Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

14 Kasım 2020 Cumartesi

Hakka Karşı Körlüğün ve Başarısızlığın Sebebi


Kulun Allah Teâlâ tarafından başarıya ulaşmasının ve zor kararlarında rüşdünün ilham edilmesinin en önemli yolu, Allah Teâlâ’dan sakınmak/takvâdır. Nitekim Allah Teâlâ kendisinden sakınana, kendisiyle yürüyebileceği bir nur kılacağı ve ona hak ile batılı, zararlı olanla faydalı olanı ayırt edecek bir furkan vereceğini vaad etmiştir. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَتَّقُوا اللَّهَ يَجْعَلْ لَكُمْ فُرْقَانًا وَيُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ

Ey iman edenler! Allah’tan sakınırsanız o size bir furkan (çıkış yolu) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Şüphesiz Allah büyük lütuf sahibidir.” (Enfal 29)

İbn Abbas radıyallahu anhuma dedi ki: “Ayette geçen furkân kelimesi; çıkış yolu demektir.”[1]

Urve b. Ez-Zubeyr dedi ki: “Furkan hak ile bâtılı ayıracak anlayıştır. Allah hakkı ortaya çıkararak size muhalefet eden bâtılı söndürür”[2]

İbn Kesir rahimehullah bu ayetin tefsirinde şöyle demiştir: “Her kim, Allah'ın emirlerini işle­mek, yasaklarını terk etmek suretiyle Allah'tan sakınırsa; hakkı bâtıl­dan ayırma bilgisine sahip olmuş olur. Bu da dünya işlerinde kurtuluşa, bir çıkış yeri bulmaya ve yardıma sebeptir. Ayrıca kıyamet günü mutlu olmasına, günâhlarının bağışlanmasına ve günâhlarının insan­lardan gizlenmesine sebeptir. Bunun yanında Allah'ın bol sevabına nail olmasına da bir sebep teşkil eder.”

Nitekim Allah Teâlâ, başka bir âyette şöyle buyurmaktadır:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَآمِنُوا بِرَسُولِهِ يُؤْتِكُمْ كِفْلَيْنِ مِنْ رَحْمَتِهِ وَيَجْعَلْ لَكُمْ نُوراً تَمْشُونَ بِهِ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ

Ey îmân edenler, Allah'tan sakının ve rasulüne iman edin ki, size rahmetini iki kat versin, size ışığında yürü­yeceğiniz nûr lutfetsin ve sizi bağışlasın. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.” (Hadîd, 28)

İbn Abbas radiyallahu anhuma: “Sizin için aydınlığıyla yürüyeceğiniz bir nur versin” kavli hakkında: “Kur’an’a ve Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e tabi olmalarıdır.” demiştir.[3]

Allah Teâlâ’dan sakınmanın faziletini ve bunun hayra muvaffak kılınma ve şerden korunma sebebi olduğunu gösteren birçok ayetler vardır. Bu ayetlerden bazıları şu şekildedir: Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجًا * وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ

Kim Allah’tan sakınırsa ona bir çıkış yolu gösterir. Ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse O, kendisine yeter.” (Talak 2-3)

وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَلْ لَهُ مِنْ أَمْرِهِ يُسْرًا 

Kim Allah’tan sakınırsa, ona işinde kolaylık kılar.” (Talak 4)

وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يُكَفِّرْ عَنْهُ سَيِّئَاتِهِ وَيُعْظِمْ لَهُ أَجْرًا

Kim Allah’tan sakınırsa, onun günahlarını örter ve mükâfâtını büyütür.” (Talak 5)

وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ 

Allah’tan sakının, umulur ki kurtulursunuz.” (Bakara 189)

إِنَّ اللَّهَ مَعَ الَّذِينَ اتَّقَوْا

Muhakkak ki Allah sakınanlarla beraberdir.” (Bakara 194, Nahl 128)

وَإِنْ تَصْبِرُوا وَتَتَّقُوا لَا يَضُرُّكُمْ كَيْدُهُمْ شَيْئًا

Eğer sabreder ve sakınırsanız onların hileleri size hiçbir şeyle zarar veremez.” (Âl-i İmran 120)

وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آمَنُوا وَاتَّقَوْا لَفَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَرَكَاتٍ مِنَ السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ وَلَكِنْ كَذَّبُوا فَأَخَذْنَاهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ

O ülkelerin halkı iman edip sakınsalardı elbette onların üzerine gökten de yerden de bereketler açardık, fakat onlar yalanladılar, biz de onları kazanmakta oldukları sebebiyle yakalayıverdik.” (A’raf 96)

إِنَّ الَّذِينَ اتَّقَوْا إِذَا مَسَّهُمْ طَائِفٌ مِنَ الشَّيْطَانِ تَذَكَّرُوا فَإِذَا هُمْ مُبْصِرُونَ

Sakınanlara şeytandan bir vesvese geldiğinde iyice düşünürler ve o takdirde hemen görürler.” (A’raf 201)

إِنْ أَوْلِيَاؤُهُ إِلَّا الْمُتَّقُونَ وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ

O’nun (Allah’ın) velileri ancak sakınanlardır, fakat onların pekçoğu bilmez.” (Enfal 34)

وَاللَّهُ وَلِيُّ الْمُتَّقِينَ 

Allah, sakınanların velîsidir.” (Casiye 19)

إِنَّ لِلْمُتَّقِينَ مَفَازًا

Şüphe yok ki sakınanlar için bir kurtuluş vardır.” (Nebe 31)

Kul, Allah’ın emirlerini yerine getirerek ve yasaklarından uzak durarak Allah’tan sakınmayı gerçekleştirmeye hırs göstermelidir. Zira Allah’ın başarı vermesi ve kula rüşdünün ilham edilmesi buna bağlıdır.

Allah Takvayı İlham Eder

فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا

Sonra hem kötülüğünü hem de sakınmasını ona ilham edene yemin olsun.” (Şems 8)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dua ederdi:

اللهُمَّ آتِ نَفْسِي تَقْوَاهَا

Allah’ım! Nefsime takvâsını ver…”[4]

Allah Sakınılacak Şeyleri Açıklamadan Kimseyi Saptırmaz

وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُضِلَّ قَوْمًا بَعْدَ إِذْ هَدَاهُمْ حَتَّى يُبَيِّنَ لَهُمْ مَا يَتَّقُونَ

Allah kendilerine hidayet verdikten sonra, sakınacakları şeyleri kendilerine açıklayıncaya kadar bir kavmi sapıklığa sürüklemez.” (Tevbe 115)

وَمَا آتَاكُمُ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانْتَهُوا

Rasul size ne verirse onu alın, sizi neden sakındırırsa ondan sakının.” (Haşr 7)

Körlerin Zıddı Olan Ulu’l-Elbâb/Akıl Sahipleri; Allah’tan Sakınanlardır

أَفَمَنْ يَعْلَمُ أَنَّمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَ الْحَقُّ كَمَنْ هُوَ أَعْمَى إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُولُو الْأَلْبَابِ * الَّذِينَ يُوفُونَ بِعَهْدِ اللَّهِ وَلَا يَنْقُضُونَ الْمِيثَاقَ * وَالَّذِينَ يَصِلُونَ مَا أَمَرَ اللَّهُ بِهِ أَنْ يُوصَلَ وَيَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ وَيَخَافُونَ سُوءَ الْحِسَابِ

Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, kör kimse gibi olur mu? Ancak akıl sahipleri anlar. Onlar, Allah'ın ahdini yerine getirenler ve verdikleri sözü bozmayanlardır. Onlar Allah'ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözeten, rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir.” (Ra’d 19-21)

Vahyin Nasları Ancak Sakınanlara Fayda Verir

فَإِنَّمَا يَسَّرْنَاهُ بِلِسَانِكَ لِتُبَشِّرَ بِهِ الْمُتَّقِينَ وَتُنْذِرَ بِهِ قَوْمًا لُدًّا

Biz Kur'an'ı, sadece, onunla Allah'tan sakınanları müjdeleyesin ve doğru yola gelmeyen bir topluluğu uyarasın diye senin dilinle kolaylaştırdık.” (Meryem 97)

Sakınanlara Basiret Verilir

İbn Mes’ud radiyallahu anh’den gelen rivayette Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

أَتَدْرِي أَيُّ النَّاسِ أَعْلَمُ حَتَّى قَالَهَا ثَلَاثًا قُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ قَالَ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَعْلَمُهُمْ أَبْصَرُهُمْ بِالْحَقِّ إِذَا اخْتَلَفَ النَّاسُ وَإِنْ كَانَ مُقَصِّرًا فِي الْعَمَلِ وَإِنْ كَانَ يَزْحَفُ عَلَى اسْتِهِ

İnsanların en bilgilisi hangisidir bilir misin?” Bunu üç defa söyledi. Ben: “Allah ve rasulü daha iyi bilir” dedim. Buyurdu ki:

En bilgilisi; insanlar ihtilaf ettikleri zaman hakkı en iyi görenleridir. Ameli az da olsa ve kıçı üzerinde emeklese bile.”[5]



[1] Hasen. Taberî (11/127) İbn Ebî Hâtim (8989)

[2] Hasen. İbn Ebî Hâtim (8990)

[3] Sahih. Nesâî (5415) Ziyau’l-Makdisi el-Muhtare (10/269, 270) Hakîm et-Tirmizî Nevadiru’l-Usul (1/84) Taberî (22/429)

[4] Sahih. Muslim (2722)

[5] Hasen. Taberânî Mu'cemu'l-Kebîr (10/172, 211, 220) Taberânî Mu'cemu'l-Evsat (4479) Taberânî Mu'cemu's-Sagir (624) Herevi Zemmu’l-Kelam (1480) Ebu Zerr el-Herevî Fevaid (1) İbn Ebî Şeybe Musned (321) Tayalisi (378) Fesevi Marife (3/384) Heysem b. Kuleyb eş-Şaşî Musned (772) Hakîm et-Tirmizî Nevadiru’l-Usul (40) Ebû Nuaym Hilyetu'l-Evliyâ (4/177) Mervezi es-Sunne (54) Beyhakî (10/233) Beyhakî Şuab (7/69) İbn Abdilber Camiu Beyani’l-İlm (1500) Taberanî iki ayrı isnad ile rivayet etmiştir. İsnadlarından biri hasendir.

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)