Kur'an ve sahih sünnetten ibaret vahye gözlerini ve kulaklarını tıkayıp mezhepleri ve re’yleri
din edinen sapıkların kıyas yoluyla bulaştıkları bir bâtıl daha dikkatimi
çekti.
Soruda: “Bir kadın damadının yanında başı açık durabilir mi?” deniliyor,
Hanefilik dinine mensup Osman Ünlü adlı kişi de şöyle cevap veriyor: “Durabilir.
Çünkü ebedî mahremidir(!)”
Bunun benzeri bir fetvayı da Kur'ân ve sünnet inkarcısı olmalarına rağmen kendilerini Kur'ân taraftarı gibi göstermeye çalışan Abdülaziz Bayındır yönetimindeki Süleymaniye Vakfı
sitesinde gördüm. Daha da ilginci, Kur’ân’a aykırı olan bu fetvalarında Nur
suresi 31. Ayetini delil getirmeleridir. Delil getirdikleri ayet, verdikleri
fetvayı yalanlamaktadır!
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
وَقُلْ
لِلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ أَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ وَلَا
يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ
عَلَى جُيُوبِهِنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا لِبُعُولَتِهِنَّ أَوْ
آبَائِهِنَّ أَوْ آبَاءِ بُعُولَتِهِنَّ أَوْ أَبْنَائِهِنَّ أَوْ أَبْنَاءِ
بُعُولَتِهِنَّ أَوْ إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي
أَخَوَاتِهِنَّ أَوْ نِسَائِهِنَّ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُنَّ أَوِ
التَّابِعِينَ غَيْرِ أُولِي الْإِرْبَةِ مِنَ الرِّجَالِ أَوِ الطِّفْلِ
الَّذِينَ لَمْ يَظْهَرُوا عَلَى عَوْرَاتِ النِّسَاءِ وَلَا يَضْرِبْنَ
بِأَرْجُلِهِنَّ لِيُعْلَمَ مَا يُخْفِينَ مِنْ زِينَتِهِنَّ وَتُوبُوا إِلَى
اللَّهِ جَمِيعًا أَيُّهَ الْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
“Mü'min kadınlara da söyle: Onlar da
gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Kendiliğinden
görünenler dışında ziynetlerini göstermesinler. Başörtülerini
yakalarının üzerine indirsinler ve kocalarından,
babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından,
kardeşlerinden, kardeşlerinin oğullarından, kızkardeşlerinin oğullarından,
mü'min kadınlarından, elleri altındaki cariyelerinden, kadına ihtiyacı olmayan
iktidarsız erkeklerden, tabileri olan hizmetçilerden ve kadınların avret
yerlerini henüz bilmeyen çocuklardan başkasına ziynetlerini göstermesinler.
Ziynetlerinden gizledikleri şeylerin görünmesi için ayaklarını yere vurmasınlar.
Ey müminler! Hep birden Allah'a tövbe edin de kurtuluşa eresiniz.” (Nur 31)
“Allah Azze ve Celle Nisa
suresi 23 ayetinde de nikâhı haram kılınanları açıklayarak şöyle buyurmuştur:
حُرِّمَتْ عَلَيْكُمْ
أُمَّهَاتُكُمْ وَبَنَاتُكُمْ وَأَخَوَاتُكُمْ وَعَمَّاتُكُمْ وَخَالَاتُكُمْ
وَبَنَاتُ الْأَخِ وَبَنَاتُ الْأُخْتِ وَأُمَّهَاتُكُمُ اللَّاتِي أَرْضَعْنَكُمْ
وَأَخَوَاتُكُمْ مِنَ الرَّضَاعَةِ وَأُمَّهَاتُ نِسَائِكُمْ وَرَبَائِبُكُمُ
اللَّاتِي فِي حُجُورِكُمْ مِنْ نِسَائِكُمُ اللَّاتِي دَخَلْتُمْ بِهِنَّ فَإِنْ
لَمْ تَكُونُوا دَخَلْتُمْ بِهِنَّ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ وَحَلَائِلُ
أَبْنَائِكُمُ الَّذِينَ مِنْ أَصْلَابِكُمْ وَأَنْ تَجْمَعُوا بَيْنَ
الْأُخْتَيْنِ
“Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız teyzeleriniz, erkek
kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren (süt)analarınız,
sütkardeşleriniz, karılarınızın anaları, kendileriyle zifafa girdiğiniz
karılarınızdan olup yanınızda büyüttüğünüz üvey kızlarınız - eğer analarıyla
zifafa girmemiş iseniz (üvey kızlarınızla evlenmenizde) bir beis yoktur -
kendi sulbünüzden gelen oğullarınızın eşleri ile (evlenmeniz) ve iki kız
kardeşi (nikâhınız altında) birleştirmeniz size haram kılınmıştır.” (Nisa
23)
Nisa suresi 23. Ayetinde geçen: “Karılarınızın anaları”
ifadesi ile damada kayınvalidesinin nikâhının haram olduğu açıklanmıştır. Fakat
kadının ziynet yerlerini göstermesini yasaklayan Nur suresi 31. Ayetinde; kadın
için damadı istisna edilenler arasında zikredilmemektedir! Yine kadının amca ve
dayısının da istisna edilmediğini daha önceki bir yazıda açıklamıştım.
Buna göre kadın, mahremi olsa dahi damadının yanında ziynet
yerleri olan; elleri, kolları, yüzü, saçları, ayakları ve boynunu gösteremez.
Çünkü Nur suresi 31. Ayetinde sayılanlardan “…başkasına ziynet(yer)lerini
göstermesinler” buyrulmaktadır. Sayılanlar arasında da kadının amcası, dayısı,
damadı gibi mahremi olduğu diğer ayette bildirilen kimseler istisna
edilmemiştir.
Buna göre kadının amcası, dayısı ve damadı karşısında ziynet
yerlerini açabileceğini söyleyenler ancak hevalarıyla yaptıkları kıyas
neticesinde bunu söylüyor ve Allah’ın meşru kılmadığı şeyi din koyuyorlar!
أَمْ لَهُمْ شُرَكَاءُ شَرَعُوا لَهُمْ
مِنَ الدِّينِ مَا لَمْ يَأْذَنْ بِهِ اللَّهُ وَلَوْلَا كَلِمَةُ الْفَصْلِ
لَقُضِيَ بَيْنَهُمْ وَإِنَّ الظَّالِمِينَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
“Yoksa onların, Allah'ın izin vermediği şeyi kendileri
için dinden bir şeriat koyan ortakları mı var? Eğer önceden verilmiş bir hüküm
olmasaydı, muhakkak aralarında hükmolunurdu. Şüphesiz zâlimler için acı bir
azâb vardır.” (Şura 21)