Soru: Selamun aleykum hocam.
Maske takmak değil, hastalık bulaşmaması için maske takmak
küçük şirktir. Zira hadiste “hastalık bulaşması yoktur” buyrulmuştur. Bu hadisi
bazı alimler “Hastalığın kendi etkisiyle bulaşma yoktur, hastalığın bulaşması
ancak Allah’ın takdiriyledir” şeklinde te’vil etmiş olsalar dahi, maskenin
hastalığın bulaşmasına mani olduğuna dair şahitliğine itibar edilecek müslüman
tabiplerin bir beyanı yoktur. Hatta Paganist Dünya Sağlık Örgütünün satın
alamadığı tıp uzmanları maske takmanın zararlı olduğunu söylemektedirler.
Sebeplere sarılmanın meşru olması için tutunulacak sebebin ya dinde meşru bir
sebep olduğuna dair nas bulunmalı yahut dinde yasaklanmamış bir sebep hakkında
tecrübe ehlinin şahitliği bulunmalıdır. Mesela
toz, kıvılcım vb. gibi bizzat zararlı olabileceğine şahit olunan tehlikelere
karşı maske, gözlük gibi eşyaları kullanmaya din mani olmaz. Lakin nazar
değmesinden korunmak gibi bir kuruntu sebebiyle nazarlık takmak ise dinde nas
ile yasak sabit olmuştur. Aynı kuruntu sebebiyle nazarlık dışında başka şeyler
asmak da tedbir değil, temime’dir. Küçük şiktendir. Hastalık meydana geldikten
sonra ise, şahitliğine itibar edilen müslüman tabiplerin (tıp fakültelerinde
bilim diye uydurulmuş şeylerin diplomasını alan taklitçileri kastetmiyorum) tedavide
faydalı olacağına şahitlik ettikleri şeyleri asmak, takmak ise temimeden
değildir. Nitekim bu konuda Aişe radiyallahu anha’dan gelen rivayet hakkında
daha önce (11 sene önce) bir yazı ve açıklama yayınlamıştım. Bkz.: http://www.darussunne.com/
دار السنة: Muska Asmak ve Koruyucu Tedavide Dikkat
Edilmesi Gereken Hususlar (ebumuaz.blogspot.com)
Bu husus anlaşıldıysa hastalık bulaşmaması gayesiyle maske
takmak ne dinen, ne de tıbben meşru olan bir vesile değildir ve kuruntuya
dayalı bir sebebe bağlanmaktır, Allah’ın takdirine güvenmemektir, asla meşru
bir tedbir değildir. Diğer taraftan
maske takmak, satanizmin ibadet amaçlı kullandıkları bir malzemedir. Korona
yalanını uyduran paganistler de, insanları maskeye mecbur ederek şeytana
ibadete zorlamaktadırlar. Bu bakımdan maskenin ikinci tehlikesi kafirlere ve
şeytana teslim olanlara benzemeyi ifade etmektedir. Maske takmanın üçüncü ve en
büyük tehlikesi ise küfür boyutudur. Şöyle ki, din düşmanları korona yalanını
uydurunca cemaatle namazları yasaklattılar, sonra uyduruk, şeytanın arzuladığı
bir namaz şeklini din olarak uydurdular. Cemaatle namazı yasaklamak veya bu
yasağı onaylamak hiçkimse için bir te’vil yahut mazeretin söz konusu olmayacağı
şekilde net bir dinden çıkıştır. Mevcut şartlarda maske takmayı kabul etmek,
dinden irtidat etmek anlamına gelen cemaatle namazın yasaklanması ve dinde
emredilen namaz yerine maskeli ve mesafeli namaz uydurmanın ikrarını da
sembolize etmektedir.
Bütün bu hususları topluca değerlendirdiğimizde soruda
belirtilen baret, iş ayakkabısı, iş eldiveni, emniyet kemeri gibi unsurlarla
paganistlerin emrettiği maskenin hiçbir illiyet bağının olmadığı anlaşılır.
Maske tamamen vehmî bir kuruntu yüzünden takılmaktadır, öyle ki Allah’ın
kaderini inkar edenler, namazda ağzı örtmek ve safları açmak şiddetle
yasaklanmış olmasına rağmen bu yasakları ihlal ederek dinde emredilen namazı
yasak kabul etmişlerdir. Tagutlara yalakalık eden din adamları da dinin
naslarını tahrif ederek küfür dolu fetvalar yayınlamışlardır. Müslümanlara düşen,
bu şeytanca komplolara karşı tevhidî duruşu sergilemektir.