Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

8 Ocak 2018 Pazartesi

Hadis Ehli Selefîlerin Haricilik ve Mürcielik Şaibelerinden Temiz Oluşu

Asrımızda cehaletin yayılıp, bid’at ehlinin dini hevâlarına alet etmeleri galip geldiğinden, Haricilik ve Mürcie fırkaları ile ilgili bâtıl ithamlar da yaygınlaşmıştır. Tevhid ve Sünnet ehli olan müslümanlar Allah’ın izniyle söz konusu şaibelerden uzaktırlar. Bu bâtıl ve cahilce şaibeler şu şekildedir:
1- Muasir Haricîler, küfürlerine hükmettikleri muayyen bazı şahısları tekfir etmemeyi Mürcielik olarak lanse etmekte ve yine Maide 44. Ayetindeki müteşabihe tutunarak yöneticileri tekfir edenler, tekfir etmeyenleri: “Tagutu tekfir etmiyorlar, bu yüzden kafirdirler” veya biraz daha ehven olanları: “Tagutu tekfir etmedikleri için mürciedirler” diyorlar.
Cevap: Ümmetin salih selefinin menhecinde, kendisini İslam’a nispet eden bir kimseyi mürtet manasında tekfir etmek söz konusu olmamıştır. Ancak müslümanlar arasında zındık/münafıklar eskiden de, şimdi de vardır. Bu sebeple selef, zındıkların küfre girdikleri konularda bazı muayyen kimseler hakkında “kafir oldu” tabirini kullanmışlardır. Ancak mürtet hükmünü ancak İslam Kadıları uygulardı. Bununla beraber, selef imamları, zındıklık veya münafık küfrüne hükmettikleri şahıslar hakkında, kendileri gibi hükmetmeyen kimselere “Mürcie” ithamında bulunmamışlardır. Böyle bir örnek söz konusu değildir, zira bu itham tam bir cahilliktir. Selef ancak; amelleri imandan saymayan, imanın artıp eksilmesini kabul etmeyen, imanda istisna yapmayan kimseler gibi, iman akidesinin prensiplerinde batıla sapmış kimselere Mürcie diyordu.
Tagutu tekfir meselesine gelince, müslümanların yöneticilerini tagut oldukları için kafir ilan etmek ve onları tekfir etmeyenleri; “tagutu tekfir etmeme gerekçesiyle” sapık veya kafir görmek ancak son asırlarda çıkmış başka bir cahilliktir. Maide 44. Ayetini müteşabih manada hevâlarına alet eden ilk hariciler dahi, “Tagutu tekfir etmeyen sapıktır veya kafirdir” diye bir iddiada bulunmamıştır. Zira Allah’ın kitabında tagutu tekfirin manası, tagutu tekfir değil, inkar etmektir.
2- Muasır Mürcie, muayyen şahıslar hakkında, kanlarını, mallarını helal sayma söz konusu olmaksızın “Münafık”, “Zındık”, “Bid’at ehli”, “Sapık”, “Fasık” gibi tabirlerin kullanılmasını Haricilik olarak lanse etmektedir. Bu da mürcienin selefin menheci hakkındaki cahilliğidir. Zira ümmetin ashabdan, tabiinden ve müçtehit imamlardan selefinin uygulamalarını araştıran herkes bunun örneklerini bütün açıklığıyla görür. Selef, bid’ate sapanları şahsen, ismen ilan etmiş, sapık, münafık, zındık, fasık gibi tabirleri muayyen şahıslara kullanmıştır. Selef imamlardan hiç kimse muayyen şahıslara bu tabirleri kullanmanın “Haricilik” olduğunu söylememiştir.
Böylece anlaşılıyor ki, kendilerini Selefiliğe nispet ettikleri halde selefin menheci hususundaki koyu cehaletleri sebebiyle, dosdoğru yolu tutan Hadis Ehli Selefî’leri “Harici” ve “Mürcie” ithamı yapan ne kadar çok geri zekâlı vardır!

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)