Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

27 Haziran 2012 Çarşamba

Prof.Dr. Mehmet Görmez'den Cevap Bekliyorum

Diyanet işleri başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'e şahsına ait siteden gönderdiğim, Çubuk Müftüsü Ali Canpolat'ın hukuk ve din dışı zulmünü şikayet mesajım:
Selamun aleykum
Kızım, tesettürü sebebiyle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullara alınmamaktadır. Hafızlığını tamamlamak için bir süredir Ankara'nın Çubuk ilçesinde Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı, bayanlar için faaliyet gösteren Camii Kebir Kız Kur'ân Kursuna devam etmekteydi. 27.06.2012 tarihinde Çubuk müftüsü bahsi geçen kursa gelerek, kızımın yüzünü örtüyor olması sebebiyle bir daha gelmemesini ihtar etmiştir. Sizin de malumunuz olduğu üzere siyer kaynaklarında Beni Kaynuka savaşının sebebi olarak zikredilen kıssada, yahudi bir tüccarın, bir müslime kadının yüz örtüsünü açmaya çalışması anlatılmaktadır. Benzer bir tavrın "müftü" sıfatında birisi tarafından ortaya konulması beni, ailemi ve çevremdeki birçok müslümanı çok rencide ettiği gibi, sizin de bundan rahatsız olacağınızı tahmin etmekteyim. Müftünün farklı görüşü olabilir, lakin hiç kimseye inancının gereğini yaptığından dolayı karşı çıkmaya hakkı yoktur. Özellikle de dini sıfata sahip makamını, şahsi tercihlerine göre bir baskı aracı olarak kullanarak, insanların Allah'ın kitabını öğrenme-öğretme hakkını engellemesi, takdir edersiniz ki, hukuka da sığmaz. Bu yüzden meseleyi medyaya ve mahkemeye taşımadan önce, hassasiyet göstereceğinizi umarak ve gereken neyse acilen uygulamanızı bekleyerek size yazmak istedim. Konuyla ilgili cevabınızı bekliyorum.

Avrupa birliğine uyum süreci içerisinde dinimizin emirlerinin suistimal edilmesine, mezhep ayrımcılığı gözetilerek bu ülkede yaşayan ve Kur'an ile sahih sünnetten başka me'haz edinmeyen müslümanlara bir nevi "ötekileştirme" uygulanmasına, Fransa gibi islam ve tesettür düşmanı ülkelerde dahi tutmayan insanlık ve hukuk dışı uygulamalara Diyanet İşleri Başkanlığı veya ona bağlı kurumların alet edilmemesi ve vicdani baskı aracı olarak kullanılmaması yahut statüsüyle ilgili kompleks problemi olan müftü sıfatlı kişilerin ferdî dengesizliklerinin önüne geçilmesi için tepkisini ve  konuyla ilgili şikayetlerini iletmek isteyen müslümanlar şu e-mail adresinden Diyanet İşleri Başkanlığına ulaşabilirler: 
Prof Dr. Mehmet Görmez: ozelkalem@diyanet.gov.tr  
Prof Dr. Hasan Kamil Yılmaz (Diyanet İşleri Bşk. Yrd.): hakyilmaz@diyanet.gov.tr
Prof Dr. M. Emin Özafşar (Diyanet İşleri Bşk. Yrd.): ozafsar@diyanet.gov.tr
Dr. Ekrem Keleş (Diyanet İşleri Bşk. Yrd.): ekeles@diyanet.gov.tr

Bağdaş Kurarak Yemenin Yasaklığı


Bağdaş Kurarak Yemenin Yasaklığı


Ebu Muaz Seyfullah Erdoğmuş

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in Yemekte Oturuş Şekli


9 Haziran 2012 Cumartesi

“Kitap ve Sünneti Bıraktım” Hadisi


“Kitap ve Sünneti Bıraktım” Hadisi


Ebû Muâz el-Çubukâbâdî

Bir kardeşimiz şiilerin sitelerinde “Size sarıldığınız takdirde asla sapıtmayacağınız iki şey bıraktım. Allah’ın kitabı ve sünnetim” hadisini inkar ettiklerini bana yazarak bu konuda bir çalışmam olup olmadığını sordu. Bu konuda daha önce rivayetlerin tariklerini incelemiş ve Kıyas ve Taklid adlı risalemde kaynaklarını belirtmekle iktifa etmiştim. Verilen linkteki Şiaların iddialarına bakınca burada biraz daha ayrıntılı bilgi vermem gerekti.
Rasûlullâh (r) şöyle buyurmuştur:

أيها الناس إني قد خلفت فيكم ما لن تضلوا بعدهما ما أخذتم بهما أو عملتم بهما كتاب الله وسنتي , ولن يفترقا حتى يردا على الحوض

‘Ey insanlar! Size, onlara yapıştığınız (veya onlarla amel ettiğiniz) takdirde asla sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum; Allah’ın Kitâb’ı ve Sünnet’im. Bu ikisi (kıyamette) havz akıncaya kadar ayrılmadan beraberce geleceklerdir.’

Hadis birbirine yakın lafızlarla şu yollardan gelmiştir:

Ebu Hureyre radıyallahu anh’den:


Hatîb, el-Fakih, (271); Beyhaki (10/114); Darekutnî, (4/245); Hakim (1/172); Lalekâ‘î, İ‘tikâd, (1/80); Bezzar (15/385) İbn Şahin et-Tergib (528) el-Gaylaniyat (2/109); İbn Abdilberr et-Temhid (24/331); İbn Hazm el-İhkam (6/243) Rafii et-Tedvin (4/178)

İsnadında Salih b. Musa et-Talhi metruktür.

Enes radıyallahu anh’den:


Ebû’ş-Şeyh, Tabakât, (4/187); Ebu Nuaym Ahbaru İsbehan (1/405 no:311)

İsnadında Yezid er-Rakaşi zayıftır.

Ebu Said el-Hudri radıyallahu anh’den


Hâtib el-Bağdadî, el-Fakih ve’l-Mutefekkih, (1/306, no:272) Kadı Iyaz el-İlma (s.9) İbnu’l-Muzaffer ve İbn Ebi’d-Dunya’ya nispetle; İbn Hacer Heytemi, es-Savaiku’l-Muhrika (2/367)

İsnadında Seyf b. Ömer zayıftır. Sabbah b. Muhammed’de zayıflık vardır.

Amr b. Avf el-Muzeni’den:


İbn Abdilberr et-Temhid (24/331) İbn ‘Abdilberr, Cami‘u Beyâni’l-‘İlm, (870); Şecerî Emalî, (1/126);

İsnadında Kesir b. Abdillah zayıftır.

Urve b. Ez-Zubeyr’den mürsel:


Beyhaki Delail (5/448) Suyuti; Hasais (2/61) Miftahu’l-Cenne (sy.12)

Urve'ye kadar isnadı hasen olup mürseldir.

Musa b. Ukbe’den Mürsel:


Beyhaki Delail (5/448)

Musa b. Ukbe'ye kadar isnadı hasen olup mürseldir.

Ebu’z-Zinad Abdullah b. Zekvan’dan Mürsel:


Hatib, el-Fakih ve’l-Mutefekkih (1/457 no: 406)

Malik b. Enes’ten muallak:


El-Muvatta (1395)

İbn Abbas radıyallahu anhumadan


Hâkim, (1/93); Beyhakî, (10/114); Beyhaki el-İtikad (206); İbn Ebi Asım, es-Sunne (1557) Mervezî, es-Sunne, (54);

Bu isnadda İsmail İbn Ebi Uveys ve babası Ebu Uveys eleştirilmiştir.

Derim ki: Acurri’nin eş-Şeria’da (1704) Muhammed b. İshak – ez-Zuhri – İkrime – İbn Abbas radıyallahu anhuma yoluyla rivayeti buna mutabaat etmektedir.

İsmail b. Abdillah b. Abdillah b. Ebi Uveys’e gelince: Buhari ve Muslim onunla hüccet getirmişlerdir.

Ahmed b. Hanbel, Osman b. Said ed-Darimi ve Yahya b. Main: “Onda sakınca yoktur” dediler.

Ebu Hatim: Mahallus-Sıdk, onda biraz gaflet vardır dedi.

Nesai onun zayıf olduğunu söylemiştir. Yahya b. Main’den de onu eleştirdiğine dair rivayet vardır.

Haklarında ihtilaf edilen raviler hakkında usul, İbn Hacer’in et-Takrib ve Zehebi’nin el-Kaşif kitaplarına başvurmaktır.

Et-Takrib’de İsmail b. Ebi Uveys hakkında şöyle denilir: “Saduktur. Ezberinden yaptığı rivayetlerde hata eder.”

El-Kaşif’te ise şöyle denilir: “Ebu Hatim: gafleti vardır, kendisi saduktur dedi. Nesai zayıf dedi”

Abdullah Ebu Uveys’e gelince:

Et-Takrib’de şöyle denilir: “Saduktur, yanılır.”

El-Kaşif’te şöyle denilir: “İbn Main ve başkaları dediler ki: Salihtir. (yani rivayeti şahid getirmeye elverişlidir) Aradığın gibi kuvvetli değildir.”

Zehebi, Hakim’in el-Mustedrek kitabına telhisinde şöyle demiştir: “Muslim Ebu Uveys Abdullah ile delil getirmiştir.”

Yine Zehebi “Rivayetlerinin reddedilmesi gerekmediği halde haklarında konuşulan raviler”e dair Marifetu’r-Ruvvat kitabında (s.195 no:392) Ebu Uveys hakkında şöyle demiştir: “Saduktur. Hakkında zararsız bir eleştiri vardır. Nesai ve başkaları: “Kuvvetli değil” dedi. Darekutni: “Hafızasında bir şey var” dedi.”

Derim ki: Bu durumda olan bir ravinin rivayeti hasen sayılmaya elverişlidir. Zira bu tabirler adalet yönüyle kusursuz olmakla beraber, zabtları itibarıyla sika ravilere nispetle hatası daha fazla olan raviler hakkında kullanılan ibrelerdir. Zabt yönündeki zayıflığın telafisi ise hem İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan gelen mutabaat tariki ile ve hem de diğer sahabelerden gelen mevsul rivayetlerin ve Mürsel tariklerin şahitliği ile sabit olmuştur. Neticede hadis sahih derecesine çıkmıştır.

Sonuç:


Hadis rivayet yollarıyla sahihtir.

Suyuti Miftahu’l-Cenne’de (s.12) şahitlerini zikrederek sahih demiştir. Yine Camiu’s-Sagir’de (3932) sahih demiştir.

El-Elbani el-Mişkat tahkikinde (1/140) hasen demiştir. Sahihu’l-Cami’de (2937, 3232) sahih demiştir.

Camiu’l-Usul muhakkiki el-Arnaut hasen demiştir.

İbn Hazm el-İhkam’da (6/810) sahih demiştir.

Bu Hadisi İnkâr Eden Şiilerin Kendi Kaynaklarından Cehaletleri:


Ebu Cafer, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den şöyle naklediyor:

فإذا أتاكم الحديث عني فأعرضوه على كتاب الله وسنتي، فما وافق كتاب الله وسنتي فخذوا به، وما خالف كتاب الله وسنتي فلا تأخذوا به

 “Size benden bir hadis gelirse onu Allah’ın kitabına ve sünnetime arz edin. Allah’ın kitabına ve sünnetime uygun olanı alın, Allah’ın kitabına ve sünnetime aykırı olanı ise almayın”

Bunu şiilerden et-Tabersi, el-İhticac’da (2/246) Meclisi Biharu’l-Envar’da (2/225) ve el-Beyazi, Sıratu’l-Mustakim’de (3/156) zikretmişlerdir.

Şiilerin kaynaklarından el-Kafi kitabında (2/606) ve Tefsiru’s-Safi’de (1/17, 3/443) Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu zikredilmiştir:

إني مسئول عن تبليغ هذه الرسالة وأما أنتم فتسألون عما حملتم من كتاب الله وسنتي

“Bana bu risaleti size tebliğ etmem hakkında sorulacak. Sizler ise Allah’ın kitabını ve sünnetimi yüklenmeniz hakkında sorulacaktır.”

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)