Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

5 Temmuz 2018 Perşembe

Zarlı Oyunlardan Yasaklayan Bir Hadisin Tahkiki

قال مسدّد حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ، عَنْ أَبِي الْأَحْوَصِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ: "إِيَّاكُمْ وَهَذِهِ الْكَعْبَاتِ الْمَسْمُومَةَ الَّتِي تُزْجَرُ زَجْرًا فَإِنَّمَا هِيَ مِنَ الْمَيْسِرِ" وَقَالَ أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ: حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ هَاشِمٍ عَنْ إبراهيم الهجري، عن أبي الأحوص مثله.
Musedded b. Muserhed rahimehullah, Musned’inde; Ebu Avane – Abdulmelik b. Umeyr – Ebu’l-Ahvas – İbn Mes’ud radiyallahu anh isnadıyla rivayet ediyor:
“Sizleri yasaklandıkça yasaklanan şu iki damgalı küpten (zarlardan) sakındırırım. Zira o ancak meysir (kumar)dandır.”[1]
Ahmed b. Menî rahimehullah Musned’inde; Ali b. Haşim – İbrahim el-Hecerî – Ebu’l-Ahvas – İbn Mes’ud radiyallahu anh isnadıyla aynısını rivayet etmiştir.
Busayri rahimehullah Muhtasarul-İthaf’ta (2/132) dedi ki: “Bunu Musedded, Ahmed b. Menî ve el-Kubra’da Beyhakî rivayet ettiler.”
Bu hadis İbn Mes’ud radiyallahu anh’den merfu ve mevkuf olarak rivayet edilmiştir.
1- Merfu olarak; Ahmed; Ali b. Asım – İbrahim el-Heceri – Ebu’l-Ahvas – Abdullah b. Mes’ud radiyallahu anh isnadıyla rivayet ediyor: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
إِيَّاكُمْ وَهَاتَانِ الْكَعْبَتَانِ الْمَوْسُومَتَانِ اللَّتَانِ تُزْجَرَانِ زَجْرًا، فَإِنَّهُمَا مَيْسِرُ الْعَجَمِ
Sizleri yasaklandıkça yasaklanan şu iki damgalı zardan sakındırırım. Zira o acemlerin meysiri (kumarıdır)[2]
Beyhakî bunu es-Sunenu’l-Kubra’da (10/215); Ebu’l-Huseyn b. Bişran – el-Huseyn b. Safvan – İbn Ebi’d-Dunya – Ziyad b. Eyyub b. Abdillah el-Bekkâî – İbrahim b. Muslim tarikiyle rivayet etti ve dedi ki: “el-Bekkai, İbrahim’den rivayet ederken merfu olarak rivayet etti. Suveyd ise Ebu Muaviye – İbrahim yoluyla rivayet etmiştir. Mahfuz olan mevkuf olmasıdır.”
 İbn Adiy, el-Kamil’de (1/213) İbrahim el-Heceri’nin hal tercemesinde şöyle demiştir: “Cafer b. Muhammed el-Firyabi – Suveyd b. Said – Ebu Muaviye – İbrahim tarikiyle benzerini rivayet etti.”
Beyhakî Şuabu’l-İman’da (no:6080) aynı tarikle rivayet etti ve dedi ki: “Bize Ebu Sa’d el-Mâlinî haber verdi, dedi ki; bize Ebu Ahmed b. Adiy haber verdi…” böylece İbn Adiy’in isnadını zikretti.
2- Mevkuf rivayeti: Yukarıda İbn Hacer’in Metalibu’l-Aliye’sinden nakledildiği gibi Musedded b. Muserhed ve Ahmed b. Menî müsnedlerinde rivayet etmişlerdir.
Buhârî, Edebu’l-Mufred’de (1270); Musedded – Mu’temir – Abdulmelik – Ebu’l-Ahvas – Abdullah b. Mes’ud radiyallahu anh isnadıyla rivayet etmiştir.
El-Âcurrî, Tahrimu’n-Nerd ve’ş-Şatranc ve’l-Melahî adlı risalesinde (no:18); Ebu Bekr b. Ebi Davud – Ziyad b. Eyyub – Mutemir tarikiye aynısını rivayet etmiştir.
Bu rivayette Mutemir’e; Sufyan b. Uyeyne, Şu’be ve Ebu Avane mutabaat etmişlerdir.
a- Sufyan’ın mutabaatını; Acurri Tahrimu’n-Nerd’de (no:19); İbrahim b. Musa – Yusuf b. Musa el-Kattan – Veki – Sufyan – Abdulmelik tarikiyle rivayet etmiştir. Yine Taberî, Tefsirinde (2/370); Muhammed b. Beşşar – Abdurrahman – Sufyan – Abdulmelik yoluyla rivayet etmiştir.
b- Şu’be’nin mutabaatını; Taberî Tefsir’inde (2/370); Muhammed b. el-Musenna – Muhammed b. Cafer (Gunder) – Şu’be – Abdulmelik yoluyla rivayet etmiştir.
c- Ebu Avane’nin mutabaatını ise; Beyhakî Şuabu’l-İman’da (no:6081); Ebu’l-Huseyn b. Bişran – el-Huseyn b. Safvan – Abdullah b. Muhammed b. Ebi’d-Dunya – Halef b. Hişam – Ebu Avane – Abdulmelik b. Umeyr yoluyla rivayet etmiştir.
Ebu’l-Ahvas’tan rivayette ise Abdulmelik b. Umeyr’e; İbrahim el-Heceri ve Yezid b. Ebi Ziyad mutabaat etmişlerdir.
a- İbrahim el-Heceri’nin mutabaatını Beyhakî (10/215) rivayet etmiştir. Yukarıda tariki zikredilmişti. Yine Beyhakî; Ebu Zekeriyya b. Ebi İshak – Ebu Abdillah eş-Şeybani – Muhammed b. Abdilvehhab – Cafer b. Avn – İbrahim el-Heceri – Ebu’l-Ahvas yoluyla da rivayet etmiştir. Sonra Beyhakî dedi ki: “Abdulmelik b. Umeyr ve başkaları Ebu’l-Ahvast’an, o da İbn Mes’ud radiyallahu anh’den mevkuf olarak böylece rivayet ettiler.”
Derim ki: Abdulmelik b. Umeyr’den rivayet edenler sadece mevkuf olarak rivayet ettiler. İbrahim el-Heceri’den rivayet edenler ise ihtilaf ettiler. Ziyad b. Eyyub el-Bekkai ve Ebu Muaviye, İbrahim’den merfu olarak rivayet ederken, Cafer b. Avn, İbrahim’den mevkuf olarak rivayet etmiştir. Beyhakî’nin dediği gibi mahfuz olan mevkuf olarak rivayetidir.
b- Yezid b. Ebi Ziyad’ın mutabaatını; Abdurrazzak Musannef’te (10/467); Ma’mer – Yezid b. Ebi Ziyad yoluyla yakın lafızla rivayet etmiştir. Onun rivayet yoluyla Beyhakî Şuabu’l-İman’da (no:6082) rivayet etmiştir.
El-Haraiti, Mesaviu’l-Ahlak’ta (no:756); Ali b. Harb et-Tâî – Muhammed b. Fudayl – Yezid b. Ebi Ziyad yoluyla rivayet etmiştir.
Taberî, Tefsir’inde (2/370); Muhammed b. el-Musenna – Muhammed b. Nafi – Şu’be – Yezid b. Ebi Ziyad yoluyla rivayet etmiştir.
Özetle; Beyhakî’nin dediği gibi hadis mevkuf olarak mahfuzdur. Musedded’den yukarıda zikrettiğim tarik Muslim’in şartına göredir. Ebu’l-Ahvas dışında bütün ravileri sahihayn ricalidir. Ebu’l-Ahvas ise Muslim’in ricalindendir, Buhârî Edebu’l-Mufred’de ondan rivayette bulunmuştur.
İmam Darekutni’ye bu hadis hakkında sorulmuş ve el-İlel’de (5/315) şöyle demiştir: “Bunu İbrahim el-Heceri ve Abdulmelik b. Umeyr, Ebu’l-Ahvas yoluyla rivayet ettiler. Ali b. Asım bunu İbrahim’den rivayet ederken merfu olarak rivayet etti, Şu’be bunu İbrahim’den rivayet ederken yine merfu olarak rivayet etti, sahih olanı ise mevkuf olmasıdır. Aynı şekilde el-Heceri’nin ashabı, Ebu’l Ahvas yoluyla mevkuf olarak rivayet etmişler, Abdulmelil b. Umeyr de Ebu’l-Ahvas yoluyla mevkuf olarak rivayet etmiştir.”
Derim ki: Merfu olarak rivayette İbrahim el-Heceri tek kalmıştır. İbrahim el-Heceri hadisi itibar için yazılabilecek birisi olmakla beraber hadis rivayetinde zayıf görülen bir ravidir. Mevkuf rivayetleri merfu olarak rivayet etmesi sebebiyle ve satranç oynaması sebebiyle eleştirilmiştir. Burada da mevkuf bir metni merfu rivayet ederek hata ettiği görülmektedir.
Bütün bunlarla beraber hadisin metni hükmen merfudur. Çünkü İbn Mes’ud radiyallahu anh zarların yasaklandığını kendi görüşüyle değil, meçhul bir sigada “yasaklandıkça yasaklanan” şeklinde söylemiştir. Bu yasağı Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den işittiği için böyle söylemiştir. Allah en iyi bilendir.
Nitekim Ebu Musa el-Eşari radiyallahu anh’den çeşitli yollarla merfu şahidi gelmiştir.
Bunlardan birisinin tariki ve metni de şudur: Ahmed; Mekkî b. İbrahim – el-Cuayd – Yezid b. Husayfe – Humeyd b. Beşir b. el-Muharrar – Muhammed b. Ka’b – Ebu Musa el-Eşari radiyallahu anh isnadıyla rivayet ediyor: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim:
لَا يُقَلِّبُ كَعَبَاتِهَا أَحَدٌ يَنْتَظِرُ مَا تَأْتِي بِهِ إِلَّا عَصَى اللهَ وَرَسُولَهُ
Bir kimse onun (tavlanın) küplerini (zarlarını) ne getirecek diye çevirip beklediği zaman ancak Allah’a ve rasulüne isyan etmiş olur.”[3]


[1] Muslim'in şartına göre sahih. İbn Hacer, Metalibu’l-Aliye (2200) Buhari Edebu’l-Mufred (1270) Ma’mer Cami (329) Acurri Tahrimu’n-Nerd (18) Haraiti, Mesaviu’l-Ahlak (756) Taberî Tefsir (2/370) Beyhakî Şuab (6081)
[2] Sahih. Ahmed (1/446) İbn Husrev Musnedu Ebi Hanife (1194) İbn Ebi’d-Dunya Zemmu’l-Melahi (73) Beyhakî (10/215) Beyhakî Şuab (6080)
[3] Hasen. Ahmed (4/407) Ebû Ya'lâ (13/274) Beyhakî Şuab (5/237) Hadisu Ebi’l-Fadl ez-Zuhri (495) İbn Ebi’d-Dunya Zemmu’l-Melahi (72) Beyhakî (10/215) bkz.: el-Elbani el-İrva (8/286)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)