Hakim el-Mutayri, el-İslam ve Nakzu’l-Cahiliyye kitabında (s. 139 vd.) şöyle demiştir:
“Korona vebasıyla tatayyur sebebiyle geride ne tevhid ne de
tevekkülü bırakan büyük bir olay meydana gelmiş, hatta mescidler kilitlenmiş,
müslümanlar mescidlerin men edilmiş, hac iptal edilmiş, kalpler tıbba ve
tabiplere bağlanmış, Allah unutulmuştur! Nitekim müslümanlar dinlerinin
hükümlerinin usulünü ve füru’unu terk etmişler, yüzden fazla dinî hüküm korouna
vebasıyla tatayyur sebebiyle terk edilmiştir. Bundan dolayı Allah’a tevekkül
terk edilmiş, Allah’a kötü zanda bulunulmuş, kaza ve kadere iman zayıflamış,
yalnız Allah’a tevekkül etme azimetine tutunmak terk edilmiş, olmamış şeyden
korkuyla tatayyür (uğursuzluk inancı) yapılmış, hasta olan akrabalar uğursuz
sayılmış, onu ziyaret terk edilmiş, hasta olan bir yana, sağlıklı olan kimseyle
dahi tehlikesi mevsimsel gripten daha fazla olmayan virüsün bulaşması
korkusuyla musafaha terk edilmiştir! Hastaya dokunmak ve özen göstermek
hastalık bulaşacağı korkusuyla terk edilmiştir! Dinin kökten nefyettiği advâ
(hastalık bulaşması)na itikad edilmiş, dinin hükümlerinden şüphe edilmiş,
ibadetlerin şekli değiştirilmiş, bunun için fetva yayınlanmış, bütün bu
münkerlerden yasaklayan dinin nasları te’vil, tahrif ve iptal edilmiştir.
Genelin sağlığı ve dünya hayatı, dinin açık şiarlarını ikame etmekten daha
fazla büyütülmüş, Allah’ın dininin gereği olan, Allah’ın sevip razı olduğu
bütün bu şiarları iptal edilmiş, insanın canının hastalıktan korunmasının Allah
katında dinin farzlarını ikame etmekten daha öncelikli olduğu iddia edilerek
Allah’a ve rasulüne iftira edilmiştir. Bu dünyevî maslahatın dinin ahkamını ve
uhrevi ibadetleri iptal etmeyi gerektirdiğini iddia etmişlerdir!
Canı ve sağlığı koruma zaruretini, dini koruma zaruretinin
önüne geçirmişlerdir!
Bütün müslümanlar bu büyük suçtan sorumludur! Cuma ve
cemaatlerin terk edilmesine davet etmek, insanların birbirinden
uzaklaşmalarına, mescidleri terk etmelerine, mescidlerin kapanmasına, cumanın
iptal edilmesine, cemaat namazlarının terkine çağırmak ve yasaklamak, azimete sarılıp
Allah’a tevekkül ederek evinde ve ailesiyle beraber dahi olsa, Cuma ve cemaat
namazı kılanları cezalandırmak, para cezası ve hapis cezası vermek, namazlarda
safların arasına mesafe koymak, sağlıklı kimselerin dahi namaz esnasında yüzünü
maskelerle kapatmak, maskenin hastalığa mani olduğuna inanmak, umreyi
yasaklamak, haccı iptal etmek, çalışanları işlerinden engellemek, aylıklarını
kesmek, insanları evlerinden çıkmaktan engellemek, yolculuktan yasaklamak,
onları haklarından ve maslahatlarından mahrum etmek, onları maske satın almaya
mecbur etmek, maske takmaya mecbur etmek, bunu yapmayanlara para cezası kesmek,
cenaze namazlarından engellemek, mushaflara dokunup okumaktan yasaklamak,
mescidler açıldıktan sonra da on dakikadan fazla orada oturmayı yasaklamak, 15
yaşından küçükleri mescide girmekten yasaklamak, yaşlıların mescide girmesine
mani olmak, hasta olanların genel bir şekilde cemaate katılmasını ve mescidlere
girmelerini yasaklamak, mescidlerdeki abdesthaneleri kilitlemek… ve daha neler
neler…
Bütün bunlar cahiliyye itikadı olan advâ (hastalık bulaşması
inancı) ve tatayyur (uğursuzluk inancı) sebebiyle dine aykırı olan
muhalefetlerdir.”