3- DİN DEĞİŞTİREN ÖLDÜRÜLSÜN MÜ?
Kuran: Dinde zorlama yoktur. (2-Bakara Suresi 256)
Hadis: “Dinini değiştireni öldürün.” Nesai 7-8/14; Buhari
12/1883
Zındık bu ayetle bu hadisi birbirine zıt göstermeye
çalışarak diyor ki: “Allah’ın hükmünü hadisle aşmaya, Allah’ın dinini kendi
kafalarına uydurmaya çalışanların bu anlama gelen uydurmaları yüzünden birçok
insan öldürülmüştür. Dine referanslar veren bazı örgütlerin yaptığı
katliamları, bu örgütlerin zihinlerinde meşrulaştıran da bunun gibi
hadislerdir. Diyanet bahse konu örgütleri kınamaktadır ama aynı Diyanet, Buhari
ve Nesai gibi hadis kitaplarını ise hiçbir eleştiriye açmamakta, dinin kaynağı
olarak göstermektedir. Bu bir çelişki değil de nedir? Ne yazık ki katliamları
meşrulaştıracak izahlar hadis kitapları ve mezhep izahlarında mevcuttur.”
Cevap: Bu zındıkça bakış açısı ile bakılırsa şu
ayetler hakkında ne derler? Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
قَاتِلُوا الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ
بِاللَّهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْآخِرِ وَلَا يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ
وَلَا يَدِينُونَ دِينَ الْحَقِّ مِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ حَتَّى يُعْطُوا
الْجِزْيَةَ عَنْ يَدٍ وَهُمْ صَاغِرُونَ
“Kendilerine
kitap verilmiş olanlardan, Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve
rasulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dinini din olarak kabul
etmeyenlerle küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.” (Tevbe 29)
وَدُّوا لَوْ تَكْفُرُونَ كَمَا كَفَرُوا
فَتَكُونُونَ سَوَاءً فَلَا تَتَّخِذُوا مِنْهُمْ أَوْلِيَاءَ حَتَّى يُهَاجِرُوا فِي
سَبِيلِ اللَّهِ فَإِنْ تَوَلَّوْا فَخُذُوهُمْ وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ وَجَدْتُمُوهُمْ
وَلَا تَتَّخِذُوا مِنْهُمْ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا
“İstediler ki
kendilerinin küfre girdiği gibi siz de küfre giresiniz de bir olasınız. Artık
Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden veliler edinmeyin! Eğer yüz
çevirirlerse onları yakalayın ve kendilerini bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan
veli de edinmeyin, yardımcı da.” (Nisa 89)
فَإِذَا انْسَلَخَ الْأَشْهُرُ الْحُرُمُ
فَاقْتُلُوا الْمُشْرِكِينَ حَيْثُ وَجَدْتُمُوهُمْ وَخُذُوهُمْ وَاحْصُرُوهُمْ وَاقْعُدُوا
لَهُمْ كُلَّ مَرْصَدٍ فَإِنْ تَابُوا وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ
فَخَلُّوا سَبِيلَهُمْ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ
“O haram aylar
çıkınca artık müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, onları tutuklayın, onları
kuşatın ve onların bütün geçit yerlerini kesip tutun. Eğer tevbe edip namaz
kılar ve zekât verirlerse, yollarını serbest bırakın. Gerçekten Allah
Ğafûr’dur, Rahîm’dir.” (Tevbe 5)
İman ehli bu ayetlere de, “Dinde zorlama yoktur” ayetine iman ederler.
Çünkü “Dinde zorlama yoktur” ayetinin hangi konuda nazil olduğunu bilirler. İbn Abbas radıyallahu anhuma dedi ki:
“Ensârdan bir kısım insanların çocukları yaşamadığında bu kadınlar, çocukları yaşadığı
takdirde onu Yahudi yapacaklarına dair adakta bulunurlardı. Çünkü bunlar
müşriktiler. Yahudiler ise ehl-i kitaptandı. Müşrikler ehl-i kitabın
üstünlüklerini kabul ediyorlardı. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Medine’den
Yahudi kabilesi Nadr oğullarını uzaklaştırdığı zaman bunların içinde, Ensârın,
Yahudileşmiş bu gibi çocukları da bulunuyordu. Ensâr: “Biz çocuklarımızı
bırakmayız” dediler! Allah Teâlâ da bu âyeti
indirdi.”[1]
[1]
Sahih. Ebû Dâvûd (2682) İbn Ebî Hâtim
(2609) İbn Hibbân (1/352) Ziya el-Muhtare (10/73) Beyhaki (9/186)