İmam Şafii rahimehullah
el-Umm’de (1/189) şöyle demiştir:
فَإِنْ كان خَائِفًا إذَا خَرَجَ إلَى الْجُمُعَةِ
أَنْ يَحْبِسَهُ السُّلْطَانُ بِغَيْرِ حَقٍّ كان له التَّخَلُّفُ عن الْجُمُعَةِ فَإِنْ
كان السُّلْطَانُ يَحْبِسُهُ بِحَقِّ مُسْلِمٍ في دَمٍ أو حَدٍّ لم يَسَعْهُ التَّخَلُّفُ
عن الْجُمُعَةِ
“Eğer kişi Cuma namazına
çıktığı zaman sultanın kendisini haksız yere hapsedeceğinden korkarsa cumadan
geri kalabilir. Eğer sultan onu bir müslümanın kan hakkı sebebiyle veya had
cezası için hapsedecekse, cumadan geri kalamaz.”
Siyasi karışıklıkların
meydana geldiği zamanlarda fitne korkusuyla cemaatle namazlardan geri kalmaya birçok
imamlar cevaz vermişlerdir.
Ebu Akîl Beşir
b. Ukbe rahimehullah dedi ki: “Yezid b. Abdillah b. eş-Şihhir Ebu’l-A’lâ rahimehullah’a:
ما
كانَ مُطَرِّفٌ يَصنَعُ إِذا هاجَ في النّاس هَيجٌ؟ قالَ كانَ يَلزَمُ قَعرَ بَيتِه
ولاَ يَقرَبُ لَهُم جُمُعَةً ولاَ جَماعَةً حَتى تَنجَليَ لَهُم عَمّا انجَلَت
“Mutarrif b.
Abdillah b. Şihhir rahimehullah insanlar birbirine girip savaştıkları zaman ne
yapıyordu?” dedim. Dedi ki:
“Evinin
ortasından ayrılmaz, fitne kalkıncaya kadar Cuma ve cemaat namazlarında dahi
onlara katılmazdı.” İsnadı Buhârî
ve Muslim'in şartlarına göre sahihtir. İbn Sa’d Tabakat (7/142) İbn Asakir
Tarih (58/314)
Ebu Bekr İbn Ebik ed-Devâdârî Kenzu’d-Durer Ve Camiu’l-Gurer’de (5/194)
şöyle der:
فيها كان ابتداء المحنة العظيمة وإظهار القول بخلق
القرآن وكان الذي قام بهذا الأمر بشر المريسي وبنو الجهم وشاع ذلك وذاع وقتل من خالف
واختفت العلماء والأئمة في منازلهم وامتنعوا من الصلوات في الجوامع وقتل منهم خلق كثير
“Hicri 218 yılında Kur’ân’ın mahlûk olduğu görüşü izhar
edilerek büyük fitne çıktı. Bu işi Bişr el-Merisî ve Cehm oğulları çıkardılar,
yayıldıkça yayıldı. Muhalefet eden öldürüldü. Âlimler ve imamlar evlerinde
gizlendiler, camilerde namazlara katılmaktan çekindiler. Onlardan birçok kimse
öldürüldü.”