Birkaç gün önce Ferec Hüdür'ün Kütüb-ü Sitte'nin Kur'ân'a Arzı adlı eserinin mukaddimesi üzerine bir reddiye yayınlamıştım. Adı geçen yazar şahsına hakaret edildiği düşüncesiyle şöyle bir e-mail göndermiştir:
Eleştirilmeyi, hatta benimle tartışılmasını da anlarım. Fakat sövmeyi hiç anlamam. Aşağıda ki yazıda bana yapmış olduğun “kustuğunu yalayan köpek misali” benzetmesini aynen sana iade ediyorum. Terbiyesizlik yapma ne yazacaksan edebinle yaz.
Fereç Hüdür
1- Ne sahabeler ne de tabiin döneminde hadis öğretisi olmayıp İslam adına sadece Kur’ân öğretisi bulunduğunu, hadis rivayetinin yasaklandığını yazar nereden bilmektedir? Şayet Ehl-i Sünnet tarafından rivayet edilen bilgileri delil gösterecek olursa yazarın kendisi, bu rivayetlerin peygamber adına hadis uyduran ve bunlara bir de isnad ekleyen (!) dolayısıyla güvenilemeyecek kimseler tarafından yapılmış uydurmalar olduğunu iddia ederek iftirada bulunuyordu. Böylece kustuğunu yalayan köpek misali kesmekte olduğu dalın üzerine binmiştir. "
Kamu oyuna da bildiririm ki, şahsa hakaret amacımız söz konusu bile değildir. Yapılan benzetme yazarın çirkin fiilleri ve yazmış olduğu yazılardaki dinimizin değerlerine, kitap ve sünnet delillerinden edinmiş olduğumuz akide değerlerine yönelik hakaretleri hakkındadır.
Evet, fiillere ve itikatlara yapılan eleştiriyi şayet Ferec Hüdür, şahsa hakaret kabul ediyorsa, bizim yaptığımız şey, sahabe asrından beri milyonlarca müslümana kendisinin yaptığı hakaretin iadesinden ibarettir. Ortada terbiyesizlik varsa, yazarın bizim sahip olduğumuz mukaddesata karşı yapmış olduğu terbiyesizliktir!
Diğer ilginç bir konu ise yazar hakkında kullandığım "İslam düşmanı" ifadesinden değil de, yazarın tutarsızlığını ifade için kullandığım "kustuğunu yalayan köpek misali" ifadesinden gocunmuş olmasıdır. İlginç!