Cidde Fetvaları Kaset 18
Soru: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in: “Kim kendisini bir kavme
benzetirse onlardandır” hadisine göre kâfirlere benzemenin kayıtları nelerdir?
Özellikle şu an bazı elbiseler kafir ile müslüman arasında ortaktır. Mesela
işte giyilen pantolon gibi. Dışarıdan getirttiğimiz ayakkabı ve çizmeler, soğukta
giyilen yünlü elbiseler, ceketler vs. bu benzeme kapsama girer mi?
El-Elbani rahimehullah dedi ki: Cevap, Şeyhulislam İbn Teymiyye rahimehullah’ın
önemli kitabı “İktizau’s-Sirati’l-Mustakim Muhalefetu Ashabi’l-Cahim” adlı
eserinde şerh ettiği gibidir: Benzeşmenin dereceleri vardır. En düşük derecesi
tenzihen mekruhluktur. En üst derecesi haramlıktır. Hatta bu haramlığa helal sayma
da katılırsa sahibini küfre ve sapıklığın ta kendisi olan şeye götürür. Dış
görünüşteki benzerlik kuvvetli oldukça insan muhalefet ve isyan mertebesinde
yükselir.
Ben bu meselenin anlaşılması için bazı ince örnekler vereceğim. Mesela soru
sahibinin bahsettiği ceket, müslümanların ve gayri müslimlerin müşterek
elbisesidir. Bu elbiseyi giymekle kâfire benzeme türlerinden bir şey meydana
gelmez. Bunun uluslararası bir elbise olduğu söylenebilir. Her millet onu
giymektedir. Her hangi bir millete özel bir şiar değildir. Durum böyle olduğuna
göre bu misalle ilgili olarak ceket ve benzerleri gibi kâfirlere benzeme illetinin
söz konusu olmadığı elbiseleri giymekte mani olmadığını söyleriz. Alimler
Mugira b. Şube radıyallahu anh hadisini buna yormuşlardır. Özetle bu hadiste
şöyle geçer: Onlar bir yolculukta iken bir yerde konakladılar. Sabahladıkları
zaman Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ihtiyaç gidermek için çıktı. Yanında Mugira
b. Şu’be radıyallahu anh de vardı. Abdest almak istediği zaman Mugira radıyallahu
anh ona su döküyordu. Kollarını yıkamak için açmak istediğinde yenleri dar olan
Rum işi cübbe giymiş olduğundan kollarını açamadı. Hadis bu şekilde devam
ediyor. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem yenleri dar olan Rum işi bir
cübbe giymişti. Kollarını sıvamak mümkün olmayınca onu omuzları üzerine attı ve
kollarını yıkadı.
Alimler dediler ki: Bu Rum işi cübbeyi giymekte sakınca yoktur çünkü bu Araplar
ile acemlerin arasında müşterek bir elbise idi. Ayırıcı bir alamet değildi. Ama
elbise küfür milletinin şiarı olmaya devam ediyorsa burada daha önce geçen
ayrıntı söz konusudur. Zahirdeki benzeşmeye göre hükmü de farklılık gösterir.
Mesela kişi kamis (cellabiye) üzerine veya şalvar üzerine ceket giyiyorsa burada
benzeşme söz konusu değildir. Burada şalvar sözüyle pantolonu kastetmiyorum!
Eskiden beri müslümanların libası olan, avreti belli etmeyen bol şalvarı
kastediyorum. Ama kişi pantolon üzerine ceket giyerse bunun benzeşme olduğunda
tereddüt yoktur. Şu an daha önce olmayan bir görüntü ortaya çıkmıştır. Ceket
giyme sebebiyle değil, pantolon giymek sebebiyle bu durum ortaya çıkmaktadır.
Özellikle pantolon hakkında onun müslümanların elbisesi olmadığını söylemek
mümkündür. Çünkü o avreti belli eder. Müslümanın elbisesinin geniş, bol, avreti
belli etmeyen bir elbise olması gerekir. Özellikle Allah’ın huzurunda namaza
durduğunda!
Biz maalesef bugün mescidde ve başka yerlerde pantolon giymiş kimsenin rüku
ve secde ettiğinde – tabir yerindeyse – uyluklarının ortaya çıktığını görürüz.
Arkasında namaz kılanlar hatta bazen çok üzücüdür ki iki uyluğu arasındaki
büyük avretini görür! Böyle bir elbise nasıl müslümanların elbisesi olabilir?
Bilakis o Allah’ın ve rasulünün haram kıldıklarını haram saymayan kâfirlerin
elbisesidir. Bundan dolayı pantolon giymenin kâfirlere benzemek olduğunda
hiçbir şüphe yoktur.
Lakin ikinci ve son örneğe gelecek olursak, pantolon giyen bu kimse, başı
üzerine fötr şapka koyarsa benzeşmeyi artırmış olur. Başının üzerine küfür
örtüsü de koymuştur! Benzeşmedik bir şey bırakmayacak şekilde artırmıştır.
Bunun haram olduğunda şüphe yoktur. Sadece pantolon giymedeki haramlıktan daha
fazla bir haramlık söz konusudur.
Burada benzeşmenin başka dereceleri de vardır. Benzeşmeyle alakası olmayan
tek bir hadisle sözü özetledik. Çünkü benzeşmenin türleri çok fazladır. Ben az
önce sözü oldukça özetledim. Görünüşteki benzeşme arttıkça haramlık da artar.
Zahirdeki benzeşme ortadan kalkınca mubah dairesine girer.