Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

17 Haziran 2024 Pazartesi

Cehalet Mazerettir, Eşşeklik Değil!

 Bismillah. Bugün 17 Haziran 2024/10 Zulhicce 1445 pazartesi, kurban bayramı günü. Allah eşşeklik etmeyen müslümanların kurbanlarını ve salih amellerini kabul etsin.

Eşşeklik etmeyen diyorum, zira birçok kimse Kurban bayramının ilk günün 16 Haziran olduğunu zannederek kurbanlarını dün kestiler, birçok hayvancağızı telef ettiler! Böyle zanlarla hareket etmek kişiyi mazur kılan bir cehalet değil, düpedüz eşşekliktir!  

Nitekim insanların çoğunluğu bu eşşekçe hareket konusunda Plandemide olduğu gibi tecrübelidirler! Plandemi meselesi de (cemaaztle namazların bulaşıcı hastalık bahanesiyle yasaklanması, maske takılması, namazda saflar arasına mesafe konulması vb. konularda kâfirlere itaat edilmesi) cehaletle mazur olunan bir konu değil, eşşeklik etmenin ta kendisi idi.

Bu tabirimi bazıları abes bulabilir. Lakin Allah Azze ve Celle’nin ayetlerinde ve âlemlere rahmet olarak gönderdiği rasulü sallallahu aleyhi ve sellem’in hadislerinde, sahibini eşşeklik vasfıyla nitelemeye götüren bazı hasletler zikredilmiştir ki, bu vasıflamada âlim ile cahilin fark etmediğini görürüz;

Allah Azze ve Celle zikirden (kitap ve sünnetten, vahiyden) yüzçevirenler hakkında şöyle buyurmuştur:

فَمَا لَهُمْ عَنِ التَّذْكِرَةِ مُعْرِضِينَ كَأَنَّهُمْ حُمُرٌ مُسْتَنْفِرَةٌ فَرَّتْ مِنْ قَسْوَرَةٍ

Buna rağmen, onlara ne oluyor ki aslandan kaçan ürkmüş yaban eşekleri gibi öğütten yüz çeviriyorlar?” (Muddessir 49-51)

Allah Azze ve Celle kibirlenerek öfkeyle bağıran çağıranlar hakkında şöyle misal vermiştir:

وَاقْصِدْ فِي مَشْيِكَ وَاغْضُضْ مِنْ صَوْتِكَ إِنَّ أَنْكَرَ الْأَصْوَاتِ لَصَوْتُ الْحَمِيرِ

Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.” (Lokman 19)

Allah Azze ve Celle yüklendiği ilmin gereğini yerine getirip hakkı tebliğ etmeyenler hakkında şöyle buyurmuştur:

مَثَلُ الَّذِينَ حُمِّلُوا التَّوْرَاةَ ثُمَّ لَمْ يَحْمِلُوهَا كَمَثَلِ الْحِمَارِ يَحْمِلُ أَسْفَارًا

Kendilerine Tevrat yükümlü kılınıp da sonra onun yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin durumu, kitaplar yüklenmiş eşeğin durumu gibidir.” (Cumua 5)

Ebu Vail şöyle demiştir: “Fitne zamanında Usame b. Zeyd radıyallahu anh’e: “Osman radıyallahu anh ile konuşsana” denilince dedi ki:

“Siz de biliyorsunuz ki, onunla her konuştuğumu size duyuruyorum. Fitneye sebep olmayacak şekilde onunla başbaşa da konuşuyoruz. Zira bir fitneye sebep olmak da istemem. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den işittiğim bir sözden sonra vallahi halife de olsa ona:

“İnsanların en hayırlısı sensin demem.” Ona: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ne dediğini işittin?” diye sorulunca şöyle dedi: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim:

يُجَاءُ بِالرَّجُلِ يَوْمَ القِيَامَةِ فَيُلْقَى فِي النَّارِ، فَتَنْدَلِقُ أَقْتَابُهُ فِي النَّارِ، فَيَدُورُ كَمَا يَدُورُ الحِمَارُ بِرَحَاهُ، فَيَجْتَمِعُ أَهْلُ النَّارِ عَلَيْهِ فَيَقُولُونَ: أَيْ فُلاَنُ مَا شَأْنُكَ؟ أَلَيْسَ كُنْتَ تَأْمُرُنَا بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَانَا عَنِ المُنْكَرِ؟ قَالَ: كُنْتُ آمُرُكُمْ بِالْمَعْرُوفِ وَلاَ آتِيهِ، وَأَنْهَاكُمْ عَنِ المُنْكَرِ وَآتِيهِ

Kıyamet gününde kişi getirilip cehennem ateşine atılır. Ateşte bağırsakları dışarıya dökülür. Eşeğin değirmen taşı etrafında dönmesi gibi o da ateşin içinde bağırsaklarıyla dönmeye başlar. Cehennemlikler yanına gelip:

“Ey filan! Ne oldu sana? Sen bize iyiliği emredip kötülükten sakındırmaz mıydın?” diye sorduklarında o:

“Size iyiliği emreder, ama kendim yapmazdım. Sizi kötülüklerden sakındırır, ama kendim işlerdim” karşılığını verir.”[1]

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ilim öğrenmeyi umursamayıp dünya için çalışanı eşşeğe benzetmiştir:

Ebu Hureyre radiyallahu anh’den: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

إِنَّ اللَّهَ يُبْغِضُ كُلَّ جَعْظَرِيٍّ جَوَّاظٍ سَخَّابٍ بِالْأَسْوَاقِ جِيفَةٍ بِاللَّيْلِ حِمَارٍ بِالنَّهَارِ عَالِمٍ بِأَمْرِ الدُّنْيَا جَاهِلٍ بِأَمْرِ الْآخِرَةِ

Muhakkak ki Allah, kibirli olan kaba kimseye, sokaklarda bağıran, böbürlenerek yürüyen şişman kimseye, gece leş gibi yatıp gündüz eşek gibi çalışan, dünya işinin âlimi olup ahiret işinin cahili olan kimseye buğz eder.”[2]

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, sünnetlere muhalefet eden kimselerin suretinin eşeğe benzetilmesi ile tehdit etmiştir:

Ebu Hureyre radiyallahu anh’den: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

أَمَا يَخْشَى أَحَدُكُمْ - أَوْ لاَ يَخْشَى أَحَدُكُمْ - إِذَا رَفَعَ رَأْسَهُ قَبْلَ الإِمَامِ أَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ رَأْسَهُ رَأْسَ حِمَارٍ أَوْ يَجْعَلَ اللَّهُ صُورَتَهُ صُورَةَ حِمَارٍ

Biriniz başını imamdan önce kaldırdığında Allah onun başını eşekbaşına çevirmesinden veya Allah’ın onun suretini eşek suretine çevirmesinden korkmaz mı?”[3]

Yollarda çiftleşenler eşşeklere benzetilmiştir: Abdullah b. Amr radiyallahu anhuma’dan: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لَا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَتَسَافَدُوا فِي الطُّرُقِ تَسَافُدَ الْحَمِيرِ

Yollarda eşeklerin çiftleştiği gibi çiftleşmedikleri sürece kıyamet kopmaz.”[4]

Mucahid rahimehullah şöyle demiştir:

جَاءَ رَجُلٌ إِلَى ابْنِ عُمَرَ قَالَ أُصَلِّي خَلْفَ الْإِمَامِ فِي رَمَضَانَ؟ قَالَ أَتَقْرَأُ الْقُرْآنَ؟ قَالَ نَعَمْ قَالَ أَفَتُنْصِتُ كَأَنَّكَ حِمَارٌ؟ صَلِّ فِي بَيْتِكَ

“Birisi İbn Ömer radıyallahu anhuma’ya Ramazanda Teravihi imamın arkasında kılayım mı?” diye sordu. O da ona Kur’an’ı okuyup okuyamadığını sordu. Adam “Evet” deyince İbn Ömer radıyallahu anhuma dedi ki:

“Öyleyse neden eşek gibi susuyorsun? Git evinde kıl”[5]

Sahabeden Şurahbil b. Hasene radıyallahu anh, Amr b. el-As radıyallahu anh’ın, Şam’da taun hastalığının bir pislik olduğunu söyleyip vadilere ve yaylalara kaçılması şeklindeki sözde tedbirini işitince şöyle demiştir:

كَذَبَ عَمْرٌو صَحِبْتُ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَعَمْرٌو أَضَلُّ مِنْ حِمَارِ أَهْلِهِ وَلَكِنَّهُ رَحْمَةُ رَبِّكُمْ وَدَعْوَةُ نَبِيِّكُمْ وَوَفَاةُ الصَّالِحِينَ قَبْلَكُمْ

“Amr yanıldı! Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile sahabelik ettim. Amr, ailesinin eşeğinden daha sapıktır. Lakin bu hastalık rabbinizden bir rahmet, nebiniz sallallahu aleyhi ve sellem’in bir duası ve sizden önceki salihlerin ölüm sebebidir.”[6]

Sahabe, içki içmeyi adet edinmiş birini “Eşek” diye lakaplandırmıştı:

Ömer b. el-Hattab radiyallahu anh’den:

أَنَّ رَجُلًا عَلَى عَهْدِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ اسْمُهُ عَبْدَ اللَّهِ وَكَانَ يُلَقَّبُ حِمَارًا وَكَانَ يُضْحِكُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَكَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَدْ جَلَدَهُ فِي الشَّرَابِ فَأُتِيَ بِهِ يَوْمًا فَأَمَرَ بِهِ فَجُلِدَ فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ القَوْمِ اللَّهُمَّ العَنْهُ مَا أَكْثَرَ مَا يُؤْتَى بِهِ؟ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لاَ تَلْعَنُوهُ فَوَاللَّهِ مَا عَلِمْتُ إِنَّهُ يُحِبُّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ

“Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in zamanında Abdullah adında bir adam “Himar: eşek” lakabıyla anılıyordu. O Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i güldürürdü. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ona içki içmesinden dolayı sopa vurdurdu. Yine bir gün getirildi ve ona sopa vuruldu. Cemaatten bir adam dedi ki:

“Allah ona lanet etsin! Ne kadar çok getiriliyor!” Bunun üzerine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

Ona lanet etmeyin! Allah’a yemin olsun ki ben onun ancak Allah’ı ve rasulünü sevdiğini biliyorum.”[7]

Hulasa: Cehalet ile eşşeklik birbirinden farklı şeylerdir. Cehaletin de mazeret olduğu konularda eşşeklik mazeret değildir! Kur’ân ve sünnet ilmine ulaşma imkanı olan kimselerin bu ilimden yüz çevirmeleri veya kendilerine ulaşan ilme aldırış etmemeleri eşekliktir!



[1] Sahih. Buhari (3267) Muslim (2989)

[2] Muslim'in şartına göre sahih. İbn Hibban (1/273) el-Esbehani et-Tergib ve’t-Terhib (1953) Ebu’ş-Şeyh el-Emsal (234) el-Mustagfiri Fadailu’l-Kur’ân (482) el-Hannaiyyat (55) Deylemi (558) Hatib (4/426) Beyhaki (10/194) Elbani es-Sahiha (195)

[3] Sahih. Buhârî (691) Muslim (427)

[4] Muslim'in şartına göre sahih. Abdulhak el-İşbilî el-Ahkâmu’l-Kubra (4/537) Bezzar (6/345) İbn Ebî Şeybe (7/466) İbn Hibbân (15/170) Nuaym b. Hammad el-Fiten (1799) el-Mustagfiri Delailu’n-Nubuvve (113, 152) Ebu Ya’la’nın Musned’inden naklen: İbn Hacer Metalibu’l-Aliye (4504) el-Elbani es-Sahiha (481) Mukbil b. Hadi Sahihu’l-Musned (796)

[5] Sahih. Abdurrazzak (4/263) İbn Ebî Şeybe (2/166) Beyhakî (2/696)

[6] Muslim'in şartına göre sahih. Taberânî (7/305) Hâkim (3/311) Ahmed (4/195) Ma’mer b. Raşid el-Cami (772) Begavi Mu’cem (1690) Ebu Nuaym Marife (3714) İbn Asakir Tarih (22/475)

[7] Sahih. Buhârî (6780)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)