Şeyhulislam
İbn Teymiyye Rahimehullah’tan Özlü Sözler
Tercüme:
Ebu Muaz
1-
“Sonrakilerden olup, öncekilerden bağımsız olarak ortaya konan, öncekilerden
hiç kimsenin söylemediği her görüş hatadır. Nitekim İmam Ahmed b. Hanbel rahimehullah:
“Seni imamın olmayan bir mesele hakkında konuşmaktan sakındırırım” demiştir.”
(İkametu’d-Delil Ala İbtali’t-Tahlil 2/308)
2-
“Selef’in mezhebini ortaya koyup, kendisini ona nispet eden kınanmaz. Bilakis bunun
ittifakla kabul edilmesi gerekir. Zira selefin mezhebi haktan başkası değildir.”
(Mecmuu’l-Fetava 4/194)
3-
“En büyük keramet istikametten ayrılmamaktır.” (el-Mustedrak Ala Mecmui’l-Fetava
1/129)
4-
“Kendisini batıl ile yücelten kişi, hatalı bile olsa her söylediğinin desteklenmesini
isteyen kişidir.” (Mecmuu’l-Fetava 10/292)
5-
“Mü’min, diğer mümine karşı biri diğerini yıkayan iki el gibidir. Bazı kirler ancak
bir tür sertlikle giderilir. Lakin bu temizlik için şarttır. Bununla beraber bu
sertliği övmeyiz.” (Mecmuu’l-Fetava 28/53)
6-
“Fitneye ancak Allah’ın emrettiği şeyin terk edilmesi sebebiyle düşülür. Çünkü
Allah Subhanehu hakkı emrederken sabrı da emretmiştir. Fitne ise ya hakkı terk
etmekten ya da (hak üzerinde) sabrı terk etmekten dolayı olur.” (el-İstikamet
1/39)
7-
“Hidayet nerede olursa Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ve ashabıyla
beraber döner. O’ndan başkasının ashabı
ise her yere dönerler.” (Minhacu’s-Sunne 5/182)
8-
“Bid’at ehline reddiye veren kişi mucahiddir.” (Mecmuu’l-Fetava 4/13)
9-
“Hiç kimsenin bir bid’ati diğer bir bid’at ile reddetmeye ve bir bâtılı diğer
bir bâtıl ile karşılamaya hakkı yoktur.” (Minhacu’s-Sunne 3/77)
10-
“Kim delilden ayrılırsa yoldan sapar. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in
getirdiğinden başka da delil yoktur.” (el-Mustedrak Ala Mecmui’l-Fetava 2/1)
11-
“Kulların hidayete olan ihtiyaçları, rızka ve yardıma olan ihtiyaçlarından daha
büyüktür.” (Mecmuu’l-Fetava 22/402)
12-
“Kesinlikle belirtiriz ki, iyice düşünülürse, bid’at ehlinin vahiyden veya aklî
olanlardan getirdiği delillerin neredeyse tamamı kendilerinin aleyhine bir
delildir.” (Mecmuu’l-Fetava 6/254)
13-
“Faziletli nesepler övülür. Çünkü bu hayırlı amelin beklendiği bir yerdir.”
(Mecmuu’l-Fetava 4/284)
14-
“Hayâ sahibi kimsede kötülükten etkilenme ortaya çıksa da onun çirkin fiilleri
engelleme isteği vardır. Arsız kimse ise hayâlı değildir. Onda hayâ olmadığı
gibi kendisini bundan alıkoyacak iman da yoktur.” (Mecmuu’l-Fetava 10/93)
15-
“İlhad ve bid’at ehliye, onların arkasını kesecek bir münazara yapmamış olan
kimse İslam’ın hakkını vermemiş ve ilim ile imanın gereğini yerine getirmemiş
demektir. Onun sözlerinden gönüllere şifa ve nefislere itminan hasıl olmadığı
gibi, sözleri ilim ve yakîn de ifade etmez.” (Der’u Tearuzi’l-Akli ve’n-Nakl
1/207)
16-
“Kulun duada rabbinden olmamış bir şeyi yapmasını istemesi duada aşırılıktandır.”
(Mecmuu’l-Fetava 1/130)
17-
“Asıl hapis olan kalbini Rabbi Teâlâ’dan hapseden kimsedir. Asıl esir ise
hevasının esiri olandır.” (el-Mustedrak Ala Mecmui’l-Fetava 1/154)
18-
“Allah’ın kelamına ve rasulünün kelamına aklıyla kulak veren, kalbiyle tedebbür
eden kimse onda, başka bir nazım veya nesir sözde bulamadığı anlayış, lezzet, hidayet,
kalplere şifa, bereket ve faydayı bulur.” (İktidau’s-Sırati’l-Mustakim 1/284)
19-
“Sünnet ve taat ehlinin yüzleri büyüdükçe güzellik ve değeri artar. Hatta
onlardan birinin büyüklüğü, küçüklüğünden daha güzel olur.” (el-İstikamet
2/365)
20-
“Hakka boyun eğmekten büyüklenen kimse bâtıla boyun eğmekle müptela olur.”
(Mecmuu’l-Fetava 5/36)
21-
“Ümmet, her ilim dalında ilimle dolmuştur. Allah kimin kalbini nurlandırırsa
buna ulaştırmakla onu hidayet eder. Kimi de kör ederse kitaplar arttıkça
şaşkınlığını ve sapıklığını artırır.” (Mecmuu’l-Fetava 10/665)