Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

5 Temmuz 2019 Cuma

Asr-ı Saadetteki Kutlamalarda Def ve Başka Çalgılar da Vardı

Ebu Muaz Seyfullah el-Çubukâbâdi der ki: bize şeyh Subhi es-Samarrâî umumî icazetle rivayet etti; o; Ebu’s-Sâika’dan, o; Huseyn b. Muhsin el-Ensarî’den, o; Muhammed b. Nasır el-Hazimî’den, o; asrının musnidi şeyh Abdurrahman el-Kuzebrî’den (v.1262), o; Eş-Şihab Ahmed b. Ubeyd el-Attar’dan (v.1218), o da Şeyh İmaduddin İsmail el-Aclûnî’den, o; şeyh Abdulgani en-Nablusî’den, o; En-Necm Muhammed el-Gazzî’den, o; Babası el-Bedr Muhammed el-Gazzi’den, o; Şeyhulislam Kadı Zekeriyya el-Ensarî’den, o; El-İzz Abdurrahim b. el-Furat’tan, o; Ebu’l-Abbas Ahmed b. Muhammed el-Cuhî’den, o; El-Fahr Ali İbn Ahmed el-Buhârî’den, o; Ebu’l-Futuh Muhammed b. Ebi Said el-Bekrî en-Nisaburî’den, o; Ebu Sa’d Hibeturrahman b. Abdilvahid b. Abdilkerim b. Hevazin el-Kuşeyrî’den, o; Ebu Muhammed Abdulhamid b. Abdirrahman el-Buhayri’den, o; Ebu Nuaym Abdulmelik b. el-Hasen el-İsferayinî’den, o; İmam Ebu Avane rahimehullah’tan rivayet etti.” Ebu Avane Musnedu’l-Mustahrac’ında dedi ki: bize Ebu Umeyye tahdis etti, dedi ki: bize Yahya b. Salih el-Vuhazî tahdis etti, dedi ki: bize Suleyman b. Bilal haber verdi, dedi ki: bana Ca’fer (b. Muhammed es-Sadık), babası (Muhammed b. Ali el-Bâkır)dan tahdis etti, o da Cabir radiyallahu anh’den rivayet etti:
كَانَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَخْطُبُ قَائِمًا ثُمَّ يَجْلِسُ ثُمَّ يَقُومُ فَيَخْطُبُ قَائِمًا يَخْطُبُ خُطْبَتَيْنِ فَكَانَ الْجَوَارِي إذَا نُكِحُوا يَمُرُّونَ بِالْكَبَرِ وَالْمَزَامِيرِ فَيَشْتَدُّ النَّاسُ وَيَدَعُوا رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَائِمًا فَعَاتَبَهُمُ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ فَقَالَ: { وَإِذَا رَأَوْا تِجَارَةً أَوْ لَهْوًا انْفَضُّوا إلَيْهَا وَتَرَكُوكَ قَائِمًا}
“Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ayakta hutbe veriyordu, sonra oturdu, sonra yine kalkıp ayakta hutbe vermeye başladı. İki hutbe yaptı. Cariyeler (kızlar) evlendikleri zaman (düğünlerinde) davul vurarak ve çalgı aletleriyle geçiyorlardı. İnsanlar ona yönelip Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i ayakta bıraktılar. Allah onları azarlayarak şöyle buyurdu:
Bir ticaret yahut bir eğlence görünce, ayrılıp ona gitmişler ve seni ayakta bırakmışlardı.” (Cuma 11)[1]
Hadiste geçen “el-mezamir” kelimesi bütün üflemeli çalgı aletleri hakkında genel bir tabirdir. “el-Kebr” kelimesi ise davul demektir. (telli çalgılara da meâzif denmektedir)
Cuma suresi Medine döneminde nazil olmuştur. Bu olay da Medine'de meydana gelmiştir.
Ebu Ca’fer et-Tahavî Şerhu Muşkili’l-Asar’da bu eğlencenin yalnızca düğün ve bayram gibi kutlamalarda mubah kılındığını söyledikten sonra bu hadisi zikretmiş ve sonra şöyle demiştir:
“Görmüyor musun, Allah onları kendilerine mubah kıldığı eğlenceden yasaklamamıştır. Aynı şekilde kutlamalarda mubah kıldığı eğlence, kutlamalar dışında yasaklanan eğlenceye dâhil değildir. Allah’a nimetlerinden dolayı hamd olsun ki, böylece bu konuda Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den zikrettiğimiz rivayetler arasında bir zıtlık yoktur. Allah’tan başarı dileriz.”
Netice
1- Hadis, düğün ve bayram kutlamalarında def ve başka çalgılar hakkında bir genişlik/ruhsat olduğuna delalet etmektedir. Kutlamalar dışında ise müzik ve çalgılar hakkında gelen yasak ifadeleri geçerlidir. Yalnızca def hakkında genel bir ruhsat bilmekteyiz. Bu konudaki rivayetleri daha önceki bir yazıda zikretmiştim. 
2- Yukarıdaki rivayetten anlaşıldığı üzere müzik hakkındaki haramlığı yalnız çalgı aletlerinin kendisiyle bağlamak isabetli görünmemektedir. Bilakis bu müziğin icra edildiği ortam, şarkının sözleri ve gayelerinin topluca değerlendirilmesi esastır. 
3- Bayram ve düğün kutlamaları haricinde, ortam ve içerik bakımından sakıncasız görülen, çalgısız olarak veya yalnız defle söylenen şarkılarla çokça meşgul olmak, haram olmasa da, bazı sahabeler ile sonraki bazı imamlar tarafından hoş görülmemiştir. 
4- Cihad, bid’at ehlinin reddi, müşriklerin zemmi gibi konularda ise def ile birlikte neşit söylenmesi, Allah yolunda dil ile cihada dâhil olan konulardandır. 
5- Mekruhluk ancak sözlerinde sakınca olmayan türkü gibi şeylerle çokça meşgul olmak hakkındadır. Allah en iyi bilendir.  



[1] Muslim'in şartına göre sahih. Ebu Avane Musnedu’l-Mustahrac (no:2753 Camiatu’l-İslamiyye 1435 baskısı) Taberî Tefsir (22/648) Tahavî Şerhu Muşkili'l-Âsâr (1490) Tahavi Ahkamu’l-Kur’ân (234) Kadı Ebu İshak el-Cahdami Ahkamu’l-Kur’ân (366) Mukbil b. Hadi Camiu’s-Sahih (4364)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)