Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

11 Eylül 2013 Çarşamba

Kadınlardan Davetçi Olur mu?

Şeyh el-Elbani'nin diğer bir fetvası:
Soru: “Bazı kadınlar, kadınları davet için çıkıyor ve onları evlerinde ziyaret ediyorlar ve onlar ders vermek için oturuyorlar. Bu durum Allah Teâlâ’nın kadınlara evlerinde karar kılmaları emrine aykırı mıdır? Onların kadın davetçiler olarak isimlendirilmeleri sahih midir?
Cevap: Bu işin şu asrımızda problemli olduğuna inanıyorum. Bundan dolayı bugün arkadaşlarımızla beraber diyoruz ki: “Burada erkek ve kadın davetçiler” olması şüphesiz sonradan çıkma işlerdendir. Kadın davetçiler diye isimlendirmek uygun değildir. Dinî ilim öğreten kadınlar bulunmasında ise sakınca yok, hatta bu vaciptir. Zira kadınlar bu kadınlara soru sorarlar. Çünkü birçok kadınlar özel sorularını faziletli alimlere sormakta sıkıntı duymaktadırlar.
Eğer gerçekten kadınlar arasında, az önce açıkladığımız gbi kitap ve sünneti bilen alimler varsa, onların kadınlara gitmesi değil, kadınların ona gidip sormaları gerekir. Çünkü bizler şunu diyen ilim ehlinin sözünün doğruluğuna inanıyoruz: “Bütün hayır selefe tabi olmakta, bütün şer ise sonrakilerin çıkardıkları bid'atlerdedir.”
Burada ve bazen diğer bazı beldelerde durum şu hale ulaşmıştır: Kadın mescidde minbere çıkıyor ve kadınlara ders veriyor! Burada mescid avlusuna erkekler gelip cemaatle namaz kılabilir ve içeri girip namaz kılabilirler. Şüphe yok ki ben bunun bir bid’at olduğunu söylemekten hiç çekinmiyorum! Durum sorduğun soruda söylediğin gibidir. Kadına gereken evinde vakarla oturmasıdır. Eğer kadın, Allah Azze ve Celle’nin dininde bir ilimle başkalarından ayrıcalıklı olmuşsa, bu konuda erkekler gibi hareket edemez. Evinden çıkma konusunda erkeklerle eşit olamaz. Nitekim rabbimiz kerim kitabında: “(Kadınlar) Evlerinde karar kılsınlar” buyurmuştur. Kadında asıl olan; dışarı çıkmadıkça gideremeyeceği bir ihtiyacı olmadıkça çıkmamasıdır. Böylece durum ortadadır: İlim sahibi olan kadının çıkıp harekete geçmesi ve “davetçi kadın” diye isimlendirilmesi caiz değildir. İlim öğrenmek isteyen kadının ise Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in zamanında olduğu gibi mescide çıkması caizdir. Bununla beraber Nebî sallallahu aleyhi ve sellem: “Kadınlar için evleri daha hayırlıdır” buyurmuştur. Nitekim Nebî sallallahu aleyhi ve sellem kadınların yatsı namazı için bile mescide çıkmalarını onaylamıştır. “Sizden biriniz hanımını yatsı namazına çıkmaktan engellemesin” şeklinde açık yasak da gelmiştir. Muslim’deki hadiste geçtiği gibi kadınlar, sabah namazından örtülerine bürünmüş olarak dönüyorlardı. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, beş vakit namazı eda etmeleri için kadınların mescide çıkmalarını onaylamasına rağmen, evlerinin kendileri için daha hayırlı olduğunu açıklamıştır. Eğer burada ilim sahibi bir kadın varsa, diğer kadınlar ilim talebi için de çıkabilir, onun evine gidip oturabilirler. Kadınların ona gidip toplanmalarında engel yoktur. Bütün bunlar imkan ve takat nispetincedir. Ama kadın, erkeklerin çıktığı gibi çıkamaz! Zira bu erkeklere benzemek olur. “ Şeyh el-Elbani’nin sözleri bitti. Silsiletu’l-Hedyi ve’n-Nur, kaset 189

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)