Ebu Bekir Sifil’in Sefilce İddialarına Cevap
Ebu Muaz Seyfullah el-Çubukâbâdî
Soru: Selamun aleykum hocam. ALLAH ilminizi artırsın,
afiyet versin. Bir sorum vardı, ölünün arkasından Kur'an okunur mu,
okunmaz diye biliyordum. Ama aşağıda linkini verdiğim videoda Ebubekir Sifil,
İmam Şafii ve İmam Şevkani'nin okunabilir olduğunu söylüyor ve bir delil
sunuyor. Ebubekir Sifil'in selefilere pek hoş bakmadığını biliyorum, ben sadece
sunduğu deliller hakkında selefin görüşünü öğrenmek istiyorum, bu delilleri
kabul eden ve etmeyen halk arasında bilinen âlimlerden birkaç isim verebilir
misiniz?
Cevap: Aleykum selam ve rahmetullahi ve berakatuhu. Âmin
ecmain. Ebu Bekir Sifil nakline itimad edilmesi caiz olmayan bir kezzabdır. Akide
bakımından Maturidî olduğunu söylese de, Maturidî’lerin el-Kevserî ile Cehmî’lik
çizgisine kaymalarından sonra buna tam intibak etmiş bir Cehmî’dir. Yalan ve
takiyyedeki cambazlığı Şia’ları andırmaktadır. Amelde ise mutaassıp bir Hanefî’dir.
Gönderdiğiniz linkte dinlediğim şeyler yeni bir şey değil.
Bunlara ve daha fazlasına “Kabirlerde Kur’ân Okumak” adlı risalemde cevaplar
mevcuttur.
Öncelikle bilinmesi gerekir ki, bağlayıcı delil yalnızca Kur'an ve sahih sünnetten ibaret olan vahiydir. Dinden bunun dışında bir delil söz konusu değildir.
Sifil, bu kaydında İmam Ahmed’in Musned’inde (5/26) Ma’kil
b. Yesar’dan rivayet ettiği hadisi zikrediyor ve Şuayb el-Arnaut’un tahkiki
olan nüshanın da özellikle numarasını veriyor, fakat hadisin sıhhati hakkında
hiçbir şey söylemeden geçiyor. Bahsedilen kaynakta hadisin isnadında “Mu’temir,
bir adam, o babasından, o da Ma’kil b. Yesar’dan rivayet etti” şeklinde
geçmektedir ve Şuayb el-Arnaut da: “İsnadı zayıftır, bir adam ve babası
meçhuldürler” demiştir. Rivayetin bütün tarikleri ve değerlendirmesi için
bahsettiğim çalışmama bakılabilir.
Şa’bî Rahimehullah’ın Sözünün Delil Olarak Zikredilmesine Gelince;
el-Hallal el-Emru b.’l-Ma’ruf’ta (s.295) dedi ki: Ebu Yahya en-Nakıd –
Sufyan b. Vekî – Hafs – Mucalid - eş-Şâ’bî'den şöyle dediğini nakletmektedir:
“Ensarın bir ölüsü olduğu vakit onun kabrine
gider gelir ve Kur'ân okurlardı."
İsnadında Mucalid b. Said zayıf bir ravidir.
Bunu İbn Ebi Şeybe Musannef’te (2/445): "Ensar
ölenin yanında Bakara suresini okurlardı" lafzıyla rivayet etmiştir.
El-Elbani
dedi ki: “Biz bu rivayetin özellikle bu lafızla eş-Şabi'den sabit olduğundan
yana şüphe etmekteyiz. Ben Suyuti'nin bunu Şerhu's-Sudur (s. 15)'de şu lafızla
zikrettiğini gördüm: "Ensar ölenin yanında Bakara suresini
okurlardı." Daha sonra şunları söylemektedir: "Bu hadisi İbn Ebi
Şeybe ve el-Mervezi rivayet etmiştir." Suyutî bunu "ölüm hastalığında
insanın ne söyleyeceği ve yanında ne okunacağına dair bir bab" başlığı
altında kaydetmektedir. Daha sonra bu rivayeti İbn Ebi Şeybe'nin, el-Musannef'inde
gördüm. O da bu hadisin yer aldığı bölüme şu şekilde başlık açmıştır:
"Hastanın ölüme yaklaşması halinde
neler söyleneceğine dair bir bab" Böylelikle onun senedinde Mücalid
İbn Said olduğu ortaya çıkmaktadır. Hafız et-Takrib adlı eserinde şöyle
demektedir: " Pek kuvvetli bir ravi değildir. Ömrünün sonlarında da hali
değişmiştir."
Böylelikle şu ortaya çıkmaktadır. Bu rivayet
kabrin yanında okumak hakkında değil, ölümün yaklaştığı sırada Kur'ân okumak
hakkındadır. Ayrıca üstelik senedi itibariyle de zayıftır.
İmam Ahmed’e Nispet Edilen Görüşe Gelince;
el-Hallal,
el-Emru bi’l-Ma’ruf ve’n-Nehyu Ani’l-Munker’de (s.292) şöyle rivayet etmiştir:
“el-Hasen b. Ahmed el-Verrak - Ali b. Musa el-Haddad’dan – ki o çok doğru sözlü
birisi idi- dedi ki: “Ahmed
b. Hanbel ve Muhammed b. Kudame el-Cevheri ile birlikte bir cenazede idim. Ölü
defnedilince gözleri görmeyen bir adam kabrin yanı başında oturup Kur'ân
okumaya başladı. Ahmed ona:
“Ey
adam kabrin yanında böyle okumak bir bid'attir” dedi. Kabristandan çıkınca Muhammed
b. Kudame, Ahmed b. Hanbel'e sordu:
“Ey
Ebu Abdillah sen Mübeşşir el-Halebi hakkında ne dersin?” Ahmed b. Hanbel: “O
sikadır” dedi. “Peki ondan bir şey yazdın mı?” diye sordu. Ahmed “Evet” dedi.
Muhammed bu sefer dedi ki: “Bana Mübeşşir Abdu'r-Rahman b. Alâ b. el-Leclac'dan,
o babasından rivayet ettiğine göre babası şunu vasiyet etmiş. Defnedileceği
vakit başı ucunda Bakara suresinin baş tarafı ile sonunun okunmasını vasiyet
etmiş ve şöyle demiş:
“Ben
İbn Ömer'i bunu vasiyet ederken dinledim.” Bu sefer Ahmed ona: “O halde geri
dön ve adama okumasını söyle" dedi.”
Bu
kıssa iki açıdan zayıftır:
1- El-Hasen
b. Ahmed el-Verrak meçhuldür.
2- Aynı
şekilde Ali b. Musa el-Haddad da tanınmıyor. El-Verrak onun doğru sözlü biri
olduğunu söylemişse de, el-Verrak’ın kendisi de meçhul olduğundan bu ta’dili
kabul edilemez.
Şeyh Elbani rahimehullah, “Hasen b. Ahmed
el-Verrak meçhuldür. Ebu Davud’un Ahmed b. Hanbel’den rivayetine göre o:
“Kabirlerde Kuran okunmaz” demiştir ve bu el-Hallal’ın rivayetinden daha
sahihtir” diyerek bu rivayetin İmam Ahmed’e nispetini kabul etmemiştir.
Lakin Ebu Bekr el-Hallal, rivayetin hemen
ardından: “Ebu Bekir b. Sadaka – Osman b. Ahmed b. İbrahim
el-Musuli’den:.. diyerek aynı kıssayı zikretti” diyerek kıssanın diğer tarikini
zikretmiştir.
Şeyh
Elbani bu tarikten bahsetmemiştir. Derim ki: bu tarik de iki açıdan zayıftır:
1- Osman
b. Ahmed b. İbrahim el-Mavsili, İbn Muflih’in Maksadu’l-Erşed ve Ebu Ya’la’nın
Tabakatında zikredildiğine göre İmam
Ahmed’in ashabı arasında zikredilse de durumu meçhuldür.
2- Ayrıca
o bunu Muhammed b. Kudame el-Cevheri’den nakletmiştir. Muhammed b. Kudame
el-Cevheri ise zayıftır, hüccet değildir.
İbn Kudame ile el-Merdavi ve İbn Muflih gibi
müteahhir Hanbeli uleması, el-Hallal’ın bu zayıf rivayetine dayanarak İmam
Ahmed’in kabirlerde Kuran okumanın bidat olduğu görüşünden rücu ettiğini
nakletmişlerdir.
İbn Muflih Maksadu’l-Erşed adlı eserinde
(2/488) şöyle der: “Ahmed’in ashabından bunu mekruh görmeyen tek rivayet
el-Hallal’ın rivayetidir.” El-Hallal’ın rivayeti vasıtalı olup, İmam Ahmed’den
doğrudan rivayet eden Ebu Davud’un nakli şöyledir:
* Ebu Davud, dedi ki: "Ahmed'e kabir
yanında Kur'ân okunmasına dair soru sorulduğunu ve buna “Hayır“ diye cevap
verdiğini dinledim." Bunu Ebu Davud, Mesailu Ahmed’de (s.158)
zikretmiştir.
* İbn Hâni, Mesail’inde (946) İmam Ahmed’in
“Kabirde Kuran okumak bidattir” dediğini nakletti.
* Ed-Devrî, Tarihu İbn Main’de (5414) dedi
ki: “Ahmed b. Hanbel’e “Kabir yanında ne okunur?” diye sordum: “Bu konuda bir
şey ezberlemedim” dedi.
* İbn Muflih, el-Mubdi adlı eserinde (2/253) şöyle der: “el-Mervezi,
Ahmed b. Hanbel’den, kabir yanında Kuran okumayı adayan kimse hakkında “Bunu
yerine getirmez ve yemininin kefaretini yerine getirir. (Kabirde) Kuran okumaz”
dediğini nakletmiştir. Ben de el-Furu’da bunu tercih ettim. Zira kabir yanında
Kuran okumak bidattir. Ne Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ne de
sahabeleri bunu yapmamışlardır.” Bkz. İbn Muflih el-Füru (3/352, 12/191)
* Ebu Ya’la’nın Tabakatu’l-Hanabile’de
rivayetine göre, İmam Ahmed’in öğrencilerinden Ebu Davud, Ebu Bekr el-Mervezi,
Hanbel, Ebu Talib, İbn Bedina, İshak b. İbrahim ve başkaları İmam Ahmed’in
kabirlerde Kuran okumayı caiz görmediğini ve bunu bidat olarak
değerlendirdiğini rivayet etmişlerdir.
* Bazıları İmam Ahmed’in şöyle dediğini
rivayet etmişlerdir: “Muhammed b. Ahmed el-Merveruzi
dedi ki: İmam Ahmed b. Hanbel’den şöyle dediğini işittim; “Kabirlere
girdiğinizde Fatiha, Felak, Nas ve İhlas surelerini okuyunuz ve sevabını kabir
ehline bağışlayınız. Şüphesiz onlara ulaşır.” (Bkz.:
İbn Muflih el-Füru
(2/240) İbn Muflih Nuket (1/209) Merdavi el-İnsaf (2/559) İbn
Kudame el-Muğni (2/224) Dimyati İanetu’t-Talibin (2/143) Mevahibu’l-Celil
(2/227) Ebu Ya’la Tabakatu’l-Hanabile (1/264) İbn Hacer el-İmta bil-Erbain
(s.85) Gazali İhya (4/878) Suyuti Şerhu’s-Sudur
(s.437) Kurtubi Tezkira (1/91) Şa’rani Hukukil Uhuvvet (s.89)
İbn Kayyım er-Ruh
(s.157)
* İbn
Kudame el-Muğni’de (2/423) şöyle nakleder: “Kabir yanında Kuran okumakta
sakınca yoktur. Nitekim Ahmed’in: “Kabristana girdiğinizde Ayete’l-Kursi ve üç
defa ihlas suresini okuyun, sonra: “Allah’ım bunun faziletini kabir ehline
bağışladım” desin” dediği rivayet edilmiştir.
Bunu
Ebu Bekir el-Hallal’ın ilminin varisi, Gulamu’l-Hallal diye bilinen, hanbeliler
imamı, güvenilir Allame Ebu Bekir Abdulaziz b. Cafer; Kitabu’ş-Şafi’de,
Muhammed b. Ahmed el-Merveruzi – Ahmed b. Hanbel yoluyla zikretmiştir.
Burada İmam Ahmed’in ashabından el-Merveruzi kastedilmiştir.
Onu Ebu Bekir el-Hallal güvenilir saymıştır. Ebu Ya’la ve başkaları
el-Hallal’ın onun hakkında güzel şeyler söylediğini zikrederek Hallal’ın onu
tevsik ettiğini umarlar. Çoğunlukla buna itibar edilmez. Ona göre güvenilir bir
vasıta olanın, başkasına göre meçhul olduğu vakidir.
Nitekim
Ebu Ya’la Tabakat’ında der ki: “Ebu Abdillah’tan başkalarında bulunmayan
meseleler rivayet etti.” Sonra el-Hallal dedi ki:
“Merveruz
halkından güvenilir birisidir. Esbahan halkından güvenilir ve yiğit birinden
onun hakkında güzel şeyler söylerken işittim.” Böyle bir tevsik (güvenilir
sayma) meçhul birinin tevsikine dayalıdır ve şüphelidir. Halbuki İbn Adiy,
el-Kamil Fi’d-Duafa’da (6/297) Muhammed b. Ahmed el-Merveruzi’yi eleştirmiş ve:
“Hadis
uydurur. Hiç görmediği kimselerden hadis işitmiş gibi rivayet eder. Ebu Arube:
“Yalancılar içinde ondan daha yüzsüzünü görmedim” demiştir.” Bkz.: Zehebî
el-Mugni (5253)
Anlaşılan
o ki, el-Hallal, tevsik’te gevşek davranarak hakkında cerh bilmediği ravileri
güvenilir saymıştır. Nitekim başka kimsenin güvenilir saymadığı bir çok raviyi
güvenilir saymıştır. Neticede bu sözün İmam Ahmed’e aidiyeti sahih değildir.
İmam Şafii’nin Görüşüne Gelince:
El-Hallal el-Emru bi’l-Ma’ruf’ta (s.294) ve
İbn Hacer el-İmta’da (s.85) zikrediyorlar: Ruh b. el-Ferac – el-Hasen b.
Es-Sabbah ez-Za’ferani’den: “eş-Şafiî’ye kabirlerde Kuran okumak hakkında
sordum. Dedi ki: “Bunda bir sakınca yoktur.”
Bu isnad hasendir. İbn Hacer el-Askalani
el-İmta’da dedi ki: “ez-Za’ferani’nin Şafii’den bu rivayeti garibdir. Ez-Za’ferani
onun eski öğrencilerinden ve güvenilirdir.” Görüldüğü üzere Za’ferani, Şafii’nin
eski görüşünü nakletmiştir.
İmam Şafii, Kuran okumanın sevabının ölüye
ulaşamayacağına dair şu ayeti ve hadisi delil getirmiştir:
“İnsana ancak çalışmasının karşılığı
vardır” (Necm 39)
“Âdemoğlu öldüğünde üç şey dışında ameli
kesilir…” (Müslim no:1231)
Nevevi, bu hadisin açıklamasında şöyle
demiştir: “Kuran okumaya, sevabını ölüye hasretmeye ve ölü niyetine namaz kılma
gibi şeylere gelince, İmam Şafii ve cumhur, bunların ölüye ulaşmayacağı
görüşündedirler.” İzzeddin b. Abdisselam: “Kuran okumanın sevabı sadece okuyana
mahsustur. Başkasına ulaşmaz… Şaşılacak işlerdendir ki, bazı insanlar bunun
ulaşacağını rüyalarla ispat etmeye çalışıyorlar. Hâlbuki rüyalar delil
değildir.” Bkz.: eş-Şukayrî, Hukmu’l-Kiraati Li’l-Emvat (s.53)
Ebu Hanife, Malik ve benzeri selefin
cumhurunun benimsediği görüş kabirlerin yanında Kur'ân'ın okunmasının mekruh
olduğu şeklindedir. Aynı zamanda bu İmam Ahmed'in de görüşüdür. Bkz.: Aliyyu’l-Kari,
Şerhu Fikhi’l-Ekber (s.110) ez-Zubeydi İthaf (3/180)
Şeyhu'l-İslam İbn Teymiye,
İktidau's-Sırati'l-Mustakim’de (s. 182) şunları söylemektedir: “Bizatihi
Şafiî'den bu meselede herhangi bir söz söylediği bilinmemektedir. Çünkü bu ona
göre bir bid'atti. Malik ise şöyle demiştir: "Ben bu işi bir kimsenin
yaptığını bilmiyorum. Böylelikle ashabın ve tabiînin bu işi yapmadıkları
öğrenilmiş olmaktadır."
İbn Teymiyye, el-İhtiyaratu'l-İlmiyye’de (s.53)
şöyle der: "Ölüye ölümünden sonra Kur'ân okumak ölümü yakın kimse için
Kur'ân okumanın aksine bir bid'attir. Ölmek üzere olan kimse için Yasin
suresini okumak müstehabtır."
Sonuç: Ebu Bekir Sifil ve benzeri bid'atçilerin sığındıkları bir örümcek ağı daha Allah'ın izniyle temizlenmiştir. Hamd ve minnet Allah'adır.