Şeyh el-Elbani'nin diğer bir fetvası:
Soru: “Bazı kadınlar, kadınları davet için çıkıyor ve onları
evlerinde ziyaret ediyorlar ve onlar ders vermek için oturuyorlar. Bu durum
Allah Teâlâ’nın kadınlara evlerinde karar kılmaları emrine aykırı mıdır?
Onların kadın davetçiler olarak isimlendirilmeleri sahih midir?
Cevap: Bu işin şu asrımızda problemli olduğuna inanıyorum. Bundan
dolayı bugün arkadaşlarımızla beraber diyoruz ki: “Burada erkek ve kadın
davetçiler” olması şüphesiz sonradan çıkma işlerdendir. Kadın davetçiler diye
isimlendirmek uygun değildir. Dinî ilim öğreten kadınlar bulunmasında ise
sakınca yok, hatta bu vaciptir. Zira kadınlar bu kadınlara soru sorarlar. Çünkü
birçok kadınlar özel sorularını faziletli alimlere sormakta sıkıntı
duymaktadırlar.
Eğer gerçekten kadınlar arasında, az önce açıkladığımız gbi
kitap ve sünneti bilen alimler varsa, onların kadınlara gitmesi değil,
kadınların ona gidip sormaları gerekir. Çünkü bizler şunu diyen ilim ehlinin
sözünün doğruluğuna inanıyoruz: “Bütün hayır selefe tabi olmakta, bütün şer ise
sonrakilerin çıkardıkları bid'atlerdedir.”
Burada ve bazen diğer bazı beldelerde durum şu hale
ulaşmıştır: Kadın mescidde minbere çıkıyor ve kadınlara ders veriyor! Burada
mescid avlusuna erkekler gelip cemaatle namaz kılabilir ve içeri girip namaz
kılabilirler. Şüphe yok ki ben bunun bir bid’at olduğunu söylemekten hiç
çekinmiyorum! Durum sorduğun soruda söylediğin gibidir. Kadına gereken evinde
vakarla oturmasıdır. Eğer kadın, Allah Azze ve Celle’nin dininde bir ilimle
başkalarından ayrıcalıklı olmuşsa, bu konuda erkekler gibi hareket edemez.
Evinden çıkma konusunda erkeklerle eşit olamaz. Nitekim rabbimiz kerim
kitabında: “(Kadınlar) Evlerinde karar kılsınlar” buyurmuştur. Kadında asıl
olan; dışarı çıkmadıkça gideremeyeceği bir ihtiyacı olmadıkça çıkmamasıdır.
Böylece durum ortadadır: İlim sahibi olan kadının çıkıp harekete geçmesi ve “davetçi
kadın” diye isimlendirilmesi caiz değildir. İlim öğrenmek isteyen kadının ise Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem’in zamanında olduğu gibi mescide çıkması caizdir. Bununla
beraber Nebî sallallahu aleyhi ve sellem: “Kadınlar için evleri daha hayırlıdır”
buyurmuştur. Nitekim Nebî sallallahu aleyhi ve sellem kadınların yatsı namazı
için bile mescide çıkmalarını onaylamıştır. “Sizden biriniz hanımını yatsı
namazına çıkmaktan engellemesin” şeklinde açık yasak da gelmiştir. Muslim’deki
hadiste geçtiği gibi kadınlar, sabah namazından örtülerine bürünmüş olarak
dönüyorlardı. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, beş vakit namazı eda etmeleri
için kadınların mescide çıkmalarını onaylamasına rağmen, evlerinin kendileri
için daha hayırlı olduğunu açıklamıştır. Eğer burada ilim sahibi bir kadın
varsa, diğer kadınlar ilim talebi için de çıkabilir, onun evine gidip
oturabilirler. Kadınların ona gidip toplanmalarında engel yoktur. Bütün bunlar
imkan ve takat nispetincedir. Ama kadın, erkeklerin çıktığı gibi çıkamaz! Zira bu
erkeklere benzemek olur. “ Şeyh el-Elbani’nin sözleri bitti. Silsiletu’l-Hedyi
ve’n-Nur, kaset 189