Allame Şeyh Rebi b. Hâdi
el-Medhalî’ye şöyle soruldu: “Bazı gençler sırf güneş batmasıyla orucu
açıyorlar, ezanı işitmeyi beklemiyorlar. Onlar mescidde bulunabiliyor ve yaşı
büyük kimselerle tartışma çıkıyor. Nasihatiniz nedir?”
Cevap: Mücerred olarak
güneşin batmasıyla iftar edenler sünnete isabet etmişlerdir. Bundan
geciktirenler ise sünnete muhalefet etmiş sayılırlar. Lakin eğer bundan dolayı
mefsedet, fitne, aykırılıklar ve oruç tutanların ecrini gideren sorunlar
çıkıyorsa, duraklanır, insanlar takip edilir ve sünnet yayılır. Onlara apaçık
hadisler beyan edilir. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir yolculukta
idi. Hizmetçisine: “İn de bize bulamaç hazırla” buyurdu. Yani su ile yapılan
karışım yap. Biz bunun sevik bulamacı
olduğunu düşünüyoruz. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ona sevik bulamacı
hazırlamasını söyledi. O da: “Ey Allah’ın rasulü! Gündüz hala üzerinde” dedi. Rasûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem: “İn de bize bulamaç hazırla” dedi. O yine: “Gündüz hala üzerinde” dedi. Rasûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem de “İn de bize bulamaç hazırla” dedi. O da indi ve Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem’e bulamaç hazırladı. Bu su ile sevik bulamacıdır.
Delil olan şurasıdır: Bu ümmet iftarda acele ettikleri ve sahuru
geciktirdikleri sürece hayır üzere bulunmaya devam ederler. Bu ümmetin
Yahudilerden ve Hristiyanlardan ayrıldıkları seçkin özellikleri ve
ayrıcalıkları iftarda acele edip sahuru geciktirmeleridir. İşte sünnet olan
budur ve yaygınlaştırılması gereken de budur.