Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

25 Eylül 2012 Salı

Yolculukta Emir Tayini Sünnet midir?

Yolculukta Emir Seçmek Sünnet midir?
Ebû Muâz el-Çubukâbâdî
Bismillah
Hamd Allah içindir. O’na hamd eder, O’ndan yardım ister ve O’ndan bağışlanma dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allah’a sığınırız. Allah’ın hidayet ettiğini saptıracak yoktur ve O’nun saptırdığını hidayet edecek yoktur. Şehadet ederim ki Allah’tan başka ibadete layık hak ilah yoktur, O birdir, ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem Allah’ın kulu ve rasulüdür.
Bundan sonra;
Yolculukta emir tayin etme konusunda Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den bir emir sabit olmamıştır. Ancak sahabelerden mevkuf olarak sabit olmuştur. Meselenin ayrıntıları şu şekildedir:
Merfu Olarak Gelenler:
1- Abdullah b. Amr radıyallahu anhuma’dan gelen rivayette Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

لا يحل لثلاثة يكونون بفلاة من الأرض إلا أمروا عليهم أحدهم

Bir arazi boşluğunda üç kişi bulunup da içlerinden birinin emir olmaması helal değildir.[1]
Bunun isnadında İbn Lehia bulunması sebebiyle zayıftır.
2- Ali b. Bahr - Hatim b. İsmail – Muhammed b. Aclan – Nafi – Ebu Seleme – Ebu Said el-Hudri radıyallahu anh yoluyla; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

إذا خرج ثلاثة في سفر فليؤمروا أحدهم

Üç kişi yola çıktığında içlerinden birini emir seçsinler[2]
Muhammed b. Abbad – Hatim b. İsmail yoluyla,  Ebu Ya’la’nın lafzı şu şekildedir:
إذا خرج ثلاثة في سفر فليؤمهم أحدهم
“Üç kişi yolculuğa çıktığında içlerinden birisi imam olsun.”[3]
Taberani’nin Muhammed b. Abbad – Hatim yoluyla rivayetinde ve Tahavi’nin Abdurrahman b. Yunus – Hatim yoluyla rivayetinde ise “emir olsun” lafzıyla gelmiştir.[4]
3- Ali b. Bahr - Hatim b. İsmail – Muhammed b. Aclan – Nafi – Ebu Seleme – Ebu Hureyre radıyallahu anh yoluyla; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

إذا كان ثلاثة في سفر فليؤمروا أحدهم قال نافع فقلنا لأبي سلمة فأنت أميرنا

Üç kişi seferde olduğu zaman içlerinden birini emir seçsinler.” Nafi dedi ki: “Biz de Ebu Seleme’ye: “Sen bizim emirimizsin” dedik.”[5]
4- Ubeys b. Merhum - Hatim b. İsmail – Muhammed b. Aclan – Nafi – İbn Ömer radıyallahu anhuma yoluyla; Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

إِذَا كَانُوا ثَلاثَةً فَلا يَتَنَاجَى اثْنَانِ دُونَ الثَّالِثِ ، وَإِذَا كَانُوا ثَلاثَةً فِي سَفَرٍ ، فَلْيُؤَمِّرُوا أَحَدَهُمْ

Üç kişi olduğunda bunlardan ikisi, gizlice konuşmasın. Yolculukta üç kişi olduğunda içlerinden birini emir seçsinler.”[6]
Bu rivayette Hatim b. İsmail ve Muhammed b. Aclan, rivayetleri genelde hasen olsa da, ezber sorunu olan iki ravidirler. Nitekim bu rivayetin hem metninde bir nekaret, hem de isnadında bir ızdırap vardır.
İsnadındaki Izdırap:  
Hadisi Hatim b. İsmail, Muhammed b. Aclan'dan, bir seferinde Nafi – Ebu Seleme – Ebu Said el-Hudri yoluyla, bir seferinde; Nafi – Ebu Seleme – Ebu Hureyre yoluyla, bir seferinde de; Nafi – İbn Ömer yoluyla rivayet etmiştir. Hatim'den daha sağlam olan raviler ise, İbn Aclan - Nafi - Ebu Seleme yoluyla mürsel olarak rivayet etmişlerdir. 
Muhammed b. Aclan, güvenilirliği ile beraber, Nafi’den rivayetleri muzdariptir. El-Ukaylî, ed-Duafa’da[7] şöyle demiştir: “Bize Abdullah b. Ahmed rivayet etti, o Ebu Bekr el-Hallad’dan rivayet etti, o dedi ki: Yahya (b. Main)’in şöyle dediğini işittim: “İbn Aclan Nafi’den rivayetinde muzdariptir. Bu rivayetlerinin bir kıymeti yoktur”
Bu hadis de Muhammed b. Aclan’ın ızdırap yaptığı rivayetlerdendir.
İbn Kattan Ebu Hureyre radıyallahu anh rivayeti hakkında şöyle demiştir: “Bu hadisi Ebu Davud; Hatim b. İsmail – İbn Aclan – Nafi – Ebu Seleme – Ebu Hureyre yoluyla, bir rivayette de Ebu Said el-Hudri’den rivayet etmiştir. Burada Ebu Said yerine Ebu Hureyre’yi zikretmiştir. Ebu Davud iki rivayet yolunu da zikretmiştir. Darekutni, Yahya b. Said’in bunu İbn Aclan – Ebu Seleme yoluyla mürsel olarak rivayet ettiğini zikretmiş, ne Ebu Hureyre’ye, ne Ebu Said’e dayandırmamıştır. Darekutni; “Doğru olan bu (mürsel olan) rivayettir” dedi.
Allahu a’lem doğrusu budur. Zira Yahya b. Said el-Kattan, ezber ve itkan bakımından Hatim b. İsmail’den ve başkalarından üstündür. Hatim b. İsmail ise sika bir ravi olsa da, onda gaflet olduğu ve yazısından rivayetinin sahih olduğu söylenmiştir… Allahu a’lem Ebu Muhammed’in: “Bunu mürsel olarak rivayet edenin hıfzı, mevsul olarak rivayet edenden güçlüdür” sözü ile kastedilen budur.”[8]
İbn Ebi Hatim şöyle dedi: “Babama ve Ebu Zür’a’ya, Hatim b. İsmail’in Muhammed b. Aclan’dan, onun Nafi’den, onun Ebu Seleme’den, onun Ebu Hureyre’den, onun da Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’den rivayet ettiği: “Yolculukta üç kişi olduğunuzda onlardan birisi imam olsun” hadisini sordum. İkisi de dediler ki: “Bu hadisi Hatim’den iki isnad ile rivayet ettiler: Bazısı; Hatim – İbn Aclan – Nafi – Ebu Seleme – Ebu Said radıyallahu anh dedi. Bazısı da; Ebu Hureyre radıyallahu anh’den dedi. Bize göre doğrusu, Allahu a’lem; Ebu Seleme – Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’den mürsel olarak rivayet etmiştir.
Babam (Ebu Hatim) dedi ki: “Bunu Yahya b. Eyyub – İbn Aclan’dan, o Nafi’den, o Ebu Seleme’den, o da Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’den diyerek rivayet etti.[9] Doğrusu budur. Söylediklerimizi destekleyen şeylerden birisi de şudur: Muaviye b. Salih – Sevr b. Yezid – Ferac b. Fudale – el-Muhasir b. Habib – Ebu Seleme – Nebî sallallahu aleyhi ve sellem isnadıyla bu sözü rivayet etti.[10]
Ebu Zur’a dedi ki: “İbn Aclan’ın ashabı bu hadisi Ebu Seleme’den mürsel olarak rivayet ettiler.” Ben: “Kimler?” dedim. “Leys veya başkaları” dedi.”[11]

Burada rivayetin aslının mürsel olduğu ve lafzının da "emir seçsinler" şeklinde değil, "içlerinden biri imam olsun" şeklinde olduğu açıklığa kavuşmaktadır.
Hadisin Metnindeki Nekaret:
Hadisin mahfuz olan metninde: “Üç kişi olunduğu zaman (namazda) içlerinden biri imam olsun” buyrulmuştur. Ali b. Bahr - Hatim b. İsmail – İbn Aclan – Nafi tarikiyle gelen rivayetlerde ise; “İmam olsun” lafzı yerine “emir olsun” lafzı gelmiştir. Yukarıda zikrettiğim gibi Ebu Ya’la’nın Muhammed b. Abbad (sika) ve Muhammed b. el-Hasen el-Medeni (metruk) yoluyla Hatim – İbn Aclan tarikinden rivayetlerinde lafız; “imam olsun” şeklinde geçmiştir. Yine Taberani’nin rivayetinde Muhammed b. Abbad bunu: “emir olsun” lafzıyla rivayet etmiştir. Bu da gösteriyor ki, Hatim b. İsmail veya İbn Aclan, metinde de ızdırap yapmışlardır.
İbn Aclan’ın, Nafi’den rivayetindeki ızdırap ve metindeki ızdırap sebebiyle bu lafız münkerdir. Mahfuz olan lafzın “imam olsun” şeklindeki lafız olduğunu gösteren tarikler şöylecedir:
a- Muhammed b. Nasr el-Mervezi, İshak – İsa b. Sevr b. Yezid – Muhacir b. Habib yoluyla rivayet ediyor:

جَلَسْتُ إِلَى أَبِي سَلَمَةَ رَحِمَهُ اللَّهُ وَسَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ , فَقَالَ سَعِيدٌ لِأَبِي سَلَمَةَ: حَدِّثْ , فَقَالَ أَبُو سَلَمَةَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِذَا خَرَجَ ثَلَاثَةٌ فِي سَفَرٍ فَلْيَؤُمَّهُمْ أَقْرَأُهُمْ وَإِنْ كَانَ أَصْغَرُهُمْ»

“Ebu Seleme ve Said b. Cubeyr’in yanlarına oturdum. Said, Ebu Seleme’ye: “Hadis rivayet et” dedi. Ebu Seleme dedi ki: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Üç kişi yolculuğa çıktığında, en küçükleri olsa bile, en iyi Kur’ân okuyanları imam olsun.”[12]
Derim ki; bu rivayet hem Ebu Seleme’nin rivayetinin aslının mürsel olduğunu, hem de metninde geçen hususun yol emirliği değil, namaz imamlığı olduğunu göstermektedir. Muhacir b. Habib; Muhasir b. Habib'dir. İbn Ebi Hatim onda sakınca olmadığını söylemiş, İbn Hibban es-Sikat'ta zikretmiştir. Lakin rivayet mürseldir.
Bezzar bunu şöylece rivayet etmiştir: Muhammed b. Humeyd el-Kattan el-Cundisaburi – Abdullah b. Ruşeyd – Muhammed b. Zibrikan – Sevr b. Yezid – Muhasır b. Habib – Ebu Seleme b. Abdirrahman – Ebu Hureyre radıyallahu anh isnadıyla: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

إذا سافرتم فليؤمكم أقرؤكم ، وَإن كان أصغركم ، وإذا أمكم فهو أميركم

Yolculuk yaptığınız zaman, en küçüğünüz olsa dahi, en iyi Kur’an okuyanınız imam olsun. Size imamlık yaptığı zaman da, o emirinizdir.”[13]
Bezzar dedi ki: “Bu lafızla Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’den ancak bu isnad ile biliriz. Nitekim Ebu Hureyre radıyallahu anh ve başkaları bunun bir kısmını rivayet etmişlerdir. Fakat tam metniyle başka rivayet eden yoktur. Muhasır b. Habib, Ebu Seleme’den bu hadisten başka bir şey rivayet etmemiştir.”
Derim ki: isnadında Abdullah b. Ruşeyd zayıftır. Muhammed b. Humeyd el-Kattan el-Cundisaburi meçhuldür. Dolayısıyla bu metinle merfu olarak rivayeti münkerdir.
b- Muslim; Kuteybe b. Said – Ebu Avane – Katade – Ebu Nadre – Ebu Said el-Hudrî radıyallahu anh yoluyla

Ve; Muhammed b. el-Musenna – Salim b. Nuh yoluyla

Ve; Hasen b. İsa – İbnu’l-Mubarek; el-Ceriri – Ebu Nadre – Ebu Said el-Hudri radıyallahu anh yoluyla rivayet ediyor: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

إذا كانوا ثلاثة فليؤمهم أحدهم وأحقهم بالإمامة أقرؤهم

Üç kişi olduklarında içlerinden biri imam olur. İmamlığa en layık olanı da en iyi Kur’an okuyanlarıdır.”[14]
Bu hadis, Ebu Said el-Hudrî radıyallahu anh’den gelen rivayetin, yol emirliği değil de, namaz imamlığını kastettiğini göstermektedir. Bu konuda sahih ve mahfuz olan metin budur ve ne emirlik, ne de yolculuk zikredilmemiştir.
İbn Ömer radıyallahu anhuma rivayetinin metnindeki nekarete gelince; el-Muzekkiyyat’ta; Muhammed – İbrahim (b. Ebi Eyyub el-Mısri) – Ziyad (b. Yunus) – Nafi (b. Abdirrahman b. Ebi Nuaym) el-Kârî – Nafi – İbn Ömer radıyallahu anhuma isnadıyla; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

إذا كانَ ثلاثٌ في سفرٍ فليَؤمَّهم أَحدُهم

Yolculukta üç kişi olduklarında onlardan biri imam olsun.”[15]
Bu rivayet gösteriyor ki, Nafi’nin, İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan rivayeti, “emir olsun” lafzıyla değil, “imam olsun” lafzı iledir.
İsnadında İbrahim el-Mısri’nin hal tercemesini bulamadım.
5- Bezzar; Ammar b. Halid el-Vasiti – el-Kasım b. Malik el-Muzeni – el-A’meş – Zeyd b. Vehb – Ömer b. el-Hattab radıyallahu anh yoluyla rivayet ediyor:

إِذا كُنْتُم ثَلَاثَة فِي سفر فَأمروا عَلَيْكُم أحدكُم ، فَذَاك أَمِير أمره رَسُول الله - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم َ -

Yolculukta üç kişi olduğunuz zaman biriniz size emir olsun. Bu emir tayini, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in emridir.”[16]
Bezzar, Müsned’inde dedi ki: Bunu el-A’meş’ten birçok kimse rivayet etmiştir. el-A’meş de Zeyd b. Vehb yoluyla Ömer radıyallahu anh’den mevkuf olarak rivayet etmiştir. el-Kasım b. Malik dışında, el-A’meş’ten müsned olarak rivayet eden (yani “Bu Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in emridir” kısmını zikreden) kimse bilmiyoruz.”
İbn Kattan dedi ki: “Ebu Cafer el-Kasım b. Malik el-Muzeni hakkında Yahya b. Main: “Sika” dedi. Ebu Hâtim ise: “Salih, onda sakınca yok, lakin çok sağlam değil” dedi. Bunun anlamı, başka sika ravilerin ondan üstün olması demektir. Sikaların mertebelerinin farklı olduğunda şüphe yoktur. Onun çok da sağlam olmadığını söyleyenin sözü kabul edilse de, onun sika olduğunda şüphe yoktur. Ondan rivayet eden Ammar b. Halid de sikadır. Bu rivayet yolu, mevkuf olsa da sahihtir. Mevkuf olan tarikte sakınca yoktur..”[17]
Darekutni’ye Ömer radıyallahu anh rivayeti sorulunca şöyle demiştir: “Bunu el-Kasım b. Malik el-Muzeni ve el-Huseyn b. Ulvan rivayet etmiştir. O zayıftır. Bunu el-A’meş’ten, o, Zeyd b. Vehb’den, o da Ömer radıyallahu anh’den mevkuf olarak rivayet etmiştir. Bu ikisine Abdulvahid b. Ziyad, Ebu Muaviye ve başkaları muhalif olarak; el-Ameş – Zeyd b. Vehb – Ömer radıyallahu anh yoluyla mevkuf olarak rivayet etmişlerdir. Doğrusu da budur.”[18]
Yani Darekutni, Ömer radıyallahu anh’ın sözünün sonundaki: “Bu emir tayini, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in emridir” kısmının sahih olmadığına işaret etmektedir.[19] 
Zira aşağıda mevkuf rivayetler kısmında zikredeceğim gibi bunu, Zeyd b. Vehb - Ömer radıyallahu anh yoluyla rivayet eden Habib b. Hassan, "Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle emretti" kısmını zikretmediği gibi, el-A'meş - Zeyd b. Vehb - Ömer yoluyla rivayet eden Ma'mer b. Raşid de zikretmemiştir. Lakin hıfz bakımından bu ravilerden aşağıda kalan el-Kasım b. Malik, el-A'meş'ten bu ziyadeyi zikretmekle şaz bir ziyadede bulunmuştur.
Mevkuf Olarak Gelenler:
1- Adiy b. Adiy el-Kindi’den:

بَيْنَا أَبُو الدَّرْدَاءِ يَسِيرُ يَوْمًا شَاذًّا مِنَ الْجَيْشِ إِذْ لَقِيَهُ رَجُلَانِ شَاذَّانِ مِنَ الْجَيْشِ فَقَالَ: يَا هَذَانِ إِنَّهُ لَمْ يَكُنْ فِي مِثْلِ هَذَا الْمَكَانِ ثَلَاثَةٌ إِلَّا أَمَّرُوا عَلَيْهِمْ أَحَدَهُمْ فَلْيَتَأَمَّرْ أَحَدُكُمَا

“Ebu’d-Derda radıyallahu anh bir gün ordudan ayrı olarak yola çıktı. Ordudan ayrı kalmış iki kişi ile karşılaştı. Dedi ki: “Hey ikiniz! Böyle bir yerde üç kişi bulunup da içlerinden birinin emir olmaması uygun olmaz. İkinizden biri emir olsun…”[20]
Bunun isnadında İbrahim b. Hişam b. Yahya el-Gassani yalanla itham edilmiştir.
2- Ali b. Ca’d, Müsned’inde; Şu’be – Ebu İshak – Ebu’l-Ahvas – Abdullah b. Mes’ud radıyallahu anh yoluyla mevkuf olarak rivayet ediyor:

إذا كنتم ثلاثة في سفر فأمروا عليكم أحدكم ولا يتناجى اثنان دون صاحبهما

“Yolculukta üç kişi olduğunuz zaman biriniz size emir olsun. İki kişi, üçüncüden hariç olarak fısıldaşmasın.”[21]
Bunun isnadı mevkuf olarak sahihtir. Serrac’ın rivayetinde Ebu İshak’ın tahdis sigası sabit olmuştur.
3- Habib b. Hassan – Zeyd b. Vehb – Ömer radıyallahu anh isnadıyla

Ve Ma’mer – el-A’meş – Zeyd b. Vehb – Ömer radıyallahu anh isnadıyla

إذا كنتم ثلاثة في سفر ، فأمروا عليكم أحدكم

“Yolculukta üç kişi olduğunuz zaman birinizi emir tayin edin..”[22]
Bu, mevkuf olarak sahihtir.
Sonuç
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den yolculukta emir tayinine dair bir şey sabit olmamıştır. Abdullah b. Mes’ud ve Ömer b. el-Hattab radıyallahu anhuma ise yolculukta üç kişi veya daha fazla olan bir grubun içlerinden birini emir seçmelerini tavsiye etmişlerdir. Şüphesiz bu, yolculukta kargaşayı önlemek için faydalıdır, ancak Nebevî bir emir değildir. Allah en iyi bilendir.
Subhanekallahumme ve bihamdike ve eşhedu en la ilahe illa ente vahdeke la şerike leke ve estagfiruke ve etûbu ileyk.


[1] Zayıf. Ahmed (2/176-177)
[2] Zayıf. Ebu Davud (2608)
[3] Zayıf. Ebu Ya’la (2/320, 512)
[4] Zayıf. Taberani Evsat (8/99) Beyhaki (5/257) Tahavi Müşkilu’l-Asar (4620)
[5] Zayıf. Ebu Davud (2609) Beyhaki (5/257) Beyhaki bunu Muhammed b. Abbad – Hatim yoluyla zikreder.
[6] Zayıf. Bezzar, Keşfu’l-Estar (1673)
[7] Ukaylî, ed-Duafa (4/118)
[8] İbn Kattan, Beyanu’l-Vehm (5/289-291)
[9] Bkz.: Darekutni el-İlel (9/327)
[10] Bkz: Abdurrazzak (3812, 9256) İbn Ebi Şeybe (3457)
[11] İbn Ebi Hatim el-İlel (2/75 no:225)
[12] Zayıf. Mervezi, Muhtasaru Kıyami’l-Leyl (s.242)
[13] Zayıf. Keşfu’l-Estar (1671)
[14] Sahih. Muslim (672) Tayalisi (1/286) Ahmed (3/24) Nesai (782) İbn Huzeyme (1508) Ebu Ya’la (2/469)
[15] Zayıf. el-Muzekkiyyat (43)
[16] Şaz. İbn Huzeyme (2541) Hakim (1/611) Tahavi Muşkilu’l-Asar (4619) Bezzar (Keşfu’l-Estar 1672)
[17] İbn Kattan, Beyanu’l-Vehm (5/289-291)
[18] Darekutni el-İlel (2/151 no:176)
[19] Bkz.: Mukbil b. Hadi, Ehadisu’l-Muille Zahiruha’s-Sıhha (356)
[20] Zayıf mevkuf. Taberani Musnedu’ş-Şamiyyin (316)
[21] Sahih mevkuf. Ali B. Ca’d, Musned (no:443) Hadisu’s-Serrac (1250) Taberani (9/186)
[22] Sahih mevkuf. Abdurrazzak (5/168) Hadisu İsmail b. Cafer (461) Beyhaki (9/359)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)