İbn Huzeyme Nisabur’da H.223-M.838 senesi safer ayında
dünyaya gelmiştir bazı kaynaklarda ise doğum tarihini H.222 veya H.224 olarak
göstermektedir.
(Zehebi Siyeru A’lemin-Nubela
(XIV.365) Zehebi Tezkiretu’l-Huffaz (II.720) Suyuti Tabakatu’l-Huffaz.313)
Sulemi kabilesine mensup olan İbn Huzeyme’nin ismi ve nesebi
şudur: Ebubekr Muhammed b.İshak b.Huzeyme el-Muğire b.Salih b.Bekr es-Sulemi
en-Neysaburi.
(Zehebi Siyer XIV.365 Zehebi
Tezkire II,720 Hakim a.e.g.84) İbnu’s-Salah Tabakatu’ş-Şafiiyye v.145-a
(Nevevi’nin ilavesi) İbn Ebi Hatim er-Razi Kitabu’l-Cerh ve’t-Ta’dil VII.196)
Küçük yaşlarda hadis ve fıkıhla ilgilenmeye başlayan İbn
Huzeyme’nin çoçuk yaşlarda İshak b. Rahuye (ö.238/852) ve Muhammed b. Humeyd’den
(ö.248/862) hadis dinlediği fakat o yaşlarda itkanı zayıf olduğundan bu iki
zattan rivayette bulunmadığı kaynaklarda geçmektedir.
(Zehebi Tezkire II.721 Zehebi
Siyer XIV.365)
İbn Huzeyme Şafii’nin arkadaşları Ebu İbrahim İsmail b. Yahya
b. İsmail el-Müzeni (ö.264/877) ve er-Rabi b. Süleyman el-Muradi’den
(ö.270/883) hadis yolculuklarına çıkmadan önce de Ahmed b. Nasr
en-Neysaburi’den fıkıh dersi almıştır. İbn Huzeyme’nin yapmış olduğu hadis
yolculuklarına gelince bu yolculuklar çok geniş bir alanı kapsamaktadır Hatta
şark-ı İslam dünyasını içine almaktadır. Bu seyahatlarda gitmiş olduğu yerlerin
bazılarını Sahih’inde belirtmiştir mesela:
1-Ebu Harun Musab en-Nu’man bize Fustat’da tahsis etti.
(Sahih I.219.h.no:407)
2-Ahmed b.el-Hasan bize Bağdat’ta tahdis etti.
(Sahih.IV.122.h.no:2495)
3-Muhammed b Abdillah b Meymun bana İskenderiye’de tahdis
etti
(Sahih.I 160 h no:311)
4-Muhammed b.Yezid bize Abadan’da tahdis etti.
(Sahih.IV.245.h.no:2792)
Kaynaklarda bu şehirlere ilaveten onun Basra Vasıt Küfe Mezopotamya
Rey el-Cezire Şam Cürcan ve Dehistan’a gitmiş olduğunu da öğreniyoruz.
(İbn Kesir el-Bidaye
ve’n-Nihaye XI.149) Zehebi el-İber fi Ahbari Men Ğaber I.462)
İbn Huzeyme doğduğu yer olan Nisabur’da H.331 (M.923) senesi
zi’l-ka’de ayının ikinci günü 90 yaşında iken vefat etmiştir. Bazı kaynaklar bu
tarihi H.132 olarak vermektedir(Allah kendisine Rahmet etsin onu firdevs’ine
koysun)
(Zehebi Siyer XIV.382
el-Kattani Muhammed b.Ca’fer er-Risaletu’l Mustadrefe.20 İbnu’s-Salah a.g.e.v.145-a(Nevevi’nin
İlavesi)
Âlimlerin İbn Huzeyme Hakkındaki Görüşleri:
1- Ebubekr Muhammed b.Sehl et-Tusi anlatıyor: “İbn
Huzeyme’nin hocası er-Rabi b.Süleyman bize İbn Huzeyme’yi tanıyıp
tanımadığımızı sordu Evet diye cevap verdik O da şöyle söyledi: O bizden
istifadesinden daha çok biz ondan istifade ettik.”
(Zehebi Tezkire II.722 Zehebi
Siyer XIV.371)
2- İbn Ebi Hatim’de (ö.327/936) kendisine İbn Huzeyme’nin
nasıl biri olduğu sorulunca Yazıklar olsun size Biz ondan sorulmuyoruz da o
bizden soruluyor. O kendisine uyulacak bir imamdır demiştir yine bir başka
konuşmasında da onun için o doğru sözlü güvenilir birisidir demiştir.
(Zehebi Tezkire II.729 Zehebi
Siyer XIV.376 Ebu Şehbe a.g.e.s.247)
3-Darekutni (ö.385/995) İbn Huzeyme güvenilir benzeri
olmayan bir imamdı İbnu’l-İmad’da (ö.482/1089) güvenilir imam ve hadiste hafız
birisidir diye söylemiştir.
(Zehebi Tezkire II.728 Zehebi
Siyer XIV.372 Zehebi el-İber I.462 Suyuti Tabakat s.313 İbnu’l-İmad a.g.e
II.262)
4- İbn Huzeyme’yi devrinin büyük hadiscilerinden Muhammed
b.Hibban et-Temimi el-Busti (ö.354/965) şöyle tavsif etmiştir: Yeryüzünde
Muhammed b.İshak gibi hadisle iştigal işini mükemmel yaparak hadislerin
lafızlarını sahihlerini ve hadislerdeki ziyadeleri ezberleyen hadislerin tamamı
sanki gözünün önündeymiş gibi olan başka bir kimse görmedim. Yine aynı muhaddis
İbn Huzeyme hakkında şöyle der: Sened ve metin ezberlemede İbn Huzeyme gibisi
görülmedi.
(Zehebi Tezkire II.272 Zehebi
Siyer XIV.372 Suyuti Tabakat.s.313 Zehebi el-İber I.462 İbnu’l-İmad
a.g.s.II.262)
5- Müsned ve Erbaun sahibi Muhammed b.Eslem et-Tusi de
(ö.242/856) gözlerim onun gibisini görmedi demiştir.
(Zehebi el-İber I.344)
6- Yine büyük hadis ve tefsir alimi İbn Kesir (ö.774/1372)
onun müctehid İlim denizlerinden bir deniz olduğunu söylemekte.
(İbn Kesir a.g.e.XI.149)
7- El-Hafız Abu Ali el-Hüseyn b.Muhammed en-Neysaburi onun
hakkında şöyle konuşmuştur: Muhammed b.İshak gibisini görmedim İbn Huzeyme
sureyi okuyanın onu ezberlemesi gibi fıkıha dair hadisleri ezber bilirdi. Büyük
hadis alimi Zehebi de onun hakkında o asrının biricik kişisiydi öyle oldu ki
artık ilmi beceri ve geniş ilmi kapasiteye sahip olma hususunda misal getirilir
oldu.
(Zehebi el-İber I.462 Zehebi
Tezkire II.723 Suyuti Tabakat.313 İbnu’l-İmad a.g.e.II.262 Zehebi siyer
XIV.365.372)
Yine İbn Huzeyme Hakkında şunlar denilmiştir: Horasan’da
zamanının imamı oldu asrın Nisabur’un imamı imamu’l-eimme İmam büyük muhaddis
hadisi bilirdi el-Hafız Şeyhul-İslam el-Huccet ve’l-Fakif sika saduk müctehid
fakih fakif müctehid mutlak müctehid gibi övgü dolu değerlendirmeler’de
bulunulmuştur.
(Suyuti Tabakat
s.313.Menhecu’n-Nakd fi Ulumi’l-Hadis.s.258 Zehebi Duvel s.169 Zehebi Tezkire
II.720 Zehebi el-İber I.462 Suyuti Tabakat s.131 Zehebi Siyer XIV.365
İbnu’l-İmad a.g.e.II.262 İbn Ebi Hatim a.g.e.VII.196 İbn Kesir a.g.e.XIV.149
Allah’ın Sıfatları Hakkında Bazı Görüşleri:
Allah Azze ve Celle’nin (Vech) sıfatı Hakkında İbn
Huzeyme Rahımullah şöyle der: Deriz ki sözümüz anlaşılır ölçülü her akıllı
kişinin anlayacağı bir sözdür. Yaratana Vech’in kullanılması her akıl-fikir
sahibine göre Yaratanın yüzünün Âdemoğlunun yüzüne benzemesini gerektirmez. Ey
Akıl sahipleri bu konuda dikkatli olun Yaratanımız (c.c) bazı isimleri lafız
olarak bazı mahlukatına veriyor Kitap Sünnet ve arapçada olduğu gibi
Mesela:Kerim Şahid Kebir Vahid Vali Vekil Mevla vb.
(İbn Huzeyme Kitabu’t-Tevhid
ve İsbatı Sıfati’r-Rab.10-11-25-35)
Biz ve Hicaz Tıhame Yemen Irak Şam Mısır âlimlerimiz deriz
ki: Allah’ın kendisi için belirttiği sıfatları dilimiz ile ikrar kalbimiz ile
tasdik eder yüzünü mahlûkatın yüzüne benzetmeyiz.
( İbn Huzeyme Kitabu’t-Tevhid
ve İsbatı Sıfati’r-Rab.11.25)
Allah’ın sıfatlarını yok saydığı için Muattıla denilen
Cehmiyye hakkında şöyle der: Ey Akıl sahibi Arapçayı bilen ne demek istediğini
anlayan teşbihi kavrayan aklıselim sahibi birinin aklına bu iki yüzün birbirine
benzediği gelir mi Ben Allah’ın sıfatlarını kabul etmeyen Cehmiyye’nin şu
kadarını da akledeceğini sanmıyorum: Birisi ona Senin yüzün domuz maymun ayı
köpek eşek katır’a v.b (yüzlere) benziyor dese kızar edep dairesinden çıkar
yüzünü saydığımız yüzlere benzetene söver belki ana babasını da ekler Arap
insan yüzünü bunlara benzetmeyince bizim Allah’ın yüzünü benzettiğimiz nasıl
söylenir.
Hal böyle olunca Allah’ın kitabında Nebi’sinin hadisinde
söylediği şeyleri söyleyen hadiscilere Allah’ı mahlukata benzettiklerini
söylemek yanlıştır yalandır iftiradır.Kitap ve Sünnete muhalefettir arap
dilinden anlamamaktır.
(İbn Huzeyme Kitabu’t-Tevhid ve
İsbatı Sıfati’r-Rab.22-24)
Cehmiyye Allah’ın sıfatlarını yok saymakta Yahudiler gibi
kelimelerin yerini değiştirmekte hayvanlar derecesine düşmektedirler.
( İbn Huzeyme Kitabu’t-Tevhid
ve İsbatı Sıfati’r-Rab.8-10-26-46-47-90-101)
Esabı (Parmaklar) Yedeyn (iki el) Vech (yüz) ayneyn (iki
göz) konularında söylenenler gibi olacağını düşünün Allah’ın kitabında
anlattığı Nebi’sinin dilinden açıkladığı Yaratanın sıfatlarına iman konusunda
göğsünüzü açması ve size hidayet etmesi sebebiyle uyanık olun. Allah’ın
yardımıyla hadisciler ve sünnetin takipcilerinin yolunun iyi güzel doğru
olduğunu bilin Sizi Müşebbihe diye adlandıranların cehaletini anlayın Allah’ın
sıfatlarını yok sayan Cehmiyye bu teşbihi bilmiyor.
( İbn Huzeyme Kitabu’t-Tevhid
ve İsbatı Sıfati’r-Rab.82)
Allah Azze ve Celle’nin Uluv Yücelik sıfatı hakkında
İbn Huzeyme Rahımullah şöyle der: Çoçuk ergen kadın hür köle alim cahil bütün
müslümanlar dua ederken başını göğe kaldırıp ellerini yukarı tutuyor aşağıya
değil ayetlerde geçen mefhumlar hep göğü yükseği yukarıyı ifade ediyor Firavun
bile Musa’ya Allah’ın gökte olduğunu bildirdi demektedir.
(Ali İmran III/55 Nisa IV/158
Nahl XVI/49 Fatır XXXV/10 Secde XXXII/5 gibi İbn Huzeyme Kitabu’t-Tevhid ve
İsbatı Sıfati’r-Rab.110-112-115)
Yine bu konuda İbn Huzeyme rahımullah şöyle der: Hafız ebu Abdillah el-Hakim dedi ki: Muhammed
b.Salif b.Hani’yi şöyle derken dinledim: İmamların imamı Ebu Bekr Muhammed
b.İshak b.Huzeyme’yi şöyle derken dinledim:
Allah’ın yedi semasının üzerinde
mahlukatından ayrı olarak Arşa istiva ettiğini kabul etmeyen bir kimse tövbe
etmesi istenecek bir kafirdir. Tövbe ederse mesele yok aksi takdirde boynu
vurulur ve kokuşarak kıble ehline ve zimmet ehline eziyet vermemesi için de bir
çöplüğe atılır.
(senedi sahihtir) Bunu el-Haravi de
Zemmu-l-Kelam (VI.124/b) de bir başka yoldan İbn Hani’den diye rivayet etmiştir.
O sika birisidir.
Kur’an’ın mahlûk olmadığı konusunda ise
şöyle der: Bre cahiller sandığınız gibi Kün sözü mahluk olsaydı onun olması
için de bir söz gerekirdi onun olması için de bir söz böylece sonsuza giderdi
ki bu (teselsül) batıldır. Bu aklı başında düşünen doğruyu kavramaya çalışan
insanın sözü değildir.( İbn Huzeyme Kitabu’t-Tevhid ve İsbatı
Sıfati’r-Rab,161-162)
İbn Huzeyme der ki: Allah’ın nefsi ilim sıfatı vechi Kur’an
ve hadislerde belirtildiği gibidir. Bunlar isbatlanırken önce ilgili ayetler
sonra sağlam haberler dile getirilir. Çünkü bu ilim ancak kitap ve sünnetle bilinir.
Görür işitir ancak mahlûkatınki gibi değildir Cehmiyye’nin tanrısı görmeyen
duymayan putlar gibi olmalıdır Allah’ın el sıfatı vardır iki eli de sağdır. Biz
Allah (c.c)’ın haber verdiği arşında istiva ettiğine inanır Cehmiyye’nin
yaptığı gibi kelimelerini değiştirmeyiz Onlar Yahudilerin yaptığı gibi
kelimeleri değiştiriyor istivayı istevla yapıyorlar Hıcaz Irak âlimleri Rabbin
her gece dünya semasına indiği’ni rivayet ettiler Nebi bildirmediği için
keyfiyetiyle uğraşmadılar Biz bu haberlere inanır tasdik ederiz. Bütün ümmeti
Muhammed iyisi kötüsü mü’mini münafıkı ve bazı kitap ehli Sırat Köprüsü
kurulmadan önce Rablerini çeşitli tezahürlerle görürler Nebi sallallahu aleyhi
ve sellem mü’minlerin Allah’ı görmesini mehtablı gecede ayın görülmesine
benzetti Yüzler var ki o gün ışıl ışıl parlar Rabbine bakar ayetinde kastedilen
kıyamet gününde Allah’ın has kullarıdır.
( İbn Huzeyme Kitabu’t-Tevhid
ve İsbatı Sıfati’r-Rab.11-25-21-46-47-53-87-101-9-125-172-178-180)
Kur’an Allah’ın kelamıdır indirdiği vahiydir mahlûk değildir
Kim mahluk derse veya Allah ezelde konuştu bir daha konuşmaz derse veya
Allah’ın fiilleri mahluktur Kur’an hadistir Allah’ın isim ve sıfatlarından biri
mahluktur derse benim gözümde Cehmiyye mezhebindedir. Tevbeye davet edilir
Tevbe etmezse boynu vurulur üstü çer çöple örtülür Bu benim doğu ve batıda olan
âlimlerden ehli eserin görüşüdür Allah bir daha konuşmaz sözünü tekrar etmez
diyorlar Bunlar Allah’ın Kitabını anlamıyorlar Hâlbuki Kur’an’da Âdem’i
yarattığını Musa kıssasını kendine hamdi Rahman süresinde aynı ayeti
tekrarlamaktadır Tekrarlamadığına bir müslümanın inanmasını düşünemiyorum Bu
Kur’an Mahluktur diyenlerin sözüdür Kısaca Kur’an Allah’ın kelamıdır Allah’ın
sıfatlarını yok sayan Cehmiyye’nin sandığı gibi mahluk değildir.
( İbn Huzeyme Kitabu’t-Tevhid
ve İsbatı Sıfati’r-Rab.166)
Nebi diğer nebilerden farklı olarak ümmetine şefaat
edecektir Ümmetinin bazısı da günahları yüzünden Cehennem’e girenlerin
çıkmaları için şefaat edecektir Şefaat birkaç kere olacaktır Allah elçisini
ümmetinin yarısının Cennet’e girmesiyle şefaat arasında muhayyer bırakmış o
şefaati tercih etmiştir Makam’ı Mahmud şefaat makamıdır.
( İbn Huzeyme Kitabu’t-Tevhid
ve İsbatı Sıfati’r-Rab.241-255-263-305)