İbrahim el-Harbî rahimehullah Garibu’l-Hadis’te (1/155) hasen bir isnad ile Aişe radıyallahu anha’nın şöyle dediğini rivayet etti:
كَانَتِ الْمَدِينَةُ وَبِيئَةً وَكَانُوا
يَقُولُونَ إِذَا قَدِمَ الرَّجُلُ أَرْضًا وَبِيئَةً وَضَعَ يَدَهُ خَلْفَ أُذُنِهِ
وَنَهَقَ مِثْلَ الْحِمَارِ عَشَّرَ لَمْ يُصِبْهُ وَبَؤُهَا
“Medine vebâlı bir yerdi ve şöyle diyorlardı: “Kişi vebâlı
bir yere geldiğinde elini kulaklarının arkasına koyup eşek gibi anırırsa oranın
vebâsı kendisine isabet etmez.”
Aişe radıyallahu anha, Cahiliyye halkının bu saçma inancından bahsetmiştir. Belli ki İblis, o zamanın insanlarını bu şekilde kandırmış, hastalıktan korkanları eşşek gibi anırtıyordu!
21. asırda aydın olduklarını iddia eden kâfirleri İblis, köpekler ve hayvanlar gibi ağzına gem ve maske takarak hastalıktan korunabileceklerine inandırmadı mı?
Form değiştirse de cahiliyye aynı cahiliyye!
Yukarıdaki rivayetle ilgili bir noktaya daha işaret ederek
hatırlatma yapalım: Vebâ, salgın hastalıkların genel adıdır. Vebaların sebebi
kirli hava, kirli içme suyu ve benzeri sebeplerdir. Hiçbir hastalık bulaşıcı
değildir. Ancak hastalığın etkeni olan zehiri hava, yiyecek veya içecek yoluyla
alan bünye sahibi, ancak Allah o kimsenin hasta olmasını takdir etmişse
hastalanır, takdir etmemişse hastalanmaz.
Tâûn da vebâ türlerinden yani salgın hastalıklardan biridir.
Sebebi de cinlerin saldırısıdır. Bu saldırı sebebiyle isabet alan insanlarda ölümcül
yaralar oluşur. Tâun bulunan yere girmenin ve orada ikamet edenlerin o beldeyi
terk etmelerinin yasaklanması bu sebepledir. Bulaşıcı hastalık inancıyla hiçbir
alakası yoktur! Nitekim düşmanla karşılaşmayı istemek yasaklanmış, karşı
karşıya gelinirse de kaçmak yasaklanmıştır. Tâûn da cinlerle bir savaştır.
Medine’deki vebâ ise hummâ vebası idi. Medine’ye gelenlerin
çoğu hummâya yakalanır, ateşlenir, hatta ayakta namaz kılmaya güç
yetiremezlerdi. Bu sebeple Nebî sallallahu aleyhi ve sellem onların oturarak
namaz kılmalarına ruhsat vermiş, ancak ecirlerinin ayakta namaz kılanların
yarısı kadar olduğunu bildirmiştir.
Durumu böyle olan, havası kirli olan o Medine’ye hicret farz
idi!
Bugün meseleleri birbirine katıp karıştıranlar, bulaşıcı
hastalık olduğunu iddia ettikleri hastalıkların görüldüğü yerlere girmeyi ve oradan
çıkmayı yasaklamak için yani yeni adıyla karantina uygulaması için, Tâûn
hakkındaki hadisleri alet ediyorlar! Aydın tabip geçinen gerici, geri zekâlı,
ahmak cahiller!