Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

29 Nisan 2020 Çarşamba

Sünnet Ehli ve Bid’at Ehli Hakkında – Yahya el-Hacuri




Soru: “Bazı sıfatlar hakkında muhalefet edip bidatçilerin yolunu tutan, diğer akide meselelerinde de selefe uyum gösteren bir insanın selefin mezhebinden çıktığı konuda bidatçi olması mümkün müdür? Bu asırda bazı büyük selefî davetçler böyle söylüyorlar.”

Şeyh Yahya el-Hacuri’nin cevabı: “Eğer sünnî biri olup hata etmişse hatası reddedilir ve “şu meselede hata etmiştir” denilir. Temel esaslarda muhalefet eden ve hakka karşı inad eden hakkında da: “Bidatçi” denilir. Böyle bir kimse hakkında: “Şu meselede bidatçi, şu meselede sünnet ehlidir” denilmez. Heva ehlinden olmaya devam ettiği sürece o onlardandır.” (El-Ecvibe Ale’l-Mesaili’l-Fıkhiye ve’l-Akdiyye tarih 3 Muharrem 1423 Damac, Daru’l-Hadis)

Soru: “Sapmış olduğuna dair bir delil gelmedikçe her müslüman selefîdir” sözü nasıl bir sözdür?

Şeyh Yahya el-Hacuri’nin cevabı: “Bu sözde doğru olandan sapma vardır. Bilindiği üzere Zeydiyye kafir olmamışlardır, onlar müslümanlardır. Sufiyyenin gulat olmayanları müslümanlardır. Hatta mürcie müslümanlardır. Bunlar müslümandır. Sapık müslümanlar sınıflarından sayılırlar. Muaviye radiyallahu anh ve başkalarından gelen hadiste Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Bu ümmet yetmiş üç fırkaya ayrılacak, biri dışında hepsi de ateştedir.” Bu hadiste işaret edilen fırkaların hepsi sapmış müslümanların fırkalarıdır. Bu fırkaların kafir olmadığı hususunda ihtilaf yoktur. Hepsi de Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ümmetindendir. Ya davet ümmetinden, ya icabet ümmetindendirler. Onlar sapmışlardır. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem: “Kim emrimiz olmayan bir şey ortaya çıkarırsa reddolunur” buyurmuştur. Yine: “Muhakkak ki Allah bidat sahibi, bidatini terk edinceye kadar onun tevbesini kabul etmez” buyurmuştur. Yine: “Kim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir” buyurmuştur. Bundan dolayı soruda zikredilen söze göre yeryüzünde bid’atçi yoktur! Her müslüman selefî değildir, bilakis bazıları selefiliğin düşmanıdır. Her müslüman selefî veya sünnî değildir! Bilakis bazıları sünnetlerin düşmanıdırlar. Ehl-i sünnetten olduğunu iddia edenler çoktur, ama onlar yalancıdırlar! Bizler İhvanu’l-Muslimun’un Ehl-i Sünnet olduklarını kabul etmeyiz. Tebliğ cemaatinin Ehl-i Sünnet’ten olduğunu kabul edemeyiz. Onlar bazı fırkalara yakındırlar. Her iddiaya inanma! Her söylenene kanma! Bu iddialara itibar edilmez. Sünnet ehli; salih selefin anlayışıyla kitap ve sünnetle amel eden kimsedir. Şu insanların durumuna bir bak! Onlar selefin anlayışıyla kitap ve sünnetle mi amel ediyorlar, yoksa kitaba, sünnete ve selefin anlayışına muhalefet mi ediyorlar? Onların muhalefet ettiklerini görürsün. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “ “İş, sizin kuruntularınıza ve ehli kitabın kuruntularına göre değildir. Her kim bir kötülük yaparsa onunla cezalandırılır ve kendisi için Allah’tan başka bir veli de bulamaz yardımcı da.” (Nisa 123)

“Sapmış olduğuna delil gelmedikçe” sözü bütün bidatçileri Ehl-i Sünnet dairesine sokmak isteyenlerin sözüdür. Lakin herkese hak ettiğine göre hüküm verilir. Kim söz ve amel olarak sünnetle amel ediyorsa o sünnet ehlidir. Kim de böyle değilse, onda asıl olan sünnet değildir ve bu durumda olana güzel zanda bulunmak da yoktur.” (Şezerat ve Fevaid Min Evaili’d-Durusi’l-Âmme, Damac, Daru’l-Hadis)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)