[6]
İbn Bukeyr, Malik’ten şöyle dediğini rivayet etti:
لَا يَحْمِلُ الْمُصْحَفَ أَحَدٌ بِعِلَاقَتِهِ
وَلَا عَلَى وِسَادَةٍ إِلَّا وَهُوَ طَاهِرٌ إِكْرَامًا لِلْقُرْآنِ
“Kişi tahir olmadıkça mushafı kılfıyla tutarak veya minder
üzerinde taşımaz. Bu Kur’ân’a saygı içindir.”[7]
Ebu Ubeyd rahimehullah dedi ki: “Bize göre uygulama bu
şekildedir. Nitekim âlimlerden bazı insanlar bu konuda ruhsat vermiştir:
Yezid – Hişam – el-Hasen (el-Basri) isnadıyla:
أَنَّهُ
كَانَ لَا يَرَى بَأْسًا أَنْ يُمَسَّ الْمُصْحَفُ عَلَى غَيْرِ وُضُوءٍ وَيَحْمِلُهُ
إِنْ شَاءَ
“Hasen el-Basri rahimehullah mushafa abdestsiz olarak
dokunmakta ve dilerse onu taşımasında bir sakınca görmezdi.”[8]
Hişam – Mutarrif – eş-Şa’bî isnadıyla:
أَنَّهُ
كَانَ لَا يَرَى بَأْسًا أَنْ يَأْخُذَ الْمُصْحَفُ بِعِلَاقَتِهِ وَهُوَ عَلَى غَيْرِ
وُضُوءٍ
“eş-Şa’bî rahimehullah abdestsiz iken mushafı kılıfıyla
tutmakta sakınca görmezdi.”[9]
Yahya b. Said – İbn Cureyc – Atâ isnadıyla:
جَاءَ رَجُلٌ إِلَى ابْنِ عَبَّاسٍ
فَقَالَ أَضَعُ الْمُصْحَفَ عَلَى الثَّوْبِ الَّذِي أُجَامِعُ
عَلَيْهِ؟ قَالَ نَعَمْ
“Bir adam İbn Abbas radıyallahu anhuma’ya geldi ve dedi ki:
“Mushafı üzerinde cima ettiğim bir örtünün üzerine koyabilir miyim?” İbn Abbas
radıyallahu anhuma: “Evet” dedi.[10]
Haccac – Şu’be – Mansur – İbrahim – Alkame isnadıyla:
أَنَّهُ
أَرَادَ أَنْ يَتَّخِذَ مُصْحَفًا فَأَعْطَاهُ نَصْرَانِيًّا فَكَتَبَهُ لَهُ
“Alkame rahimehullah mushaf edinmek istediği zaman bir
hristiyana verir ve ona yazdırırdı.”[11]
İsmail b. İbrahim – Şu’be – İsmail’in ismini belirtmediği
bir adam isnadıyla:
أَنَّهُ
كَانَ مَعَهُ غُلَامٌ مَجُوسِيُّ يَخْدُمُهُ فَكَانَ يَأْتِيَهُ بِالْمُصْحَفِ فِي
غِلَافِهِ أَوْ قَالَ فِي عِلَاقَةٍ
“Said b. Cubeyr rahimehullah’ın yanında kendisine hizmet
eden bir mecusi köle vardı. Bu köle ona mushafı kılıfıyla getirirdi.”[12]
Vasıt halkından olan Hafs en-Neccar – Şu’be – el-Kasım
el-A’rac – Said b. Cubeyr rahimehullah isnadıyla aynısı.[13]
İbnu’l-Munzir’in Sözleri
İbnu’l-Munzir şöyle demiştir: “Cünüp ve hayızlı kimselerin
mushafa, dinarlara ve dirhemlere dokunması babı.
İlim ehli hayızlı ve cünüp olan kimsenin mushafa dokunması
konusunda ihtilaf ettiler. Onlardan çoğu bunu kerih gördü. Aralarında İbn Ömer
radıyallahu anhuma da vardır. – sonra bu konudaki rivayetleri zikreder ve şöyle
der -: “İlim ehlinin çoğunluğu ilk görüştedir.”[14]
Yine İbnu’l-Munzir şöyle demiştir: “Asrımızda bazıları cünüp
ve hayıızlı kimsenin mushafa dokunmasına, ta’viz giymesine, üzerinde Allah’ın
zikri bulunan dinar ve dirhemlere temiz olmadan dokunmaya ruhsat verdiler.”[15]
Nevevi’nin Sözleri
En-Nevevi şöyle demiştir: “el-Hakem (b. Uteybe), Hammad ve
Davud (ez-Zahirî)’den; (cünüp ve hayızlı kimselerin) mushafa dokunması caizdir
dedikleri nakledildi. El-Hakem ve Hammad’dan rivayet edildiğine göre elin
içiyle değil de, dışıyla mushafa dokunmasını caiz gördüler.”[16]
Begavi’nin Sözleri
El-Begavi dedi ki: “İlim ehlinin çoğu katında uygulama bu
şekildedir; abdesti olmayan veya cünüp olan kimsenin mushafı taşıması ve
dokunması caiz değildir… el-Hakem (b. Uteybe), Hammad (b. Ebi Suleyman) ve Ebu
Hanife; taşıması ve dokunması caizdir dediler. Ebu Hanife dedi ki: “Yazılı olan
kısımlara dokunmaz.”[17]
Beyhakî’nin Sözleri
El-Beyhakî dedi ki: “Abdestsiz kimse mushafa dokunamaz.
Iraklılar ise dokunabilir dediler.”[18]
İbn Kudame’nin Sözleri
İbn Kudame dedi ki: “el-Hakem ve Hammad, elin dış tarafıyla
dokunmasını mubah gördüler. Zira dokunma aleti elin iç tarafıdır. Elin dışıyla
dokunursa yasak kapsamına girmez.”[19]
İbn Teymiyye’nin Sözleri
İbn Teymiyye dedi ki: “Âlimlerin çoğunluğuna göre mushafa
dokunmak için büyük taharet (kafir, cünüp veya hayızlı olmamak) ve küçük
taharet (abdestli olmak) şart koşulur.”[20]
İbn Receb’in Sözleri
İbn Receb dedi ki: “Bu meselenin aslı şudur: İster küçük
hades, ister büyük hades olsun, muhdis kimse mushafa dokunmaktan engellenir.
Bu, kendisine gusul vacip olan büyük hades veya kendisine abdest gereken küçük
hades hakkındadır. Âlimlerin cumhurunun görüşü budur. El-Hakem ve Hammad ise
elin içiyle değil de, dış tarafıyla dokunmasını caiz gördüler.
El-Hasen (el-Basrî) rahimehullah’tan: “Abdesti olmayan
kimsenin mushafa dokunmasında, bir yerden alıp bir yere koymasında sakınca
yoktur.”[21]
Said b. Cubeyr rahimehullah bevletmiş, sonra yüzünü ve
ellerini yıkayıp mushafı alarak okumuştur.[22]
Bu iki rivayeti Abdurrazzak tahric etmiştir.
Eş-Şa’bi’den: “Cünüp olmadığın sürece mushafa
dokunabilirsin. Bunu Veki zikretmiştir.[23]
Huseyn el-Magribi’nin Sözleri
(Zeydî’lerden) Huseyn el-Magribî şöyle demiştir: “Eğer hades
küçükse imam Yahya ve bazı fakihler dışında el-İtre’nin (Ehl-i Beyt’in) mezhebi,
bunun caiz olduğu şeklindedir. İmam Yahya ve fakihlerin çoğu ise bunun caiz
olmadığını söylediler.”[24]
Şevkani’nin Sözleri
Eş-Şevkanî şöyle demiştir: “Küçük hadesle muhdis olan
kimseye gelince, İbn Abbas, eş-Şa’bi, ed-Dahhak, Zeyd b. Ali, el-Mueyyed
Billah, Hâdeviyye, Kadıyu’l-Kudat ve Davud, (abdestsiz kimsenin) mushafa
dokunmasının caiz olduğunu söylediler. El-Kasım, fakihlerin çoğu ve İmam Yahya
“Caiz değildir” dediler.”[25]
Bütün bu aktarılanlar konuyla ilgili olarak ilim ehlinin
ihtilafı bulunduğunu ve icmanın bulunmadığını göstermektedir.
[1]
Bkz.: el-Mugni (1/147)
[2]
Es-Siczi Risale İla Ehli Zebid/Kelamcılara Reddiye (benim tercümem s.149)
[3]
İbn Hubeyre İcmau’l-Eimmeti’l-Ebea (1/83)
[4]
bkz.: İbn Abdilber el-İstizkar (2/472)
[5]
Zayıf. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’ân
(s.400)
[6]
Zayıf. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’ân
(s.400) İbn Ebî Şeybe (2/140 no: 7428) İbnu’l-Munzir el-Evsat (629) İsnadında
Abdullah b. Ömer el-Umeri zayıftır.
[7]
Sahih. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’an
(s.400) Malik Muvatta (2/287)
[8]
Sahih. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’ân
(s.401) İbn Ebî Şeybe (2/140 no: 7423) Abdurrazzak (1/342 no: 1330) İbn Ebi
Davud el-Mesahif (s.420)
[9]
Sahih. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’an
(s.401) Ebu’l-Kasım el-Begavi Hadisu Ali b. el-Ca’d (2505)
* eş-Şa’binin abdestsiz olarak mushafa dokunmayı kerih
gördüğünü Abdurrazzak (1/343 no:1334) rivayet etmiştir.
[10]
Sahih. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’an
(s.401) Abdurrazzak (1/342 no:1331) İbn Ebi Davud el-Mesahif (s.446)
İbnu’l-Munzir el-Evsat (749)
[11]
Sahih. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’an
(s.199, 401) İbn Hazm el-Muhalla (1/99)
[12]
Sahih ligayrihi. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’ân
(s.199, 401) İbn Ebi Davud el-Mesahif (s.419)
[13]
Sahih. Ebu Ubeyd Fadailu’l-Kur’an
(s.199, 401)
[14]
İbnu’l-Munzir el-İşraf Ala Mezahibi’l-Ulema (1/298)
[15]
İbnu’l-Munzir el-Evsat (2/226)
[16]
Nevevi el-Mecmu (2/72)
[17]
Begavi Şerhu’s-Sunne (2/48) Bkz.; Kasani Bedaiu’s-Sanai (8/358)
[18]
Beyhakî el-Hilafiyyat (1/497)
[19]
El-Mugni (1/202)
[20]
Mecmuu’l-fetava (26/200)
[21]
Abdurrazzak (1/342 no 1330) İbn Ebi Davud el-Mesahif (s.420)
[22]
Abdurrazzak (1/345 no:1346)
[23]
İbn Receb Fethu’l-Bari (1/404-405)
[24]
El-Bedru’t-Temam (2/50)
[25]
Neylu’l-Evtar (1/261)